Ya bırak yesin muzları,kabız yapar zaten o kadarı.
İyi olur :n:
Printable View
Ya bırak yesin muzları,kabız yapar zaten o kadarı.
İyi olur :n:
Kendi oyuncularınıza ırkçılık yapılırken neredeydiniz ?
https://twitter.com/GalatasaraySK/st...02476121546752
Rezilsiniz,rezil.
Aynen saçmalamayın beyler. :) Başka hareketlerine say Arif bula bula bunu mu buldun Fatih hocaya laf etcek. :D
Kampanyayı savunması güzel bir şey ama samimi veya dürüstçe değil.
Arda da GS den ilk gittiğinde ne açıklama yapsa taraftarlar kızıyordu, Fatih Terim'e karşı da böyle bir şey oluşmuş galiba ne yapsa kızılıyor.
Drogba ve Eboue'ye muz sallandi Fb taraftarlari tarafindan o gün ne yönetim ne de Terim cikip aciklama yapmadi ikisi de samimiyetsiz.
Ayrica yillar önce Fatih Terim, Saffet Susic icin "hele bi Yugoslavdan bu hareketleri hic haketmedim" gibi biseyler söylemisti. Insanlar degisir tabi ki ama samimiyetsiz geliyor.
İkisi aynı şey değil,Fatih Terim gittiğinde neredeyse kimse ona kızmıyordu ama o zamanla yaptıklarıyla,kendi kendini bir hiç etti adeta,bunun en büyük örneği sitede Burak abidir.O kadar çok seviyordu ki ben onun bile bu kadar çabuk Fatih Terim'e yüzünü çevireceğini sanmazdım ama Fatih Terim ona bile yaptırdı.
Arda'ya hiç bir zaman bu kadar büyük bir tepki verilmedi,zaten tepki verilecek bir şey de yapmadı,sadece aşırı duygusal tipler tepki veriyordu.
Samimi degil fatih hoca samimi degil , eboueye drogbaya yapilan irkcilikda niye sesini cikartamadi bu yuzden samimi degil.
http://4.bp.blogspot.com/-_zvbePkPQV...15+Kits+12.jpg
Çubukluyu beğenmedim ama diğer iki forma çok hoşuma gitti,tek renk formalarımız son sezonlarda çok güzel oluyor.
11/12'de sarı forma,geçen yıl beyaz forma,bu yıl gri forma ve muhtemel gelecek sezon formalarından beyaz forma,sarı-kırmızı çizgiler ile çok sade ve güzel olmuş.
En azından ben beğeniyorum.
Oğuzhan beyazları 2 yaparsan sevinirim bende istiyorum. :p
Yahu ben kendim alamıyorum her sene sizlere nasıl alayım :n:
Arda para kazandırıp gitse de çok zamansız gitti. Kalacağım dedi, sözünü tutmadı. Riera transferi Arda'nın ani gidişi sonunda gerçekleşti.
Fatih Terim'in bu gidişi ilk değil, 3. oluyor. Uefa kupası sonrası "kal bu sene" tezahüratı yapıldı, elini kalbine götürdü, sezon sonu gitti. Onca başarı yaşattı dedik, unuttuk. Şampiyon Lucescu'nun yerine geldi, saçma sapan transferler yapıp enkaz bıraktı gitti, canı sağolsun dedik. Türkiye Futbol Direktörü unvanı cazip geldi, taraftar evine gitti bırakma, gitme dedi. Beni kimse koparamaz dedi, tercihini Milli Takım'dan yana kullandı, yine gitti.
Sözünde durmayana, yalan söyleyene kızılır, çok normal.
Ben artık kızmıyorum da, sadece gülüyorum. Aslolan Galatasaray deyip Milli Takım ile birlikte götürürüm diyen adam Hamza Hamzaoğlu'na seçim yap diyor. :) Irkçılık konusunda ise yaptığı tamamen öne çıkma amaçlı, pek gündeme gelemiyor bu ara, normal. Eboue ve Drogba'ya yapılanın gerçekten mide sorunu olan insanların hazım problemlerinden ötürü olduğu yalanına inandıysa bir şey diyemem tabii ki...
Gelecek sezon 4 forma olacak, bu sezonun parçalısı da bu sete dahil.
