Hocamız Tv8'de.Aşağıdaki linkten en baştan seyredebilirsiniz.
http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=c...9-2011%2023:35
Printable View
Hocamız Tv8'de.Aşağıdaki linkten en baştan seyredebilirsiniz.
http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=c...9-2011%2023:35
Carvalhal'ın teknik direktör olarak hataları olabilir,eleştirilebilir,ama kesinlikle çok iyi bi insan. Çok sempatik,Türkçe konuşmaya çalışıyor,Medyaya karşı tavrı çok ılımlı,taraftara karşı çok iyi.E daha ne olsun :) Kesinlikle insan olarak böyle biri beklemiyordum :)
Beşiktaş Ferrari için CAS'a başvurdu
27 Eylül 2011 18:19 | NTVSpor.net
Beşiktaş Kulübü, İtalyan savunma oyuncusu Matteo Ferrari'nin sözleşmesini haksız olarak feshetmesi gerekçesiyle CAS'a başvurduğunu açıkladı.
http://media1.ntvspor.net/C/I/190/ferrari3_4T2IK.jpg
Beşiktaş Kulübü, İtalyan savunma oyuncusu Matteo Ferrari'nin sözleşmesini haksız olarak feshetmesi gerekçesiyle CAS'a başvurduğunu açıkladı.
Siyah-beyazlıların borsaya bildirdiği açıklamada, "Oyuncu Matteo Ferrari, Şirketimiz ile imzaladığı 17.07.2009 başlangıç tarihli sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiş ve takımımız aleyhine CAS'a başvurarak hukuki süreci başlatmıştır. Bu durum 22.08.2011 tarihli özel durum açıklaması Kamuya Açıklama Platformuna bildirilmişti. Bu kerre Şirketimiz Matteo Ferrari tarafından CAS nezdinde açtığı davaya cevap vermiş olup, ayrıca oyuncu Matteo Ferrari' nin sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle hakkında CAS nezdinde 7.750.000 Euro tutarlı karşı dava açılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Şu ana kadar izlediğim kadarıyla Simao çok tutuk kalıyor. Sıradan bir oyuncu gibi bence, yıldız statüsüne erişen bir oyuncu gibi oynamıyor. Beşiktaş'ta Simao'nun yerine Amrabat olsaydı daha çok göze hoş gelen bi takım olurdu. Amrabat'ta aynı Quaresma gibi, hızlı, teknik, iyi top süren bi oyuncu. Sağdan ve Soldan çok etkili bi takım olur. Seyirci olarak Amrabat'lı, Quaresma'lı, Fernandes'li bir takımın maçlarını kaçırmazdım.
Ha şimdi nerden çıktı diyenler olabilir, sadece Stoke maçını izlerken aklımdan geçirdiklerimi yazmak istedim :D
Evet Simao sezona iyi başlayamadı malesef.Umarım toparlar kısa zamanda.O değil de keşke Bebe sakatlanmasaydı.Edu ile olmuyor.Dün maçta 1 tane pozisyona o girdi.O da 80'de.Pas alamıyor diyeceğim ama pas alabilmek için uygun koşular yapmadı ve pozisyon almadı bence dünkü maçta.Ceza sahasında topla buluştuğunda etkili oluyor ama işte dün bir kere buluştu.Zaten başka numarası yok.Olmuyor yani.Almeida bir an önce iyileşse bari.
Geçen senenin yıldızları; Ernst, Necip, Guti, Simao bu sene henüz performanslarının çok altındalar.
Guti'yi daha seyredemedik bile sanırım da seyredemeyeceğiz. Ancak Necip, Ernst ve Simao bir an önce geçen seneki formlarına kavuşmalı.
Bu da bizim maç trafiğimiz. Herkes takımının önündeki maç programlarını koymuş, bizim başımız kel mi? :D
15 Ekim Cumartesi
19.00 Beşiktaş-Kayserispor
20 Ekim Perşembe
22.05 D.Kiev-Beşiktaş
24 Ekim Pazartesi
20.00 Mersin İY-Beşiktaş
27 Ekim Perşembe
20.30 Beşiktaş-Fenerbahçe
30 Ekim Pazar
19.00 Beşiktaş-Sivasspor
3 Kasım Perşembe
20.00 Beşiktaş-D.Kiev
6 maçtan 5 galibiyet 1 beraberlik bekliyorum. Mersin İY ve Kiev maçları dışında diğer maçlarımız hep İnönü'de. Bu yoğun maç trafiğinde Almeida'nın tamamen iyileşmesi çok iyi oldu.
