Öyleyse zaten sorun yok, mahkemenin kabul edip etmediği bile belli değil, ayrıca kabul etse de Adnan Polat çıkıp paranın makbuzunu gösterir, iş biter, faraziler üzerine konuşulmamış olur, Fenerbahçe davasındaki gibi.
Printable View
Bu ne şimdi ? Bu konuda Fenerbahçe'lilerden daha çok mesaj yazıp Fenerbahçe'nin bir an önce zarar görmesini isteyecek her şeyi yapıp millete pislik atma mı diyorsunuz ?
Ben bir öncü daha vereyim nereye koyacağınıza karar verirsiniz.
VI. Bu ne biçim savunma hep başkalarına çamur atılıyor ?
Yalnız bu öncüde savunmayı oradan buradan duyup gaza gelmen gerekiyor.
suçu kesinleşene kadar herkes suçsuzdur.
Kulübümüz açısından çeşitli ödemelerin gecikmesinden kaynaklanan fevkalade ciddi sorun ve ihtilafların yaşandığı bir dönemde, özellikle UEFA ve başta CAS olmak üzere hukuk kurumlarına intikal etmiş davalar sırasında ilgili kurumlar ve Kulübümüz avukatlarının talebi üzerine pek çok belgenin aslı ilgili dosyalara, kişi ve kurumlara sunulmuş bulunmaktadır.
Genel Kurulumuzca ibra edilmiş olan söz konusu döneme ilişkin, gerek Kulüp Denetim Kurulu gerek mali denetim kurulları ve gerekse İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği tarafından yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda bahis konusu hususa yönelik hiçbir usulsüzlük tespit edilmemiştir.
Başkanımıza bugüne kadar vermiş olduğu hizmetler dolayısıyla Kulübümüz adına teşekkürü bir borç biliriz.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Galatasaray Spor Kulübü
Açıklamanın Tamamı.
Galatasaray Spor Kulübü'nden Açıklama
Sayın Adnan Polat’ın Kulübümüz Başkan Yardımcısı olduğu ve aradan altı yıl geçmiş bir döneme ilişkin bir belge aslının tevsiki konusunda başlatılan bir soruşturmanın medyada yer alış biçimiyle, kamuoyunda haksız ve yanlış bir kanı uyandırması olasılığına karşı bazı hususların açıklanması zarureti hasıl olmuştur.
1. Kulübümüz son altı yıl zarfında, yapılanma çalışmalarına bağlı olarak birden fazla mekan değiştirmiş ve son olarak yaklaşık 8 ay önce bugünkü merkezi olan Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena’ya taşınmıştır. Halen geçmiş yıllar arşiv düzenlemesi çalışmaları imkanlarımız ölçüsünde sürdürülmektedir.
2. Kulübümüz açısından çeşitli ödemelerin gecikmesinden kaynaklanan fevkalade ciddi sorun ve ihtilafların yaşandığı bir dönemde, özellikle UEFA ve başta CAS olmak üzere hukuk kurumlarına intikal etmiş davalar sırasında ilgili kurumlar ve Kulübümüz avukatlarının talebi üzerine pek çok belgenin aslı ilgili dosyalara, kişi ve kurumlara sunulmuş bulunmaktadır.
3. Genel Kurulumuzca ibra edilmiş olan söz konusu döneme ilişkin, gerek Kulüp Denetim Kurulu gerek mali denetim kurulları ve gerekse İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği tarafından yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda bahis konusu hususa yönelik hiçbir usulsüzlük tespit edilmemiştir.
Başkanımıza bugüne kadar vermiş olduğu hizmetler dolayısıyla Kulübümüz adına teşekkürü bir borç biliriz.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Galatasaray Spor Kulübü
Galatasaray'ın açıklaması komik geldi. Mekan değiştirdik belgeler kayboldu :) Nedense sadece o makbuz kaybolmuş. Neyse Olabilir tabii olmaz demiyoruz. İş artık yargıda. İddialı laflar etmeden önce bir kere daha düşünmek gerekir belki de.