2010 yılındaki mor forma daha iyiydi sanki.
Çubukluyu bir tek ben mi beğendim ilk alacağım forma o alacak müthiş gözüküyor.
Yoo bende beğendim çubukluyu ama almam çünkü Galatasaray'ın asıl forması her zaman parçalıdır, parçalı olmalıdır. Geçmişte hata yapılıp kullanılan çubuklular bunu değiştirmez.
Beyaz ve cubukludan birini alirim ama cubuklu cok hosuma gitti daha agir basiyor su an.
Ünal Aysal sanırım mor forma söylentisini yalanlamıştı. Ek olarak çubuklu forma olayını da yalanlayıp parçalı forma çıkacağını da söylemişti.
Şu sanırım gördüğm haber
"Parçalı formadan da üretilmesi için ricada bulunduk"
Bir süre önce basında yer alan Galatasaray'ın yeni sezon forma tasarımları hakkında da konuşan Ünal Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çıkan görseller birebir doğru demek yanlış. Nike kendi çalışmasını yapıyor. Önümüzdeki sezon için kullanımı yönünde, özellikle parçalı formamızla ilgili birtakım görüşmeler oldu. Formalardan bir tanesi, parçalı görünümde olmakla beraber aslında o forma Metin Oktay'ın giydiği formanın birebir eşi. Sadece biraz revize edilmiş şeklidir. Galatasaray'ın geleneklerinde olan bir formadır. Bunun dışında taraftarlarımızın arzusunu da göz önüne alarak, sürekli kullandığımız parçalı formadan da üretilmesi için ricada bulunduk. Kendileri bu çalışmayı yapıyorlar. Bize yardımcı olmak için de söz verdiler."
Küme düşen 2 takımla yaptığımız 4 maçtan 5 puan almışız. Sezonun özeti gibi resmen.
Türkiye Kupası yaklaşıyor,bırakın ligi :icon_cool:
11 kere berabere kalırsan olacağı budur yapacak bir şey yok beyler :n:
yazmadan edemicam , acilen semihinde dinlendirilmesi lazim son 1.5 yilin meyvesini yiyor oda selcuk abisi gibi fazla forma sansi bulamayan yabanci siniridan dolayi , mac kondisyonu eksik olan chedjou bile tas gibi oynadi 2. yari resmen....
gelecek haftalarda umarim hoca boyle seyler dener...
sabri - koray - chedjou - telles
melo-yekta-emre colak
ontivero(hayrovic) - burak - sneijder
Bir başka Avrupa şampiyonluğu da tekerlekli sandalye basketbol takımımızdan geldi.
http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=120327
Bu sezon futbolda (ligde) yaşadığımız hayal kırıklığını basketboldaki büyük başarılarla telafi ettik diyebiliriz. Voleybolda da Dünyanın en iyi takımı Vakıfbank'a mağlubiyet (hem de 3-0'la) yaşatan 2 takımdan biri olduk, o da sevindirici.
Kulübün bu sezon ki başarıları:
- Avrupa Ligi şampiyonluğu (kadın basketbol)
- Türkiye kupası şampiyonluğu (kadın basketbol)
- Avrupa şampiyonluğu (tekerlekli sandalye basketbol)
- U19 Türkiye Şampiyonluğu (futbol)
- Bayanlar ligi şampiyonluğu (judo)
- Erkekler ligi şampiyonluğu (judo)
- Bayanlar Avrupa Kulüpler Şampiyonası üçüncülüğü (judo)
- Şampiyonlar liginde üstüste 2.kez gruptan çıkma (futbol)
- Süper kupa şampiyonluğu (futbol)
not: Kadın basketbolda bugün Fenerbahçe'yi, futbolda ise Türkiye kupasında Eskişehir'i yenersek 2 şampiyonluk daha eklenecek bu listeye. Başka unuttuğum var mı bilmiyorum.
Sadece futboldaki hayal kırıklığı sebebiyle Ünal Aysal'ın bu derece yerden yere vurulması ne kadar doğru acaba? 2 sezon üstüste şampiyonluk, Şampiyonlar liginde çeyrek final, süper kupa, geçen sezon erkek basketbol takımımızın başarıları, bu sezon başta kadın basketbol takımının başarıları, başarısız denen sezonda Türkiye kupasında finaldeyiz ŞL'de ise gruptan çıkıp Chelsea gibi bir takıma elenmişiz...
