hiç mi almanya milli takımını izlemedin ? :D
pellegrini imkansız man city e gitcek lucescu yeni sözleşme imzaladı diye hatırlıyorum diğerlerini bilmem
Printable View
Sezere sorsunlar metrısten çıktığında onu kim karşıladı kim onu bùtün takıma alkışlattı
Sezer Öztürk artistin teki.Maçlarda yaptığı ben kralım hareketleri cok göze batıyordu.
Kişisel olarak sevmesem de şu ortamda hem lig hem avrupada takıma başarı kazandırabilecek tek kişi Lucescu'dur. Aziz Yıldırım'la da sadece o başa çıkabilir gibime geliyor.
Sezer'e sanal alemde linç girişimi başladı. Mou diyenlerinde dünyadan bi haber oldukları ortada. yıllık 10 milyona Chelseaye imza atacak
editt : gerek kalmadı gördüm zaten ayrılcaktı sezer bence
Baronide 15 atıp 15 attırdı ona bakarsan
Benim için bir sıkıntı yok.Ben Baroni ve Selçuk'un oynamasından memnunum.Sezer iyi demiyorum ancak bir Selçuk Şahin bile mi değil bu adam da Fenerbahçe'de şu an ?
@erdem344
Ben burada oyuncu yarıştırmıyorum ancak değerleri görmek isterseniz buyurun;
http://i.imgur.com/QIXoaV7.png
http://img823.imageshack.us/img823/3647/lgt5cd9.png
http://j1305.hizliresim.com/19/x/nlq6u.jpg
Bu fotoğrafı cok iyiymiş.
Teknik Direktör olarak beğenmesemde.Kişilik konusunda 10 Numara adamdı.
Savunma yönü takıntısı.Sezer belkide bu yüzden oynatmadı.Yada hareketlerini sevmediği içindir. Bilemiyorum.
Aykut Kocaman Fenerbahçe için herhangi bir isim değildir. Duruşu, yaşam şekli, değerleri ve simgeledikleri ile çubuklu için çok farklı bir anlama gelir. Aykut Hoca Fenerbahçe’de her anlamda devrim umudunu besleyen, sportif yapılanma, kurumsallaşma, işleyen bir sistem beklentisini yükselten bir isimdi. İnsani niteliklerinin ne kadar önemli olduğunu 3 Temmuz krizinde gördük. Tamamen felç geçirmiş bir yönetimin yarattığı bütün boşluğu Aykut Kocaman doldurdu. Takıma ve camiaya liderlik yaptı. Topuk yaylasındaki görüntülerden, şike sürecinde ortaya koyduğu karaktere kadar her anlamda kulüp için ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Herkes teknik direktör olabilir, ancak herkes lider olamaz. Aykut Kocaman bir liderdi.
3 Temmuz sürecinde. Aykut Kocaman’ın haksızlığa karşı çıkan ve emeklerine yönelik iftiralara karşı tutumu sürecin farklı gelişmesine neden oldu. Operasyonun arkasındakiler, bunun gönüllü destekçileri ve bundan gerçekten heyecan bulanlar Aykut Kocaman’a bu yüzden benzersiz bir nefret duyarken, Fenerbahçeliler de kalplerine kendisini çok farklı bir şekilde yazdılar.
Aykut Kocaman’ın kulüp için bu kadar kritik olmasının iki önemli sebebi var. Birincisi Aziz Yıldırım’ın yönetim şekliyle ilgili. Aziz Yıldırım bütün altyapı hamlelerine karşı kulübün kurumsallaşması, istikrarlı bir sistem kurulması noktasında başarılı olamadı. Olamadı derken, olmaya çalıştı da olamadı manasında değil, basbayağı böyle bir yönetim tarzını asla benimsemediği için bu başarıya erişemedi. Aykut Kocaman’a kadar teknik direktörlerin geleceği gelen şampiyonluk kupasına endekslendi. Futbolcu ve teknik direktör tercihleri konjuktürel kararlarla belirlendi. Duygusal hareketler, kızgınlıkla gönderilen teknik direktörler, bir heyecanla alınan futbolcular ile Fenerbahçe kalıcı, sürdürülebilir ve istikrarlı bir başarıdan ziyade dönemsel başarılarla yetinmek zorunda kaldı.
Aziz Yıldırım’ın Aykut Kocaman tercihi ve bu konudaki istikrarı Aziz Yıldırım’ın da yönetim tarzının / bakış açısının değiştiği yönünde umutları besliyordu. Bu dirayet başarıyı da getirdi.
