Sekopej çok güzel yazmışsın tebrikler.
Printable View
Sekopej çok güzel yazmışsın tebrikler.
ben zaten cordoba konusunda yorum yapmadım. Çünkü onu biliyoruz kaç senedir bu ülkede top oynuyor. Sergen de sadece dikkatemi çekti. Bize de İtalyadaki gibi bir savcı lazım. Öncelikle Bakanımızın da dün belirttiği gibi Spor Mahkemelerinin kurulması lazım. Eğer işin içine devlet ve mahkemeler girerse bu olaylar kapatılamaz.
Bir Diyarbakır Malatya maçı vardı. 1-1 bitmişti galiba. Maçın hakemi Ali Aydın maçta birşeyler olduğunu anladım ama yapacak bir şeyim yoktu diye açıklama yaptı. Zaten 2 taraf anlaştıysa bunu telefon kaydı belge olmadan ispatlamazsın sadece maçı izleyerek.
Avrupa Şampiyonası'nda gördük İsveç maçı 2-2 biterse 2 takımda tur atlıyordu. bir maçın 2-2 bitme olasılığı nedir? Ama maç 2-2 bitti ve ikisi de tur atladı. Herkes konuştu anlaştılar diye ama elde belge olmadığı için ispatlanamadı.
Son olarak bizde de İtalya'daki gibi adalete inanan ve adil olabilen bir savcı veya hakim lazım veya Federasyon yetkilisi...
Eee abi o zaman desinler adama böyle birşey yayınlarız bak desinler, o zaman bütün maçlarını kazansın ersun yanalın takımı şampiyon olsun böyle bi mantık var mı ya..Quote:
Ersun Hoca da bu kaset yayımlanmasın diye maçı kazanmak için yapacaklarının daha da fazlasını yaparak maçı kazandı.(tekrar söylüyorum tüm bunlara rağmen FB'nin yine de maçı kazanması gerekiyordu)
adamlar boş kaleye 6 pasın içinden kaçırıyor senin bahsettiğin pozisyona bak Allah aşkına, ondan mı golden sonra cordobaya kızdılar desem şimdi dersinki o da oyunun bi parçası anlaşılmasın diye yaptılar..Quote:
Aynı hafta oynanacak olan BJK-GS maçı öncesi iki tarafta biz şunların şampiyon olmasını istiyoruz, bunlar kupayı alsın diye açıklama yapıyor. yöneticiler maç öncesi yemekler yiyor(tabi ki yiyebilir arkadaşştırlar ama böyle bir ortamda yapmamaları gerekirdi. bence bunu yapmalarının nedeni -ki bunu da söylediler- biz maçı ayarlayacak olsak neden herkesin önünde yiyelim gizlice konuşurduk diyerek siz maçı ayarladınız söylentilerinin önüne geçmekti.
maçta şaibe var mıydı yokmuydu bunu onuşmak istemiyorum ama benim 1 olay dikkatimi çekti. maçın sonlarına doğru BJK atağa çıkıyor yanılmıyorsam 3'e 2 yakalıyorlar GS defansını. Sergen ayağındaki topu sağ kulavardan hızlıca gelen Ali Güneş ya da A. Hassan a verse kaleciyle karşı karşıya kalacak ama sergen napıyor topa basıyor etrafına bakıyor, yani sağdan gelen adamı görüyor ve 180 derece geriye dönerek topu orta sahadaki arkadaşına yolluyor...
sende aynı pozisyonu izliyorsun bizde aynı pozisyonu izliyoruz arkadaşım, senin yorumun nasılsa bizimkide aynı biz sallıyorsak kusura bakmada sende sallıyorsun bu pozisyona bari bişey deme, Allahtan nobre ye hiç girmedin el-samsun maçı penaltı, neyse onada bişey bulursunuz, keremin rüzgarı filan dersiniz artık.. el ede ne dersiniz bilemiyorum..Quote:
Ayrıca Anelka'nın elle attığı gol diye kaldı orada eğer dikkatli izlediyseniz Anelka'nıntopa bir müdahelesi yok Anelka'nın müdahelesi kaleciye, kalecinin eline. yani Anelka orda kaleciye faul yapıyor kelci detopu elinden kaçırıp golü yiyor. Lütfen bilmeden elle attı diye sallamayalım....
şunu merak ediyorum, eğer fb son maçında denizliyi yenseydi, o çok muhterem başkan çıkıpta bunları söyler miydi ya da istifa edip görevine geri döner miydi???
fenerin son iki yılki şampiyonlukları şike demedim ki ben bu 1.
2.si gs maçı izmirdeydi tribümler full çekmedi çekemedi bilet fiyatkarı 45 ytl ve kapalının karşısındaki açık dbakırlılarındaı kapalı 80 ytlydi 2 kale arkasından biri doldu kapalınında yarısı 10bin kişi var yada yoktu. izmirdeki dbakırlı sayısının en az benim kadar bilmen gerekir serkan.
manisa maçı manisa yönetiminin isteği ile izmirde oynanıyordu fener maçında manisada oynamak isterse buna kimse birşey diyemezdi ve adamlar orda oynamak istedi.
Senin atağa çıkarken geri dönme pas vermeme olaylarına girersek hasan şaş her maçı satmış olur bu kadar basit şeylere şike dersek vay halimize bence yanlış anlama ama çok komik bir yaklaşım şampiyonluğa çamur atmak için yapılmış bariz bir saçmalama örneği. (bunu bir çokfener sitesinde yazanlara diyorum)
şimdi fenerin lehine yapılmış hataları ben yazıp yayınlamıştım ama tartışma çıktı diye konuyu kapattılar. fenere yaklaşık hakem hatalarıyla gelen puan sayısı 10nun üstünde bunlara sadece hata derken bizimkiler şike oluyor.