Süper Kupa var abi.
Emirates Cup sayılır mı ? :n: Birde devre arası bir kupa aldıydık :D
okunulmasi gereken bir yazi
Quote:
kil, yumuşak bir malzeme de olsa, tabakanın üzerindeki yük dolayısıyla tuttuğu suyu zaman içinde bırakır ve oturur; kaya kadar sertleşir.
şevket süreyya'dan, falih rıfkı'ya; osmanlı'nın son yıllarına tanık olmuş ve o dönemin şartlarını anlatan insanların genelinde şark zihniyetini tanımlayan hikayeler, anlatımlar bulacaksınız.
her şeyden önce bu zihniyet kincidir, kan davası güder.
maç 2-2 olmuş, şampiyonlar ligi için gol atman gerekiyor; taraftar "mancini istifa", futbolcular yuhalanır. bravo, müthiş taraftarsınız, n'aparsan yap.
özellikle iki sıra önümde maç boyu böyle bağıran, küfreden bir şahıs vardı ki, 90+2'de "mancini istifa" diye anırırken gelen golde suratını öyle bir ekşitti ki...
işte şark kafasının toplumumuzda edindiği yer bu kadar kalıcı. isterse 100 yıl geçsin, toplumumuzun genlerine işlenen bu özellik silinmez.
bilmiyor muyuz, takım yenilince üzüldüğünden çok; ona buna söveceği, sevmediklerine saldıracağı için sevinenler var.
bu zihniyet o kadar oturmuştur ki, Atatürk 50 yıl fazla yaşasa dahi bir şey değişmezdi. böyle şeylerin aşılması çok daha uzun yıllar gerektirmekte.
---
işin ayrı bir boyutu daha var, verimsizlik.
bu da şark zihniyetinin bir parçası. idarei maslahat denen bela da genlerimize işlenmiştir. en basitinden bir örnek vereyim, 20. yüzyılın başında Asar-ı Tevfik gemisini almanya'ya tamire göndeririz, dünyanın parasını dökeriz; yetkililer gemiyi teslim alırken hiçbir şeye dikkat etmediğinden daha havuzu terkedene kadar arızalar meydana gelir. gemi, binbir güçlükle, defalarca kazanı patlayarak ülkeye ulaştırılır.
Rauf Orbay anılarında; yunan harbi'nde, donanmanın gemileri haliç'i terketmekte bile zorlanır, amiral gemisinin kazanları bir bir patlarken, dönemin bahriye nazırını güzelce tenkit eden hasan rami paşa'yı, bahriye nazırı olduktan sonra öncekilere benzediği için ağır bir şekilde eleştirir.
düzen dün de böyleydi, bugün de böyle.
ülkede üretkenliğin çalışma süresine oranı, batı ülkelerinin belki de 10'da 1'idir.
neyse, konuyu çok dağıtmayalım. bugün galtasaray taraftarından ve takım içi işleyişten bahsetmek için, ülke olarak genlerimize işlenmiş bazı özelliklere değinmek şarttı.
üretkenlikte kalmıştık. Türk futbolu olarak da verimimiz gayet düşük. belini çevirene kadar mevsimlerin değiştiği futbolculara milyon avrolar veriliyor.
bazı şeyler değişmeli derken demek istediğimiz, Türk futbolu ve takıma çöreklenmiş şark zihniyetinin her uzantısını kazımak gerekiyor. bu futbolcular takımın sahibi falan değil.
bugğn 2-0 geriye düşmemizde de, 3-2 öne geçmemizde de payın çoğu futbolcuların.
mancini çok doğru değişiklikler yapmış olsa da, oyuncular o değişiklikler olmadan da oyunu çevirebilecek bir potansiyele sahip.
ama hep diyorum, içeride 6 atıp dışarıda oynamayan oyuncuların suçu hocada değildir.
lucescu ile sevinç yaşadığında hasan şaş'ı arayıp "oo bakıyorum yeni hocanla aran iyi" diye tenkitte bulunan fatih terim ve ancak onun egoları altında, yüzyıllardır alıştığımız koyun gibi güdülme dürtüsüyle ancak oyun oynayabilen, istemediği hocayı kaprisleriyle yollayan yeniçeriler mi baki olacak yoksa galatasaray mı?
