Beşiktaş Sohbet Alanı

Ben de samimi bulmuyorum açıklamayı. Arkasında muhakkak bir hesap vardır. Şemsi'nin de dediği gibi eğer mucizevi bir şekilde yetiştirilmezse yeni stad önümüzdeki sezon Saracoğlu'nu kullanma beklentisi olabilir.

Bunun dışında bu açıklamayı çok gereksiz ve samimiyetsiz bulsam da; kimse kusura bakmasın ama "malumun ilanı", "aynı yolun yolcuları" gibi yorumlar yapan zihniyetten daha naiftir, daha evladır benim için. Ben de aynı üslupla yazmak istemiyorum ama belli bir kültür seviyesine ulaşmış, elit taraftarlara sahip malum kulübün de son zamanlardaki açıklamalarının; küfretmeyi kendilerinde hak gördükleri, Türk futbolunun katili Aziz Yıldırım'dan farkı kalmadı. Muhammed'in de yazdığı gibi Papermoon zirvesini masum kabul etsek de sonrasında yapılan "lig bizim olsun, kupa onların" açıklamalarını da unutmuş değiliz.

Çarşı'dan tepki

Çarşı Grubu, Beşiktaş'ın resmi internet sitesinden Fenerbahçe'nin Çakur Rizespor karşısında seyircisiz oynaması nedeni ile yapmış olduğu açıklamaya Twitter hesabından tepki gösterdi.

Çarşı grubu yapmış olduğu açıklamada; "Beşiktaş taraftarına göstermediğiniz hassasiyet, hakkaniyete olan inancınızı yalanlar. Size Fener riyası, bize Beşiktaş rüyası yakışır" ifadelerine yer verdi.

------------------------------------------------------------------------------

Ben de gereksiz buluyorum bizim yönetimin açıklamalarını.

cok iyi ya :D

http://cdn.spor365.com/News/678x369_...aypij798e0.jpg

bu aciklamanin cok negatif olarak buyutuldugunu dusunuyorum. o kadar gerilmis ki taraflar bu tip bir aciklamayi hazmedemiyor. cok sevilen baskan suleyman seba tarzinda her yaniyla dostluk goruntusu veren cok guzel bir aciklamaydi bence. sacmasapan atismalar yerine boylesi jestler cok daha iyi degil mi? illa yoneticiler kavga etsin, karsi tarafin cektigi eziyetten zevk mi alsin, anlamadim ki...

ozhan canaydin, suleyman seba, su anki durusuyla fikret orman turk futbolunun ihtiyaci oldugu yonetici profilleri. en basta idare edenler dislayici degil kapsayici olmalilar. fikret orman zaten cok centilmendir, bu hafta bunu yaptigi jest ile yine kanitlamis oldu.

Quote:

---

Originally Posted by TeNaciOUS MidFieLdeR

bu aciklamanin cok negatif olarak buyutuldugunu dusunuyorum. o kadar gerilmis ki taraflar bu tip bir aciklamayi hazmedemiyor. cok sevilen baskan suleyman seba tarzinda her yaniyla dostluk goruntusu veren cok guzel bir aciklamaydi bence. sacmasapan atismalar yerine boylesi jestler cok daha iyi degil mi? illa yoneticiler kavga etsin, karsi tarafin cektigi eziyetten zevk mi alsin, anlamadim ki...

ozhan canaydin, suleyman seba, su anki durusuyla fikret orman turk futbolunun ihtiyaci oldugu yonetici profilleri. en basta idare edenler dislayici degil kapsayici olmalilar. fikret orman zaten cok centilmendir, bu hafta bunu yaptigi jest ile yine kanitlamis oldu.

---

Ben de olayı çok yanlış yorumladığını düşünüyorum.

