Twitterde bi arkadas diyordu Carvalhal gençerbirligine gidebilir diye :D
Printable View
Twitterde bi arkadas diyordu Carvalhal gençerbirligine gidebilir diye :D
Carvalhal ile yolların ayrılması gerekiyordu.Takım çok uzun süredir kötü bir performans sergiliyor.Ayrıca Carvalhal mantalite olarak büyük bir takım yönetecek kapasitede bir hoca değil.Yetenekleri zaten tartışmalı.Umarım Tayfur Havutçu da uzun soluklu düşünülmüyordur.Sezon sonuna kadar götürsün yeter.
Carvalhal iyi niyetliydi ama iyi bir hoca değildi maalesef.Gönderilmesi zaten bekleniyordu.Fakat yerine getirilen Tayfur'da eğer seneye devam edicekse başarılı olur mu bilemiyorum şüphelerim var.Tabi başkan derse ki takım olarak çok borcumuz var yabancı bir teknik direkyör getiremeyiz diye ozaman birşey diyemem.Hayırlısı olsun.
Carvalhal'in suçu elbetteki vardır, zaten başkasında olmaz suç %100 oranında ama takımı sabote edenleri kovmadığı sürece bu hamle sadece taraftara hoş gözükmekle olur. Gerisi boş.
Portekizlilerden ilki gitti sıra diğerlerinde.Birinin gitmesiyle bir şey düzelmez.
bir fenerbahçeli olarak carvalhal'i o golden sonra futbolcularına koşmasıyla hatırlayacağım.
Nihayet, hele şükür. Çok geç kalınmış bir hamleydi bu. A.Madrid, bilemedin en geç Boluspor maçından sonra yollanması gerekiyordu Carlos'un. Fakat, önümüzdeki sezon Tayfur ile devam edilecekse yanına sağlam adamların getirilmesi şart yardımcı olarak. Yok eğer o da gidiciyse sene sonunda, Bilic'ten başkasını istemem şahsen. Hırvatlardan 350 bin euro civarı bir para alıyor, bizden de alsa alsa 1 milyon alır. Bu da bana göre gayet makul bir ücret olur. Zaten tavan fiyatı 1.5 milyon euro olacak seneye. Umarım, bundan sonrası Beşiktaş için hayırlı olur.
Bence Tayfur her ne kadar sevsem de Carvalhal'ın Türk versiyonudur. Umarım sezon sonuna kadar anlaşmışlardır.
umarim 4-2-3-1 sisteminden vazgecer.
Çok içten ve iyi biriydi. Umarım Türkiye'de başka bir kulüple anlaşır ve gitmez ülkemizden.
Play-off öncesi bu kararı veren Beşiktaş yönetimini kutlarım. Zorunlu ve zor bir karar. Ters etki yaratıp Tayfur Havutçu'nun ömrü 6-7 maçlıkta olabilir.
Yürek olarak , insaniyet olarak çok büyüktün ama teknik açıdan küçük kaldın be Carva. Olsun yüreğine , Antep maçında gol sonrası baldırını yırtan deparına , değme sözde Türklere nispet Marşımız'da ağlayışına emeğine sağlık. Yolun açık olsun..
O sistem 4-2-3-1 değildi ki! 4-3-3 versiyonuydu. :) Ama öyle bir futbol ve sistem vardı ki 4-2-3-1 gibi görünüyordu. :) Carlos'un oynatmak istediği sistemde diziliş buydu aslında:Quote:
Originally Posted by byariff
Fernandes Ernst Veli
Q7 Almeida Simao
Mehmet abi bu sistemi dünya üzerinde oynayabilecek tek takım Barcelona hadi azıcık ucundan da Real Madrid. Başka hiçbir takım tam randımanlı olarak oynayamıyor bu sistemi. Çünkü topla mümkün mertebe fazla oynaman lazım "rakip alanda" ve topu kaybettiğin anda rakibi boğarcasına pres yapman lazım. Bunu da bir Barça yapıyor ve dediğim gibi biraz ucundan Real.Quote:
Originally Posted by footballer33
Neyse konumuz bu değil :) :)
Anıl kardeşim, Carlos da bizi Barca ile R.Madrid ile karıştırmış işte heralde. :) Ben klasik 4-4-2'den başka bir sistemle oynamamızı istemem şahsen. Pektemek Bebe ya da Quaresma Almeida ikilisi bu sistemde oynarsak daha çok verim sağlar gibi geliyor bana. Q7 de çizgiye hapsolmaz ve serbest rolde daha faydalı olur böylece.