Otyakmaz'a müjdeli haber
Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz hakkındaki idari tedbir kararının kaldırıldığı açıklandı.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz hakkındaki idari tedbir kararının kaldırılmasına karar verdi.
PFDK'dan yapılan açıklama şu şekilde:
"Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunmak şüphesi ve iddiası ile 15.08.2011 tarihinden itibaren idari tedbirli olarak Kurulumuza sevk edilen SİVASSPOR Kulübü başkanı MECNUN OTYAKMAZ hakkında SİVASSPOR Kulübünün, idari tedbir kararının kaldırılması yönündeki başvurusu üzerine yapılan incelemede, FDT’nin 84. maddesi dikkate alınarak bu aşamada TFF Hukuk Müşavirliği tarafından konulan idari tedbir kararının KALDIRILMASINA karar verilmiştir."
Sporx
Futbolcuların da lisansı verilmeli acilen ..
TFF sözlü savunmaları almaya başlasa, bu süreçte en büyük muhalif olan Erman Toroğlu'nun bile Cihan Kamer'e, sahada şike var diyemem demesini de düşünürsek, ortada ispatlanmış herhangi bir oyuncuya verilmiş para, para verilme anı, herhangi bir para alış verişi hakkında konuşma, hiç birisi olmadığı için muhtemelen futbolcuların da lisansı verilir, daha doğrusu verilmeli.
Hal böyleyken, kendi kendine şike/teşvik yapamayacağı için Fenerbahçe'ye de ceza verilmeyecektir. Aydınlar'ın en doğru hareketi sanırım dolduruşa gelip, erken karar alma konusunda acele etmemesi oldu.
ben hala neden bu kadar az futbolcu tutuklandı ve zan altında merak ediyorum
bu sorunun cevabı yok mu ?
İbrahim Akın 19 maçta şekilden şekile girerek oynayacak ve şike yapıcak sanırım :D
19 Maçta şike teşebbüsünde bulunan(!) örgütlü bir yapı ,bir kere olsun hakemleri ayarlamaya çalışmıyor. Hakem ayarlamanın lafi dahi geçmiyor. Var mı böyle şey. eeee burası Türkiye :) Artık savunma modunda filan değilim yanlış anlaşılmasın, neresinden tutsan kopacak bir iddianame ben ufak hatırlatmalarda bulunuyorum yalnız :)
Mehmet yenice kim biliyormusunuz ankarada paralarla yakalanan sahış eğer bu adam tutuksuz yargılandıysa şike den ve örgütten beraat etti demektir ve aziz yıldırımında o maçda şike yapmadığı ortaya çıkar aynı şekilde şekip de örgütün 2. adamıydı ve şikeden yargılanıyordu bülent uygun ve mecnun odyakmazda öyle ve bu ikiside örgütün elemanlarıydı şimdi soruyorum size aziz yıldırımın neyden yargılanıyor örgüt ve şikeden değilmi bu adamları salıyorsun aziz yıldırımı neden salmıyorsun yoksa o adama bi garezinmi var kararlardan 1 saat önce CALIK GRUBUNUN gazetesi olan sabah mahkeme kararını veriyor aynı saatlerde eski futbolcu ve milletvekili hakan şükür bu dava ergenekoncuların davasıdır diyor aynı programda şamil tayyar bu davada 1 2 kişinin ergenokandan bağlantısı çıkıcak diyor bunların 3üde mahkemenin karar vericeği saatlerde söyleniyor ne büyük tesadüf acaba bazı kişilerin mahkeme heyetine mesajınımı yolladılar.Aziz yıldırımın bizi mayısa kadar çıkartmıcaklar sözü kesinlikle doğru nedeni de mayısda kongre var ve yeni başkan seçilicik artık kesinlikle bu dava şike davası olmakdan çıkmıştır fenerbahçeyi ele geçirme oyunudur bu adamların fenerle ne işi var derseniz de söyle açıklayayım size futbol türkiyede maddi bakımdan en büyük 2. sektör ve bu sektörün maddi bakımıdından en büyük takımı fenerbahçe
Tek kişilik dev örgüt.
