Benimde Fenerbahçe :D egegeue :p
Printable View
Benimde Fenerbahçe :D egegeue :p
Mourinho Trabzon'a gelsin..:D
Bahsettigi özelliklerde Inter var.Zaten parasini da ancak orasi karsilayabilir :p
Mourinho`nun sistemi Italyada müthis isler.
Erkekse Orkide Yeni Bornova Spor'a gelsin de Avrupa'da kupa alsın:D Başarıya aç kulüp işte:)
Var mı? senin gibisi.
Dunyanin en iyi teknik direktoru..Buyuksun Jose !
Gerçekten Dünya'nın en iyisi ve en sempatiği Jose :D Kazandığı başarıları kazanabilecek teknik direktör sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Senin Nou Camp'ta attığın depara kurban Jose :D
95.000 kişinin olduğu stadda 95'ininde üstüne atlamasını istediğim adam.
Futbol Dehası...
Mourinho enteresan bir adam. Artık karizmasından mıdır nedir bilemiyorum Mourinho'nun açıklamalarının altındaki imzayı mesela Benitez, Capello olarak değiştirin birçok kişiye antipatik gelen bir karakter oluşacaktır. Oysa ki açıklamaları, hareketleri yapan Mourinho olunca insanın yüzünde direkt bir tebessüm oluşuyor; Mourinho bu arkadaş, yapar ifadesi geliyor akla. Mourinho şuan da birçok kişiye antipatik geliyor olabilir ama sevenleri de en az onu sevmeyenler kadar, buna eminim.
Teknik kısmına hiç girmiyorum zaten, gittiği takımla hedefine ulaşıyor. Şuan bir eni iyi teknik direktörler listesi yapacak olsam ilk üç; Hiddink, Mourinho ve van Gaal'den oluşur.
Oraya Ferguson'u nası yazmazsın Mumi, ayıp:)
Onu da ilk 5'e koyarız Samet :}
____
MOURINHO´DAN İNCİLER
-2004te Chelseanin başına geçtiğinde;
Eğer işimin kolay olmasını isteseydim‚ Portoda kalırdım. Güzel mavi koltuk‚ Şampiyonlar Ligi Kupası‚ Tanrı ve Tanrıdan sonra ben...
-Elimden gelenin en iyisini yapmaya‚ durumu olumlu şekilde geliştirmeye‚ imajıma ve futbol felsefeme uygun takımı yaratmaya niyetliyim. En iyi oyuncular ve kibrimi mazur görün ama en iyi menajer bizde...
- Ben menajerleri yeni veya eski diye değerlendirmem. Başarıya ulaşanlar ve ulaşamayanlar... Lütfen küstah olduğumu düşünmeyin ama ben Avrupa Şampiyonuyum ve özel biriyim.
Chelsea'de yaptığı oyuncu değişikliklerinin eleştirilmesi üzerine;- Eğer garajınızda bir Bentleyniz‚ bir de Aston Martininiz varsa ve gideceğiniz her yere Bentley ile gidiyorsanız‚ e biraz aptalsınız demektir.
Chelseanin liderliğini değerlendirirken;-
Şu anda lider durumda olmamız‚ kulübün maddi gücünden kaynaklanmıyor. Bütün kupaları alma iddiamız‚ benim üstün çabalarımdan ve emeğimden kaynaklanıyor.
Oyuna olmadığı için kendisine öfkelenen Ricardo Carvalhoya;- Bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyor gibi. IQ testi yaptırmasında‚ ya da ne bileyim‚ bir akıl hastanesine başvurmasında fayda olabilir.
Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger'e;-
Onun röntgenci olduğunu düşünüyorum. Böyle tipler vardır; evde otururken teleskopla başka evlerin içinde başkalarının neler yaptıklarını izlerler. O da Chelsea hakkında konuşuyor‚ konuşuyor‚ konuşuyor.
- Hâlâ çocuk bakıcılığı yapmaktan takımını şampiyon yapamıyor.
Barcelonalı Lionel Messi'ye;-
Barcelona‚ muhteşem tiyatrolarıyla bir kültür kenti. Bu çocuk da artistliği iyi öğrenmiş.
Manchester United'la ilgili bir soru üzerine;-
Stres mi? Kuş gribi bende daha çok stres yaratıyor.
Frank Rijkaard'a;-
Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi‚ başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken‚ bu kez Rijkaardın elinde koca bir sıfır var.
Sir Alex Ferguson'a;-
Sir Alexe müthiş bir menajer olduğu için saygı duyuyorum ama o da prosedüre uymak zorunda. Ben hakemlerle konuşmam ve başka menajerlerin de bunu yapmasını istemem. Bir de... Konuşmak vardır‚ bağırmak vardır...
Roma Teknik Direktörü C. Ranieri'ye; -
İngilterede kaldı‚ sadece günaydın ve iyi günler demeyi öğrendi‚ başka kelime öğrenemedi
Berabere kaldığı Tottenham'a;
Stamford Bridgee bir otobüsle geldiler ve o otobüsü kalenin önüne çektiler.