Dediğin gibi, konumuz bu değil. Carlos gitti artık ne de olsa. Bunları Tayfur Hoca'nın oynatacağı sistemi görünce konuşuruz. :)
Aynen abi :)
herkes suçsuz carlos suçlu çok yazık problemler hep teknik adamdan soruluyor gerçekten üzüldüm gene fatura teknik adama kesildi her sene birini gönderiyorsun arkadaş olmuyo işte bi sabret araştır sorunun temeline in bi dinle hocayı ama yok gönder biri gelsin olmaz böyle
Biraz basmakalıp bir yorum yaptın be abi. Carva'nın gönderilişi tüm faturanın O'na kesildiğini göstermez. Kaldı ki Carva'nın teknik açıdan yeterli biri olmadığını alt komşunun kayınvalidesi bile anlamıştı yani. Sabredilecek bir yanı yoktu bence.Quote:
Originally Posted by _yoLcu_
Yanlışta ısrar etmenin manası yoktu.Evet Carvalhal iyi bir insan,bu sene bir sürü zorluk söz konusuydu bizim için falan ama yeteneği ve mantalitesi de yetersizdi bizim için.Çok net ortaya çıktı bu.Hal böyleyken istikrar adına Carvalhal isminde ısrar etmek bize bir fayda getirmezdi.He belki önümüzdeki sezonu 3.olarak tamamlardık ama bizim hedefimiz bu değil kesinlikle.Carvalhal'in mantalitesi bunu başarı olarak sayan bir mantalite.Bu yüzden istemiyoruz.Sezon içerisinde yaptığı taktiksel tercihlerin ortaya çıkardığı sonuçlar da cabası.
adam kendi kurmadığı bir takıma geldi avrupada iyi işler çıkarttı tur atlattı beşiktaşa bunlar unutuluyor adama sabredilmeliydi çünkü iyi insanlar iyi olurlar her zaman beşiktaş kulübü bu sabri gösterip yıllarını kurtarabilirdi bence çok da yetenekliydi aynı şey aykut hoca için başlatılıyor şimdi sakın ha bi ferguson çıkaramadık fatih terim bile kaç kere geldi gitti gerçekten yazık bu mentalite ile hele beşiktaş son yıllarda her sene yeni bi teknik adam geliyor gerçekten üzücü forumlarda baktım da bjk taraftarı da üzüldü gerçekten herkesin sempatisini kazanmış bi adamdı umarım türkiyede görmeye devam ederiz özellikle ibb ye uzun vadede gelirse iyi iş çıkaracağını düşünüyoırum
Ben sana mantaliteden bahsediyorum,sen takımı o mu kurdu falan diyorsun.Sence Beşiktaş'ın hedefi Play-off'a kalmak mı olmalıdır? Öyleyse hiç konuşmayalım bile zaten,boşuna zaman kaybetmiş olurum.Asıl konuya gelirsek Carvalhal'e göre hedefimiz play-off'a kalmaktı ve bunu başardığı için başarılıymış.Açıklamalarında böyle söyledi kendisi.He bak İBB'de iş yapar belki.Mantalitesi oraya uygun.
Carvalhal iyi hoştu ama son açıklamalarında hep bir kabullenme havası vardı. Her iki taraf içinde hayırlısı oldu.
Olaya bir de şu açıdan bakmak lazım. Bu zamana kadar Beşiktaş'ın makus talihidir ; iyi kadro gelir hoca yetersiz kalır. Hocanın alası gelir kadro yetersizdir. Örnek Del Bosque'nin elindeki kadro ve kendisi , örnek şu anki kadromuz ve Carva. Hee her ikisinin de iyi olduğu 2003 senesinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Mustafa Denizli hocamızın elindeki "şu ana göre" kısıtlı kadroyla neler yaptığını da.
