Başka takım taraftarı olabilir lafını, Fenerli olarak algılayanla tartışmaya çalışmak çok zor ama, böyle olmaz. :)
Printable View
Başka takım taraftarı olabilir lafını, Fenerli olarak algılayanla tartışmaya çalışmak çok zor ama, böyle olmaz. :)
Maçı izlemedim. Henüz özetlerini izlemeyi bitirdim ve daha sonra da Fatih Terim'in verdiği röportajı izledim. Çok fazla kızgın gördüm oyuncularına karşı. Hani susarak küfür etti diyebilirim. Bilmiyorum belki ben yanlış anlamışımdır. Belli ki fena sinirlenmiş.
Sezon başı Kılpayı kupayı rakibine kaptıran,efsane futbolcusu giden taraftar istifa bnaşkan istifa diye bagıran şikeyle boğuşan klüp yarın ESESi yenerse GS ile aynı puanda..
Fatih Terim bahane bulmasın şampiyonlar Ligi falan diye..Oradada iş yok..
Hep aynı sistemle denetiyor.. Sabri eger Eboueden alırsa o formayı birdahada vermez.. Engin baytarda geri döndü neyseki. Danny çekilmiş bomba gibi.. Ne zaman patlıyacagı belli degil.. Umarım iyi bir ders olur Fatih Terimde formsuz lideriz halad emekle olmuyor.. Avrupadan elenelim tek istegim bu yoksa takım düzelmeyecek.
Barcelona gibi yetenekli oyuncularımız yok ama barcelona gibi oynamaya çalışıyoruz.
Hadi yine barcelona gibi oynamaya calıssak anlayacagım sanki barcelona'nın 1-0 geriye düştüğü zamanki oyununu biz 0-0 da oynuyoruz.
Defans cizgisini ortasaha cizgisinde yapıyoruz e karşında da amatör takım yok ki arkadaki boşlugu degerlendiriyor adam işte.
Daha dengeli oynamak lazım böyle daha ilk dakikadan 10 kişi rakip yarısahaya yerleşmek çok büyük yetenek ister özellikle gerideki oyuncularda.
Bir de bu kadar önde olmasına ragmen savunma ofsayt yapıyor mu yapmıyor mu onu da anlamadım. Garip bir tandem cris-danny. Biri öne cıksa digeri arkasında anladım kademesi için duruyor ama e ofsayt diye de bir şey var. One cıkan danny kademe de duran cris. Öne cıkan danny calımı yiyor kademe duran cris marke ettiği adamı kaçırıyor. Garip garip savunma hataları.
Selcuk ayagında cok top tutmak zorunda kalıyor 3-4 kişiyle basıyorlar çocuğa,kaptırıyor.
Savunma oyuncuları o kadar öne cıkmalarına ragmen hucuma katkı saglayamıyorlar selcuk geriden top almaya geliyor e öyle olunca ortasaha ile forvet arasında bir baglantı kalmıyor zira umut ve burak arkalı önlü değil yan yanyana rakip cezasahasında takılıyorlar.
Tek gol yontemi Selcuk'un defanstan aldıgı topu rakip savunma arkasına atabilimesi..
Başka gol planımız yok.
Takım boyu iyi ama aşırı ofansif.
uAburak89'a hak veriyorum aslında, özelliklede Avrupa vitrininde. Antep'in stoperi ile olacak iş değil bu zaten veya Hamit'ten kanat yaratarak takımı yavaşlatmak. Ujfa zaten seneye yok büyük ihtimal niye idareten bir stoper alındada orayı 2-3 sene idare edecek bir stoper alınmadı.
Şampiyonlar Liginde vizyonu olan oyuncuları almamız gerekiyordu. Oynadıgı oyun hakkını vermese bile bir hareketiyle maçı değiştirecek adamlar lazımdı.
Hee bu arada Cris'e değinmek istiyorum. Bu sistemde çok sırıtıyor. Brezilya'nın Gökhan Zan'ı, Gökhan'ı kullansak daha iyi olabilirdi.
Tecrübeli: 3 Emekli: 1 (Uğur Meleke)
Haziran 2002’de Barcelona, sözleşmesi biten Rivaldo’yu serbest bıraktığında durumu pek anlayamamıştım. O Rivaldo sadece bir yıl önce attığı muhteşem röveşatayla Barça’yı, Devler Ligi’ne sokmuş, son sezonunda da 33 maç oynamıştı. Lâkin Rivaldo’nun, Milan performansını ve sonrasını görünce Barcelonalılar’a hak vermiştim. Rivaldo bir kırılma noktasına gelmişti, bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olamayacaktı. Ve Barçalılar da belli ki bunun farkındalardı.