ya o değil de kanayan parmağı kesecez nası bi demeçtir :D
kanayan parmak kesilir mi demirören formda başladı başkanlığa :D
buda zaytungdan :D
Quote:
Yıldırım Demirören'in "kanayan parmağı keseceğiz" açıklamasına ilk tepki Türk Tabipler Birliği'nden: "Oha!"
buna kopulur :n:Quote:
Yıldırım Demirören'in "kanayan parmağı keseceğiz" açıklamasına ilk tepki Türk Tabipler Birliği'nden: "Oha!"
PFDK, Şekip Mosturoğlu hakkındaki idari tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiş. İbrahim Akın, İskender Alın ve Korcan Çelikay'ın tedbir kararının kaldırılması talebini ise reddetmiş.
İBRAHİM SETEN @ibrahimseten
TFF'nın Trabzonlu yonetıcısı Mustafa Beyazlı, secımden 1 saat sonra yonetıme "Haydı toplanalım, Trabzon'un kupasını bugun verelım" demıs.
ne beklersin bu yönetimden eğer bu haber doğruysa.
Habertürk, "Aziz Yıldırım'ın gözaltı fotoğrafı" haberiyle TGC'nin gazetecilik başarı ödülüne layık bulunmuş.
al sana medya...
O fotoğrafa gazetecilik başarısı denmez. Emniyet'in Aziz Yıldırım'ı itibarsızlaştırma çabasının ürünü denir. Emniyet istemese o binalardan dışarıya 1 tane sinek sızamaz. Bir de insanları kandırmaya çalışıyorlar; yok neymiş o fotoğrafı sızdıran görevden alınmış da falan filan. Yahu bir polisin o fotoğrafı kendi başına sızdırması için kafayı yemiş olması lazım. Ya da ömrünün geri kalanında kendisine yetecek derecede para teklif edilmesi lazım ki sızdırsın. Fotoğrafın ben kesinlikle öyle 1-2 kişinin işi olmadığını, bu operasyonun küçük parçalarından biri olduğunu düşünüyorum.
Sadece tek fotoğraf olsa neyse ama adres kısmına metris yazılması, 19 maçta şike yapıldı, ciddi deliller var denerek kafalarda şike yapılmış algısının oluşması, Aziz Yıldırım'ın örgüt suçundan yargılanacak denip, sonrasında Olgun Peker'in evinde çıkan silahların gösterilmesi (polis kamerasından yapılan çekimler) ve sanki Aziz Yıldırım'ın silahlarla alakası var gibi insanların yönlendirilmesi.
Sürecin başından beri bunların çoğunun farkındayız ama birileri inatla olay sadece şike/teşvik iddiasında bulunuyordu. Şimdi daha net görülüyor, olayın sadece sporla alakalı şike/teşvik olmadığı, başka kulüplerle alakalı şike/teşvik için daha inandırıcı olaylar olmasına rağmen onlar hakkında hiç böyle itibarsızlaştırma yapılmadığı hatta görmezden gelindiği bir ortamda, hele ki gelişmeleri ve savunmaları gördükten sonra, kimse Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe şike/teşvik ile alakalı yargılanıyor diyemez bana, beni buna inandıramaz.
KEPAZELİK ÖDÜLÜ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin açıkladığı "Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri" hukuksuzluğun, temel hak ve özgürlüklerin ihlalinin ülkemiz için ne denli sıradanlaştığının göstergesi olmuştur. İleri demokrasilerde hukuka saygının temel hak ve özgürlüklerin korunmasının en büyük teminatı basındır. Yaşadığımız bu örnek tuzun koktuğunu acı bir gerçek olarak bizlere göstermektedir.
