Originally Posted by
Walter Sakana
Yalnız ben pek doğru yolda olduğumuzu düşünmüyorum.
Fenerbahçeyle kötüyüz
Kayserisporla kötüyüz
Beşiktaşla kötü oluyoruz
Burak Yılmaz'ı alsaydık (veya alırsak) Trabzonsporla da kötü olacaktık
TFF'yle kötüyüz
Kulüpler birliğiyle kötüyüz...
Bunlar dışında Eskişehir, Sivas, Gençlerbirliği hep Fenerbahçeye yakın kulüpler. Anadolu kulüplerinin çoğu Trabzonspor ve Bursaspora sempati duyuyor, transferlerde bu iki kulübe kolaylık sağlıyorlar. Biz ise kimseden oyuncu alamayacak duruma geliyoruz.
Tamam doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali haksızlıklara yanlışlıklara tepki gösterdiğimiz için gittikçe tek kalıyoruz ama en azından diğer kulüplerle ilişkilerde daha yapıcı olmamız lazım. Hani Beşiktaş kardeş kulüptü bizim için? Şimdi bir stad meselesi yüzünden ilişkilerin bu hale gelmesi doğru mu? Geçmişte onlarda bize yapmıştı yaklaşımı da yanlış çünkü bugün lanetlediğimiz kan davaları da bu şekilde başlamıştır.
Ünal Aysal müthiş bir işadamı orası belli ancak spordaki rekabet ile iş dünyasındaki rekabetin farklı olduğunu öğrenmesi gerekiyor biran önce. İş dünyasında rakiplerinizle iyi ilişkiler içinde olmazsınız, birbirinizin işine taş koyar veya elinden kapmaya çalışırsınız, rakibinizi o piyasadan silmeyi amaçlarsınız. İş dünyası çok daha acımasızdır, dibe vurduğunuz zaman kimse elinizden tutmaz ve tekrar toparlanabilmeniz çok ama çok zordur. Büyük ihtimalle yok olup gidersiniz.
Spordaki rekabette ise rakiplerinizle iyi ilişkiler kurmanız gereklidir, ezeli rekabet-ebedi dostluk sözü boşuna söylenmemiştir. Rakibinizi sahada yenmeyi, şampiyonalarda geçmeyi ve mali açıdan geride bırakmayı amaçlarsınız ancak asıl amacınız kendi başarı hedeflerinize ulaşmaktır, rakibinizi alt etmek yok etmek değil. Sporda dibe vurduğunuz zaman iyi ilişkiler içinde olduğunuz kulüpler size sırt dönmezler. Toparlanıp tekrar zirveye çıkma şansınız vardır. Bugün Ankaragücü tüm yaşadıklarına tüm zorluklara karşın amatör lige bile düşse yok olmayacaktır. Bir zamanlar fırtına gibi esen Göztepe, Kocaelispor, İstanbulspor, Altay gibi kulüpler eski günlerinden uzak olsalar da sonuçta hala belirli bir seviyede mücadelelerini sürdürmektedirler ve her an tekrar Süperlige geri dönebilme şansları vardır.
Galatasaray yönetimi diğer kulüplerle ve kurumlarla ilişkilerinde bana göre yanlış yoldadır. Bunun dışında başkanımız ve bazı yöneticilerimiz de hem bizi hem kendilerini zor durumda bırakan yanlışlara imza atmaktadırlar. Nedir bu yanlışlar? Genelde söz verdikleri isimler ve tarihlerle sonuçlanmayan transfer açıklamaları, sezon bitince konuşacağız tarzı açıklamaları, stad konusunda taraftarları yeterince aydınlatamamaları, play-off sürecindeki açıklamaları ile takımın havasını olumsuz etkilemeleri vs...
Geride bıraktığımız sezonda bir önceki felaket sezonun ardından gösterilen performanstan ötürü yönetimi ve takımı eleştirmek acımasızlık olacağı için bazı şeyler dile getirmedik. Ancak artık yönetim de acemilik dönemini atlattığına göre bazı yanlışları tekrarlamamaları gerekiyor. Galatasaray taraftarının en büyük özelliği yanlışa yanlış demeyi bilmesidir. Yöneticilerimiz de bunu gayet iyi biliyorlardır...