"Teklif gelirse Quaresma bile ..."
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Beşiktaş'ta İkinci Başkan Metin Keçeli, iyi bir teklif gelmesi halinde Quaresma'nın bile satılabileceğini dile getirdi.
09 Ekim 2011 Pazar - 16:49
DHA
Beşiktaş İkinci Başkanı Metin Keçeli bugün bazı gazetelerde Ricardo Quaresma'nın satılacağı yönündeki haberler üzerine bir açıklama yaptı. Keçeli, Portekizli yıldız futbolcuya şu an bir teklif olmadığı dile getirirken, "Bugünkü transfer piyasasında satılmayacak futbolcu yoktur. Yeri geldiğinde en büyük yıldızlar bile değerinde satılır. Teklif gelirse Quaresma'da bile satılabilir. Ancak şu anda böyle bir durum yok" dedi. Keçili ayrıca başkan Yıldırım Demirören'in şike ve teşvik suçu işleyenlere ağır cezalar verilmesini hükmeden Futbol Disiplin Talimatnamesi'nin 58. maddesinin hafifletilmesi için kulüpler arasında başlatılan imza kampanyasına katılmayacağını doğruladı. Keçeli konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi.
"Başkanımız Yıldırım Demirören'in 58.maddenin hafifletilmesi için verdiği imzayı geri aldığı doğrudur. Biz Beşiktaş camiası olarak herhangi bir suçumuz olmadığına inanıyoruz. Kamuoyunda sanki Beşiktaş da bu maddeden çekiniyor ve bu nedenle küme düşme kalksın istiyor gibi bir algı oluştuğu gözlenmişti. Kendimize o kadar güveniyorduk ki bize de bu gözle bakılacağını düşünemedik. Bu nedenle daha önce verilen küme düşme kalksın maddesinin değişmesi için verilen imza başkanımız tarafında geri çekildi".
Quaresma'yı şu aşamada satacaklarını sanmıyorum cillop gibi bir teklif gelse dahi. Maddeyle ilgili imzanın geri alınması da yerinde olmuş. Her kim suç işlediyse cezasını olduğu gibi çeker , sulandırmanın anlamı yok.
Haberin aslı tivitırda :) http://www.haber1903.com/futbol/demi...kti-h5118.html
Beşiktaş'ın geçen yıl 8 milyon TL olan şehiriçi ulaşım gideri bu yıl 61 milyon TL’ye çıkmış! 25 üye SPK’ya başvurdu, inceleme istedi.
Ayrica borc 470 milyon TL'ymis. Bunu 2013'e kadar ödemesi gerekiyormus.
İlginç bir yazı olmuş. Okumanızı tavsiye ederim.
Semboller
http://4.bp.blogspot.com/-UG1acVm_gh...00/yd%2Bcr.jpg
Kaddafi'nin öldüğü haberi dün geldi, meşhur heykelinin parçalandığı zamansa henüz Ağustos ortasıydı. Yahut Irak işgalinin ve Saddam rejiminin bitişinin en vurucu fotografı, boğazına halatlar geçirilen heykelin alaşağı edilmesi değil miydi? Şu vardır, bu heykeller gücün, güç sahibinin sembolleridir. İktidardan önce bunlar yıkılır, çünkü soyut bir şeyi kesin olarak yıkmış olmak için karşı eylem gerekir. Beşiktaş ve Portekizli'ler ilişkisi de budur. Onların varlığı gelinen noktada bir sembol.