3 Temmuz 2011 tarihi kulüp tarihi açısından önemli bir kırılma noktası oluşturdu. Bu tarihten sonra da Aykut Kocaman farklı bir portreye sahip oldu. Başka bir merkez üs oluşturdu.
Bu sene beklenen kulübün 3 Temmuz sürecinden gereken dersleri çıkarmasını, planlı, programlı, kurumsal hareket kabiliyetine sahip, stratejik düşünen bir kulübe dönüşmesini bekledik. İkinci nesil reformlardan beklenti buydu. Diğer başkan adayları ve isteklileri de tam da bu nedenle yetersiz gözüküyordu.
Bugün karşı karşıya geldiğimiz nokta şudur, Aziz Yıldırım eski Aziz Yıldırım haline geri döndü. Önümüzde, her birinde yönetimin sorumlu olduğu üç senaryo var
1- Eğer Aykut Kocaman kendisi istifa etmek istemiş ise, kulüp bunu asla kabul etmemeli, yeniden yapılanma noktasındaki en temel taşı asla feda etmemeli, onun kulüp ile kurduğu ilişkiyi göz önüne alarak bu yönde hareket etmeliydi. Bu yapılmadı veya yapılamadı. Burada Aykut Kocaman gerçekten çok yorulmuş, psikolojik olarak süreci kaldıramaz bir haldeyse de kendisini destekleyecek mekanizmaların kurulmuş olması gerekiyordu. Salt insan ilişkilerinden kaynaklanan eksikliklerle bu durum meydana gelmiş ise bunun engellenmesi için atılmayan her adımdan yönetim sorumludur.
2- Eğer Aziz Yıldırım Aykut Kocaman’ı kovmuş ise o zaman da bu kadar kritik bir hatanın yapılmasının mantıklı hiçbir açıklaması olamayacağı için burada ortaya çıkan yönetim zafiyetini kabul etmek gerekir. Dolayısıyla yönetim bundan sorumludur.
3- Aykut Kocaman istifa etmek zorunda bırakılmıştır, kendisine karşı bir oldu bitti kurulmuştur. Bu halde de yönetim bu hareket tarzı nedenyile ayrıca sorumludur.
Sorun tek bir kişinin kulüpten ayrılmış olması değil. Fenerbahçe kulübünden çok kişi gelir geçer, ancak sorun son bir senede tekrar tekrar görmek zorunda olduğumuz, kulübün yönetim aklının ve sistemin bozukluğudur.
Kulüp hala daha doğru düzgün bir iletişim stratejisine sahip değil. Alex olayında süreç kötü yönetildiği gibi, gazetecilere maymunlar derken de, muzlu basın açıklaması yapılırken de bütün bu süreçler kötü yönetildi. Bu kulübün profesyonellerinden kaynaklanmıyor, tam tersine kulübün seçilmişlerinin yaptıkları, plansız, programsız bazı durumlarda fevri hareketlerden kaynaklanıyor. Bunu da engellemenin yolu bulunmuyor. Bir karakterin reflektif davranışları asla engellenemez.
Kulüp yine geleceğe yönelik sistemli bir yapılanma içerisinde gözükmüyor. Divan kurulunda “bu zamana kadar bakkal dükkanı gibi kulübü yönetmişiz” ifadelerini doğrular şekilde bir yönetim tarzı kendisini her yerde gösteriyor. Heyecan, öfke, üzüntü gibi insani duygular rasyonel hareket etmesi gereken tüzel kişiliği teslim almış durumda. Kulübün yönetim aklı sadece hata üretiyor.
Kulüp yönetimi ile kendi taraftarı arasında aşılması çok zor bir uçurum var. Bugün kulüp yönetiminden kim mutlu desek, yönetim üyelerinin kendisi dışında gösterebileceğimiz pek az insan var. Taraftar da son 1 yılda yaşanan gelişmelerden sonra sürekli birbirini suçlayan, birbiriyle mücadele eden, birbirine öfke kusan bir hale geldi. Cepheler keskinleşti, insanlar arasında sağlıklı bir tartışma yapılmasını imkansız kılan bir cephedaşlık duygusu belirdi. Birbirinden nefret eden, birbirinden uzaklaşan, acıları ve sevinçleri farklılaşan bir bölünme atmosferi kulübü sarıyor. Alex olayı bu travmaların başlangıcı ise, arka arkaya gelen olaylar da travmaların derinleşmesine neden oldu. Bugün kısa zamanda bir sulh imkanı da bulunmuyor.