Sergen Yalcin: "Sampiyon olur mu olamaz mi bilemem ama PlayOff'un 1.'si Besiktas olur
Bende katılıyorum nedense play offda beşiktaşa çok güveniyorum
Sergen kafasi guzel yayina cikti galiba zaten playoffu 1.ci bitiren sampiyon oluyor :D
Sergen'in söylemek istediği, 6 maç sonunda en fazla puanı Beşiktaş'ın toplayacağıydı. :) Normal sezon puanları ile playoff puanları toplanınca bizim şampiyon olamayacağımız kesin zaten. Genelden değil, 6 maçtan bahsetmiş Sergen. :)
Carvalhal çok iyi biriydi ama yetmez.Gitmesi iki taraf içinde hayırlı oldu, o Türkiyede çok rahat iş bulur. :)
Bence Carvalhal'in gönderilmesi hataydı. Carvalhal'ın oyun tarzı ile uyuşmayan oyuncular vardı takımda. Hatırlarsanız Simao, Quaresma ve Almeida sakatken Beşiktaş şaha kalkmıştı o zaman herkes Carvalhal beklediğimizden iyi çıktı iyi yönetiyor takımı falan diyordu. Bence takımın dengesini Carvalhal değil diğer portekizli oyuncular bozdu. Samsunspor maçından 3 gün önce Sidnei,Fernandes ve Bebe Taksimde bir gece kulübünden çıkıyorlardı yanlarında sarışın bayanlar ile içkiden ayakta duramıyorlardı resmen.
Beşiktaş'taki görevine son verilen Portekizli teknik direktör düzenlediği basın toplantısıyla veda etti.
Portekizli teknik direktör Carlos Carvalhal, yönetici Tamer Kıran ile basın karşısına çıktı. Kıran, "Futbolda bazen yeni bir enerji yaratmak için kan değişikliğine ihtiyaç duyuluyor" dedi.
Carvalhall ise, "Öncelikle Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'ya bana verdikleri destek yüzünden çok teşekkür ediyorum. Benim Beşiktaş'a gelişimi çok farklı kılan onların bana verdiği destekti" dedi.
"OYUNCULAR ÜST DÜZEY PROFESYONEL OLDUKLARINI GÖSTERDİLER"
Takımdan ayrıldığı için üzgün olduğunu söyleyen Carvalhal, "Diğer taraftan da çok mutlu ve gururluyum. Burada geçirdiğim 8 ayda böyle bir kulüpte çalıştığım için, bu taraftarla birlikte bulunmak benim için çok büyük bir mutluluktu. Bunun ayrı bir sevincini yaşıyorum. Gerçekten, gönülden ve yürekten herkese çok teşekkür ediyorum. Benim başladığım dönem çok zordu. Ancak Beşiktaş oyuncuları her zaman üst düzey profesyonel olduklarını gösterdiler. Her zaman kulübe bağlılıklarını gerekli yerlerde gösterdiler. Bu nedenle benim burada olduğu sürece, herkese bana verdikleri destekten, bana yaptıkları yardımlardan dolayı çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"TÜRK BASINI KOLAY DEĞİL DEMİŞLERDİ AMA TAM TERSİNİ GÖRDÜM"
Carvalhal, "Herkes bana çok destek verdi, herkese buradan çok teşekkür ediyorum. Sadece Beşiktaş kulübü değil Türk halkına çok teşekkür ediyorum. Çünkü genel olarak Türk halkı benim hep yanımdaydı, bana kendi ülkemde yaşıyormuşum gibi davrandılar. Buraya gelmeden önce beni uyarmışlardı, 'Türk basını kolay değil' demişlerdi. Ancak bunun hiç bir şekilde doğru olmadığını gördüm. Hatta bunun tam tersini gördüm. Siz basın mensuplarının bana gösterdiği ilgiden dolayı da çok teşekkür ediyorum. Aldığım eğitimden dolayı herkese eşit davranmaya çalıştım. Sizlere de bugüne kadar doğru bir şekilde, saygılı bir şekilde davrandığımı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"BEŞİKTAŞ TARAFTARI HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR"
Portekizli teknik adam, "Yeni yönetimi tanıdım bu bir hafta içerisinde. Aslında Beşiktaş'ın bu sezonu iki şekilde analiz edilmesi lazım. Birincisi Aralık-Ocak ayı dönemleri, ikincisi de sonraki dönem. İlk dönemlerde Beşiktaş UEFA'da kendi tarihinin en iyi ikinci dönemini elde ederken, ligde de iyi bir seri yakalamışken tabiki aynı hoca ve aynı hocalar vardı. Tabiki sonra bazı şeyler iyi gitmedi, bunun değerlendirmesini sizlere bırakıyorum. Yeni yönetimi ilk tanıdığımda benim aldığım izlenim pozitifti. Yeni yönetimle birlikte bu takıma yeni bir enerji geldiği aşikar. Buradan tekrar yeni yönetimi tebrik ediyorum. Tayfur hocaya da gelecekteki maçları için bol şans diliyorum. Artık bu andan itibaren hem yönetici hem Tayfur hoca takımı daha iyi hale getirmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Beşiktaş taraftarı her şeyin en iyisini hak ediyorum" dedi.
