Hasan Şaş ve Ümit Davala değil de bir Scott Piri bir Taffarel giderse işimiz iş.
Printable View
Hasan Şaş ve Ümit Davala değil de bir Scott Piri bir Taffarel giderse işimiz iş.
Bence olayın ilk patlak verdiği yer Sneijder ve Orduspor maçından sonra Fatih hocanın yaptığı açıklamadır.
Ünal Aysal gibileri çok ama Fatih Terim eşsiz bir futbol adamı,eşsiz bir Galatasaraylı.
Allah kerim,Fatih Terim.
Edit:
Seni üzenleri Allah'ta üzsün İmparator.
Rasim Ozan Fatih Terim için Adana Genelevinin çaycısı muamelesi yaparsan GS Başkanına gönderilirsin demiş.
Yıldırım Demirören: Ünal Aysal bize 'İsterseniz Ocak ayında Terim'le yollarımızı ayırırız' dedi
byby unal aysal kendi ayagina kursunu SIKTIN.
Demirören: Fatih Terim ile sözleşme imzalamadık. Bu sabah hocamızı yine aradım, kendisi Mayıs'tan önce sözleşme imzalamak istemiyor.
ROK tam bir neyse konusmuycam yoksa banlanırım
Yıldırım Demirören: Ben kimi ararsam telefonumu açar, açmazsa da hatayı kendimde ararım.
Yıldırım Demirören: Fatih Terim benim elemanım değil kader birliği yaptığım hocamdır
yardiriyor demiroren gs yonetimine
Rasim ozan ünal aysala yalakalık yapacağım diye iyice pisleşmeye başladı.
Başkan bizi şu tüpçünün ağzına düşürdün ya yazıklar olsun ne diyeyim.
Ah Fatih hocam ahhh sanki bir rüya gibi dün olanlar hiç aklım almıyor yaktılar bizi 3 gün sonra maç var ondan sonra ŞL'si var bunun bakalım Aysal bey ne yapacak ?
Yıldırım Demirören'e mi inanıyorsunuz şimdi? Ben de kızgınım başkana FT'yi gönderdiği için ama YD lafları için de başkanı eleştirmeyin.
Ünal Aysal , taraftarı karşısına alarak çok büyük bir hata yapmıştır.Kendisi yıllardır yurt dışında yaşadığı için olaylara sadece mantığıyla yaklaşan bir isim.Ama biz büyük Galatasaray taraftarı olarak hocamızın , hele böyle aşağılık bir şekilde takımdan gönderilmesini kolay hazmedemeyiz.Hazmetmeyeceğiz de.Ünal Aysal , kendi ipinin kuyusunu kazmıştır.Yakın zamanda o da klüpten ayrılacaktır.Bunu Galatasaray'ın içindeki irlandalılar yapıyor.İyi gitmemizi istemeyen.Yazıklar olsun.
sozlesmeye gore hoca taaa 8. ayda imza atmis hatayi birazda hocada arayin.
Yıldırım Demirören'den bile ayar yiyecek durumdayız ali dürüst ü başkan olarak görmek isterim teknik direktör de gelmesin zaten şampiyon olamayız açık
Bruma'nın yerine koyun baba dediği adam gidiyor
Selçuk'un yerine koyun kariyerinin en üst noktasına ulaştı
Semih'i düşünün futbolculuğu bırakacakken şampiyonlar liginde ilk 11 oynuyor adam
Muslerayı düşünün hep potansiyelli bir kaleciyken taffarel ve fatih hocayla bu potansiyeli sahaya koydu
Eboue ağlamış bu olaydan sonra büyük ihtimalle melo içinde aynısı geçerlidir
Hadi kurumsallaşma filan tamam hoş bir şey ama galatasaray bir his ve ruhun kulübüdür sen bu ruhu sahaya en iyi yansıtan hocayı milli takıma gitmesi için izin veriyorsan bu günleri göremiyorsan suç sen de hadi telefonu açmadı diyelim adamın belli ki morali bozuk kendinde ara suçu biraz bu adam sneijderi en başından beri istemedi yanındaki süs rolündeki adamları dinleyeceğine hocanı dinlesene 40 yılını bu takıma vermiş en başarılı en fazla kupa alan teknik direktör hadi maddi şeyleri geçtim bu adamın manevi değeri o kadar büyük ki 25 milyonun babası bu adam şu anda genç nüfusun çoğunun galatasaraylı olmasının sebebi imparatordur güvendir fatih terim umuttur bu maçı bu takım alır demektir sezon başlamadan şampiyon olacağını kestirmektir ruhtur ruhtur
Felipe MeloQuote:
Bu satırları sevgili hocam Sn. Fatih Terim e beraber geçirdiğmiz 2 inanılmaz seneden dolayı teşekkür etmek için yazıyorum.kendisi Galatasarayın kapılarını bana açtı ve hep benim yanımda oldu.Hasan şaş ve Ümit davalayla beraber bizim takım olarak büyümemizi sağladı ve engin futbol bilgisinden çok şeyler öğrendik. Anılar,kazanılan şampiyonluklar,süper kupalar,şampiyonlar ligindeki geçen seneki başarımız aklımdan hiç çıkmayacak. Şunu belirtmek isterimki şanlı formamıza 4. Yıldızı takmak için Sn Fatih Terim içinde mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.Size herzaman minnettarım hocam.