şikeden takım bu ülkede düşmez hele hele 4 büyükler asla
adamın derdi Ersun Yanal ve Fenerbahçe niye diğer takımlar için böyle birşey yapsın. Eğer o kaset programda yayımlansaydı benim de diyecek bir şeyim yoktu. ama bari lig bittikten sonra yayımla böyle bir şey varsa elinde ama yapmadı yayınlamadı hiç bir zaman 2 hafta reklemlarda keset döndü ama sonuç yok...Quote:
Originally Posted by nart_susruko
Ben Cordoba'nın hareketi hakkında birşey demedim, maç şaibeli de demedim. Sergen gibi zeki bir futbolcu neden bunu yaptı dedim, sadece merak ama art niyetli olmayabilir o zaman ben Sergen'den özür diliyorum...Quote:
Originally Posted by nart_susruko
Nobreye hiç girmedim çünkü Nobre'nin hareketlerini ben de tasvip etmiyordum. Samsun maçında yaptığı da zaten affedilir gibi değil. Fenerbahçe o dakikaya kadar üstün oynayan taraf gol pozisyonlarına giren taraf ve maçı kazanması da %90 ihtimal. Ama nobrenin hareketiyle FB o maçı haksz kazandı yorumu yapıldı. doğrudur ama maç 11 e 11 de olsa FB zaten o maçı kazanırdı. Nobre rize maçında elle aldı, napıyım adamın yapısı bu benimle maçları izleyen arkadaşlarım bilir oturduğumuz yerde sinir oluyorduk yapma böyle hareketler diye Nobre'ye.Quote:
Originally Posted by nart_susruko
Anelkanın golüne gelince öncelikle şunu belirteyim sallamayın derken sizleri kırdıysam özür dilerim. Ben gol nizamiydi demiyorum sadece elle atılan bir gol değil Anelka'nın kaleciye faulü vardı diyorum. Yani elle atılan gol olarak kalmasın hafızalarda diye ama görüyorum ki öyle kalmış...
[/QUOTE]
muhtemelen bunları söylemeyecekti tıpkı şimdi şampiyon olan GS nin neden sadece son 6 haftayı diyor önceki maçlar da incelenmeli deyip bu konu hakkında resmi bir müracaat veye açıklama yapmadığı gibi...Quote:
Originally Posted by nart_susruko
çok polemik olucak yayınlamayım dedim ama iş ciddern çığrından çıktı eğer elinde benim takımım böyle haksız yere aldığı puanı kanıtlayan bir belge olan varsa açıklasın
**********
yazılı olan kırıcı ya da incitici kelimeler için şimdiden özür dilerim ama ben hazırlamadım bilginize
Edit:
Link silinmiştir..
Quote:
Originally Posted by hurmet
İzmir'deki Diyarbakırlıları biliyorum fakat bu fiyatlara maça gidebilirler mi onu bilmiyorum. ayrıca stad ne kadar dolmasa da dolu olan kısmın %90 GS ydi bence. TVden gördüğüm kadarıyla maça gimedim sen gittiğin için daha iyi bilirsin tabi.
Bu konuda da tartışıyoruz ama zararlı görüyorsanız konuyu kapatırsınız buna yetkiniz var...
Sergen olayını tekrarlıyorum şike yaptı demiyorum bu kadar zeki bir adam neden ileri yerine geriyi düşündü merak ediyorum. Belki yorgunluğun etkisiyle düşünememiş olabilir...
GS şikeyle şampiyon oldu da demiyorum. FB son maçı kazanıp şampiyon olsaydı da GS tarihinin en yüksek puanlı ligini yaşamış olacaktı...
ben manisalı yöneticilerin maçı İzmir'de oynayalım diye federasyona başvurduklarını biliyorum, gazetelerden takip ettiğim kadarıyla...
Son olarak ben şampiyonluğa çamur atmıyorum sadece neden Aziz Yıldırım son 6 haftaya itiraz ediyor sorusunun cevabı olarak son 6 haftada olan olaylardan aklıma gelenleri yazdım. buu için itiraz ediyor diye...
ben GS ye karşı yapılan hakem hatalarına şike demiyorum bu ülkede hatalar hep vardı ve belli dönemlerde değişik takımlara karşı. GS 4 sene üst üste şampiyon olurken FB başta olmak üzere neden hakem hataları hep GS lehine oluyor diye itiraz etmiyorlar mıydı? veya 100. yılında BJK de. tamam takım iyiydi kazanıyordu ama hakemler de bu maçlarda hata yapıyorlardı. şimdi son 3 sezonda da FB iyi takımı var oynuyor kazanıyor ve maçlarda hakem hataları da oluyor. buna da GS başta olmak üzere diğer takımlar itiraz ediyor.
Sonuç olarak bu ülkede belli bir düzen var ve bu düzenin değişmesi için yürekli, adaletli yöneticiler lazım.
son dediğin cümleye de katılıyorum bu ülkede 4 büyükleri hiç bir güç düşüremez....
yorumların için teşekkür ediyorum öncelikle, anelka meselesinde kırgınlık olacak bi durum yok zaten ;;)Quote:
Originally Posted by sekopej
emin ol biz şampiyon olmasakta böyle bişey yapılmaz, denilmezdi yani.. kayseri maçı olduğu günkü Sami Yende ki manzaradan bahsetmeye gerek yok, takım-taraftar-bütün camia şampiyon olunmasada orada sonuna kadar şampiyon olmuşcasına desteklenecekti ki öyle de oldu zaten şampiyonluğu garantilediğimiz ana kadar, sonrası malum..
sonuç olarak şunu söyliyebilirim,şike konusunda araştırma olsada bişey çıkmayacağında hemfikiriz sadece ufak bikaç fark var görüşlerimizde o da sempatizanlıktan kaynaklanıyor ve geçecek gibi birşeyde değil galiba:D
neyse bu mesele bitmez valla ne kadar konuşsakta, kusur ettikse affola, saygılar..
ben rakip takım hangi maçı hakemle almış nasıl almış bunla uğraşmadığım için elimde böyle bir belge yok. olan varsa yayınlasın. (not olarak resimde de görülüyor ki anelkanın müdahelesi özdenin ellerine topa değil:))Quote:
Originally Posted by dnz498
Quote:
Originally Posted by nart_susruko
ben de böyle düşündüğün için teşekkür ediyorum yanlış anşılmak istemem:)
evet haklısın ne kadar haksız olduğumuz konu da olsa taraftarlık psikolojisiyle olaya objektif bakamıyoruz.
bu konu hakkında ilk yazıyı yazdığım için eğer kırdıklarım varsa özür dilerim. sonuçta olay şike konusuydu ve her yerde olduğu gibi FB-GS kavgasına doğru gidiyor. konuya şike üzerinden devam edelim, ve hepimizin ortak fikri de bu ülkede şikeden dolayı kimse ceza alamaz galiba....