Tuz kokmuştur, dahası kokan tuz ödüllendirilmiştir. Bu fotoğraf ve haberi ödüle layık görenler bu kareye kendi suretlerini yerleştirdiklerinde, yani empati yaptıklarında içlerinin nasıl acıyacağını anlayacaklardır. Üstelik bu fotoğraf ve haber, 25 milyondan fazla taraftarı olan bir spor kulübünün başkanına aittir. Yani bu fotoğrafın ve haberin yaktığı yürek sayısı milyonlarcadır.
3 Temmuz 2011 sonrası yaşanan olumsuzlukların normalleştirilmesi için ülkemizin en yetkili mercileri bu denli çaba harcarken, bu ödül normalleşme sürecine vurulmuş ağır bir darbedir. Üstelik söz konusu sürece ilişkin yargılama da başlamıştır. Yargılama aşamasında yapılan bu ödüllendirme masumiyet karinesinden yararlanan ve henüz hakkında nihai karar verilmemiş bulunan Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın yargılamasını da etkileyecek niteliktedir. Adil yargılamayı etkilemek, ceza kanunumuz bakımından suçtur. Bu suçu işleyenlerin ise saiki bellidir. Şöyle ki;
- TGC'nin ödüllendirdiği bu fotoğraf ve haber, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın temel hak ve özgürlüklerine saldırıdır.
- TGC'nin ödülü; esasen kanunun suç saydığı bir fiilin övülmesi mahiyetindedir. Zira bu fotoğraf emniyet kayıtlarından çalınarak yayınlanmış olup bunu yapanlar aleyhine ceza yargılaması halen devam etmektedir.
- TGC'nin ödülü Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın özel hayatının gizliliğinin ihlalinin de açıkça ödüllendirilmesidir.
- TGC'nin ödülü, nihayetinde Başkanımıza ve onun nezdinde Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ve büyük Fenerbahçe camiasına hakarettir.
Kendi yazdığı kuralları ortada iken bu fotoğraftan ve haberden ödül çıkarmak ödüle layık bir davranıştır.
Bugün halen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne üye olan ve bu cemiyetin kurallarına inanan gerçek gazetecilerin bu rezilliğe bir son vermek adına ivedilikle adım atması gerekmektedir.
Bu fotoğrafa ve habere verilen ödül iptal edilmeli ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım ve onun şahsında 105 yıllık bir geçmişe sahip Fenerbahçe Camiasından özür dilenmelidir.
Bu ödül Türkiye'de bir kısım gazetecinin geldiği hak, hukuk, ahlak tanımaz noktanın gazetecilerin en üst örgütü tarafından da onanması anlamına gelmektedir. Bu meslek yolunda canlarını dahi vermiş Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve spor dünyasına adını yazdırmış İslam Çupi gibi birçok ismin yanında adına gazeteci demeye utandığımız, bu haberi aday gösteren, seçen ve bu seçime onay verenleri kınamıyor, lanetliyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
aziz başkanın sürecin başında bi açıklaması vardı
Tüm türkiye bu komediyi izlesin
Ve tabi Aykut kocamanında söylediği gibi :
Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi, kötü bir huyu vardır
Kınamıyoruz, lanetliyoruz...
İskender ve Korcan'ın da hakkında idari tedbir kararı kalktı. Muhtemelen İbrahim Akın baskı altında ifade verdim, geçersizdir, yeniden ifade vermek istiyorum dedikten sonra, ilk savunmasının ardından onunla alakalı tedbir kararı da kalkacaktır.
"Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunduğu şüphesiyle Kurulumuza sevk edilen SERDAR KULBİLGE hakkında 04.12.2011 tarihinden itibaren idari tedbir uygulanmasına karar verilmiştir. SERDAR KULBİLGE vekili idari tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş olup, yapılan inceleme neticesinde idari tedbir kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından talebin REDDİNE,
Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunduğu şüphesiyle Kurulumuza sevk edilen ÜMİT KARAN hakkında 06.01.2012 tarihinden itibaren idari tedbir uygulanmasına karar verilmiştir. ÜMİT KARAN vekil idari tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş olup, yapılan inceleme neticesinde idari tedbir kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından talebin REDDİNE,
Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunmak şüphesi ve iddiası ile 15.08.2011 tarihinden itibaren idari tedbirli olarak Kurulumuza sevk edilen CEMİL TURAN hakkında, idari tedbir kararının kaldırılması yönündeki başvurusu üzerine yapılan incelemede, FDT'nin 84. Maddesi dikkate alınarak bu aşamada TFF Hukuk Müşavirliği tarafından konulan idari tedbir kararının KALDIRILMASINA,
Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunduğu şüphesiyle Kurulumuza sevk edilen CENGİZ DEMİREL hakkında 04.12.2011 tarihinden itibaren idari tedbir uygulanmasına karar verilmiştir. CENGİZ DEMİREL vekilinin idari tedbir kararının kaldırılması yönündeki başvurusu üzerine yapılan incelemede, FDT'nin 84. Maddesi dikkate alınarak bu aşamada TFF Hukuk Müşavirliği tarafından konulan idari tedbir kararının KALDIRILMASINA,
Şike ve teşvik primi eylemlerinde bulunmak şüphesi ve iddiası ile 15.08.2011 tarihinden itibaren idari tedbirli olarak Kurulumuza sevk edilen ÖMER ÜLKÜ hakkında, idari tedbir kararının kaldırılması yönündeki başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde idari tedbir kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından talebin REDDİNE, karar verilmiştir."
Tahkim Kurulu İbrahim Akın'ın tedbir kararını kaldırdı...
İyi bari çıkıp toplarını oynasın çoçuklar
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, 22 Mart'ta İstanbul'da yapılacak UEFA Genel Kurulu'ndan önce TFF'nin mutlaka kulüplerle ilgili bir ceza vermesi gerektiğini söyledi.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, şike iddiaları sürecine ilişkin olarak, ''22 Mart'ta İstanbul'da yapılacak UEFA Genel Kurulu'ndan önce mutlaka Futbol Federasyonu kulüplerle ilgili bir ceza, bir müeyyide uygulayacağı iradeyi ortaya koyacaktır, koymalıdır'' dedi.
Şener, kulübün 28. Olağan Divan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen sezonun şampiyonluk kupası konusundaki süreci anlattı.
Türkiye Futbol Federasyonu'nda hukuk kurulunun dışında etik, disiplin ve tahkim kurulu olmak üzere 3 ayrı hukuk ile ilgili kurulunun bulunduğunu belirten Sadri Şener, ''İlk önce bu şike iddiaları etik kuruluna gidiyor. Etik kurulunun bizim kulüp ile ilgili araştırmalar sonucunda Trabzonspor Kulübü'nün hiçbir suçu olmadığını resmi imza ile bize gönderiyorlar. Ondan sonra Mehmet Ali Aydınlar dönemi devam ediyor, bir daha etik kurulunun rapor vermesini istiyorlar. Yeni ifadeler alındı ama o bizi ilgilendiren bir konu değil. Çünkü, bizim 20 Temmuz'dan sonra bir ifademiz olmadı. Trabzonspor'un en ufacık bir suçu olmadığını bize bildirdiler. Fenerbahçe'nin belli maçlarında şike olduğunu, diğer takımların olduğunu