http://instagram.com/p/erucGRSsKE/
Çok iyi yazıQuote:
Ego
Galatasaray'da Fatih Terim, "Galatasaray değerleri" gerekçesiyle görevinden alındı. Bunun altında yatan gerçekleri geçmişten bugüne gelerek irdelemek gerek...
Ünal Aysal, Fatih Terim’e telefon etmiş, hoca telefonu açmamış ve olaylar gelişmiş... Başkanlık makamına saygısızlık varmış ve “Galatasaray değerleri” gerekçesiyle Fatih Terim görevden alınmış. Sizce Galatasaray tarihine geçecek ve unutulmayacak büyüklükteki bir kararın gerekçesi gerçekten bu olabilir mi? Cidden sebep telefon edince ulaşamamak mı?
Fikrimce liseli ergen aşıkların ayrılmasını andıran bu bahanenin arkasında devasa bir birikmişlik yatıyor ve yine kendi fikrimce bu birikmişliğin sorumlusu da başta sayın başkan Ünal Aysal’dır. Neden?
Her şeye bugünden bakmak çok daha kolay belki ama gerçekleri görebilmek için filmi yaklaşık 2.5 sene önceye almakta fayda var.
Beş başlı yönetimle savaşmak
O günleri şöyle bir hatırlayın. Tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçiren bir Galatasaray, başkanından takımına dağılmış, derbeder olmuş bir kulüp… Galatasaray başkanlığına talip olan Ünal Aysal’ın da ilk toplantısından bu yana sloganı belli: “Başarı, başarı, başarı…” Galatasaray tarihinin bence bu en zorlu görevine getirilen Fatih Terim’e o dönem bırakın yönetim, taraftar nezdinde kredi açan kişi sayısı o kadar fazla değildi. Takımı bırakacağını söyleyeninden tutun, 2.Fatih Terim dönemine dem vurana kadar ortada büyük bir tepki de vardı. Aynı şekilde başkan Ünal Aysal bugün olduğu kadar güçlü bir tek figür değildi. Tam tersine Galatasaray kongresinde birbiriyle anlaşamayan ne kadar blok varsa onların temsilcilerine yönetimde önemli görevler vermiş, birbiriyle çalışması neredeyse imkansız beş başlı bir Hydra yaratmıştı.
İşte Fatih Terim’e bugün bu kadar saygı duyuyorsam Galatasaray tarihinin en vasat kadrolarından birini dönüştürüp neredeyse yüzde 100 isabetle işler yaparak şampiyonluğa taşıması kadar bu beş başlı yaratıkla savaşıp bir yandan da Galatasaray politikacılığı yapmasıdır. Tam da bu yüzden Fatih Terim’in aldığı o ilk şampiyonluğun anlamı çok daha büyüktür ve Terim’e özeldir. Bugün “Egosu çok yüksek” klişesiyle eleştirilen Terim, normal bir teknik adamın asla çalışmayacağı, Grima Solucandil edasıyla başkana durmadan “Daha iyisiyle çalışabiliriz” suflesini veren hatta işi abartıp Bilic’e Fatih Terim’in arkasından teklif götüren yakın çalışma arkadaşlarına rağmen bu saçma sapan koşullarda sadece Galatasaraylı olduğu için her şeyi göze alıp mücadelesini sürdürmüştür. Bugün daha güçlü bir konumda bulunan Galatasaray’ın ilk şartı olan başarı öyle çok kolay gelmedi. Bu yüzden Fatih hocayla ilgili A deyince “Egosu yüksek” diyenlerin önce oturup bunları bir düşünmesi gerekiyor.