Carvalhal, "Benim taraftarla aramda çok ciddi bir empati vardı. Çünkü onlar benim 24 saatimi bu kulübe adadığımı biliyorlardı. Beni böyle hatırlayacaklarını biliyorum. Herkese teşekkür ediyorum, herkese gelecekte başarılar diliyorum. Türkiye'ye ve Türk halkına beni kendi evimde hissettirdikleri için teşekkür ediyorum" diyerek sözlerine son verdi.
Haber Kaynağı: Ntvspor
Bir çok iyi özelliğinin yanı sıra taktiki bilgisi çok dar bir teknik direktördü. Yerine kim gelirse gelsin insanlığını ve bunun yanında bir çok özelliğini arayacağız Carvalhal'in. Ama gitmesi bence tartışılmaz derecede yerinde oldu. Zaten iyi tahammül edildi ki zaten bu kadar zaman tahammül edilmesinin nedeni bence sempatikliği ve sevecenliği idi.Quote:
Originally Posted by William Rookwood
Bunun yanında aslında ben Tayfur'u nasıl göreceğiz bakalım diyordum ama önümüzde ciddi bir playoff evresi var. En zor dönemde geldi Tayfur Havutçu. Umarım kötü bir gidişat alıp da medyanın acımasız yorumlarına maruz kalmaz. Taraftarında ne olursa olsun sevecen ve anlayışlı yaklaşması gerekiyor şu saatten sonra. Adam sonuçta her hafta derbi oynayacak. Kolay değil.
Bir insanın yüz ifadesi hiç mi değişmez anlamıyorum ben :icon_biggrin:
http://img832.imageshack.us/img832/1260/adszbwq.jpg
Tayfur hoca bence yeterli bir hoca degil. Bakalım umarım beni yanıltır
hocalığını göremedik ki daha.
Tayfur Havutçu zaten Süper Final için geçti takımın başına. 7 maçlığına bir hoca bulmak kolay değil çünkü şu andan sonra. Mesela, gündemde olduğu için söylüyorum, Bilic'i şimdi getiremezsiniz. Yeni sezonda Tayfur Havutçu, sportif direktörlüğe geçer yeniden ve yeni hoca takımı devralır.
Beşiktaş taraftarını çıldırtacak
Beşiktaş'ta Fikret Orman yönetiminin görev başına gelmesiyle beraber siyah beyazlı ekipte taşlar yerinden oynarken Carlos Carvalhal'ın görevden alınmasının ardından Beşiktaş'ta teknik direktör koltuğu için en güçlü aday Slaven Bilic olarak görülüyor.
http://cdn.sporx.com/img/3/2012/bili...1333454649.jpg
HABER: Eray Emin Aydemir
[email protected]
Siyah Beyazlı ekipte Carlos Carvalhal ile yolların ayrılmasının ardından takım 7 maçlık bir süreyle eski teknik direktör Tayfur Havutçu'ya emanet edilirken siyah beyazlı kulislerde Hırvat teknik adam Slaven Bilic'in takımın başına geçeceği iddiaları her gün yeni bir boyut kazanıyor.
Türkiye'de üç büyük takımlarda görev almak istediğini daha önce söyleyen ve sıradışı tarzıyla beraber kulübede maçı yaşamasıyla dikkat çeken genç teknik adam Beşiktaş'ın gündemine gelirken, çılgınlığı ile gündemden düşmeyen Beşiktaş taraftarı özellikle Slaven Bilic'in takımın başına geçmesini sosyal ortamlarda yaptığı paylaşımlarla destekliyor.