Bir ulusal gazeteye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi M. Kemal Ünsal'ın ligin 31. haftasında oynanacak olan Ankaragücü maçının Samsunspor'un galibiyeti şeklinde ayarlanmasını para karşılığında teklif ettiğini iddia eden Samsunspor eski Başkanı Adnan Ölmez, yaşananların gerçek olduğunu ve Türk futbolunun bataklık içerisinde yer aldığını söyledi.
Açıklamasının gerçeği yansıttığını söyleyen Ölmez, bu kirli sektöre daha fazla dayanamadığı için istifa ettiğini belirterek, "Ankaragücü'nde daha önce görevli olan Kemal Ünsal ile böyle bir diyalog aramızda geçti. Gerçekten, o günkü görüşmeden ve yaptığım işten utandım. O anki konumumdan, kulüp başkanlığımdan, böyle bir ortamda bulunmaktan utandım. Gerçekten çok utanç verici bir şey. Maalesef, bu işin içinde bunlar var. Bütün organizasyonu Mehmet Kemal Ünsal'ın yaptığını hissettim, gördüm. Bülent Yavuz hiçbir şekilde para pazarlığı içinde olmadı, o ortamın içinde oldu. Kendisi direkt bir talepte bulunmadı. Mehmet Kemal Ünsal söyledi. Bülent Yavuz benden direkt para istememiştir. Mehmet Kemal Ünsal, Bülent beyin adına da, kendi kulübü adına da, futbolcuları adına da para taleinde bulundu" dedi.
Tepeden tırnağa bütün kurumların gözden geçirilmesi gerektiğini, bu sistemle Türk futbolunun Edirne'den öteye asla geçemeyeceğini ileri süren Adnan Ölmez, "Bu kadar büyük paraların olduğu yerde, bu kadar zayıf denetimler, zayıf organizasyon asla başarılı olamazlar. Burada kişilerden ziyade sistemi ele almak lazım. Sistem doğru çalışmıyor. Sistemin çalışmadığı yerde bu tür sıkıntılar olacaktır. Sistemi yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Bu sistemle Türk Futbolu Edirme'den öteye asla geçemez. Bu yürek isteyen bir iş. Bir an önce el atılması lazım. Bir yerden başlanmalı. Çok geç kalındığı kanaatindeyim. Bu bataklığın içinde Türk futbolu biraz daha aşağıya doğru batacaktır" diye konuştu.
dikkatli bakarsan orada topun özden'in ellerine ulaşamadan arada bir eldiven görürsün ama neyse nart_susruko haklı bu işin sonu yok sende şimdi haklı olarak eskiden dem vurup 8-0'lardan sözedersin o zamanda ben susarım :D yalnız olmadık ithamlarda bulunmasın kimse Kişi konuşurken önce kendisinin fanatikliği kadar karşısındakininde fanatikliğini düşünsün birde olanları kabullenmeyi bilsin yetecektirQuote:
Originally Posted by sekopej
Bu konuda biraz daha dikkatli olmak gerekli. Galatasaray Manisa ile ilk devrede deplasmanda oynadi. Manisa stadi ilk devrenin buyuk bir bolumu bakim altinda oldugu icin evindeki maclari Izmir'de oynuyordu. Hatta Ankaragucu, Gaziantep ve Galatasaray maclarinin hepsi Izmir'de oynandi. Manisa evinde 8. haftada Kayseri Erciyesspor ile oynadi ve 0-2 maglup oldu. Manisa'nin stadinin bakimda oldugu, ve 8-10. haftaya yetisecegi konusunda sezon basinda haberler cikmisti zaten. Gazete arsivlerinde bunu gormek mumkundur.Quote:
Originally Posted by sekopej
Ikinci devrenin sonunda evinde Fenerbahce ile karsilasan Manisa, normal olarak daha yuksek hasilat yakalayabilmek icin Izmir'de oynamak istedi. Bu yonde de federasyon'a istekte bulundu.
Besiktas, Manisa'da 32. haftada, yani Manisa'nin Fenerbahce'yi yendigi mactan 2 hafta sonra oynadi.
Fikstur'e goz atabilirsiniz
Diyelim ki simdi Manisa degilde Galatasaray, Fenerbahce macindan daha fazla para kazanmak icin Ali Sami Yen'de degil de Olimpiyat stadinda oynamak istedi. Buna federasyon izin verse, bir cik kisi cikip, bunu Galatasaray daha fazla para kazanmak icin yapti, boyle bir seye nasil izin verilir diyecek. Yarin, Rizespor, Fenerbahce macini Avni Aker'de oynamak isteyecek. Antalya, Izmir'de oynamak isteyecek.
Yani eger Manisa'nin Fenerbahce macini Izmir'de oynamasina izin verilse, takimlar 3 buyuklerin daha buyuk taraftar kitlesinden yararlanmak icin derbileri buyuk sehirlerin statlarinda oynamak isteyecek. Boyle bir seye izin vermek, boyle bir izinin kayitlara gecmesine izin vermek ne kadar dogru olurdu?
Ama birileri arastirmadan, sadece olay cikartmak icin bu iddialari ortaya atiyor, ve yine arastirmayi adet edinmemis insanlar bunun hakkinda gorevini dogru yapmis kisileri bile elestirebiliyor...
Manisa, bir kac hafta once Galatasaray karsisinda nasil futbol oynadi burada hepimiz gorduk. Manisa'nin hucum oynayan takimlara karsi ne kadar cok pozisyon bulabildigine sahit olduk. Ama belli ki Daum buna sahit olmamisti. Galatasaray karsisinda cok iyi oynayan Manisa, uzaktan Volkan ve Song'un sutlari gol omasa Galatasaray ile en azindan berabere kalirdi Ali Sami Yen'de.
Yukarda verilen dosya linki silinmiştir..
Böyle ifadelerin forumda kullanılmasına izin vermiyorsak, verilen linklerde ve bu linklerden indirilen dosyalarda da kullanılmasına izin veremeyiz..
