Printable View
Emenike kesinlikle satılmamalı.
26 yaşındaki adamı satmak hata olacaktır. Şuan 4 tane forvetimiz var ama Webo gidici yaşı ilerliyor.
Emenike çok iyi oyuncu sadece henüz hazır değil gibi geliyor bana. O kadar para verip aldıysan satmayacaksın arkadaş oynatacaksın ne katkı alabiliyorum diye bakacaksın.
Emenike gibi bir oyuncu bir yarım sezonda silinmemeli.
Problem burada zaten Emenike bu sistemde işe yaramaz. Çok iyi futbolcu olabilir bilmediğimiz birçok meziyeti olabilir fakat bize duvar santrafor lazım.Quote:
ne katkı alabiliyorum diye bakacaksın.
Emenike yerine kimi alacaksın? Webo geldi 32 yaşına, gitmese mi artık?
Sezon sonuna kadar transfer yapılmaz takıma diye düşünüyorum çünkü takım fazla zaten. Her mevkiiye alternatif kaliteli isimler mevcut. Avrupa'da olmayan bir Fenerbahçe'ye artık daha fazla yatırım yapmayız diye düşünüyorum.
Mevcut oyuncularla önümüzdeki devre ve sezonu bitiririz. Sadece Cristian devre arası ayrılabilir, gerçi bugün gol attı morali yerine geldi sezon sonuna kadar o da kalabilir takımda.
Hücum derinliği,gücü,yeteneği açısından en güçlü takımlardan hatta takımız diyebilirim. Rahatlıkla her bölgede oyunu oynayabilen Kuyt'da dahil 4 forvete sahibiz.
Daha belamızı mı istiyoruz allahtan? :)
Valla gelecek sezon avrupası olmayan, bu sezonda ligi götürmek üzere olan bir Fenerbahçe'nin duvara falan ihtiyacı yok. Şu kadro rahat ligi götürecek kapasiteye sahip eğer hoca bir şey yapmazsa. Emenike'yi yarım sezon için mi aldık? Bizim şuanki sorunumuz avrupaya gitmek için uefa ile falan görüşüp gelecek sezonki cezamızı kaldırtabilmek. Ondan sonra bu tür transfer konularına bakılabilir.
Adamı birkaç maçta gönderdiniz mi hemen yahu? Emenike de Webo da otursun oturduğu yerde. Webo Nobre ve van Hooijdonk ile beraber en verimli transferlerimizden, o düşük bonservis ücretine rağmen.
Emenike'nin bu mutsuzluğu takım Uefa'dan ceza alınca başladı. Kariyer planlamasına uymadı sanırım. Konuşarak aşılacak şeyler bunlar. Kolay değil 13 milyon euro bağlandı bu adama tek kalemde.
Bu arada Ersun Yanal'a büyük saygı duyuyorum.
Nerede olduğunu ve neler yapabileceğini farkında. Fenerbahçe'nin bir takım olduğunu hatırlatan ve kurduğu sistemler ile oyuncuların işini kolaylaştıran birisi.
Devre arası yapmış olduğu görüntülü analiz büyük bir olay bana kalırsa. Günümüz teknik direktörleri (sözüm Türk olanlara daha çok) önümüzdeki hafta kiminle karşılaşacağız diye bakmaya üşenirken bu tarz şeyleri yapan bir hocamızın olması çok güzel.
Kenarda duruşu var, takıma sözü geçiyor. Emenike'ye gösterdiği tepkide bunun bir örneği.
Bir hoca eğer başarısız olacaksa böyle olsun sözüm yok. Keşke diyorum şu koşan, mücadele eden takımı bir de Avrupada görseydik ama kısmet. Umarım 2 sezon sonra en iyi şekilde göreceğiz.
Ben de Ersun Yanal'i basarili buluyorum. Aykut Kocaman'a gore daha riskli acik bir futbol oynatiyor. Kendisi cok zeki, taraftarin gozune girmenin en basit yollarindan birini kesfetmis. Aldigi sonuclar da guzel olunca yonetimden de guven oyu almistir. Ben devre arasinda sozlesme uzatilacagini dusunuyorum. Bu sayede Ersun hocanin da kafasi rahatlar, daha esnek davranabilir oyuncu secimlerinde.