Beşiktaş'ın şu anki yönetiminin bu tarz jestleri veya fair play olarak yorumlanan açıklamaları hep Fenerbahçe'ye karşı. Örnek mi;

Quote:

---

"İtalyan temsilcisi Andreoli Latina'yı eleyerek erkeklerde CEV Challenge Kupası'nın sahibi olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nü tebrik ederiz.

Saygılarımızla,
Beşiktaş JK"

---

Geçtiğimiz günlerde Galatasaray kadın basketbol takımı Avrupa şampiyonu oldu. Nerede aynı yaklaşım? Nerede tebrik? Beşiktaş'ın bu açıklamasında dostluktan bahsederken bugün Galatasaray son dönemde Fenerbahçe'yle yaşanan onca gerilime karşın resmii siteden rakibinin şampiyonluğunu kutlarken ona hiçbiriniz değinmiyorsunuz haksız mıyım?

Beşiktaş-Fenerbahçe maçı lig tarihinin gelmiş geçmiş en centilmence geçen derbisiydi (oyuncuların birbirlerine yaklaşımı açısından). Üstüne bu açıklama 2 kulübün birlik olup Galatasaray'a karşı cephe almasından başka bir şey değil. Tepkim buna. Kimsenin kavga etmesini, düşman olmasını istemiyoruz. 2 kulübün yakınlaşıp diğer kulüplere düşman olmasının dostlukla, fair play ile alakası yok, bu daha başka anlamlar taşır.

Galatasaray kadın takımı Avrupa şampiyonu olunca Fenerbahçe'ye teklif gitti beraber kutlayalım diye. Sonuçta tarihi bir gündü ve 2 Türk takımı Avrupa'nın en büyük kupasında final oynamıştı. Bu yüzden beraber kutlayalım dendi. Ama bu bile Fenerbahçe cephesinin zoruna gitti ve reddedip manidar bir teklif sundular:

Quote:

---

CEV Cup Şampiyonu Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı, CEV Challenge Cup Şampiyonu Fenerbahçe Grundig Erkek Voleybol Takımı, Euroleague 2.si Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, ETTU Şampiyonlar Ligi 2.si Fenerbahçe Masa Tenisi Takımı ve Fenerbahçe Futbol Takımımız ile Euroleague Şampiyonu Galatasaray Odeabank takımınızın başarılarını, bir arada kardeşçe ve tarihe not düşercesine birlikte kutlama teklifimizi kulübünüz adına sizlere sunarız.

---

O kutlama talebinin Lütfü'nun işgüzarlığı olduğunu bizden iyi biliyorsun Gabi abi (: Ayrıca Beşiktaş'ın Fenerbahçe ile veyahut Fenerbahçe'nin Beşiktaş'la bir olup Galatasaray'a cephe almasına gerek yok Galatasaray kendi kendine cephe (:

3 Temmuz Galatasaray için Tanrı'nın bir lütfuydu. Bunu en iyi kullanabilecek hoca ise Fatih Terim. Bu ikisi birleşince + Ortada psikolojik olarak çökmüş rakiplerin varlığı Galatasaray'a rahat 2 şampiyonluk getirdi. Ancak geçen sezonun 2. Yarısından itibaren Galatasaray yönetim bazında harakiri yapmaya başladı. Böyle bir fırsat 100 yılda bir gelirdi bundan sadece 2 yıl faydalanabildiler.

Seneye işler Galatasaray için daha kötü olacak. Kısaca 2 Temmuz yolu görünüyor bu gidişle.

Beşiktaş'ın son dönemdeki Galatasaray karşıtlığına gelirsek Özellikle stad mevzusu, Galatasaray'ın bu mevzuya alaycı yaklaşımı ve her Galatasaray maçında yaşanan ağır sorunlar mevcut iklimin oluşmasında kimseyi şaşırtmamalı. Rüzgar eken fırtına biçer.

Hala Önder Özen'in manifestolarını yiyenler var mı acaba ?