Evet ben biliyorum Manisa'nın ilk maçlarını İzmir'de oynadığını sahasının bakımda olduğundan dolayı. Fakat aynı Manisa eşitlik ve adalet olması açısından 4 büyüklerle İzmir'de oynamak istemişti. Tabi FB nin maçı Manisa'da da olsa kazanması gerekiyordu. O gün de kazanacak bir futbol oynamadılar. 32. Hafta maçı da Manisa oynandı çünkü FB ile Manisa'da oynadıktan sonra BJK ile İzmir'de oynamak olmazdı...
İtalya'da şike skandalının ortaya çıkmasına yol açan hakem yöneticisi - kulüp idarecisi, hakem - hakem yöneticisi ilişkilerinin Türkiye'deki çar***ı örneklerine, FIFA kokartlı eski hakem Oğuz Sarvan'ın açıklamaları da ışık tutuyor.
Her gün yeni bir şike ve bahis iddiasının ortaya atıldığı ortamda hangi hakemin hangi maç için pazarlık yaptığını, hangi kurul üyesinin maçın devre arasında hakemi arayarak talimat verdiğini, hangi gözlemcinin soyunma odasına inerek üst düzey bir federasyon yöneticinin "küfürlerini" ilettiğini, hangi organize suç örgütü liderinin il dernek seçimine çelenk gönderdiğini, aktif hakemliği sürerken ikinci ligde maç bağlantısı yapan hakemin kim olduğunu hayretler içinde okuyacağınız bu yazıya konu olan şahıslar, Türk Ceza Kanunu gereği isim ve soyadlarının başharfi konularak anılacaktır.
Gündeme getirdiği olayların sonuna kadar arkasında duracağını ve başta Devlet Bakanı Mahmet Ali Şahin ile Cumhuriyet savcıları olmak üzere mahkemelerde de aynı ifadeleri tekrarlayacağını söyleyen FIFA kokartlı eski hakem, "İtalya'da düğüm hakem yöneticilerinin kulüplerle diyaloğu sonucu çözüldü. Türkiye'de kanayan yara hakem camiasıdır. Burada töhmet altında kalan onlarca insan var. Soruşturulduğu takdirde çürük elmalar ayıklanacak ve camianın adı temize çıkacakır. Benim tek isteğim bu tip insanların artık aramızdan atılmasıdır" görüşünü dile getirdi.
İşte 3.5 yıl önce kokartıyla birlikte hakemliğe veda eden, yaşadıklarını anlatmaktan çekinmeyen ve Türk futbolunda temiz bir dönem başlaması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini söyleyen Oğuz Sarvan'dan bugüne dek duyulmamış iddialar: "Bundan sonra bizim söylediklerimizin takibini savcının veya sayın bakanın yapması gerekir. Anlatacaklarımın tamamı bilinen ancak dile getirilemeyen konular. Uzun yıllar Türk futboluna hizmet etmiş bir FIFA hakemi olarak büyük rahatsızlık duyuyorum ve kamuoyunun bunları öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sözünü ettiğim maçlarda hakem, gözlemci, federasyon yönetici arasında geçen diyalogların günü ve saati bellidir. Mahkeme kanalıyla telefon trafiğinin belirlenmesi halinde kimlerin bu işlerin içinde olduğu kanıtlanacaktır."
"B.U'nun 2001-2002 sezonunda yönettiği bir maç var. 24. haftada Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında. İlk yarı 1-1 berabere bitiyor. Galatasaray maçın hakemin yönetiminden memnun değil. Üst düzey bir federasyon yöneticisi gözlemciyi telefonla arıyor ve hakemi "Söyle o herife adam gibi maç yönetsin. Yoksa ....." diyor. Gözlemci de çaresiz soyunma odasına inerek talimatı hakeme aktarıyor. Maçın ikinci yarısında Galatasaray kalecisi Mondragon, Cafer ile girdiği bir pozisyon sonrası rakip takım oyuncusunu tokatlıyor. Kolombiyalı kaleci kırmızı kart görmesi gerekirken hakem sarı kartını Cafer için kullanıyor."
M.Ç.'nin yaptıkları
"Kısa bir zaman önce mesleği bırakan bir hakem var. Şimdi yine ortalarda. Hakemlerin katıldığı pikniklere gidiyor, onlarla yakın diyalog içinde oluyor. Bu şahıs 2003-2004 sezonunda henüz hakemliği devam ederken sahneye çıkıyor. O zaman da federasyon yöneticileriyle arası çok iyi. Adı malum M.Ç.
Manisaspor o sezon ikinci ligde. Mustafa Denizli de teknik direktörü. O hafta Karşıyaka ile maçları var. MHK maçın hakemini açıklıyor. M.Ç. hemen telefona sarılıyor ve hakeme "Bak seni Karşıyakalı biliyorlar. Dikkatli ol" diyerek ters yönlü doldurmaya çalışıyor. Allah'tan maçın hakemi çok düzgün bir çocuk, etkilenmeden çıkıyor yönetiyor maçını, kimse şikayetçi değil.
M.Ç. bu kez bir kupa maçından on gün önce yine Karşıyaka teknik direktörünü arıyor ve "Kupa senin için önemli değildir. Manisa ligden koptu ya senin maçına A.Ş. gelecek" diyor.
Hakikaten o maça A.Ş atanıyor. Ancak duman ediyor maçı. Karşıyaka aleyhine kırmızı kartlar veriyor."
"2003-2004 sezonunda oynanan Diyarbakırspor - Beşiktaş maçında MHK üyesi devre arasında dördüncü hakemi arayarak siyah-beyazlı takım aleyhine verilen gol kararının yanlış olduğunu ve yardımcı hakemin uyarılması gerektiğini bildiriyor. O da soyunma odasına giderek kendisine iletilen talimatı yardımcı hakem S.G'ye aktarıyor.
Ertesi gün dördüncü hakemi arayan kurul yöneticisi beni aradı ve uyarının MHK başkanının talimatı üzerine yapıldığını, kötü niyet taşımadığını söyledi."
O dönem arama çok sıktı
"Maçın hakemlerinin MHK yöneticileri tarafından aranması o dönem çok sıktı. Ben sohbet toplantılarında onları uyarıyordum. Hatta birinde bana "Hocam ne olacak, biz de devre arasında arkadaşlarımızı arıyoruz, birşey var mı diye soruyoruz" deyince bunun sakıncalarını anlattım. Çocuk çok sıkışınca "Ama ben hep üst düzey hakemlerle çıkıyorum maçlara. On tanesinden dokuzu ya başkan B.Y'u ya diğer kurul üyelerini arıyorlar" dedi. Elbette hepsi yapmıyor bunu. Kendisinden duydum, mesela bir maçın devre arasında o zaman hakemliği devam eden M.T.'ye gelmiş gözlemcisi M.G. Bizim M.T kendisini terslemiş göndermiş."