Şu inanışa hep karşı durdum, durduk: "Demirören iyi niyetli, ama beceriksiz." Hayır, kesinlikle bu doğru değildi, hala da değil. Kar elde etmenin piyasa normlarına dayandığı yerde Demirören ve ailesi gayet işbilir, pekala 'oyunu kuralına göre' oynayan bir ailedir. 2003'ten önce bu ailenin elinde Azerbaycan petrolleri ile ortaklık ve M-Oil firması yoktu. Sonra Beyoğlu'nun orta yerinde bir AVM ve gazeteler, bir de Cristiano Ronaldo'yla ortak otel. İDO'yu da alıyorlardı da, nefesleri yetmedi. Üç yıl önce 83'üncü, önceki sene 77'nci, bu yıl da ülkenin 62'nci en zengin ailesi oldular. Holdinglerinin servet artışı da -Forbes'e göre- şöyle oldu: 2009/350 milyon dolar, 2010/400 milyon dolar ve 2011/650 milyon dolar.
Aynı dönem Beşiktaş'ın gelirleri de %80 büyüdü. Ama giderleri de %130 arttı. Dört yıl öncesinde seneyi 1 milyon TL zarar ile kapatan kulübün geçen yılki bilançosunda yazan zarar 120 milyon TL. Tartarsak, bir yanda iki yılda servetini ikiyle çarpan bir holding, diğer yandaysa aynı holdingin güdümündeki kulübün zararını 120 ile çarpması, ki yüzde hesabı falan değil bu. Eh, Beşiktaş kar açıklasın, diyecek kadar insafsız değilim ama biliniz ki Real Madrid her sene kar açıklıyor. Gerçekten, oraya buraya para saçıyor, alın size onlar da Jorge Mendes'le çalışıyor, denilen kulübün kasasında her sene fazla çıkıyor.
Beşiktaş, Real Madrid mi? Değil ya zaten, mesele de bu. Beşiktaş'ta önce sembollerin yıkılması gerek. Ne menem bir ilişki olduğu tam anlamıyla çözülemeyen Jorge Mendes - Demirören ilişkisi, tümüyle bu kulübün zararınadır. Tüm bu transferler birinin işine yarıyorsa da o kişi Demirören. Siz, onun elinden parasını alabilir misiniz?
Hayır.
Öyleyse gelin, sembolleri yıkalım. Beşiktaş'ta yıllardır pek çok şey çirkindi, ama insan bugün bir buçuk yıl öncesini bile özlüyor. Çünkü halen iyi şeyler vardı, en azından saha içine bakınca iyi niyetinden sual olunmayan bir topluluk görünüyordu. Kimisi çok çabalıyordu, kimisi azdı ama şu durum dingonun ahırıdır. Bahsi geçen şey tümüyle bir politika ve Demirören'in kötü niyetinin dışavurumu. Geçmişi 1.5 yıl öncesinden bir politika, Beşiktaş'ın neo-liberalizm dönemi ve bunun da sembolleri belli: Portekizli'ler.
Kim geldiyse oradan, gitmeli. Buna Guti de eklenmeli. Bunlar başkanın adamları, şu rezil vaziyetin ve kafa yapısının sembolleri onlar. Özel zamanlarda heykel yıkmak, nasıl sanat düşmanlığı anlamına gelmiyorsa, bugün kulüpteki Portekiz çetesine cephe almak da ne futbolla, ne de Portekiz'in güzide bir memleket olup-olmayışıyla ilgilidir. Buna Fernandes'i de, Carvalhal'i de dahil.
İkinci adımsa, Şurada. Yapacağınız şey, Beşiktaş hissesine sahip olmak. Sembolik de olsa...
http://noatsamisa.blogspot.com/
Özlüyoruz be Schuster Dayı,özlüyoruz be :uzgun:
Demirören gitmedikçe bize gün yüzü yok.Bu kadar net.Yıllardır bu sefer akıllandı diye kendimizi kandırıp durduk.(biraz da mecburiyetten) Ama hiç bir şey değiştiği yok.Senelerdir hocalar değişti,oyuncular değişti,yöneticiler değişti.Sonuç çoğu zaman negatif oldu.Değişmeyen bir tek başkan.Ne pahasına olursa olsun bir an önce kendisinden kurtulmamız gerekiyor ama bunun için kendisinin bırakmayı istemesi gerekiyor malesef.
Bana göre Schuster'in ücretsiz çalıştırma fikri çok makul olur. Kabul edilmesi lazım çok geç olmadan.