Esas inanılmaz olan 3 Temmuz sürecinde, gerçekten çok farklı bir insan portresi çizen, Nazım Hikmet şiirlerine referans veren, Aykut Hoca’nın arkasında duran, bir toplumsal figür haline dönüşen, Leman'a hem de pozitif olarak kapak olan, Cengiz Çandar’dan Ertuğrul Özkök’e, Ahmet Hakan’dan Ahmet Şık’a kadar çok geniş bir kesimden tutumu nedeniyle takdir toplayan Aziz Yıldırım’ın 1 yılda bütünüyle yalnızlaşması oldu. 3 Temmuz sürecindeki Aziz Yıldırım ile bugünkü Aziz Yıldırım arasında kapanmaz bir uçurum var.
Aziz Yıldırım 3 Temmuz sürecinde kendisine ve Fenerbahçe’ye yapılan haksızlığa karşı çıkan insanların kendisine sonsuz bir biat duyduğunu zannediyorsa yanılıyor. Böyle bir şey asla olmadı. 3 Temmuz kendisinin her hatasına verilen bir açık çek değildi, tersine geçmişte yaptığı hataların üstünü kapatan, tutumuyla da gelecek için kendisine bir kredi açılmasına vesile olan bir süreçti. Bugün bu kredinin çok kötü kullanıldığı gözüküyor.
Fenerbahçe açısından 3 Temmuz süreci yasal olarak sürse de psikolojik olarak artık bitti. Daha önemlisi, Fenerbahçe’nin de artık eski tip, tek adam üzerinden yürüyen, duygusal, anlık, konjuktürel, eski hataları aynen tekrar eden bir yönetim anlayışına tahammülü kalmadı. Kulüp yenilenme istiyor.
Bu olaylar sonrasında Aziz Yıldırım teknik direktör mevkisine Löw’ü, sportif direktörlüğe Rıdvan’ı getirse, takımın soluna Ribery’i, sağına Robben’i alsa, 3 Temmuz sürecindeki psikolojiye, toplumsal algıya ulaşması mümkün olmayacak. Destek bulamaz demiyorum. Aksine büyük destek de bulur. Türkiye’de başarının üstünü kapatamayacağı tek bir hata yoktur. Ancak 3 Temmuz’da oluşan o aura da artık yırtıldı.
Bugün artık idari kararlar veren, verdiği kararların da idari mesuliyeti üzerinde olan, tam olarak vaad ettikleri ve yapamadıkları ile değerlendirilecek bir Aziz Yıldırım var. Fenerbahçe yönetimi ile Fikret Orman yönetimi arasındaki yegane fark, yaşanmış olan hatıralar ve onların da hepsi iyi değil. Bu zamana kadarki uygulamalar da yönetimin devrimci bir değişikliğe imza atacağını göstermiyor. Yönetim tarzı bu ve bu yönetim tarzı bütün sonuçlarıyla kendisini tekrar edecek.
Fenerbahçe sürekli krizlere yuvarlanan, devamlı trajediler yaşayan, bir şeylerin üstüne katmak yerine başlangıç noktasına dönen, sürekli aynı dilemmalara mahkum olan, bu kaderi de kendi kendisine üreten bir kulüp olarak yola devam edemez.
Velhasıl kelam, aşağıdan yukarıdan, yolun sonu gözüküyor.
Belki artık gitme vakti gelmiş demektir.
e yuh bu kadarda olmaz adam gitti diye kurban kesmisler
http://www.haberler.com/haber-resiml...-4680202_o.jpg
bu kadar buyutulecek bir mevzu degil bu, abartmayin. medeni bir sekilde istifasini verdi ki bekleniyordu zaten ve fenerbahce macerasini sonlandirdi aykut kocaman. biz taraftara dusen ona tesekkur etmektir bana gore. sezonun hemen basinda bu karari almasi da aykut hocanin klubune ne kadar deger verdiginin bir kaniti. sezon baslamadan bu bosluk doldurulabilir. hersey rayina oturtulur.
ancak bayern klubu hepinizin bildigi gibi sezon devam ederken guardiolayi aciklamisti, malum emeklilik mevzusundan dolayi. aykut kocamanin israrla sezon sonu birakacagini soylemesine ragmen eger yonetim bir B plani olusturmadiysa gercekten yazik. bence bayern klubune benzer bir sekilde bu ayarlamalar yapilabilirdi. spekulasyonlara da izin verilmemis olurdu.