Kurumsallıkta zirve…
Ha, sanmayın ki Fatih Terim ikinci senesinden itibaren rahat çalıştı. Aksine, bu kadar zorlu bir şampiyonluğun ardından hocanın eli güçlenecek sanırken sanki beklentilerin altında kalmış gibi muamele gören bir Terim vardı. Sanırım futbol tarihinde bir ilktir. En basitinden Assaidi transferini hatırlayalım. Hocanın da istediği Assaidi ile kulüp adına görüşme yapan heyet yıllık 1.4 milyon avroya anlaşmışken başkanın danışmanı Bülent Tulun’un gidip Assaidi’ye daha fazla para teklif ettiği günleri unutmadık. Ya da kulübün resmi internet sitesinden Fatih Terim’e haber dahi vermeden hocanın adını kullanarak Tulun’un transferde yetkili olduğu açıklaması yaptığı günleri…
Galatasaray’da transferler bu saçmalıklara rağmen ya da saçmalıklarlar sebebiyle yapılıyor. Çok değil, bu senenin Ocak ayını hatırlayın. Fatih Terim’in kendi beyanatıyla transfer istediği iki tane bölge vardı: Sol bek ve yaratıcı özellikleri olan bir kanat. Transfer dönemi boyunca görüşme yapılan iki isim ise yine danışman yönlendirmesi ve önderliğinde Wesley Sneijder ve Aurelien Chedjou’ydu. Didier Drogba piyangosu hocanın da rızasıyla gelmiş olabilir ancak toplamda ortaya çıkan tablo belli: Sol bek ve kanat oyuncusu lazımdı, 1 ay sonunda imza bedelleri ve bonservisler dahil 15 milyon avro harcanıp bir 10 numara ile santrfor alınmıştı. Peki egosu yüksek denilen hoca ne yaptı? Fiziksel olarak iyi durumda olmayan Sneijder ile Drogba için sistemini de komple revize ederek Şampiyonlar Ligi’nde Schalke turunu alıp ligde de şampiyon oldu. Bunları ya çabuk unutuyoruz ya da genlerimiz gereği başarları padişahlara mal etmeye alışkınız. Bu zaferleri alan padişah değil, komutandı, zaman zaman padişaha rağmen bunlar yapıldı.
Peki bunun sonucu olarak ne oldu? Fatih Terim’le başkan Ünal Aysal arasında köprü olan isimler yönetimden çıkarıldı ve tamamen Aysal’ın tek adamlığına biat edecek, inisiyatif alma şansı olmayan bir yönetim modeli getirildi. Bu bir…
Milli mesele…
Bunlar dün olandı, şimdi bugüne gelelim. Mevzunun Milli Takım meselesiyle başladığını ve bugüne geldiğini hepimiz biliyoruz. Yönetimin Rasim Ozan Kütahyalı ve diğerleri başta olmak üzere başlattığı operasyon bir yana, birçok Galatasaraylının hocaya kırgın olmasının başlıca sebebi de zaten “Demirören’le anlaşmış” olması. Fakat burada da gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Bir kere Milli Takım adına Fatih hocaya giden Yıldırım Demirören değil, doğrudan Başbakan… Ve katılın veya katılmayın, Fatih Terim için Milli Takım kutsal bir yer, görev yapması istenirse de gidecek türde bir adam. Başbakan’ın özel olarak hocayı arayıp bunu da hiçbir şekilde saklamayışı, bakanların doğrudan açıklamalarıyla bunu işaret etmeleri de tabloyu ortaya koyuyor. Bir acil eylem planı olarak Terim, Milli Takım’ın başına getirildi ve hocanın hayata ve milli takıma bakış açısı da bu kabulü gerektirdi. Bunu bir kenara yazalım.
Peki bu şartlarda yönetimin duruşu ne olabilirdi?
1- Fatih Terim’e iki takımla aynı anda çalışamayacağını iletip başka bir hocayı göreve getirmek.
2- Fatih Terim’le her şartta devam edip hocayla sezon sonuna kadar yeni bir sözleşme yapmak.