Hucum oynatiyor demedim farkindaysaniz, riskli bir oyun oynatiyor. Son maclarda alinan guzel sonuclarda Alves, Egemen ve Topal'in etkisi buyuk. Mac icinde en az 3 4 tane gol pasini insan ustu gayretle kesiyorlar. Bu ne kadar devam edebilir hep birlikte gorecegiz
Ersun Yanal Fenerbahçe'yi büyük takım gibi oynatıyor, bence bu bile yeter. Korkak futboldan gına gelmişti, sürekli saldıran, bastıran, kazanmayı arzulayan bir takımı izlemeyeli uzun oluyor. Zaten TR Liginde büyük takım böyle oynadığı müddetçe kolay kolay puan kaybetmez. Avrupa'da bu tutmaz belki ama 2 sene Avrupa'da yokuz, varsın böyle oynayalım.
Bu arada Saraçoğlunu bir de tepeden görün ;
http://vimeo.com/79131600
Böyle iyi çıkışlarla ileride olmak hoşuma gitmiyor. Hep rehavete kapılıp şampiyonluk veriyoruz bu hallerde. 2. Daum döneminde de efsane çıkış yapmıştık, lig bitti denmişti. Bursa'ya vermiştik şampiyonluğu. Umarım Ersun Yanal 1. yarılarıyla, Fenerbahçe 2. yarıları birleşir. :D
O sene lige 8 galibiyetle başlamıştık ama takım çok kötü futbol oynuyordu, Daum'a da inanılmaz bir eleştiri vardı. O herif te pişkin pişkin FB tarihinde böyle bir lig başlangıcı yok demişti ve sene sonunda ne olduğunu hepimiz gördük. Oyun kalitesi olarak çok eksiğimiz olsa da ben son 10 yıldır bu kadar hırslı ve saldırgan bir takım görmedim. O yüzden bizim için tehdit rehavet olmaz bence, özellikle bu şekilde rotasyon oluyorken.Quote:
Originally Posted by Ayberk Tuncer
Emenike'den tam anlamıyla verim almayı düşünüyorsak kanat forvet dediğimiz tarzda çalım atacak, arapası atacak adamlar almamız gerekiyor. Aksi takdirde 3 tane merkez oyuncusuyla oynadığımız bu sistemde oyun tarzını değiştirmediği sürece pek verimli olacağını ben zannetmiyorum.
Bu oynanan oyun ve oyunculardaki hırs geçmiş dönemlerdeki oynadığımız oyunlara benzemiyor. Şampiyon olduğumuz sezonlarda bile bu kadar hırslı bir takım yoktu. Kolay kolay bırakmayız gibi geliyor ligi.
Quote:
Originally Posted by himone
o sene kombinem vardı. sağ açık mehmet topuz, sol açık özer hurmacı, forvet güiza'ydı. sarı saçlarından daum sorumlu olsa da o seneki oyunun tamamından sorumlu diyemem. ikisi de amc'den kırma kanat oyuncuları, ortalarında alex, ileride gol kaçırgacı güiza ile takım sürekli ortadan delmeye çalışıyor bi türlü beceremiyordu.
Evet o sene kadromuz çok kötüydü ama Daum ukala ukala cevap verene kadar 2 tane kanat alın deseydi şampiyon olurduk. Daum FB'ye 2 yıl üst üste şampiyonluk kazandırdığı zaman bile güzel futbol oynatmadı. Üstelik Bursa'ya 2-0 dan maç veren de kendisidir, takıma 2-2 iken rölanti oynatacağına kontradan gol yedirmeyi başaran vatandaştır.Quote:
Originally Posted by Ayberk Tuncer
Neyse bunları geçelim de dediğim gibi eğer puan kayıpları başlarsa rehavetten çok kalite yetersizliğinden olur. Bu sene son dakikada kazandığımız maç sayısı 3 bunların üçünde de puan kaybedebilirdik. Ama şu da bir gerçek son yıllarda bütün takımlar FB'ye karşı çok cesur oynuyordu, bu sene bütün takımların korktuğu ve saygı duyduğu bir takım olduk en büyük artımız da bu bence.