Aykut Kocaman'ın oynattığı futboldan nefret etsem de gitmesine gerçekten üzüldüm hala üzülüyorum. Şahsiyet olarak FB camiasının çok üzerinde bir insan, şanssızlığı yanlış insanlarla birlikte yanlış zamanda çalıştı.
Bu arada Sezer ne demiş?
Üzüldüm açıkçası kalsaydı iyiydi.
Ersun yanal gelecek gibi bari hemen yarın açıklansada kadro yapılanmasına hemen başlanılsa
Bence yabancı gelecek,bielsa olabilir.
Es Es kaleye gidemiyorsa santraforsuzluğundan. Necati önde tek olmaz. Onun önündeki, yanındaki adam da Kamara olmaz. Nihu da kazma çıkınca biraz kısır takım oldular.
Ersun Yanal gelirse güzel futbol oynayacağımıza inandığımdan iyi bir nokta santrafor transferi ile takım kısmen başarılı olabilir, en azından iyi top oynarız.
Ama kulislerde kesin olarak yabancı olacak deniliyor.
Bilesa yı Fenerbahçe nin başında görmeyi çok isterim ama Aziz Yıldırım varken o adam faydalı olamaz, birbirlerini boğazlarlar. Soyunma odasına girersin giremezsin onu oynatma bunu oynat derken.
İkisi de alttan alacak adamlar değil :)
Bülent Uygun gelirse hiç şaşırmam.
Philippe Montanier
Geçen gün birisinden duydum.Real Sociedad nasıl top oynuyor diye hayran kalmış izlerken.
Yolun açık olsun Kocaman adam , seni hiç hak etmedik. kim bilir yine ne yaptılar sana.
Sezer'in hemen sözleşmesini fesh etsinler. Adam 1 maç oynayıp 10 maç sakatlanırsa ben de oynatmam. oynadığı maçlarda iyi oynamakla olmuyor bu iş. adam sezon boyunca sakat diye yattı.
Yılmaz Vural ; hiçbir zaman büyük takım yönetemez. vizyonu yok. her boş koltukta çıkıp yalvaran beni alın diyen , alay konusu olan bir adam Fenerbahçe'yi yönetemez.
Kim gelirse gelsin o şevk kalmadı bende artık.
Ersun hocaya haksızlık yaptım sanki
Türk olarak tek adayım ersun yanal
Sonu Alex gibi oldu, başımızın tacı edip bir anda sildik yine.
Aykut Kocaman'ın suçu yok onun yorulduğunu ve artık bu işi yapamadığını göremeyen Başkanımızda suç yazık.
Böyle böyle simgelerimizi kaybediyoruz.
Ne olursa olsun yabancı bir teknik adam gelsin, Mustafa Denizli harici çok sıcak bakmıyorum Türk teknik adamlara.
Yabancı;Lucescu,Löw,Mancini,Heycnkes
Türk;M.Denizli,Ersun Yanal
Haberler böyle
Eskişehir bütün maçlarını izledim bu sezon.Kantlardan paslaşarak cıkıp cezazı içine topu getiren bir eskişehir vardı.Eğer futbol sonuç oyunu olmasaydı Es-Es şampiyon olurdu.Her zaman cok pas yapan bir takım golü "PASLA" bulmaya çalışan bir takım.O pas orginazyonunda Orta saha'da kaptırılan bir top savunma arkasına atıldığı zaman gol oluyor.(KAYSERİ,ELAZIĞ) Hatırladığım maçlar var.Rakip takım topu orta saha'da kaptımı gol bulması cok kolay oluyor.
Aynı yazıda dikkat ettiysen ne yazmışım.
Ersun Yanal pas yaparak gol atma özelliğini bıraksaydı şampiyon olmuştu bu ligde.
[YOUTUBE="EJw_lnMxPxY"]Gol[/YOUTUBE]
Bu golü izleyerek ne demek istediğimi anlarsın.
Türk Hocalardan sadece Hamza Hamzaoğlu'nun gelmesini isterdim.
Spor Toto Süper Lig'de 2012-13 sezonunu 2. bitirerek Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya kazanan Fenerbahçe Basel'in Young Boys karşısında 1-0 kazanıp 69 puanla şampiyonluğunu ilan etmesiyle seri başı oldu.
Sarı-lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu'ndaki muhtemel rakipleri ise Salzburg, Nordsjaelland, Zulte Waragem, Atromitos/PAOK oldu.
