"Büyük şike komedisi" şeklinde başlığı editleyebilir miyiz ?
Printable View
"Büyük şike komedisi" şeklinde başlığı editleyebilir miyiz ?
İşin gerçeği şu, Aziz Yıldırım hapisten çıktığı ilk gün Fetullah Gülen bu operasyonları yaptırdı dedi. Duygun Yarsuvat dahil bu durumu doğruladı.
Aziz Yıldırım hapisten ilk çıktığında röportaj olarak değil ama o dönemin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkek'le konuşmasında durumunu ona biraz özetledi. Ertesi günde Ertuğrul Özkök köşesin de tüm o kumpasların Gülen Cemati tarafından yapıldığını köşesinde belirtti. Yazıyı aşağıda paylaştım.
Aziz Bey yaşlanmamış, gençleşmiş - Ertuğrul ÖZKÖK - Hürriyet
Şimdi yukarıdaki köşe yazısı yayınlandıktan sonra Aziz Yıldırım bu durumu yalanladı. Çünkü o dönem Cemaat ve Hükümet bu şekilde daha ayrışmamıştı yani Cumhurbaşkan'ın deyişiyle henüz Paralel değildi. Aziz Yıldırım'da karşına Gülen'den ziyade RTE'yi alacağını bildiği için Ertuğrul Özkök'e verdiği demecin arkasında duramadı. ;Hak veriyorum. T.C.'de şuan RTE'nin karşında durabilecek herhangi bir canlı yok.
Şimdi şike sürecinden önce T.C.'nin tarihinde görülmemiş operasyonlara bakmak lazım. Paralel yapı denilen yapı, bu tür operasyonlarla Askerleri, polisleri devletin üst yapısında kim varsa kendi adamları yerleşti. En basitinden ÖSYM'nin bu kadar skandal yaşadığı bir dönem daha olmadı.
Devlet'in bakanı,belediyesi kendi itiraf etti bu yapıya ülkeyi parsel parsel sattıklarını, şimdi şike süreci denildiği gibi adaletli bir süreç olsaydı.
Aynı dönemde seçimden önce olması gerekirdi. Siyasi bir operasyon olduğu için 2011 seçimlerinden sonra yapılırdı. İşin ilginç kısmı 19 maçta şike yapıldığı belgelendiriliyor ama 1-2-3-4-5-6-7-8......19 kez tespit edildiği söyleniyor peki neden hiç suç üstü yapılmadı.
Aynı dönemi hatırlayın Hükümet kanallarının tamamı Azizi Yıldırım'a linç girişiminde bulundular. Yani suçu sabit olana kadar ki kısım olan masumiyet karinesi yok sayıldı. Hatta ve hatta Aziz Yıldırım'ın Polis'lerin çektiği fotoğraflar yine belirli linç gazetelerinde boy boy gösterildi amaç kamu oyu oluşturmak. Dönemin kahraman savcıları her gün TV'de kamu oyu oluşturdu. Fenerbahçe'nin yayın yasağı talebi her defasında reddedildi.
Yine Dönemin noter başvekili sayın eski Cumhurbaşkan'ı ve Paralel yapıya en yakın isimlerden olan Abdullah Gül, C.Başkanlığı boyunca 2 red kararı verdi bunlardan biri FB ile ilgili.
Şimdi işin birde şöyle bir durumu var. Eğer 17-25 Aralık'ta yine Paralel yapının Hükümet'e yönelik operasyonu olmasa FB aklana bilirmiydi.
Net bir şekilde cevap veriyorum ''ASLA''. Yeni bir Hükümet daha doğrusu AKP dışında yeni bir hükümek gelene kadar asla aklanamazdı.
İş ne zaman Hükümet'e döndü bunların tamamı kumpas oldu.
Şu son 5 yılda olanları iyi okumanızı öneririm. Bu olay sadece basit bir şike olayı değil. Bunların hepsi zincirleme planlı operasyonlar CHP Eski Genel Başkan'ı Deniz Baykal'ın kaset skandalı. MHP'li vekillerin kaset skandalları, Askerlere operasyonlar. ÖSYM skandalları, yani onların karşında kim varsa tamamına karşı yapılan operasyondur bunlar. Bir Atasözü ne der bilirsiniz. ''TARAF OLMAZSANIZ BERTARAF OLURSUNUZ''
Yalnız Ertuğrul Özkök Çok Kaile Alınmayacak Birisi Çünkü Sahibi ve Kendisi Tam Bir Kukla.
Kukla olmayan bir tane yokki. Mevzu orada Ertuğrul Özkök'ün yaptığı haber değil. Daha ortada Paralel yapı denilen yapı yokken, tüm bu olanların arkasında paralel yapının olduğunu bizzat Aziz Yıldırım tarafından Ertuğrul Özkök'e söylenmesi
Geçmiş olsun. Hak yerini buldu. Davadaki herkes beraat etti.
Bu davanın başından beri ileri-geri, bilip bilmeden konuşan herkes,
Futbol fanatizmi ile adaleti-hukuku birbirine karıştıran, ikisini birbirinden ayrıştıramayan herkes,
gerçeği görmüş oldu. Bu davanın ne olduğu az çok belliydi zaten.
Şimdi başta Fenerbahçe ve sonra Beşiktaş karşı dava açması gerekiyor. Maddi ve manevi tazminat davası.
Baştan beri demiştik zaten, balyozdu çekiçti bir çok siyasi davalar gibi buda belli bir amaç doğrultusunda yapılan bir oyundu. Ancak Fenerbahçe gibi büyük bir camia karşısında ne yazıkki oyun bozuldu. Tr deki hukuk sistemine guvenmediğimi 3 temmuzdan beri soyluyorum. O zamanda yazmıştım biz zaten masum oldugumuza inanıyoruz mahkeme kararı bizi ilgilendirmiyor diye, o zamanda herkes koskoca adalet karar vermiş hiç olurmu öyle şey diyorlardı. Şimdide diyorum bu mahkemenin verdiği beraat kararı bir gram beni alakadar etmiyor çünkü 3 temmuzdan beri ben suçsuz oldugumuzu biliyordum. Ancak sürekli mahkeme şöyle dedi mahkeme yalan mı söyleyecek fasa fiso diyenlere güzel bir cevap olmuştur. 3 temmuzdan bu yana sadece alexin gidişinde kısa bir süreliğine değiştirdiğim avatarımıda artık değiştirebilirim. Cunku bu fasıl sona ermiş oldu resmi olarak :)
Hukuka göre, "Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraatine..." şeklinde verildi karar. İddia edilen suçun hiç işlenmediğine karar verildi şeklinde açıklanabilir. Beraberinde tapelerin imha edilmesi de karara bağlandı.
Bu dakikadan itibaren Fenerbahçe'ye şike yaftası yapıştırılması iftira niteliğindedir ve hukuken suçtur. Fenerbahçe A.Ş. borsaya açık bir şirkettir. Borsada işlem gören şirketin ticari markasına zarar verme suçları kapsamında varolabilecek bir suç için 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası bulunuyor. Tapelerin paylaşılması kesinlikle yasaktır ve hukuken suçtur. Varolanları silmek ile yükümlüsünüz. Aksi taktirde aleyhinize yapılacak suç duyuruları ile sanık durumuna düşersiniz. Önceden göndermiş iseniz lütfen sildirme talebinde bulununuz.