Peki soyle sorayim o zaman İbrahim;

Hadi Galatasaray ile iliskiler kotu diye boyle. Peki ya diger kulupler? Sadece futbol olarak bakma, Fenerbahce erkek voleybol takimini CEV Challenge kupasini kazandi diye kutlayacak kadar dusunceli bir yonetim Vakifbank icin de ayni tarz bir kutlama yapti mi? Bu dostluk yaklasimi neden sadece Fenerbahce'yi kapsiyor? Diger yandan Galatasaray kulubu Vakifbank icin de bugun Fenerbahce icin yaptigi gibi kutlama mesaji yayinladi o buyuk basarilara ulastiginda. Ama Galatasaray hep kotu, cunku bu fair olay ortami kimsenin ozellikle de Fenerbahce'nin isine gelmiyor.

Bi de Galatasaray'in sampiyonluklarinin konuyla ilgisini anlayamadim, orada anlatmak istedigin sey neydi aciklarsan sevinirim.

Abi cevap belli, stat bitmiyor muhtemelen. Ortak kullanım için veriyorlar bu çabaları. Tabii ters tepti, kendi taraftarının büyük bölümü gereken tepkiyi verdi zaten.

@Walter Sakana

Sen Beşiktaş'ın Fenerbahçe ile bir olup Galatasaray'ı çökertme, aşağı çekme amacı olduğunu varsayıyosun ben de Galatasaray'ın zaten kendi kendine çözüldüğünü örnekle söylüyorum. Dönem dönem kulüpler birbirine yakın olur. Yine böyle bir dönem. Tüm taraflara düşmanca tutum sergilemek kaybettirir. Beşiktaş akıllı bir yol izliyor çünkü Güç dengesindeki ibre Fenerbahçe'ye dönmüş durumda.

(Misal Sadri Şener'in ilk dönemlerinde arasının en iyi olduğu başkan Aziz Yıldırım'dı. Aziz Yıldırım Trabzonspor'a bir çok konuda yardımcı oluyordu. Selçuk transferinde Trabzon'a öncelik tanıması, Burak'ı bedelsiz hatta üzerine para vererek Trabzon'a vermesi, Federasyon katında Trabzon'a yardımcı olma vs. Hatta Sadri Şener'in Kupa finalinde Fenerbahçe'yi yendikten sonra "Umarım Süper Kupa'da tekrar karşılaşırız" sözünü hala hatırlarım. Bu yakınlık ileride Trabzonspor'un Ligin en iyi kadrolarından birine ve Şampiyonluğa oynayan bir ekibe dönmesine yaradı.)

"Dostuna yakın ol, Düşmanına daha yakın" demişler. Beşiktaş şuan onu yapıyor. Herkes buna pohpohlama olarak bakıyor ama bu yakınlık Beşiktaş'a, Fenerbahçe'den daha çok kazandırır.

Galatasaray'ın temel sorunu liseli-lisesiz zırvalığı. Kulübün büyük düşünmesini, Avrupa kültürü taşımasını sağlayan da liseliler, takım son derece iyi giderken yoktan sorun yaratıp kulübü karıştıran da. Bunlar GS sohbet alanında tartışılması gereken konular o yüzden daha fazla detaya girmiyorum.

Asıl tartıştığımız konu Beşiktaş'ın federasyona yaptığı çağrı ki bunun başka niyetler taşıdığı konusunda farklı yönlerden olsa da hemfikiriz. Beşiktaş taraftarının gerekli tepkiyi vermesi sevindirici. Saygı duydum. Kulübün asıl değerlerine sahip çıkan her zaman taraftardır. Fenerbahçe'de de, Galatasaray'da da, Beşiktaş'ta da diğer kulüplerde de bu böyle.

Senin şu son yazdığını okuyunca "e biz neyi tartışıyoruz?" diye sordum kendime. Çünkü vardığımız sonuç aşağı yukarı aynı kapıya çıkıyor. Sanki sen bu "beyaz" derken ben "hayır bu ak" diyorum gibi birşey oldu :)

Quote:

---

Originally Posted by uAburak89

Abi cevap belli, stat bitmiyor muhtemelen. Ortak kullanım için veriyorlar bu çabaları. Tabii ters tepti, kendi taraftarının büyük bölümü gereken tepkiyi verdi zaten.