Peki Fatih hocayla başkan arasında köprü kuran öğelerin tamamından arındırılmış yönetim ne yaptı? İkincisini mi? Hayır hiçbirini… Zaten sorun da o, kamuoyunu tamamen manipule edip Fatih Terim’in altını oyarak, taraftar nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışarak bu operasyonu gerçekleştirmek ve bunun benim nazarımda affı yok.
Galatasaray yönetimi kamuoyuna Milli Takım için dört maçlığına izin verdiğini ilk günden açıklamış durumda. Bunun dışında Fatih Terim’le çalışmaya devam etmek adına yapılabilecek tek şey vardı: Fatih hocayla konuşup yeni bir sözleşme yapmak veya Terim’le sözlü olarak bu yıldan ötesi üzerine de planlar yaptığınızı, uygun bir vakitte bunun resmiyete döküleceğini hocayla da anlaşarak ifade etmek…
Bu noktada yapılan neydi? Resmi internet sitesinden ve resmi hesaplardan Fatih Terim’le 2 yıllık sözleşme yapılma kararı alındığını deklare etmek… Kağıt üstünde belki iyi gözüküyor ama sorun şu: Fatih Terim’le sözleşme yapılmak istenirken bundan Fatih Terim’in haberi yok! Bunun masumane bir tavır olduğunu söylemek fazlasıyla naif bir yaklaşım. Bunun sözlükte tek bir karşılığı var, o da Fatih Terim’i kamuoyu nezdinde “Bakın biz sözleşme yapacaktık ama kendisi kabul etmedi” noktasına çekmek, onu güçsüz düşürmek… Takdir edersiniz ki Fatih Terim bu hamlelerin ne niyetle yapıldığını hepimizden iyi bilecek tecrübeye sahip… “Birileri rahat etsin diye sözleşme imzalayacak değilim, Galatasaray kulübü beni kovmadığı sürece buradayım“ demenin de bir anlamı vardı.
1+3 yıl imza attı meselesini ise Yıldırım Demirören açıklık getirdi. Hoş, Yıldırım Demirören gibi bir isimden "Galatasaray başkanı gazete haberine göre mi hocasını gönderiyor?" ayarını yemek bile Galatasaray adına düşünen durumun ne acı olduğunu gösteriyor.
Her şeyin önemini yitirdiği an
Bu kadar yazdık, çizdik, bir şeyler söyledik ama her şeyi bir kenara bırakıp odadaki fili de unutmayalım. Galatasaray, 40 yıllık bir Galatasaraylıyı, hayatta olan en büyük Galatasaray figürünü “Galatasaray değerleri gereğince”, “başkanlık makamına saygısızlık” gerekçesiyle görevden almıştır, tek taraflı olarak bu kararı alarak pratikte kovmuştur. Bunu da Fatih Terim’e haber vermeden, doğrudan medyaya açıklayarak haberi Buse Terim’in kendisini aradığı telefon konuşmasında öğrenmesine sebebiyet vermiştir. Belki hoca bunu sözleşme teklifini her şeye rağmen kabul etmediği andan itibaren biliyordu ya da bekliyordu. Bu ayrı bir şeydir ancak Fatih Terim gibi bir figürü görevden alıyorken bunu onla beraber bir basın toplantısıyla söyleyemeyip idman sonunda kızından öğrenmesini sağlıyorsanız kusura bakmayın, bu magazinden öte Fatih hocaya bir küfürdür, hakarettir. Galatasaray TV, Fatih hocanın görevden alınış kararını vermeden Demirören’in “Hemen görüşmelere başlamak istiyoruz” haberini veriyorsa hele… Sadece ve sadece bu şekilcilik dahi Fatih Terim’in kovulmasından da öteye götürür bu işi.