Futbol oynamamış birinin (Mourinho) bazı şeyleri anlamasını beklememek lazım diyen Bologna Teknik Direktörü Mihajloviç'e; - Jokey olmak için önce at olmak mı gerekir?
Chelsea'nin sahibi Roman Abramovich'in kendisini medyada eleştirmesine dair soru üzerine;-
Abramovich‚ takımı yönetirse küme düşer‚ ben de finansal işleri yönetirsem muhtemelen iflas ederiz.
- Nasıl bir savunma oyuncusu istiyorsun? sorusunu iki kez tekrarlayan gazeteciye;
Gey gibi soruyorsun. Sarışın‚ dürüst birini arıyorum.
_____________
Yedi yılda 17 kupa kazanan Jose Mourinho‚ defansif futbol oynadığını düşünenlerden şikayetçi. Sözünü budaktan esirgemeyen Portekizli‚ Timese verdiği son röportajda başarısını takımda yarattığı dengeye bağlıyor
İtalyan FC Inter‚ önceki gece Santiago Barnabeu Stadındaki Şampiyonlar Ligi finalinde‚ Milito'nun golleriyle Bayern Münihi 2-0 yendi ve 45 yıl aradan sonra Avrupanın en büyüğü oldu. Maçın‚ o gece Türkiyede en yüksek reytingi almasında Inter'in karizmatik ve yakışıklı teknik direktörü Jose Mourinho'nun (47) payı büyük. Yedi yılda 17 kupa kazanmayı başaran Portekizli teknik adam‚ son röportajını 16 Mayısta İngiliz Times gazetesinden Duncan Castles'a verdi.
Chelsea'deki ilk basın toplantısında sarf ettiği‚ Ben Avrupa Şampiyonuyum‚ sıradan değil‚ özel biriyim cümlesiyle‚ Özel Biri lakabını alan ünlü teknik adam Jose Mourinho‚ kendini beğenmişlik iddialarına gülüp geçiyor. İnsanlar finale giden yoplun ne kadar zorlu olduğunu unutuyor. Chelsea ile oynayacağımız maçta oyuncuların yarısı sarı kart sınırını doldurmuştu. Serbest vuruşumuz verilmedi‚ hakem Sergio Motta'yı yollayarak fair play kuralları dışına çıktı‚ ama olsun‚ olur böyle şeyler diyor ve ekliyor:
Chelsea'yi yenince...
Inter‚ son 16ya kaldıktan sonra yenilginin arkasından ağlamayı adet haline getirmişti. Manchester yenilgisinden sonra İtalyan basını beni eleştirdi. Kulüp içinde de tepkiler olduğunu hissediyordum. Rakiplerimiz bizden daha iyi olduğu için elendik türü açıklamalarım çok göze battı ama ben objektif davranıyordum. Sonra aşama aşama İtalyada başarılı olan Interin‚ Avrupada zorlanmasının nedenlerini araştırdım. İki güçlü ön libero olmadan Şampiyonlar Liginde başarıya ulaşamazdık. Serbest vuruşlarda uzman olan birine ihtiyacımız vardı. Orta sahada topu kontrol edebilecek bir oyuncumuzun ve özel anları yaratabilecek bir forvetimizin olması şarttı. 15 pozisyondan üçünü değil‚ iki pozisyonun birini gole çevirebilecek biri lazımdı bize. Neyse ki yönetim‚ esnek davrandı. İkinci turda Chelseayi iki maçta birden yenince psikolojik engeller de‚ güvensizlik de yok oldu. Yıllarca biriken hayal kırıklığını yendik. Takımım herkesi yenecek hale geldi.
Önemli olan denge
Mourinho‚ yorumculardan yana çok dertli: Interi defansif bir takım olarak nitelendirmek çok yanlış. Stamford Bridgeteki Chelsea zaferini tekrarlayabilecek bir takım bilmiyorum. Barcelonaya karşı sahamızda oynarken‚ skoru 10 kişiyle 1-0dan‚ 3-1e çevirdik. İnsanlar defansif oynadığımızı düşünüyor ama mükemmel bir oyun çıkardık. Futboldan anlayan yorumcular‚ oyuncularıma hak ettikleri övgüleri yapıyor. Ama bazı aptal insanların yorumlarını okudukça... Örneğin‚ NBA oyuncusu Steve Nashin yorumunu dinledim‚ Interin 10 kaleciyle bile oynayabileceğini söylüyordu. Neyse ki basketbolcu! Çünkü futboldan hiç anlamıyor. Futbol oynarken en önemli şey dengedir. Her zaman saldıran ya da hep defansif olan takımlar başarılı olamaz. Benim çalıştırdığım Porto ve Chelseade denge hakimdi. Bu takımda da denge var.