Hakemliğin geleceği için
"Bu M.Ç. iki sene önce bir Süper Lig hakemi arkadaşa "Sen hep Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarına çıkıyorsun. Eğer kabul edersen ben organizasyonunu yapayım" demiş. Bu işlerle ilgili. O arkadaşımız sert bir şekilde tavrını koymuş. Karşılığını vermiş. Eğer bir soruşturma başlatılırsa o da mahkemeye gelir ve yaşadıklarını anlatır. Ben böyle bir soruşturmanın hakemliğin geleceği açısından çok önemli olacağına inanıyorum."
"FFHGD'nin Kocaeli seçimleri sırasında iki aday çekişiyor. Biri MHK başkanının adayı, diğeri tanımadığım biri. Doğal olarak arkasına kurul desteğini alan genç kazanmış. Yerel gazeteler ertesi gün kurul başkanı aleyhine yayına başlamış. O da kaybeden adayın yaptığı sanıp telefon açmış. Tehdit etmiş, bacağından vurdururum seni demiş. Çocuk konuşmaları kayda almış. Gerekirse hepsini mahkemeye verecek.
Unutmadan o dernek toplantısına gönderilen en büyük çelenk S.P'ninmiş. (Organize suçlardan yükümlü çete başı)"
Maç 3-1 bitmişti
Bu sezonda Galatasaray ile Fenerbahçe şampiyonluk yarışı yaptı ve sarı-kırmızı ekip üç puan farkla ipi göğüsledi. Söz konusu maçın ilk yarısında Galatasaray 5. dakikada Arif'in golüyle öne geçti. İsmail Güldüren 38. dakikada Gençlerbirliği lehine verilen penaltıyı golü çevirdi. Galatasaray 76. dakikada Ümit Karan, 80. dakikada Serkan'ın golleriyle maçı 3-1 kazandı.
Soruşturma açılmıştı
Beşiktaş sezonun ilk yarısında en yakın takipçisine 11 puan fark atmışken ikinci yarıda adeta döküldü ve sezonu 62 puanla üçüncü sırada bitirdi. Siyah-beyazlıların İstanbul'da A.Sebatspor 2-0 ve Ç.Rizespor'a deplasmanda 1-0 yenildiği maçlardan sonra üzerine Şike Tahkik Kurulu soruşturma başlattı ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Bursaspor 40 puanla küme düştü.
abi yapmayın allah için anelkanın pozisyonunda el yok diyemezzsiniz bi de sahtekarlar gibi kafasını topa vurur gibi sallıo hem topa hem kaleciye müdahele var bunu orta hakem görmedi de yan hakem de mi görmedi arkadaşım yapmayın ayıp ya
ben bir konyalı olarak o maçtaydım ve o eli tüm stad gördü hakemlerin görmemesine imkan yok.ama bazıları nedense ısrarla bunu hala reddediyor fanatiklik bir yere kadar haklıya haklı demek lazım yoksa bir yere varamayız.
ama Aziz yıldırım gerçekten büyük başkan.hem hentbol,hem basketbol,hemde futbolu aynı anda oynayabilen bir adam transfer etmiş.gerçekten bravo.
Tamam elle attı başka ne diyim.Ayrıca Şampiyon Abi adını bilmediğim için nickini yazdım yaşça büyük olduğunu biliyorum ben gol nizami demedim hiç bir zaman. Analka'nın kaleciye faulü var dedim topu bu faulün etkisiyle elinden kaçıran kaleci ama biz anlaşamayacağız galiba. Son kez söylüyorum gol nizami değildi ben o pozisyon da hiç bir şey yok demedim demiyorum demem de. Golün verilmesi yanlış karardı.
Bu arada gerçek konumuza dönersek sevinirim. Türkiye'de şike iddaları, en son Oğuz Sarvan'ın açıklamaları yayınlandı bugün....
italya'da alınan radikal karar ülkemizdede alınsa sanırım takım kalmaz memlekette.bence Türkiyede ilk önce hakemler için bazı uygulamalar yapmak gerek.yukarda bahsettiğiniz olaylar yada kafalarda ki 3 istanbul takımını hakemlerin kollaması ön yargısı da biraz olsun kalkar.
temiz bir lig ümidiyle..
Üşenmeden okuyalım bu yazıyı!
Kaynak:Milliyet
İtalya'da şike skandalının ortaya çıkmasına yol açan hakem yöneticisi - kulüp idarecisi, hakem - hakem yöneticisi ilişkilerinin Türkiye'deki çar***ı örneklerine, FIFA kokartlı eski hakem Oğuz Sarvan'ın açıklamaları da ışık tutuyor.
Her gün yeni bir şike ve bahis iddiasının ortaya atıldığı ortamda hangi hakemin hangi maç için pazarlık yaptığını, hangi kurul üyesinin maçın devre arasında hakemi arayarak talimat verdiğini, hangi gözlemcinin soyunma odasına inerek üst düzey bir federasyon yöneticinin "küfürlerini" ilettiğini, hangi organize suç örgütü liderinin il dernek seçimine çelenk gönderdiğini, aktif hakemliği sürerken ikinci ligde maç bağlantısı yapan hakemin kim olduğunu hayretler içinde okuyacağınız bu yazıya konu olan şahıslar, Türk Ceza Kanunu gereği isim ve soyadlarının başharfi konularak anılacaktır.
Gündeme getirdiği olayların sonuna kadar arkasında duracağını ve başta Devlet Bakanı Mahmet Ali Şahin ile Cumhuriyet savcıları olmak üzere mahkemelerde de aynı ifadeleri tekrarlayacağını söyleyen FIFA kokartlı eski hakem, "İtalya'da düğüm hakem yöneticilerinin kulüplerle diyaloğu sonucu çözüldü. Türkiye'de kanayan yara hakem camiasıdır. Burada töhmet altında kalan onlarca insan var. Soruşturulduğu takdirde çürük elmalar ayıklanacak ve camianın adı temize çıkacakır. Benim tek isteğim bu tip insanların artık aramızdan atılmasıdır" görüşünü dile getirdi.