İşte tam da bu sebeple yukarıdaki yıllara dayanan sağlıksız yapı ve anlaşmazlık için başkan Ünal Aysal’ı haksız bulmakla birlikte kendi tercihlerine saygı duyabilirdim ancak Fatih Terim’e yapılan bu –bana göre- kumpas ve gönderme şekliyle sayın Aysal’a ve icraatlarına saygı göstermek artık mümkün değil. Bir futbol kulübünde her şey transfer şovu ya da güç gösterilerinden ibaret değildir ve “Galatasaray değerleri” adı altında bu işi yapmanın benim sözlüğümdeki karşılığı da belli…
Hocaya çalışma süreci boyunca rahat bir çalışma ortamı sağlamak şöyle dursun, ilk geldiği andan beri kafasını sürekli bu güç dengeleriyle, satranç tahtasıyla meşgul edenler şu anda bir de Fatih Terim’e aleni şekilde Galatasaraylılık dersi vermeye kalkmış durumda. Her şeyin anlamsızlaştığı an işte bu ve bu uzun uzadıya yukarıda bahsettiğimiz her ama her şeyden tek başına daha mühim ve önemli. Hocayı ağlatarak Galatasaray kulübünden göndermeyi "Galatasaray değerleri" kisvesi altında göndermenin karşılığını ben burada kelimelere dökmek istemiyorum.
Bu saygı dersinden sonra kişisel kanaatimce Galatasaray’da sorun yaratan bir ego varsa bunun sahibi de açık şekilde sayın başkan Ünal Aysal olduğudur. Zamanında bir başka tarihi fiyaskoda Franck Ribery’nin elden kaçışında sorumlu ve yetkili olan danışmanının da fikirleri ışığında tarihe “Fatih Terim’e Galatasaraylılık dersi vererek kovan başkan" olarak geçeceğini umarım biliyordur.
Melo da sezon sonu gönderilir zaten sevmez Ünal Aysal
Vay be Demirorende dogrulari konusabiliyormus
demirören ortamdan faydalanmaya çalışıyor ne kadar safsınız abi
Çok daha hayati konularda ölü taklidi yapan TFF başkanı bulduğu intikam fırsatını değerlendirmiş hemen. Onun ne samimiyetine ne de herhangi bir sözüne inanmıyorum ama hakkını yememek lazım iyi çalışmış dersine. Yabancı mevzusunda kendisine iyi sallayan Ünal Aysal'a intikam böyle alınır demiş resmen. Demirören'in iyi niyetli olmadığı aşikar ama o bile bu kadarını hesaplayıp, düşünmemiştir. Milli Takım olayı sadece süreci hızlandırdı. Esas suç Ünal Aysal'da. Fatih Terim'e tek kızdığım, kırıldığım nokta Demirören'in TFF'si ile çalışması, evine gitmesi, yan yana poz vermesidir. TFF Başkanı başka bir şahıs olsa bu kadar tepkim olmazdı.
Ek olarak Demirören'in konuşmasında irdelenmesi gereken çok nokta var ama şu dönemde uğraşmaya değmez. Biz onun niyetini kupa verdiği zamanlardaki surat ifadesinden de anlıyorduk zaten, bugünkü konuşması onu seven kitleyi düşünmeye sevk eder belki.
--------------------------------------------------------------------------------
Felipe Melo kardeşimiz, canımız ciğerimiz. İyi ki sözleşmesini uzatmışlar. Şu anda uzak ihtimal gözüküyor ama bu sene şampiyon olup 4. yıldızı takarsak saatlerce Felipe Melo gibi gülebilirim herhalde. Şimdi sevindirdiklerimizi Mayıs'ta üzmek paha biçilemez olur.
Bu takımın,kadronun Fatih Hoca'ya biraz vefası varsa yapacakları tek şey terlerinin son damlasına kadar savaşmaktır.Sneijder,Eboue ve Burak gibi vurdum duymaz oyunculardan bir şey beklemiyorum ancak en çok Selçuk,Hamit,Drogba ve Melo'nun bu isteği sahaya yansıtacaklarını düşünüyorum.Melo zaten her zaman yüreğiyle oynuyor ondan daha fazlasını beklemek oynadığı oyuna saygısızlık olur.
Bu arada YD'ye gelince,adam tam bir işgüzar,yapacak bir şey yok amacı başka olsa da söylediklerinin bazıları doğru.
Farklı açıdan bakmış olaya;
http://targetstriker.blogspot.com/20...-football.html
madem demiroren olu taklidi yapiyor yalan soluyor bizim yonetimden niye yalanlama gelmedi ?
valla vur birini vur otekine aysala guvenmiyorum artik bazi konularda yeni uyandigim icin aciklamayi gormedim direk buraya yazmistim
Aysal ayağına kurşun sıktın bari gider ayak AB kuralını getirt.Hakkını yemem adam enkaz takımı şaha kaldırdı.Ancak şu anda gözüken bu ortamda maksimum 2 sene ya kalır ya kalmaz.