---

Stad normal şekilde ilerliyor, bir problem yok şuanda. Fakat onun dışında en fazla yarım sezon için ki bu da 7 maç eder, 7 maç için bu kadar yalakalık yapmaz fikret orman. Umarım istifa eder orası ayrı. Fikret orman'ın bittiği gün, beşiktaş'ın sahibi kongre üyeleridir dediği gün. Beşiktaş'ın sahibi atkılılardır..

Almeida, Portekizcede 'ağrı' demekmiş. Fakat karın ağrısı mı, baş ağrısı mı yoksa mide ağrısı mı; ona henüz karar veremedik.

http://www.izlesene.com/video/vodafo...rsiyon/7340488

Çok iyi olmuş reklam

Jones'u gram beğenmiyorum, takıma katkısı sıfır.

Fikret Orman: Yıldırım Demirören'den bedava bilet alanlar şimdi maça gitme diye kampanya yapıyorlar. Maça gitme diye kampanya yapılır mı?

Doğru mu bu?

Quote:

---

Originally Posted by uAburak89

Fikret Orman: Yıldırım Demirören'den bedava bilet alanlar şimdi maça gitme diye kampanya yapıyorlar. Maça gitme diye kampanya yapılır mı?

Doğru mu bu?

---

Yok öyle bişey. Son çırpınışları.

Yakında Hasan arat,Adalı koalisyonu gerçekleşirse, çok güzel olacak.

'Huni'nin Sapı, Adamın Dibi

http://www.kartalbakisi.com/images/y...dem-ulus_1.png

Erdem Ulus


Transfer habercisi arkadaşlara duyurulur.

Yeni bir transfer sezonuna resmen girmiş bulunuyoruz. İddialar ortada!

Diego tamam. Eto'o bitmiş, diğerleri yolda..

Başlangıçta güzeldir bu dönem, heyecan vericidir ama uyarıyorum çok tehlikelidir!

Haberci, inceden bir transfer haberi verir, taraftar anında gaza gelir.

Övgüler, methiyeler, sen neymişsin be abiler; havaya sokar adamı.

Muhtemelen sana “Başgan” ya da “Reis” diye hitap ederler.

“Başgan, şu bizim şu Diego işi ne oldu”

“Reis, Eto'o senin evde kalıyormuş doğru mu”?

Sorularıyla karşılaşırsın. Makara yapıyorlar sanırsın, yanılırsın.

Sen daha ne olduğunu anlamadan, bu kutsal göreve atanmışsın.

Bir sabah uyandığında artık sen resmen Transfer Komitesi Başkanısın.

Zordur Beşiktaş’ta bu transfer dönemleri!

Bir kere, bir isim attın mı ortaya? Sonuçlarına katlanacaksın.

“Yok, kardeşim ben haberciyim, duyum alır paylaşırım bana ne” durumları da sökmez artık.

Başkan, Menajer neyse, sende o sun. Yaşanacak her şeyden sorumlusun.

Transfer sezonuna resmen girmiş bulunuyoruz.

Bu taraftar huniyi kafasına bir kere geçirdi mi, artık geri dönüşün yoktur.

Ya o söylediğin adam bu takıma gelecek, "Ya da huninin sapı bir yerine girecek"

***


Yine bir transfer dönemi yaklaşırken

Nerede o eski transfer dönemleri diyesim geliyor…

O zamanlar, bugünkü gibi donanımlı aletlerle değil gazete, radyo ve birkaç TV kanalıyla tutulurdu Nöbet.

İnternetin henüz doğmadığı, borsanın kısa donla dolaştığı yıllardı ve biz henüz nöbet tutamayacak kadar küçüktük.