İşte 3.5 yıl önce kokartıyla birlikte hakemliğe veda eden, yaşadıklarını anlatmaktan çekinmeyen ve Türk futbolunda temiz bir dönem başlaması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini söyleyen Oğuz Sarvan'dan bugüne dek duyulmamış iddialar: "Bundan sonra bizim söylediklerimizin takibini savcının veya sayın bakanın yapması gerekir. Anlatacaklarımın tamamı bilinen ancak dile getirilemeyen konular. Uzun yıllar Türk futboluna hizmet etmiş bir FIFA hakemi olarak büyük rahatsızlık duyuyorum ve kamuoyunun bunları öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sözünü ettiğim maçlarda hakem, gözlemci, federasyon yönetici arasında geçen diyalogların günü ve saati bellidir. Mahkeme kanalıyla telefon trafiğinin belirlenmesi halinde kimlerin bu işlerin içinde olduğu kanıtlanacaktır."
"B.U'nun 2001-2002 sezonunda yönettiği bir maç var. 24. haftada Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında. İlk yarı 1-1 berabere bitiyor. Galatasaray maçın hakemin yönetiminden memnun değil. Üst düzey bir federasyon yöneticisi gözlemciyi telefonla arıyor ve hakemi "Söyle o herife adam gibi maç yönetsin. Yoksa ....." diyor. Gözlemci de çaresiz soyunma odasına inerek talimatı hakeme aktarıyor. Maçın ikinci yarısında Galatasaray kalecisi Mondragon, Cafer ile girdiği bir pozisyon sonrası rakip takım oyuncusunu tokatlıyor. Kolombiyalı kaleci kırmızı kart görmesi gerekirken hakem sarı kartını Cafer için kullanıyor."
M.Ç.'nin yaptıkları
"Kısa bir zaman önce mesleği bırakan bir hakem var. Şimdi yine ortalarda. Hakemlerin katıldığı pikniklere gidiyor, onlarla yakın diyalog içinde oluyor. Bu şahıs 2003-2004 sezonunda henüz hakemliği devam ederken sahneye çıkıyor. O zaman da federasyon yöneticileriyle arası çok iyi. Adı malum M.Ç.
Manisaspor o sezon ikinci ligde. Mustafa Denizli de teknik direktörü. O hafta Karşıyaka ile maçları var. MHK maçın hakemini açıklıyor. M.Ç. hemen telefona sarılıyor ve hakeme "Bak seni Karşıyakalı biliyorlar. Dikkatli ol" diyerek ters yönlü doldurmaya çalışıyor. Allah'tan maçın hakemi çok düzgün bir çocuk, etkilenmeden çıkıyor yönetiyor maçını, kimse şikayetçi değil.
M.Ç. bu kez bir kupa maçından on gün önce yine Karşıyaka teknik direktörünü arıyor ve "Kupa senin için önemli değildir. Manisa ligden koptu ya senin maçına A.Ş. gelecek" diyor.
Hakikaten o maça A.Ş atanıyor. Ancak duman ediyor maçı. Karşıyaka aleyhine kırmızı kartlar veriyor."
"2003-2004 sezonunda oynanan Diyarbakırspor - Beşiktaş maçında MHK üyesi devre arasında dördüncü hakemi arayarak siyah-beyazlı takım aleyhine verilen gol kararının yanlış olduğunu ve yardımcı hakemin uyarılması gerektiğini bildiriyor. O da soyunma odasına giderek kendisine iletilen talimatı yardımcı hakem S.G'ye aktarıyor.
Ertesi gün dördüncü hakemi arayan kurul yöneticisi beni aradı ve uyarının MHK başkanının talimatı üzerine yapıldığını, kötü niyet taşımadığını söyledi."
O dönem arama çok sıktı
"Maçın hakemlerinin MHK yöneticileri tarafından aranması o dönem çok sıktı. Ben sohbet toplantılarında onları uyarıyordum. Hatta birinde bana "Hocam ne olacak, biz de devre arasında arkadaşlarımızı arıyoruz, birşey var mı diye soruyoruz" deyince bunun sakıncalarını anlattım. Çocuk çok sıkışınca "Ama ben hep üst düzey hakemlerle çıkıyorum maçlara. On tanesinden dokuzu ya başkan B.Y'u ya diğer kurul üyelerini arıyorlar" dedi. Elbette hepsi yapmıyor bunu. Kendisinden duydum, mesela bir maçın devre arasında o zaman hakemliği devam eden M.T.'ye gelmiş gözlemcisi M.G. Bizim M.T kendisini terslemiş göndermiş."
Hakemliğin geleceği için
"Bu M.Ç. iki sene önce bir Süper Lig hakemi arkadaşa "Sen hep Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarına çıkıyorsun. Eğer kabul edersen ben organizasyonunu yapayım" demiş. Bu işlerle ilgili. O arkadaşımız sert bir şekilde tavrını koymuş. Karşılığını vermiş. Eğer bir soruşturma başlatılırsa o da mahkemeye gelir ve yaşadıklarını anlatır. Ben böyle bir soruşturmanın hakemliğin geleceği açısından çok önemli olacağına inanıyorum."
"FFHGD'nin Kocaeli seçimleri sırasında iki aday çekişiyor. Biri MHK başkanının adayı, diğeri tanımadığım biri. Doğal olarak arkasına kurul desteğini alan genç kazanmış. Yerel gazeteler ertesi gün kurul başkanı aleyhine yayına başlamış. O da kaybeden adayın yaptığı sanıp telefon açmış. Tehdit etmiş, bacağından vurdururum seni demiş. Çocuk konuşmaları kayda almış. Gerekirse hepsini mahkemeye verecek.
Unutmadan o dernek toplantısına gönderilen en büyük çelenk S.P'ninmiş. (Organize suçlardan yükümlü çete başı)"
Maç 3-1 bitmişti
Bu sezonda Galatasaray ile Fenerbahçe şampiyonluk yarışı yaptı ve sarı-kırmızı ekip üç puan farkla ipi göğüsledi. Söz konusu maçın ilk yarısında Galatasaray 5. dakikada Arif'in golüyle öne geçti. İsmail Güldüren 38. dakikada Gençlerbirliği lehine verilen penaltıyı golü çevirdi. Galatasaray 76. dakikada Ümit Karan, 80. dakikada Serkan'ın golleriyle maçı 3-1 kazandı.