Schuster güzel olur ama geçen sene takımın başındayken çok yıpranmıştı kulüp.
Birde gönderdiğin adamı 10 ay olmadan geri getirme durumu var.
Hatta diyelim bu adam başarılı oldu ligde ve avrupa da Tayfur Hoca'da çıktı. Ne diyeceksin Schuster'e hadi yavrum güle güle de başarı geldikten sonra olamaz.
Hadi gönderdin Tayfur Hoca geldi diyelim bu sefer üzerinde gereksiz baskı ve medya tarafından yıpranma oluşacak.
Yani olaylaar, olaylaar :) Gecenin bu saatinde de iyi oldu bu komplo teorileri.
Tek kurtuluş çoğunluk beğenmese de Mustafa Denizli'nin ikna edilip takımın başına getirilmesidir. Bu takımı toparlayacak tek ismin Mustafa Denizli olduğunu düşünüyorum. İkinci sezonunda batırsa da dümdüz oyunculardan oluşan bir kadroyla ilk sezonunda çifte kupa kazandırmıştı. O sezon yönetimi bile hizaya sokmuştu. Takım iyi oynamasa da kazanma alışkanlığını kazandırır. Ligi iyi bilen bir hoca sonuçta. Tayfur Havutçu içeriden çıktıktan sonra gene görevine devam eder Mustafa Denizli'de sportif direktör olarak düşünülür. Görevini bıraktığı sezon zaten yönetimin o konuda hata yaptığını düşünenlerdenim. Sportif direktör olarak takımda olmalıydı. Bir nevi futbolun beyni. Hoş gerçi Tayfur Havutçu içeriden çıktı diyelim teknik direktörlük kariyerine edebilecek mi bakalım
Öncelikle Carvalhal'in yetersiz olduğu görülmeli ve teşekkür edilip yol verilmeli, adamın ilk ve tek teknik direktörlük tecrübesi ni yaşadığı yer bizim kulüp. Tayfur Hoca gelince yardımcısı olacak deniyor, ama Tayfur Havutçu'nun ne zaman döneceği belli değil henüz. Sonrasında da kısa vadede Mustafa Denizli düşünülebilir, o olmazsa Metin Tekin, Feyyaz Uçar gibi bu takımın evlatlarına sezon sonuna kadar bir şans verilmeli. Elin Portekizlisini deneyeceğimize hiç değilse kendi içimizden adamlara bakalım. Şifo'nun Antalya'yı bırakmayacağını bildiğim için onu saymıyorum. Baktık bunlar da olmuyor yabancı hoca kaçınılmaz oluyor bu durumda, ancak onun da kim olabileceğini kestiremiyorum. Aşı tutması çok önemli.
Takım içi eksiklere gelince; 3. kaleci şart (Rüştü sakat ve Cenk tek kaldı, Umut için çok erken sayılır. Maç tecrübesi bile yok henüz). Ayrıca sağ ve sol beke, forvet arkasına ve forvete birer transfer şart. Sağ bek diye ağladık resmen sezon başında, sonuç ortada. Sol bekte de İsmail'in alternatifi yok. Forvet arkası oyunu maestro gibi yönetecek bir isme ihtiyacımız var, Guti'nin durumu ortada. Forvete de Almeida'yı tamamlayacak hızlı, çevik, yerden etkili, defansın düzenini bozacak ve orta alana gelip top alış verişi yapacak bir forvet lazım. Nihat-Kovacevic ikilisi gibi. Forvet arkası transferden vazgeçilip böyle bir futbolcu alınarak da sorun halledilebilir.
Ah be ah zamanında benim aracılığımla Cicinho'yu alabilsek bunlar olmayacaktı... :/
Burak Kaplan A2 maçinda hatrick yapmis. 5-1 yendigimiz maçta diger golleri Atinç ve Mehmet Akyüz atmis. Burak'i A takimda'da denememiz lazim, ümit mili takim'da da iyi oynuyordu.
Kupa maçlarında falan gereken şans verilecektir bence kendisine. Tabi hocamız zahmet edip A2 maçlarını falan takip ediyorsa veyahut gerekli raporları gerekli mercilerden alıyorsa. Burak Kaplan bu şansı kesinlikle iyi kullanır buna eminim.