O dönemler öyleydi, bırakın bir yıldızın gelmesini, gelenin bir yıldızla benzemesi bile yeterliydi.

Örneğin, gelen topçunun “Saçları uzunsa” o bizim için tartışmasız bir yıldızdı. Hele birde kolunda dövmesi falan da varsa transferin kralı yapılmış sayılırdı.

Süleyman baba, biz küçükken hiç yıldız getirmzedi. Paramız yok derdi. Komşumuzun babası, yurt dışından çeşit çeşit yıldızlar getirirdi, biz uzaktan bakardık ama gocunmazdık.


İşte o zamanlar öğrenmişiz kendi yıldızımızı kendimiz yaratmayı.

Serpil Hamdi Tüzün, Adnan Dinçer gibi amcalar varmış, küçük atölyelerinde büyük yıldızlar yaparlarmış. Elleriyle

Şimdikilere benzemezmiş eski transferler dönemleri şte.

Dünya yıldızından anladığımız, dövmeli, uzun saçlı, futbolcularmış sadece.

Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı hatırladınız mı? O biziz işte.

Quaresma, Guti, Simao'ları paketleyen, Eto'o, Ronaldinho ve benzerlerini beğenmeyen.

Süleyman Seba’nın dönemin en büyük yıldızı Metin Tekin'in sözleşmesini uzatırken “Paramız yok” diyemeyip, kullandığı şu cümleyi duvara asmalıyız...
“Oğlum Sarı... Sen şeyi-şey yap. Biz şeyi-şey yaparız.”

***
"OĞLUM SARI" DEMİŞKEN;

Kocaeli’nden Beşiktaş’a getirildiğinde Üniversite'yi henüz kazanmıştı.

İnce, uzun; yakışıklı bir adamdı. Tıpkı şimdiki gibi…

Alt yapı fabrikasının bir icadı değildi ama onu çocuk yaşta bulup Beşiktaş’a kazandırmışlardı.

Sarışın, temiz yüzlü bu çocuk, dönemin teknik direktörü Dorde Miliç’e emanet edildi.

Miliç’in, bu gence yeni yeni şans verdiği günlerdi.

Kilitlenen bir maçın son bölümünde oyuna girdi.

Attığı iki gol fırtına öncesi sessizliğinde habercisiydi.

Henüz kimsenin tanımadığı bu çocuk, o gün İnönü’yü şaşkın bakışlar arasında terk etti.

Ehliyeti yoktu. Tabi arabası da…

Maçtan sonra stadın önünden bir taksiye el etti.

Babası öne, o arkaya bindi.

Taksici Dolmabahçe'den aldığı bu genci sıradan bir taraftar sandı ve “Maç kaç kaç bitti genç” diye fısıldadı.

“2-0 Ağabey” derken gülümsedi. Çünkü bir sonra ki soru tam da çalıştığı yerden gelecekti.

Ve beklenen soruyu sordu Taksici… "Kim attı peki golleri” ?

Gülümseyerek “Ben attım ağabey, ikisini de ben attım” dedi.

Taksici kendisiyle dalga geçildiğini sanıp yanında oturan babasına tuhaf bir bakış attı.

Babası gururla arkaya dönerek şöyle dedi.

“Oğlum benim bu. Metin... Beşiktaşlı Metin Tekin."

Doğum günün kutlu olsun sarı fırtına. Nice mutlu yıllara...

Beyler şu akıllı stadyum olayını bana açıklayabilecek var mı ? Ne yani bu akıllı stadyum, nasıl oluyor ?

Quote:

---

Originally Posted by E.Cartman

Beyler şu akıllı stadyum olayını bana açıklayabilecek var mı ? Ne yani bu akıllı stadyum, nasıl oluyor ?

---

http://www.sabah.com.tr/Spor/SabahSp...-akilli-olacak

http://www.vodafonearena.com.tr/About.aspx

Quote:

---

Originally Posted by E.Cartman

Beyler şu akıllı stadyum olayını bana açıklayabilecek var mı ? Ne yani bu akıllı stadyum, nasıl oluyor ?