Soruşturma açılmıştı
Beşiktaş sezonun ilk yarısında en yakın takipçisine 11 puan fark atmışken ikinci yarıda adeta döküldü ve sezonu 62 puanla üçüncü sırada bitirdi. Siyah-beyazlıların İstanbul'da A.Sebatspor 2-0 ve Ç.Rizespor'a deplasmanda 1-0 yenildiği maçlardan sonra üzerine Şike Tahkik Kurulu soruşturma başlattı ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Bursaspor 40 puanla küme düştü.
abi biraz üstte aynı yazı varQuote:
Originally Posted by FM_M@niaC
Türkiye Liginde şike en azından teşvik olayına karışmayan kulüp olduğuna inanan var mı? eğer İtalya örneğinde olduğu gibi Türkiye'de de birşeyler uygulanmaya başlarsa herhalde 18 takımı da düşürmek gerekecektir.. Ligin son 5 haftasına girerken sadece 2 galibiyeti olan takımlar son 5 hafta da 5'te 5 yapıyorlar.. Tesadüf mü?
Şapkamızı önümüze koyup düşünelim biraz.. Juventus'un senelerdir İtalya'da kollandığı zaten söylenir dururdu.. Ama ilk defa somut bir adım atıldı.. O adımların bizim ligimizde de hiç değilse bu seneden başlayarak atılması dileğiyle..
(Çünkü eski sezonları araştıracak cesaretleri olmadıklarını biliyorum..)
Türkiye'de mi? İmkanı ve mümkünatı yok çünkü Türk Futbolu zaten dibi görmüşken düşünülebielcek bile bir olay değilQuote:
Originally Posted by shenshebek
herkeste ortak temenni var ama ne yazıkki icraat yok piyasada..
Levent Bıçakçı göreve çağrılıyor
23 Temmuz 2006 18:19
Futbol Federasyonu, dün yaptığı toplantıda oluşturulmasına karar verdiği inceleme komisyonunun başına eski federasyon başkanı Levent Bıçakcı'yı getirmeyi planlıyor.
Futbol Federasyonundan yapılan açıklamada, yönetim kurulunun bugün yaptığı toplantıda, dünkü görüşmelerde oluşturulması kararlaştırılan inceleme komisyonun başına geçmesi için Levent Bıçakcı'ya teklif götürülmesi için görüş birliğine varıldığı bildirildi.
Bugünün tatil olması nedeniyle yarın inceleme komisyonunun başına geçmesi için Bıçakcı'ya teklif götürüleceği kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Tarafsız ve güvenilir kişiliğinin yanı sıra, gerek hukuk, gerekse futbol adamı kimliğiyle aynı zamanda UEFA Tahkim Kurulunun asbaşkanlığını da yürüten Futbol Federasyonu eski başkanı Levent Bıçakcı, yönetim kurulunun kararına göre, görevi kabul etmesi halinde birlikte çalışacağı İnceleme Komisyonu'nun üyelerinin sayısını ve isimlerini kendisi belirleyecek. Federasyon ise komisyonun hazırlayacağı raporun gereğini yerine getirecek. İnceleme Komisyonu, dün federasyon başkanlığına bir dilekçe verip hakkındaki suçlamalarla ilgili inceleme yapılmasını talep eden ve bu inceleme sonuçlanıncaya dek yönetim kurulu üyeliğinden mazeretli sayılmak isteyen Kemal Ünsal'a yönelik iddiaları araştıracak.''
Denizli savcılığı da soruşturma açacakmış. Bakalım yine araştırıp, bulup, sonra da ceza vermeden bırakacaklar mı?
Büyük ihtimalle, yok yok kesin öyle yaparlarQuote:
Originally Posted by sekopej
Federasyona siyah çelenk
23 Temmuz 2006 19:01
Malatyaspor taraftarları, Denizlispor'un adının karıştığı şike iddialarını protesto etmek için Malatya Bölge Temsilciliği'nin önüne siyah çelenk bıraktı.
Malatyaspor taraftarları, Denizlispor'un adının karıştığı şike iddialarını protesto etmek için Türkiye Futbol Federasyonu Malatya Bölge Temsilciliği'nin önüne siyah çelenk bıraktı.
İnönü Kapalı Çarşı üzerinde toplanan bir grup Malatyaspor taraftarı, kent merkezinde yürüyerek, Süper Lig'deki şike iddialarını protesto etti. Sarı-kırmızılı taraftarlar, daha sonra üzerinde 'Haluk Ulusoy uyuma, Türk futbolunu batırma', 'Bugün Malatyaspor, yarın siz mağdur edilebilirsiniz' ve 'Şikeye hayır' sloganlarının yazılı olduğu siyah çelengi, Türkiye Futbol Federasyonu Malatya Bölge Temsilciliği'nin kapısına bıraktı. Burada bir açıklamada bulunan Malatyaspor Birleşik Taraftarlar Derneği Başkanı Mehmet Aydın, şike olayının üzerine gidilmesini istediklerini belirterek, "Malatyaspor'a yapılan haksızlığın giderilmesini bekliyoruz. Bugün bize yapılanın, yarın başkasına yapılmasını istemiyoruz, Şeffaf ve temiz bir futbol istiyoruz" diye konuştu.
Aydın, ikinci kez şike ile karşılaştıklarını, mevcut Futbol Federasyonu yönetimine güvenmediklerini sözlerine ekledi.
Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı eylem, olaysız bir şekilde sona erdi.
Başbakan Yardımcısı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, AKP İstanbul İl Teşkilatı ziyaretinde gazetecilerin, futbolda şike iddiaları ile ilgili sorularını yanıtladı. 4 Ağustos'da başlayacak Türkcell Süper Ligi öncesi gündeme gelen iddiaların üzerine gitme zorunluluğu olduğunu ifade eden şahin bu konuda ceza verme yetkisinin Futbol Fedarasyonu'nda olduğunu söyledi.