-lucescu zamanında da oldu bu.
-2. fatih terim zamanında özellikle uefa kupası'nı kazanan oyuncuların diğerlerini dışladığı çok iyi biliniyordu.
-gerets bunları kıllandırmamak için 2. sezonunu batırdı.
-kalli'nin ayağını nasıl kaydırdıklarını,
-uğur uçar'ın ettiği hadsiz lafları, takımdaki gruplaşmayı, galatasaray'ı adam gibi takip edenler hatırlar.
-rijkaard, belki doğru isim değildi, ama nasıl yollandığını hatırlıyorsunuz. takım hele o hale gelmişti ki, derbide barış özbek, fenerbahçe'ye kadroyu sızdırıyor, hangi kanattan atak yaparlarsa gol atacaklarını bile söylüyordu.
-bugün zaten iş doruk noktaya ulaşmış durumda.
şimdi yapılması gereken ne? mancini'yi seversiniz, sevmezsiniz.
takıma çöreklenmiş, yıllardır süregelen şark zihniyetini mi yıkmalı? yoksa yeniçerilere kelle verip bir süre daha onları tatmin mi etmeli?
Çok gereksiz bir yazı olmuş.6 atan da o ''şark zihniyeti'' 4 yiyen de,ŞL'de gruptan çıkanda.Bizim takımın asıl problemi motivasyon,işin ciddiyetinin farkına,golleri birer birer yiyince varıyorlar.Takımın içini göremediğimiz için bu oyuncular hakkında ''Mancini'nin ayağını kaydırıyorlar'' falan demek haksızlık olur.Sıkıntının motivasyon olduğunu büyük maçlarda ki sağlam oyunumuzdan fark etmeniz lazımdı,bilmiyorum fark eden de çok olmuştur zaten.
Sezon başında Fatih Terim'in olduğu zaman da bu saçma oyun vardı,belki Fatih Terim üç-beş fırça atar geçerdi ancak Fatih Terim gitti,Mancini geldi.Bu kökten bir değişiklik,üstüne üstlük birde sürekli hücum düşünen takım,hem hücumu hem defansı belli düzeyde yapmaya çalışınca alışamadı,tökezledi.Defansı sıkı tutsa gol atamadı,hücumda başarılı olsa defansta saçma hatalar oldu.
Mancini gitmesin demiyorum veya oyuncular gitsin de demiyorum.Bir bekleyelim,gelecek sene nasıl olacak. 4. yıldız falan tabi ki önemli ancak daha da önemlisi bu takımın geleceği.1 sene dolmadan 2 tane teknik direktörlük değişimi çok fazla yarar sağlamaz.
Ünal Aysal
- Futbol takımının başına Fatih Terim'i getirdi.
Sonuç: bir sezon önce küme düşme stresi yaşayan takım üstüste 2 kez lig şampiyonu oldu. Üstüste 2 kez süper kupayı kazandı. Üstüste 2 kez şampiyonlar liginde gruptan çıktı (birinde FT vardı), birinde çeyrek final oynadı. Elendiği takımların biri Real Madrid diğeri ise Chelsea...
- Basketbolda taraftarın sevgilisi Oktay Mahmuti'yi gönderdi Ergin Ataman'ı takımın başına getirdi.
Sonuç: takım 22 sene sonra lig şampiyonu oldu.
- Kadın basketbol takımının başına Ekrem Memnun'u getirdi.
Sonuç: takım Euroleague şampiyonu oldu. Türkiye kupasını kazandı. Ligde 15 sene sonra şampiyon olma şansı var.
- Bugün taraftarın tavır aldığı Fatih Terim gittikten sonra (Aysal mı gönderdi Terim mi kendini göndertti tartışılır) getirilebilecek en iyi isimlerden biri olan dünyaca ünlü Roberto Mancini'yi takımın başına getirdi.
Sonuç: takım şampiyonlar ligine katılmayı garantiledi. Türkiye kupasında final oynayacak. Şampiyonlar liginde gruptan çıktı. Buna karşın bazı maçlar dışında eleştirilen bir futbol oynuyor.