Burak'ı, Tanju'yu, Julio Refuge Alves'miydi ismi :p onu daha hiç oynatmadı. Formsuz Simao'nun, istikarsız İsmail'in yerine hiç düşünülemez mi bu adamlar? Elinde alternatifli ve güçlü bir kadro var Beşiktaş'ın, sadece onu kullanmayı becerebilecek bir beyine ihtiyacı var. Schuster'e sabır gösterilemedi, Tayfur Havutçu ile 'bence' yeterli olmadı, Carvalhal'de beceremiyor. Hem otoriter, hem kafası çalışan birisi lazım bu takımın başına.
Yalnız İsmail dünkü maçta Cenk'ten sonra bence en başarılı ismimizdi. Tek maça göre değerlendirmek elbette doğru olmaz ama şu anda bu takımda kesik yiyebilecek bir oyuncu değil.
Erkut gol atmadı mı yahu bende yanlış biliyor olabilirim.
Attı attı. Burak Kaplan hat-trick , Erkut ve Atınç'tan geldi gollerimiz.
Okulda haber1903'ten takip ettim de maçı. Atınç asistte yapmış ayrıca :) Milli maçtan sonra iyi gidiyor. İnşallah sakatlık filan yaşamaz.
Aman ağzından yel alsın abi ne zaman bir oyuncumuz form tutsa zaten sakatlığa kurban veriyoruz, hiç gerek yok şimdi :)
İnşallah, inşallah. Böyle dedin ya sakatlanırsa artık vicdan azabı çekerim :) Ayrıca Burak Kaplan, Cumali ve Erkuttan da çok umutluyum. Öyle milyon eurolar getirmezler belki ama inşallah uzun yıllar bu takımın içinde kalıp kendilerini sevdirirler.
Belki getirirler abi neden olmasın. Gerçi varsın getirmesinler. Yeterki altyapıdan böyle cevherlerimiz çıksın. Ben başlarda Volkan Ekici'den umutluydum ama şimdilerde pek esamesi okunmuyor sanırım ? Kartalspor'da neler yapıyor acaba ?
Yine inşallah diyorum :) Cumali'yi bir kaç maç izledim çıplak gözle olmasa da ondan gelmez gibi maddi getiri ama mücadelesi çok güzel Toroman'ı hatırlattı bana :)
Ayrıca Sezer Özmen'i unutmamak lazım.
Cumali'nin A Takımla ilk 11 çıktığı maçın hayalini kuruyorum bende. Göreceksiniz abilerim Cumali'yi,nasılda kaptı mı asla bırakmayacak formasını. :)
http://www.kartalbakisi.com/kose/sel...os-hoca/38375/
Güzel bi yazi okumanizi tavsiye ederim arkadaslar.
Hocanın insanlığından,iyi niyetinden gram şüphem yok; ancak yetenekleri ve yeterliliği konusunda şüphelerim var.Millet olarak duygusal bir toplumuz ve malesef bu işte duygusallığa pek yer yok.
“Çocuklarım gayet iyi durumda“
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş Kulübü Teknik Direktörü Carvalhal'in "iki çocuğunu trafik kazasında kaybettiği" iddiaları basına yansıdı.
Beşiktaş teknik direktörü Carlos Carvalhal, basında çıkan ailesi ile ilgili haberler üzerine şu açıklamayı yaptı:
Birkaç gündür bazı gazetelerde ve internet sitelerinde çocuklarımı kaybettiğim şekilde haberler yapılmaktadır.
Bahsi geçen haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Ailemin de durumu oldukça iyidir. İnsanların hassasiyetlerine de ayrıca teşekkür ederim.
Carlos Carvalhal
Beşiktaş JK A Takım Antrenörü
Haber Kaynağı: Bjk.com.tr
'Carlos takımın başında kalacak'
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Lig TV'de katıldığı programda birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'ın ligde sergilediği performansı değerlendiren Demirören, "Şu an oluşturduğumuz kadronun tam karşılığıını alamıyoruz ama mutlaka alacağız.