Bakan Şahin, yetki konusunda, "Benim şikenin tesbiti cezalandırılması konusunda bakan olarak herhangi bir yetkim yok ancak özerk Futbol Federasyonu kendi içinde bir Tahkik Komisyonu kurar, bu tür iddiaların üzerine gitmek, elde deliller varsa tıpkı İtalya'da olduğu gibi ceza verme konusunda tek yetkilidir" dedi.
Basında çıkan iddia ve yorumlala ilgli bir dosya hazırlayarak Futbol Fedarasyonu ve Başbakanlık Teftkiş kuruluna gönderdiğini ifade eden Bakan Şahin, "Bakan olarak gözetim ve denetim yetkisine sahibim. Bu yetkimi Başbakanlık Teftiş Kurulu aracılığı ile kullanabiliyorum. . Dosyayı fedarasyona ve Başbakanlık Teftiş kuruluna dün akşam gönderdim. Bütün bu gelişmelerden Başbakan da en az benim kadar rahatsız. Dün akşam geç saatlerde beni aradı. Ne yapıldığını sordu. Başbakanımızı bu konuda bilgilendirdim ancak kendisi çok kısa sürede bir araya gelerek bu konuda başka çalışmalarda gerekiyorsa bu konuda bir değerlendrerme yapmak gerektiğini söyledi. Bu konu başbakanımızın da gündemindedir onuda söyleyeyim" dedi.
İTALYA'DA CEZAYI FUTBOL FEDARASYONU VERDİ
Futbol Fedarasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un "bu konu devletin işi" şeklindeki açıklamalarının sorulması üzerine Şahin, "Devlet Bakanı olarak beni kastediyorsa yasaların bana verdiği yetki Başbakanlık Teftiş Kurulu aracılığıyla ile soruşturma istemektir, ben o adımı attım. Biliyorsunuz İtalya'da küme düşen takımlara cezayı devlet vermedi. Futbol Fedarasoynu içindeki Fedaral Tahkim Kurulu verdi. Tahkim Kurulu emekli hakim ve savcılardan oluşuyor. Futbol Fedarasyonu içinde sürekli görev yapan bir kurum var. Bizde de Futbol Fedarasoyu içinde şike ile ilgili kurulacak kurulun sürekli görev yapan kurul haline getirilmesinde yarar var. Sorumluluk Futbol Fedarasyonu'ndur. Olayın cezai yönü varsa spor mahkemeleri yapar ancak biz de böyle bir yapı yok. Spor Mahkemeleri'nin kurulması için TBMM'nin gündemine önümüzdeki dönem bir yasa tasarısı gelir" şeklinde konuştu.
DENİZLİSPOR YÖNETİCİLERİNİN DİNLENMESİ LAZIM
Haluk Ulusoy'un önümüze belge gelirse araştırırıs açıklamalarını ise Bakan Şahin şöyle değerlendirdi:
"Devletin değişik kurumlarına belge ve delil gelirse kendimiz değerlendirmeyiz, Futbol Federasyonu'na göndeririz. Belge bulgu gelirse yaparız demekle işten sıyrılmak olmuyor. Bir komisyonla ilgili tarafları dinlemek lazım. Pragdan biri mektup göndermiş, o şahsın çağrılması lazım, Çek futbolcuların tercümanını çağırmak lazım, Denizlispor Başkanı ve yöneticilerini o şahıslarla yüzleştirmek lazım. Delil derken bütün bunların ifadelerini alıp Futbol Fedarsayonu'na alın değerlendirin diyecek halimiz yok. Bütün bunları Futbol Federasyonu yapacak onaların görevi".
Geçmiş dönemde meclisite bir komisyon kulduğunu da hatırlatan Bakan Şahin ancak komisyon üyelerinin iddiaları delilendirip ispatlayamadığını belirtti. Şahin elinde belge ve bilgi olanların bunları yetkili kurullarla paylaşmaktan çekindiğini öne sürürek, bilgi sahibi olanların fedakarca davranmasın istedi. Bakan Şahin bilgi ve belgeleri paylaşmayanların vicdani sorumluluktan kurtulamayacağın söyledi.
Ersun Yanal'ın açıklamaları neden hiç bir şekilde gündeme gelmiyor konu kapatılıyor?
adam demişki ''fenerbahçe yöneticisi elinde çantayla geldi,bir açtık dolarlar fışkırıyordu,300 bin doları futbolcusundan çaycısına kadar dağıttım''
aziz yıldırımın gazabından mı korkuluyor anlamış değilim?
ben bu iddiayı ilk kez duyuyorumQuote:
Originally Posted by Del Piero_10
Federasyonumuz bu işe el atmadığı sürece bizim elimizden konuşmaktan ve tartışmaktan başka birşey gelmez...
daha kimin bu konuları inceleyeceğini, neler yapacağı belli değil.. yine bişey çıkacağını zannetmiyorum ben..
olay öle dönüp dolaşır hiç bir sonuç elde edilemez ve kapanır
aynen de öyle olacakQuote:
Originally Posted by hurmet
Bunlara alıştık artık zaten;;)Quote:
Originally Posted by hurmet
evet turkıyede bu hep böyleydı böylede devam eder.... Ama italyada buna benzer bırseyler yaptı önce agır ceza verdı sonradan hafıflettı tek juve zarar gördu oda buna şükr edıyor cunku yaptıgı suc seri C ye düşürebilirdi...Quote:
Originally Posted by hurmet
umarım Türkiye'de İtalya'da ki gibi öyle bir işe başlanmaz. Eğer başlarsak eminimki elimize yüzümüze bulaştırır cümle aleme rezil oluruz
Zaten cümle aleme rezil olmamak için bu dosya kapanır..
Eski hakemlerden Sebahattin Şahin'i tanıyorum, oğlu benim en iyi arkadaşlarımdan biri. Şike ile ilgili bazı sorular sordum. Kendisine hakemlik yaptığı dönemde çok teklif gelmiş. Tabi isim vermedi ama çok teklif geldiğini, reddettiğini söyledi. Yani yıllardır var, hakem satın almalar, teşvik primi vermeler...
Doğrudur Egemen. Yıllardır neler dönüyor.. Bunu medyada dahil olmak üzere herkes biliyor. İşte sadece biz taraftarlar bunu izlemekle yetiniyoruz. Doğru düzgün insanlar şu işe el atıp, temizleseler çok daha kaliteli bir ligimiz olacaktır..