Aynı senaryoyu Ronaldinho’da da izledik. Onun kırılma noktası 28 yaşında yaşanmıştı. Vieri 32’de kırıldı, Pirlo 36’sında hâlâ kırılmadı! Birçok yıldız sporcu belli bir noktada üst düzey futbolu kaldırabilecek fiziksel yeterliliğin altına düşüyor ve (sanırım spesifik test sonuçları neticesinde doğru zamanda) bunun farkına varan kulüpleri, onlara teşekkür edip yollarını ayırıyor.
Lyon’la Cris’in öyküsü de galiba Eylül 2012’de bitmiş. Normalde Cris bundan sonraki kariyerini ancak daha az tempolu bir ligde sürdürebilecekken yolunu benzer kalibrede bir Şampiyonlar Ligi takımına çevirmiş. Bedelini de, De Boer hikayesinde olduğu gibi Galatasaray ödüyor sanki... Galatasaray’ın mevcut savunma sorunlarının tek sorumlusu tabii ki Cris değil. Dün yenen gollerde ve verilen bir sürü benzer pozisyonda savunmanın bütününde bir çaresizlik göze çarpıyor. Ama Cris öyküsünden de Türk spor kamuoyunun çıkarması gereken bir ders var gibi: Tecrübeli ile emekli arasında bazen sadece 6 aylık bir fark olabiliyor. Raul, 6 ay önce Schalke’nin tecrübeli oyuncusuydu; şimdi Katar’da aktif emekli. Türkiye’ye tecrübeli oyuncu getirmek bazen harika sonuçlar doğurabiliyor. Ama tecrübeli ile emekli arasındaki o 6 ayı da iyi sezmek lazım gibi.
Dün Seyrantepe’de oynanan maçın kaderine tesir eden emekli Cris’in yanına muhakkak bir tecrübeliyi, Lualua’yı da eklemek gerek. Eğer Lualua bu yıl Galatasaray’ın veya Fenerbahçe’nin yolunu tutsa belki ondan da Cris gibi söz edecektik. Ama doğru adrese, bir başaltı takıma, Karabük’e geldiği için dün gece adeta tecrübenin sözlük anlamı gibi oynadı Kongolu oyuncu. Dün akşamın özeti de sanırım burada gizli: Tecrübeli emekliyi yendi Seyrantepe’de...
Milliyet
Çok yerinde bir yazı ve ne yazık ki Türkiye bu olayı sayısız kez yaşadı. Aktif emeklilerin ülkesi Türkiye.
Cris yerin dibine sokulduğu kadar kötü değil, Cris'in bu kadar üst üste maç yapıyor olması sorun bence. Fatih Terim dün, Riera'yı dinlendirdim dedi, yaşı itibariyle dinlendirilmesi gereken ilk isim Cris olmalıydı aslında. Yerine oynayacak oyuncu da Gökhan Zan olunca, riske giremedi tabii ve pahalıya patladı. Ersan varken, milli takımda Semih'i 90 dakika oynatan Avcı'ya da ayrı bir alkış lazım tabii. Fatih Terim milli takım dönüşleri diyor, bence sonuna kadar haklı. Sadece fiziksel olarak değil mental olarak da bitik geri geliyor oyuncular her seferinde milli takımdan. Bugün akşam Fenerbahçe maçında da göreceğiz, özellikle Hasan Ali'yi zor bir maç bekliyor bence. 500. maç diye bir şey çıkardılar, sanki 499 veya 501'den farkı var. Hadi yapıyorsun bunu, önem yüklüyorsun aklınca, Avrupa maçı olan takımların oyuncularını oynatma, kimsenin senden rica etmesine gerek yok zaten bunun için, senin düşünmen lazım. Ersan'ı milli takıma çağırıyor 1 dakika bile oynatmıyor dalga geçer gibi, Abdullah Avcı havuzumuz deyip duruyor ya, o havuzunda boğasım geliyor yahu. :D
Manchester United'a 10-0 da yenilsek Fatih Terim'in kredisi bitmez benim gözümde. İsterse takımı ikinci lige düşürsün yine umurumda olmaz. Fatih Terim ne olursa olsun bu takımın başında kalmalı. Futbol, önüne geleni yenmek sürekli başarı getirme sporu değildir. Her kulübün inişli çıkışlı dönemleri olur. Önemli olan zor zamanlarda takıma sahip çıkmak. Yönetim istifa demek kolay, zor zamanda takıma destek çıkmak olay.
Keyifli bir video olmuş, izlemenizi tavsiye ederim:
http://www.ligtv.com.tr/haber/kimi-cekiyorsun-engini-mi