Kadro kalitesi demisken; Ben basarimizi yerli oyuncu havuzumuzun genisligine bagliyorum buyuk oranda. Diger takimlar oynaticak yerli oyuncu bulamazken, bizim elimizde ihtiyacimiz olandan bile fazlasi var
Volkan, Mert, Gokhan, Caner, Hasan Ali, Egemen, Bekir, Topal, Mehmet Topuz, Emre, Alper, Salih. Bu oyuncularin hepsi diger takimlara transfer olsa buyuk ihtimal ilk11 cikar sahaya. Selcuk ve Serdar da yedek kulubesine cok rahat girer.
Masallah diyelim kisaca.
Ileri uca bir yerli oyuncu alinabilir belki, bir de hucumcu kanat alinabilir veya Stoch geri donerse 2seneyi rahat gecirebiliriz kasmaya gerek yok
Kalite demişken takımın çok üst düzey bir kadrosu var ama oynayan oyuncular arasında tekniği yüksek oyuncu sayısı çok az. Özellikle ileride oynayan oyuncularımızdan hiçbiri top sürebilen, adam geçip eksiltebilen oyuncular değil. Biraz Sow ve Alper bu işi yapıyor o kadar. Mesela ben maçlarda çok nadir verkaç görüyorum, kanatlarda üçgen kurarak adam eksilttiğimiz de çok az oluyor. Bu tarz hücum çeşitliliklerini gördüğüm zaman kaliteli bir takım olduk derim. Bence 1 tane yerli forvet 1 tane de topla iyi hızlı kanat oyuncusu lazım takıma.
Geçen gün Murat Kazanasmaz twitterda 16.haftaya dikkat yazdı ve sildi. Şimdi de Ümit Özat 20 Aralık 2013 yazdı.
Kesin bir şeyler olacak o tarihte Türk futbolu ile ilgili. İçinde Fenerbahçe olmazsa olmaz zaten bu olacakların :)
Emenike tipik halı saha oyunucusu. Topu ver cüssesi ile gider sert şut çeker golünü atar. Bu yüzden büyük takımlarda işi zor. Gönderelim Karabük'e tekrar gol kralı olur. Ama büyük takımlarda sistem içinde çok zor oynar.
"Doktor koş: Salih nefes alamıyor"
Kuzey İrlanda maçı sonrası soyunma odasında ölümden dönen genç futbolcunun durumuyla ilgili gerçekleri Vatan Gazetesi'nden Ali Can açıklıyor:
http://www.siyahgazete.com/images/ha...yor_h17702.jpg
Alerjik reaksiyona bağlı ürtikerİN (kurdeşen) önüne geçmek için genç yıldız artık yanından iğne ayırmamalı...
Söz konusu sağlık olunca hassas oluyorsunuz. Hele de bu kişi ilk kez A Milli Takım’a çağrılmış, kariyerinde basamakları birer birer tırmanan genç bir oyuncuysa; acaba soyunma odasında yaşananları yazsam mı yazmasam mı diye çok ikilemde kaldım. Bir taraftan panik havası olsun istemedim, herkesin bir ailesi ve sevenleri vardır. Bir de önümüzde Belarus ile oynanacak hazırlık maçı. Bu açıklamayı kendime borç bildiğim için yazmak zorundaydım. Kaldı ki Salih, Kuzey İrlanda maçının hemen ertesi sabahı yapılan idmanda sahadaydı.
iKiNCi KEZ ALERJiK REAKSiYON
Kimse Salih’in alerjik rahatsızlığını bilmiyordu. Torku Konya ile yapılan ligin ilk maçında Salih, alerjik reaksiyona bağlı bir rahatsızlığı ilk kez yaşamıştı ve vücudunda kabarcıklar çıkmıştı. O gün bu rahatsızlık performansını da etkilemişti. F.Bahçe sağlık heyeti bütün tetkikleri yapmış, bu alerjinin sebepleri araştırılmıştı. Ancak Kuzey İrlanda maçı sonrası Salih ikinci kez alerjik reaksiyon vermişti ve bu sefer ki panik havasının da ötesinde oyuncunun yaşamını direkt olarak ilgilendiriyordu. Haberi yumuşatıp “Salih rahatsızlandı” şeklinde VATAN okurlarına duyurmuştuk, şimdi ise o gün yaşananları detaylarıyla aktarıyorum; Salih, yazması bile zor ama ölümden dönmüştü.