3 Temmuz'dan bu yana yaşadığımız süreç bizi çok etkiledi. Bizim için çok önemli olan Serdal Adalı ve teknik direktörümüz cezaevinde. Herkesin Portekiz çetesi olarak suçladığı futbolcularımız Beşiktaş'ı Avrupa'ya taşırken, diğer takımlardaki oyuncular takımlarını bıraktılar gittiler. Herkesin suçladığı oyuncular çok büyük fedakarlık yaparak Türkiye'de kaldılar. Bu kaos ve bu süreç böyle devam ettiği sürece benim çok beklentim yok. Hocamız Carvalhal, Tayfur Hoca'nın yerine gelen bir isim. O da baskı altında. Bu yaşadığımız olay beklenilen başarıları getirmedi. Beşiktaş'tan şu anda futbol olarak yüzde 60 olarak memnunum" dedi.
Tayfur Hoca tahliye olursa durumu ne olacak sorusuna Demörören, "Beşiktaş'ta sezon başından bu yana kamuoyunda yeni bir teknik direktör getirilmesi konuşuluyor. Ama Carlos hocamızı göndermek gibi bir şey düşünmüyorum. Ben Carlos hocayı, Tayfur Hoca çıkıncaya kadar göndermeyeceğim. Şu anda Carlos hocamızı göndermek gibi bir düşüncemiz yok. Benim yönetici arkadaşlarımdan da teklif geldi ki yeni bir teknik direktör getirin dediler. Onlar ve yeni teknik direktör getirilmesini düşünenler Tayfur Hoca'nın psikolojisini düşünüyorlar mı?" yanıtını verdi.
Portekizli oyuncular konusuna da değinen Yıldırım Demirören, "Takımda Portekizliler var, hatta bu oyunculara çete lakabı da takıldı. Ama bu oyuncular kesinlikle takıma karışmıyorlar. Bunlar her şartta Beşiktaş'ta kalmayı kabul eden insanlar. Bunlar takımı karıştırmazlar" dedi.
"Quaresma'nın takım için oynasın beklentisi var" ifadeleri üzerine "Haklılar. Quaresma yıldız bir oyuncu. Ancak takım için oynamıyorsa bu tepkiyi alır. Dünya yıldızı olsan da Beşiktaş için oynamıyorsan bu tepkiyi alırsın. Bu süreç ekonomik olarak bütün takımları etkilemiştir. Biz futbolcuların alacaklarını zaman zaman ödeyemiyoruz. Buna rağmen Portekizli oyuncular sorun yapmıyorlar" şeklinde konuştu.
Guti konusuna da değinen Demirören, "Karar verme lüksümüz yok. Oyuncuyla mukavelemiz var. Oynayıp oynamaması tamamen hocanın kararıdır. Bugüne kadar hiç bir hocaya bunu oynat bunu oynat tarzı bir şey demedim. Tek düşüncem Guti'nin Türkiye'den ayrılırken buradan iyi düşüncelerle alınmasın. Geçen Madrid'deydim. Hala orada Guti formasıyla maça gidiyorlar. Bana Beşiktaş başkanı olarak bakıyorlar. Bunun için Guti'nin iyi düşüncelerle ayrılmasını isterim" dedi.
"HERKES HADDİNİ BİLECEK"
Menajer Mendes konusunun açılması üzerine Demirören sert ifadeler kulanırken, "Bu konunun açılacağını biliyorum. Ama ondan önce bir konuya açıklık getireyim. Artık benim içerideki yönetici arkadaşlarımı bana karşı kullanmaya başladılar. Herkes haddini bilecek. Herkes oturduğu yeri bilecek. Ya istifa edecekler ya da susmasını bilecekler. Ben yeni değilim bu konuda. İkinci dönem başkanlığım" diye konuştu.
Fenerbahçe maçında Van'a gönderilmek üzere yapılan "30000 Beşiktaşlı 30000 atkı" organizasyonu nedeniyle Beşiktaş pfdk'ya sevk edilmiş. Gerekçe de sahaya yabancı madde atmakmış. Allahım nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? :)
http://www.gazete5.com/haber/besikta...yor-159546.htm