da kulüplerine bildirdiler. Bundan sonra etik kurulu yeni rapor yayınlayacak. Onda da 3 aşağıya 5 yukarı değişen bir şey olmayacak. Bu raporu yönetime bildirecekler. Yönetim kurulu da suçlu görülenleri disipline bildirecek. Futbol Federasyonu etik kurulu ayrı, disiplin kurulu ayrı karar vermez. Çünkü, hepsi beraber çalışıyor. Bunun sonuçları bellidir. Bu kupayı teknik olarak almamız için Fenerbahçe Kulübü'ne ceza verilmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Galatasaray Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk'ün, ''kupanın Trabzonspor'a verilmeyeceğini başkan Şener de biliyor'' şeklindeki açıklamasına değinen Şener, ''Bu kupayı alamayacaksam, o zaman Fenerbahçe'ye ceza verilmeyecek. Fenerbahçe'ye ceza verilmeyecekse, UEFA bize '2-3 yıl Avrupa kupalarına gelmeyin' diyecek. Dolayısıyla Galatasaray da Avrupa'ya gidemeyecek. Matematik net. Bu eylem çok uzadı, doğrudur. 22 Mart'ta İstanbul'da yapılacak UEFA Genel Kurulu'ndan önce mutlaka Futbol Federasyonu kulüplerle ilgili bir ceza, bir müeyyide uygulayacağı iradeyi ortaya koyacaktır, koymalıdır. Yoksa UEFA çok ciddi bir kuruluştur. Kimsenin gözünün yaşına bakacak bir kuruluş değil. Bundan Türk kulüpleri ceza alacağı gibi, milli takımın da ceza alması mümkündür. Umarım bu periyot içinde bu çözülür. Biz de 82 puan ile hak ettiğimiz kupayı müzemize getiririz'' ifadelerini kullandı.
YENER: KUPANIN GERÇEK SAHİBİ TRABZONSPOR'DUR
Bordo-mavili kulübün genel sekreteri Hasan Yener ise yönetim kurulu olarak kulübün bugün geldiği noktadan daha ileriye gitmesi için çalışmalarda bulunduklarını söyledi.
Futbol Federasyonu Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu ile ilgili kulübün izlediği politika konusunda yoğun eleştiri aldıklarını ifade eden Yener, ''Bu eleştiriler, dikkate aldığımız eleştiriler elbette. Ancak genel kurulun sonucunda ortaya çıkan sonuç, Trabzonspor Kulübü, özellikle başkan Şener'in yaptığı çalışmalar neticesinde 14 kişilik yönetim kuruluna kulübümüzde yöneticilik yapmış iki değerli üyemiz Taylan Üner ve Mustafa Beyaz'ın girmesi sağlanmıştır. Kulübümüz burada etkin bir duruma gelmiştir. Avukat Yusuf Reha Alp'in disiplin kuruluna seçilerek kulübümüzün savunma imkanı sağlanmıştır. Trabzonspor'un yetiştirdiği FIFA hakemi Turgay Güdü'nün de MHK'ya seçilerek kulübün uğradığı hakem mağduriyetini önleme adına kulübümüze yardımcı olacağı düşüncesi vardır'' diye konuştu.
Hasan Yener, Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunda 82 puan aldığını belirterek, ''Spor Toto Süper Lig'in gerçek şampiyonun Trabzonspor olduğunu tüm Trabzonsporlular olduğu gibi UEFA'da aynı şekilde tescil etmiş ve Trabzonspor bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil etmiştir. Bu demektir ki kupanın gerçek sahibi Trabzonspor'dur. Bu kupanın Trabzonspor'a ve Trabzonspor müzesine getirilmesi için yönetim kurulu olarak her zaman takipçisi olacağız. Bütün mücadelemiz bu yönde olacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın'' ifadelerini kullandı.
NTVSPOR
--------
Merak ediyorum bu adamın hiç hukuk danışmanı falan yok mu ? kocaman camiadan çıkıp biri bu adama etik kurulu raporu hukuken yok niteliğinde, sen niye bunu anlamıyorsun diyemiyor mu ?
Kupa sahibinde Sadri Bey. bence artık başka şeyler bu, kupa muhabbeti sıktı artık.
En ilginç olanı Uefa tescil etmiş bölümü.
Aziz başkanın sözlü ifade isteği reddedilmiş. Bir insanın kendini sözlü olarak savunmasından neden korkulur ki ?