Şimdi ismini Beşiktaş ile sık sık duyacağımız Slaven Bilic'in hem kariyerine hem de futbol dışı geçmişine yakından bakalım;
TERİM'İ GÖZÜNE KESTİRDİ
Şu an itibariyle Hırvastistan Milli Takımı'nı çalıştıran ancak Euro 2012 sonrasında görevinden ayrılacak olan Slaven Bilic, bir kulüp takımının başında Fatih Terim'den 2008 yılının rövanşını almak istiyor. Euro 2008'de Türkiye karşısında Semih'in attığı gol ve devamında penaltı atışları sonucunda hayalleri yıkılan Hırvat teknik adam Fatih Terim ile Türkiye'de büyük bir çekişme yaşadığını söylerken kendisine örnek aldığı teknik adamın ise Manchester United'ın tecrübeli çalıştırıcı Alex Ferguson olduğunu belirtti.
ELİNDEN GİTARI DÜŞÜRMÜYOR
Asıl mesleği avukatlık olan, basından gizlemediği sigarası, taktığı küpesi ve elinden düşürmediği gitarıyla farklı bir teknik adam profili çizen Slaven Bilic, yaşam http://www.sporx.com/img/2012/04/03/bilic_elektro.jpgtarzıyla da dikkat çekmeye devam ediyor. Slaven Bilic&Rawba isimli bir rock grubunda elektro gitar çalan ve ağırlıklı olarak heavy metal müzik dinleyen Slaven Bilic zorlu maçlar öncesinde heavy metal dinleyerek konsantrasyonunu sağlıyor. Futbolculuk kariyerinde de sigara içtiğini gizlemeyen Slaven Bilic, basın toplantılarında da politik olmayan ne hissediyorsa onu söyleyen bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor.
KULÜP TAKIMI DENEYİMİ SINIRLI
1998 Dünya Kupası'nda Hırvat Milli Takımı formasıyla sahada yer alan ve üçüncü olarak turnuvayı tamamlayan Hırvatistan'da dikkat çeken isimlerden biri olan Slaven Bilic, Milli Takım bazında başarılı bir teknik adam olarak karşımıza çıkarken kulüp takımları bazında deneyimsiz bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Futbol kariyerinde Hajduk Split, West Ham United ve Everton gibi önemli ekiplerde forma giyen ve futbolu bırakmasının ardından yetiştiği kulüp olan Hajduk Split'i 2001-2002 sezonunda çalıştırmasının ardından 2004 yılında Hırvatistan 21 yaş altı takımında görev alan ve 2006 yılıyla beraber Hırvatistan A Milli Takımı'nı çalıştıran genç teknik adamın yolu Beşiktaş ile kesişirse Bilic'in çalıştırdığı ikinci kulüp takımı Beşiktaş olacak.
KİTABINDA KAYBETMEK DİYE BİR ŞEY YOK
Slaven Bilic'in kariyeriyle ile ilgili olarak saha dışından yedek kulübesine doğru gittiğimizde karşımıza kaybetmekten nefret eden, hücum futbolu oynatmaya çalışan ve hırsından yedek kulübesinde duramayan bir isim karşımıza çıkıyor.
Beşiktaş'a geldiğinde ülkemizdeki 4. hakemlerin Beşiktaş'ın maçlarında Bilic'i sakinleştirmek için fazla mesai yapmaları su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkarken Bilic'in Hırvat Milli Takımı'nda istatistikleri de oldukça parlak bir başarı olarak dikkkat çekiyor. Hırvat Milli Takımı'nın başında 59 kez maça çıkan ve bu maçlardan 40'ında soyunma odasına zaferle dönen Bilic, 13 maçta beraberlik 6 maçta da yenilgi alırken bu istatistikler Bilic'in ofansif oyun anlayışını da gözler önüne seriyor.
Yapılan habere bakılacak olursa, Bilic geldiğinde konuşulacak olan şeyler belli:
Küpesi, gitarı, Terimle olan hesabı ve kulüp takımı çalıştırmaması. :) Klasik Türk medyası işte, ne beklersin ki?!
Aynen. İki kötü sonucun ardından ayyaş olur rockçı olur takımla ilgilenmiyor olur.
Böyle renkli kişilikleri severiz biz. Gelsin bakalım, hoşgelsin.
Yardımcı antrenör de Nouma olur hepten kafayı yeriz :D
Takım olmaktan çıkarız ozaman. Her maçtan sonra alemlere akar tüm takım :icon_biggrin:Quote:
Originally Posted by anil luque