Sevilirken‚ sevmek kolay
Mourinho‚ aldığı eleştiriler yüzünden bazen takımlara değil‚ tüm ülkeye karşı mücadele ettiğini düşünüyor. Özellikle Başbakan Silvio Berlusconinin‚ Interin rakibi AC Milana ve İtalyan medyasının yarısına sahip olması Morinhoya göre dezavantaj: Sevildiğin zaman sevmek kolay. İngilterede durum biraz böyleydi. Herkes benim İngiliz futbolunu sevdiğimi biliyordu. İtalyada ise tam tersi oldu. İngilteredeki dürüstlüğümü‚ burada da gösterdim. Bu insanların pek hoşuna gitmedi. Ama geçen hafta Genova-Milan maçında oyun güvenlik nedeniyle tatil edildi. Bu nedir şimdi? Futbol mu oynuyoruz‚ savaşa mı gidiyoruz? Romada kupa finaline‚ Interli taraftarlar korkudan gidemedi. Böyle final mi olur? Bunlar benim alışık olduğum şeyler değil. Zaten bana diğerlerine kıyasla daha sert davranıyorlar. Geçenlerde Ancelottinin bir röportajını okudum. İtalyan olmasına rağmen İngiliz futbolunu çok sevdiğini ve adada uzun yıllar kalmak istediğini söylüyordu. İtalyada maç sonrası yaşadığı sıkıntılarla İngilterede uğraşmak zorunda kalmadığı için mutluydu. Orada‚ maç sonrası hakemlerin kararları televizyonlarda uzun uzun tartışılmıyor‚ gizli kameralarla insanların söyledikleri çekilmiyor.
Alıntıdır.
Kral adam ya şu laflara bak :)
fenomeno .
o gerçekten özel biri :)
Çok, çok yetenekli biri. Ama alçakgönüllülük bir erdemdir ve Mourinho bu erdeme sahip değil.
http://www.videoizletc.com/videoizle...id=G_VmKPrfNQA
işte böyle bir adamdır kendisi.
Fenerbahçe kapısından dönmüşlüğü de vardır.
http://www.yukleresim.com/images/v5q...1d5ozmdpzo.jpg
Aziz Yıldırım'ın ilk başkanlık yıllarına denk gelen 1999-2000 sezonunda Sarı-Lacivertli takım MTK'ya elenince Rıdvan Dilmen, istifasını vermişti. Yönetim de sürpriz bir şekilde Zdenek Zeman'la anlaşmıştı. Çek teknik adam Zeman gelmeden önce ise F.Bahçe'ye birkaç yabancı hoca önerilir. Menajer Bayram Tutumlu, başlarda Bobby Robson'un tercümanlığını yapan, sonra da Barcelona B takımının başına geçirilen Mourinho'yu Fenerbahçe yonetimine teklif eder. Tutumlu ve Mourinho, İstanbul'a gelir hatta bir restoranda Adana kebabı yedikten sonra ince belli bardakta çayını yudumlayarak F.Bahçe-İstanbulspor maçını izler. Yıldırım ve ekibi ise o dönemler ismi pek duyulmayan Mourinho'yu yetersiz bulur, tercihini Zeman'dan yana kullanır.
Zaman
Vay be Mourinho :) Keşke gelseydin o zamanlar :)
ve artık ReaL Madrid'de...
http://www.sporx.com/futbol/ispanya/195281/?ref=AKM1
Eğer R. Madrid Mourinho ile de kupa kaldıramassa, bence kulübü kapatsınlar, artık kaldıracak başka bir isim kalmadı.
Birde 10 milyon € maaş alacak, sanırsam gelecekte teknik adam olabilirim. Belki bende bu kadar maaş alabilirim. :)
Mourinho'nun not defteri :)
http://img.footballove.com/2010/08/2...sdaiftb_20.jpg
Çok farklı bir insan.Normalde kibirli, kendini beğenmiş insanlardan nefret ederim.Ama Mourinho'ya karşı böyle hissedemiyorum maaelsef.Onda, ona hayranlık duymama sebep olan bir yanı var.Sadece başarıları değil bahsettiğim.Duruşu, hareketleri.İnsan Mourinho'ya baktığı zaman Disiplin, Özgüven, Cesaret gibi, bir teknik adamı başarıya taşıyabilecek ana faktörlerin hepsinin onda olduğunu görebiliyor.Bazı açıklamalarını hala çok sivri bulsamda artık onu daha iyi tanıdığımız ve kabullendiğimiz için yadırgamıyorum
Yalnız bir hareketi var unutmadığım ve asla unutmayacağım.Hiç sevmediğim bir hareketi.İzleyenler hatırlar, Porto-Monaco finalinden sonra takım kupa töreni yaparken madalyasını alıp arkasına bakmadan sahadan çıkıp gitmişti.Zaten kısa bir süre sonrada Chelsea ile anlaşmıştı.İşte bu hareketi ona yakıştıramıyorum ve hala unutmuyorum bu yaptığını.
- Nasıl bir savunma oyuncusu istiyorsun? sorusunu iki kez tekrarlayan gazeteciye;
Gey gibi soruyorsun. Sarışın‚ dürüst birini arıyorum.
kralsın:D
2000 yılından bu yana, çalıştırdığı bütün takımlarda iç saha maçlarında sadece 1 yenilgi alan teknik direktör.