Eğer Fenerbahçe seribaşı olmasayıd, Lyon, Zenit, PSV, Metalist veya Grasshoppers takımlarından biriyle eşleşecekti ve sarı-lacivertlilerin işi daha zor olacaktı.
Heycnkess hadi kariyerine devam etti diyelim. Türkiye'de devam etme olasılığı imkansız gibi. Artık Aziz Yıldırım devrinin bitmesi gerekiyor. Türk bir teknik adamında Aziz Yıldırım ile verimli çalışması zor olur.
en uygun aday ersun yanal. yabancılarla bir yere varamayacağını anladı artık ülke futbolu. gerek yok. hele bielsa,heycnkess intihar olur. aragones te bu adamların felsefesiyle aynı felsefedeydi. ne olduğu görüldü. ispanya dan türkiye gelen hiç bir hoca başarılı olamaz. heycnkess bayernin başında tek rakibi dortmund du. ki yönettiği takım rakibinin en büyük yıldızını tak diye alabilen takımdı. tatlı su hocalığı yapar bu saatten sonra yaparsa.
Aykut Kocamani sevmem ama bu resimdeki insanlar kadar sevinmedim gidisine.
Simdi koyun kesenler, Aziz Yildirim gittiginde ne keseceklerini merak ediyorum.
O fotograf gercekten Aykut hocanin gidisi uzerine mi cekilmis yoksa eski bi sampiyonluktan ne bileyim gecen seneki kupadan sonra falan mi cekilmis. Ben Aykut hocanin gidisi uzerine bu kadar yapilacagini dusunmuyorum, inanmak istemiyorum. Adam 106 yillik kulup tarihinde ilk defa Avrupa'da yari final gormemizi sagladi. Bu yapilanlar gercekse en hafif tabirle nankorluktur. Tekrarliyorum ben o resmin guncel olduguna inanmiyorum.
Edit: Simdi videolarini izledim de hakikaten o sebeple kesmisler kurbani. Ne diyeyim bos insanlarin yapacagi is. Sorsan kurban bayraminda kurban kesmemislerdir ordakilerin cogu. Yazik. Korkum Allah'in tokadinin olmamasi. Aykut Kocaman' i arayacagiz gibi geliyor..
:) Deve kesebilirler...
Aykut Kocaman şike sürecinde Fenerbahçe'ye sahip çıktı. Kulübü sahiplendi.Elinden geleni yaptı.Buraya kadar hepsi tamam fakat başarı konusunda ben sizle aynı fikirde değilim. Son 4 yılda 2 şampiyonluğu biz aldık zaten.Bir şampiyonluk Bursa aldı. Diğer Fenerbahçe şampiyonluğu ise hala sürüncemede ve "şike" iddaalarıyla anılıyor. Yani her ne kadar resmiyette Fenerbahçe şampiyon dense de Trabzonspor hala bu işi kovalıyor. 30 yıldan sonra Türkiye kupasını aldı.Bu bir seriyi sonlandırmak anlamında güzel birşey ama ülkemizde son yıllarda Türkiye Kupası genelde Anadolu takımlarının Avrupa kupalarına açılan kapısı olarak görülen ve büyükler tarafından çok da önem verilmeyen bir kulvar bence. UEFA kupasında yarı final oynamasına gelince. Grup maçlarında iyi mücadele etti ama sonraki turlarda lazio'ya kadar kolay ekipler geldi. Lazio zor bir engeldi ve geçildi. Fenerbahçe mevcut kadrosuyla oraya kadar normal şartlarda da gitmeyi hak ediyordu zaten. Bence Aykut Kocaman'ın futbol takımına kattığı hiçbir şey yok. Aksine eskiden hücum eden bir Fenerbahçe'yi artık 1 gol atınca geriye yaslanıp taraftarları kahreden bir takım haline getirdi. Dün Galatasaray'lı olarak Aykut'un gitmesine üzüldüm dediğimde arkadaşlar kızdı ama gerçekten onun kalması hep bize yaradı ve kalsaydı birkaç sene daha yarayacaktı. Aykut Kocaman T.D. olarak üstüne hiç koymadı.Hep yerinde saydı ve bence artık Fenerbahçe'de ona yeterince şans verildi. Aynı şansı Rıdvan'a vermemişlerdi mesela... Hayırlısı olsun artık.Yeni gelecek hoca ilk senede başarılı olamayabilir ama bence Fenerbahçe'nin önü az da olsa açıldı.Tam olarak açılması içinse kesinlikle başta Aziz Yıldırım olmak üzere yönetimin değişmesi lazım...