Kuzey İrlanda karşılaşması bitimi Salih’in (saha zeminindeki çimin gübresinden şüphe ediliyor) vücudu kaşıntı ve kızarıklıkla başlayan bir tepki verir. Bu tepki duşa girmeye hazırlanan Salih’i o kadar sıkıntıya sokar ki, yanı başındaki takım arkadaşlarının gözü üzerindedir. Salih, nefes alıp vermekte de zorlanmaya başlar. Bir anda futbolcular ne yapacağını bilmez halde bağırmaya başlar: Doktor kooşşşş!
SOĞUK KANLI DOKTOR REFLEKSi
Milli Takım Doktoru Sarper Çetinkaya bağırışlar üzerine oyuncunun yanına geldiğinde Salih nerdeyse bilincini kaybetmek üzeredir, doktorun ilk bakışta gözüne kızarıklıklar takılır. Vücuttaki ani tepki fark edilmeyecek gibi değildir. Arkadaşlarının ayakta tuttuğu Salih’i yere bile yatırmaya vakit harcanmadan bağırışlar arasında iğne yapılır. Bu iğneyle birlikte önce nefes alışı sonra da kızarıklıları takip edilir. Nefes borusundaki şişlik de iner. Soğukkanlılık ve doktor refleksi Salih’i yaşama bağlar.
Tıp dilinde alerjik reaksiyona bağlı ürtiker (halk arasındaki söylenişiyle kurdeşen) olarak geçen bu durum hiç de yabana atılacak cinsten değil. Mutlak suretle Salih’in bu alerjik tepkisi sebepleriyle araştırılmalı. Öyle ki uzmanlar yanında iğneyle dolaşması gerekiyor uyarısında bulunuyor. Evinde, arabasında, tesislerde.
http://www.siyahgazete.com/spor/dokt...or-h17702.html
Şimdi biri twitterda yazınca dikkatimi çekti.
Galatasaray Hagi gidince sürekli birini aradı onun yerine, bizde hiç öyle bir durum olmadı. Alex gitsin göreceğiz Fenerbahçe'yi deniyordu. Fenerbahçe aynı Fenerbahçe :) Şükretmeliyiz Alex'i aramadığımız için :)
Alexli takımdan daha fazla koştuğunuz bile ortada Mami :)Quote:
Originally Posted by benbenim
Eksiği yok fazlası var gibisinden ama O'nun gibi bir oyuncunun yokluğu belirgin olmasa da hissedilir. Örnek olarak yaratıcı pozisyonlar yok daha çok mücadeleye dayalı pozisyonlar var Fenerbahçe'de.
Bende diyordum alex gidince ne olacak diye ama daha iyi oldu sanki.
Ama ortada haksız rekabet var aga bence.
Adamlar emenike, webo, sow ve kuyt ile gol arıyor. Biz almeida ile gol arıyoruz adalet mi bu :D
Bu lig saylanmaz, baştan başlamalı oğlum ya.
O zamanki futbola tercih ediyorum ben şimdiki oyunumuzu :)
Şu sistemi geliştiremedik gitti.Quote:
Fenerbahçe'nin sezon başı Alman ekibi Bayern Levurkusen'den transfer ettiği Michal Kadlec röportaj verdiği Sunday Sport'ta Fenerbahçe ile ilgili gündem yaratacak açıklamalar yaptı.
Türkiye'ye geldiği günden beri sadece 48 dakika forma şansı bulan Michal Kadlec bu durumdan dolayı çok rahatsız ve mutsuz olduğunu dile getiriyor ve bu konuyu "Hayatımda ilk defa takımımın maçlarını TV den izliyorum" sözleri ile belirtiyor. Kadroya girememesinin nedeni olarak da Türkiye Süper Ligi'ndeki yabancı kuralının etkili olduğunu ifade ediyor. Ayrıca forma şansı bulamayacağını da bilen Çek oyuncu Kadlec "Biri bileğini kırsa bile hiç şansım olmayacak" sözleri ile söylüyor.
"FENERBAHÇE'DEN AYRILACAĞIM HABERLERİ BENİM DIŞIMDA GELİŞİYOR"
Türk basınında çıkan devre arası ayrılacak haberleri ile ilgili soruya ise "Gerçekten mi? Benim bu olaylardan hiç haberim yok bana gelen herhangi bir teklif olmadı bunları duymak bana da sürpriz oldu. Ama ben sezon sonuna kadar burada Fenerbahçe'de kalmak istiyorum . Bu tarz haberlerin Türk gazetelerinde çıkma nedeni benim ilk 18'de yer alamamamdan dolayı olduğunu biliyorum" dedi.