Mahkemede her iddiayı çürüttü, işin sportif kısmıyla alakalı söylenenler zaten elle tutulur şeyler değil, sözlü savunma yapsa, ceza alacak bir durum olmadığı görülecek, yazılı savunmayı bir şekilde kendilerine göre değerlendirebilirler.
Sözlü savunma almanın ne sakıncası var gerçekten?
bugün çıkanlar gelecekte çıkanların habercisidir.Dayan büyük başkan
İlhan Helvacı kovulmuş. Arkadaşlarımın sonuna kadar arkasındayım diyen Aydınlar'a selam, yola devam. Tebrikler Demirören. Bir de kendilerini tek uyanık zannederek 16 Ağustos sonrası UEFA'yla yazışmaları yayınlamayan eski TFF yönetiminin neler yaptığının daha da net şekilde ortaya çıkması adına o görüşmeler de yayınlanmalı.
Ümit Karan hakkındaki idari tedbir kararı da kaldırıldı, bu gidişle dünya üzerinde tek taraflı şike yapan kulüp olarak tarihe geçeceğiz.:)
Vallahi şu olanları aklım almıyor ya bide hala fener küme düşmeli diyorlarya hiç anlamıyorum
Bu davada hiç kimse değil de İbrahim Akın'ın mevcut durumu sadece Türkiye'de olur bir vakaa.
Bugüne kadar delil olarak sunulan herşey varsayımlar üzerine olabilir de/ olmayabilir de, İbrahim Akın'la Yusuf Turan bir cafede buluşuyor güpegündüz, herkesin içinde İbrahim'e poşet veriyor, içinde kesin para vardır diyolar, Arabadan çanta çıkarıyolar içinde 2 milyon € falan vardır diyolar, Bir poşetin içinde 100 bin $ görüntüleniyor işte şike parası diyolar, Telefonda onun kızı demiş, inşaat demiş bunlar şifredir diyolar vs kısacası üzerine savunma yapamayacağınız kesin bir delil yok.
Bugüne kadar beni bu dava üzerinde en çok düşündüren ve davanın en ciddi tarafı olarak gördüğüm olay, İbrahim Akın olayıydı. Çünkü bu adam kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmişti. Peki n'oldu ? Hapis yattı, sonra çıktı, Anteple anlaştı, Mahkeme görülene kadar idari tedir kararı bekletildi, Mahkeme oldu ve Tahkim mahkemesi idari tedbir kararını kaldırdı. Şimdi bu adam hocası şans verirse maçta oynayacak.
Yargılananların, bir cinayet suçlusundan daha uzun süre hapis cezasıyla karşı karşıya kaldığı bir davada böyle bir olay ancak bizde olur, teşbihde hata olmazsa bu şudur : Ben gidiyorum adam öldürüyorum, suçumu savcılıkta kabul ediyorum, mahkeme görülene kadar bir kaç ay içeride hapis yatıyorum ve şuan dışarıda elimi kolumu sallayarak dolaşıyorum.
Tapelerde Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe hakkında küfürleri geçiyormuş.
Gördüm bende ederim aynısından, her yenilgiden sonra lakin Aziz Yıldırım'ı ahlak memurları tutuklamadı, Ahlaki bir soruşturma değil bu ama savcı ilk günden beri bu kozlarını iyi kullandı, Bu insanların iddia edilen şike vs olayları dışındaki özel görüşmelerini de yayınlayarak onları itibarsızlaştırma yolunda kamuoyu oluşturdu. Can Arat'ın sevgilisiyle olan görüşmesinin, Bülent Uygun'un Başkanına yaptığı Demet Akalın yakıştırmasının, Aziz Yıldırım'ın günlük konuşmada yaptığı küfürlerin vs bu davayla ne ilgisi var ? Hayır anlamadıgım günlük dilde bu küfürleri çok rahat edenlerin demesi de trajikomik bir durum olsa gerek, adamın küfür ettiğine dem vururken bile bunu küfürlü bir şekilde dile getiriyolar : ) (lafım sana değil genele)