---

Çok Basit.

Zengin İçerikli Dijital Ekran Çözümleri ile Genişbant Mobil ve Wi-Fi Ağıyla Donatılacak.

Vodafone Arena, Taraftarlara ve Ziyaretçilere Maç Günleri Unutulmaz Bir Deneyim Yaşatacak. Akıllı Stadyum Vodafone Arena'da Farklı Boyutlarda HD Ekranlar, Stadyumun Çok Sayıda Noktasına Yerleştirilecek. Bu Ekranlar, Taraftarların Röportajları, Canlı Yayını, Pozisyon Tekrarlarını, İstatistikleri, Promosyonları ve O An Oynanan Diğer Müsabaka Sonuçlarını Görmelerini Sağlayacak. Yüksek Hızlı Mobil ve Wi-Fi İnternet Bağlantısı ile Akıllı Telefonlara Stadyum İçinde İnternet Hizmeti, Canlı Maç Yayını ve Pozisyon Tekrarları Gibi İçerikler Anında Ulaştırılacak.

Eyvallah beyler.

Kamuoyunun Dikkatine

Futbol Direktörlüğümüzden yapılan açıklama şöyledir:

Profesyonel futbolcumuz Dany Nounkeu, takım bütünlüğüne uymayan davranışı sonucunda süresiz olarak kadro dışı bırakılmıştır.

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız,

BJK Futbol Direktörlüğü



Haydi, yallah!!!

Ulan ya :( 2 maç kalmıştı, dayanamadı 2 hafta daha :D

Yabancı oyuncu konusunda sıkıntı çeken galatasaray'ın oyuncusunu kiralamak zaten başlı başına hataydı. Direk rakibin galatasaray senin, onun oyuncusunu kiraladığın için senin elin 1 güçleniyorsa onun 5 güçleniyordu.

Maalesef beşiktaş açısından Dany transferi, Gaziantepspor'un Bruma transferinden farksız bir hal aldı.

Beşiktaş yönetimi Danny transferinde de sınıfta kaldı. Başka bi açıklama yok. Ayrıca Gökhan Töre kadro dışı kalmazken Danny'nin kadro dışı kalması da ayrı bi komedi.

Quote:

---

Originally Posted by mpaker66

Beşiktaş yönetimi Danny transferinde de sınıfta kaldı. Başka bi açıklama yok. Ayrıca Gökhan Töre kadro dışı kalmazken Danny'nin kadro dışı kalması da ayrı bi komedi.

---

O olayda 7 futbolcu birden gece kulübünden çıkmış, hatta mekanda F.Bahçeli bazı futbolcular da vardı. Hangi birini kadro dışı bırakacaksın veya tek günah keçisi Gökhan Töre mi?

Dany mevzusu için ise iki iddia var: Birincisi alacaklarını isteyip verilmediği takdirde Elazığ'a gitmeyeceği; diğeri de antrenmanlara sürekli geç gelmesi. İlk olaya Bilic'in çok kızdığı ve o zaman hiç gelme deyip kadro dışı bıraktığı da söyleniyor.

Bu transferde en büyük suçlu yönetim ve Önder Özen'dir. Transferi 6 parametreye ayırıp sadece tesisleri değiştirecek, kramponlarını alıp gelecek derken çok ümitliydi. Halbuki biz daha ismi ortaya ilk atıldığı andan beri gereksiz bir transfer olur diye yırtınmıştık. Sonuç ortada; tıpkı G.Süzen, Eneramo ve Sezer Öztürk transferlerinin geldiği noktada olduğu gibi.

Önder Özen bize Franco'yla +5 kattıysa diğer aldığı oyuncularla bu +5'i nötrledi

Zararın neresinden dönsen kar hesabı.

parasini vermezsen tabi cikmaz antremana. :D