S:Türkiye'de Fenerbahçe ile sözleşmen hayal kırıklığı oldu. Bunun sebebi ne ?
C:Türkiye'de oynayamama nedenim Türkiye Futbol Federasyonu'nun yabancı oyunculara uyguladığı kota nedeni yüzündendir. Maçlarda kadroda sadece 6 yabancı oyuncuya izin verilirken kadrolarında 10 yabancı bulundurulmasına müsade ediliyor. Biz 3 forvet oyuncusu ile oynayan bir takımız 4. forvetimiz ise kulübede ve bu 4 forvetin hepsi yabancı. Sahada sadece 2 yabancı kullanma hakkı kalıyor teknik direktörün. Teknik direktör de duruma göre Alves ya da Meireles'i sahada kullanıyor.
S:Yani sen sahada ya da yedek kulübesinde olamıyorsun değil mi?
C:Ben maçları yedek kulübesinde değil evde TV karşısında izliyorum. Bazen de maçları statta tribünden izliyorum. Tabii ki oynayamadığım için çok üzgünüm . Bu durum kariyerimin en kara kısmı ama bunu da yaşamak varmış .Bundan kötü durumların da olduğunu biliyorum, örneğin sağlığım yerinde, olmasa daha kötü. Ben sağlıklıyım"
S:En azından rezerv takımda oynuyor musun ?
C:Burada sistem maalesef böyle işlemiyor . Hocama gidip rezerve liginde oynamak istediğimi söylediğimde benim suratıma bakıp burada böyle bir sistemin olmadığını Avrupa ile buranın farklı olduğunu söyledi. Ama önümüzdeki hafta oynanacak Türkiye kupasında oynamayı bekliyorum.
S:Fenerbahçe'ye geldiğine pişman mısın ?
C:Geriye dönüp baktığımda hiç pişmanlık yaşamadım .Bana uzak düşünceler bunlar benim için yeni bir tecrübe oldu burası .Lig bitene kadar burada kalıp direnmeyi planlıyorum sonrasını hepimiz göreceğiz.
Fenerbahçe, zamanında bizim yaptığımız hatayı yapmadı. Biz yıllarca Hagi'nin boşluğunu dolduracak adamı aradık durduk. 10larca isim geldi, Hagi'nin işini yapacak diye, hiçbiri bu yükü kaldıramadı ve beklentileri karşılayan olmadı. Adamlar iyi bile oynasa Hagi'ye benzemiyor diye yolladık adamları.Quote:
Originally Posted by benbenim
Siz şu ana kadar yeni bir Alex aramak yerine Alex'e muhtaç olmayan bir sistem arama yoluna gittiniz. Şu ana kadar pek bir sıkıntı yaşamadınız. Modern futbolun gereğine uyan bir sistem oturttunuz çünkü.
Zaten Fenerbahçedeki Alex krizi bundan çıktı. Aykut Kocaman'ın Alex'e bağlı sistemden vazgeçmek istemesiydi sebep.
-----------
Son dakikalarda kazandığımız 4 maçta Konyaspor'a 2-0'dan 3-2 kaybettiğimiz maçın etkisi oldukça fazla.
İşin biraz magazinsel boyutu olacak ama Caner'in eşi Berkay'la basılmış sanırım.Eğer haber hakikaten doğuruysa çok kötü bir durum ve Caner bundan doğal olarak etkilenir.Bu yüzden bir kaç maç oynamazsa çok fazla şaşırmayalım.
http://www.mynet.com/magazin/detay/g...-bombasi/30410
İstemiyosan ayrıl git berkayla birlikte ol, neden adama ihanet ediyosun.
Umarım gerçek değildir ve caner bu formunu kaybetmez, her ne kadar haftaya rakibimiz olsa bile.
Kötü bir durum gerçekten. Caner'in nasıl reaksiyon vereceği önemli. Performansına olumlu bile yansıyabilir bu durum ama tam tersi de olabilir. Şayet oynarsa maçta hıncını çıkarmak istese falan takımını yalnız bırakır.
Nasıl bir iğrençliktir bu. Umarım gerçek değildir.