Originally Posted by
MeMo
"Ben maç öncesinde maç sonrası yazımı yazdım, özgürce.
Düşünmediğim bir şeyi değil düşündüğümü yazdım, dürüstçe.
"Kadıköy'de top yuvarlak değildir" diye düşünerek.
Yine derbiyi bazı cümlelere almak istemiyordum da.
Şu kapıdaki tehlike ile karşılaşınca, maalesef.
Çok uzak değil yakın geçmişte "standartlaşma" dedik.
Hakemlerin kararları da ve Federasyon'un duruşu için.
Bilica'ya 3 maç ve verilen 2 seyircisiz maç cezası...
Standartlaşma bu mudur? Bakın “Temel orantısı”:
1 su = 2 maç, 1000 su = kaç maç?
1000 suyu aşağı indirenler İSKİ çalışanları değildi.
Bu cezalar eğer haklı görülüyorsa diyeceklerim var.
Her derbi öncesi fiks iki maç ceza açıklansın.
Her derbi değil ligde her maç her takımın sahası kapanmalı.
Bu cezaların veriliş biçimi en-te-re-san.
Ya da ben başka maç izledim o gün.
Kadıköy'de evet o gün gerilim vardı, olay da vardı.
O günkü olaylar herhangi bir maçta çıkacak kadardı.
Hakan Balta'nın tribünlere yaptığı kol hareketi mi görülmedi?
Bir iki yıl önceki derbilere oranla olaylar 1000'de 1'di.
Kapısındaki pisliği görmeden mikrofon önüne çıkmak nedir?
Herhangi bir Anadolu tribününde çoğu maç sonu gibiydi.
60'a kadar Bünyamin Gezer'e tepki gösterenler sarı-lacivertti.
60'tan sonra sarı-kırmızıydı, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
Kimsenin hakemin kafasına atılan cismi savunduğu yok.
Eğer bunlar iki maç cezaysa...
Bırakın kamuoyu vicdanını düşünmeyi.
Yahu stat ismi vermeyeceğim tuğla atıldı tuğla.
Kapandı mı? Pardon kafaya isabet etmedi, kan yoksa doğru.
İsabet ederse ceza, etmezse yok ceza.
D.Bakır maçına 1 maç saha kapama - 1 maç seyircisiz verildi.
Hayır işte her atılana ceza, istenen bu!
Yazıklar olsun sizin kapasitenize.
Bazı yöneticiler oyuncu olmuş, reytingleri olmasa da.
Keita'nın ölmesi mesele.
200 ml'lik yaklaşık 3 metre yanına düşen sudan bahsediyoruz.
Elano'nun hakemin elini itmesi de mesele.
Emre'nin hakemin elini ittiğinde aldığı ceza mesele.
Sesimi duyan var mı?
Lugano'nun geçtiğimiz yıl kafa attığında tabloyu hatırlayın.
Sınırdışı edildi Lugano, evet kötü bir hareketti.
Keita'nın Kasımpaşa maçında salladığı boşa yumruk mesele.
Irkçılığa karşıyım ama sahtekarlığa değil.
Bu sahtelikleri hiç ama hiç görmemeye hiç değil.
Bunları görmeyerek hazımsız açıklamalara hiç değil.
Galatasaray yöneticileri yine tarihi bir hata yaptı.
Psikolojik savaş başlat, Federasyon'a savaş aç.
Fenerbahçe'nin bunlara karnı tok.
Fenerbahçeli yönetici bağırmaz, yırtınmaz.
Fenerbahçeli yönetici yumruğunu masaya vurur, halleder.
Fakat bunlara ne gerek var.
Bir tebrik çok mu zordu bilge futbol adamı Rijkaard.
Terörizmin farklı bir boyutu bu, taktik değil.
Bakın maçın tortusunda Keita ve kırmızı kart kaldı.
Keita ve attığı yumruk değil, bildiğimiz düz yumruk.
İşin bir diğer ilginç boyutu Bilica ceza aldı.
Bilica'nın yaptığı da büyük sorumsuzluk, ayıp.
Peki Bilica nasıl ceza aldı? TV görüntüleriyle.
Keita Kasımpaşa maçında Sancak'a ne salladı? Yumruk.
Sancak'ı sıyırdı, bu yüzden ceza almadı değil mi?
İlle de oturması gerekiyor okkalı, bayılsın...
Siz bu standartta devam ettiğiniz sürece hiçbir şey olmaz.
Bu standartı görüp de birileri romenliğe soyundukça hiç.
TV görüntüsüyse kaynağınız herkese vereceksiniz.
Eyyam için değil, susturmak için değil.
Hak ettikleri için.
ADALETSE HERKESE HER ZAMAN...
HER YERDE, HER KOŞULDA, AYNI STANDARTTA verin."
Esat Dergi'nin yazısı.