Bunlar dışında;
Kendi yaptığı ve yapma girişiminde bulunduğu transferler vizyonunun ne kadar geniş olduğunu, ne kadar büyük düşündüğünü gösterdi. Reyes, Forlan, Podolski gibi taraftarı umutlandıran ama hayal kırıklığıyla sonuçlanan girişimlere karşın Ujfalusi, Melo, Muslera, Eboue, Drogba, Sneijder gibi çok önemli isimler takıma kazandırıldı. Hadi yaşından dolayı Drogba neyse de Sneijder çok büyük bir transferdi. O yaşta Inter'den, Avrupa'da bir çok ünlü takıma gidebilecek Dünyaca ünlü bir oyuncuyu transfer etmek büyük bir olaydı aslında. Bizimkiler niye Avrupa takımları gibi gençlere yatırım yapmıyor denirken Bruma gibi müthiş potansiyelli bir gence yatırım yapıldı.
Voleybolda beklentiler karşılanmamış olsa da önemli yatırımlar ve planlamalar yapıldı. Dörtlü finale ev sahipliği yapıldı. Şimdi menajerliğe Mehmet Berent Bayrakçı getirilmiş, bakalım sonuçlarını göreceğiz.
Ekonomik açılardan bakarsak kulüp Aysal öncesi dönemlerden çok daha iyi durumda. Polat döneminde 328 milyon dolar olan borç alacak farkının 260 milyon dolara indiği söyleniyor. Store'ların satışları oldukça arttı, kombine satışlarında lideriz, 2 sezondur özellikle Şampiyonlar liginden müthiş gelir elde ettik.
Biz sadece futbol takımı olarak bakıyoruz olaya. Takım iyi sonuçlar alıyorsa her şey iyi, kötü sonuçlar alıyorsa vur yerden yere.
Taraftar detaylara bakmıyor ki. Adnan Öztürk gibi çıkıp ona buna sallasın, taraftarın istediği gibi konuşsun o zaman el üstünde tutulur. Bizde kulüp başkanları başkanlık değil futbol şubesi sorumlusunun işini yapıyor resmen.
Aysal'ın yanlışları yok mu, var elbette. Diğer kulüplerle ilişkiler konusunda yanlış bir tutum sergiledi. TFF'nin tutumuna ve hakem hatalarına karşı diğer kulüpler kadar etkili bir tepki ortaya koyamadı. Stat konusunda çözüm üretemedi, çatı sorununu halledemedi. Hocaların transferlerin ısrarla kampa yetişmesini istemelerine karşın transferleri hep geç bitirdi ve bu konuda sıkıntı yaşandı vs...
Sonuç olarak başarılı ve vizyonu geniş bir başkanımız var. Onun işi konuşmak değil "iş" yapmak. Ne konuştuğuna değil ne yaptığına bakarsak gayet başarılı aslında. Ne yaptığına bakarken de sadece futbol şubesine bakmayalım ama. Bu taraftar Adan Polat dönemini yaşadı unutmayın. Faruk Süren döneminde futbolda büyük başarılar elde edildi, diğer branşlarda ve mali konularda neler yapıldığını bir kenara bırakırsak o dönemden beri taraftarın içine sinen bir başkan çıkmamıştı. Şimdi kulübü Avrupa'da yukarılara taşıyabilecek vizyona sahip bir başkanımız var ama beğenmiyoruz. İnşallah bıraktığı zaman çok pişman olmayız...
ftw dogru yazar..
Ayrıca söyleyim takım için ilişkiler pek iyi değil Selçuk Drogba ile arası iyi değil doğum günü mevzusu doğru Balta Sabri'nin de iyi değil
Sino Selçuk arasında birşey yok bence Selçuk'u yakan hep Burak, topu alır almaz direk topu Burak'a atmasını istiyor Selçuk kıramıyor..
Efsane başkanımız Ali Uras'ın ölüm yıldönümü bugün,rahmetle anıyoruz.
Bu arada Mancini açıklama yapacakmış,belki istifa falan eder bir bakalım :n:
https://twitter.com/GSTV/status/463264432366579713