Pozisyon o kadar hızlı gelişti ki, bana temas yok gibi geldi. Çünkü Sedar çok dengesiz geliyordu, Niang can havliyle kendini kurtarmaya çalıştı. Serdar'ın krampon çivileri bir yerine batabilirdi. Ama en ufak bir temas olduysa penaltı zaten.
Printable View
Pozisyon o kadar hızlı gelişti ki, bana temas yok gibi geldi. Çünkü Sedar çok dengesiz geliyordu, Niang can havliyle kendini kurtarmaya çalıştı. Serdar'ın krampon çivileri bir yerine batabilirdi. Ama en ufak bir temas olduysa penaltı zaten.
Gençlerbirliği gibi bir deplasmanda 2-0 öne geçtikten sonra 2-2'yi görmek büyük bir acemilikti takım adına. Kırılma noktalarıdır bunlar maçlarda. Oradan üçüncü golü de yiyebilirdik devre olmasa. Takımımızın daha dikkatli davranması lazım. Özellikle Alex ve Emre'ye büyük görev düşüyor bu konuda. İkinci yarıda zemin karla kaplanınca bir an korkmadım desem yalan olur. Ama Ocak'ta yapılan yüklemelerin faydası çıktı ortaya maçın ikinci yarısında. Tribünler de çok güzeldi. Tribünlerin etkisi ne kadardır bu galibiyette bilemeyeceğim ama 'Bir taraftar takıma maç kazandırır !!' diye bağırıp, bağırtıp maçı kazanmak güzel. Bizim taraftarımızdaki Güiza hayranlığına ise şaşırmamak elde değil. Bu adamdan nasıl bir beklentimiz var hala anlayamıyorum.
Öncelikle takımımızı tebrik ediyorum... Önemli bir 3 puan aldık...
Maça gelirsek tartışılan ilk gol kesinlikle ofsayt... Hakem nasıl bir değerlendirme yaptı bilmiyorum ama ofsaytı vermesi lazımdı kesinlikle... Tahminimce ofsaytta olan Yobo'ya topun rakip oyuncudan geldiği kanısıyla devam ettirdi yoksa görülmeyecek cinsten bir ofsayt değil... Niang'ın pozisyonu kesinlikle penaltı... Oyuncu topu kurtardı kalecinin teması var... Ve o temas o hızdaki bir oyuncuyu yere serecek kadar etkili... Bu karar doğruydu bana göre...
Teknik anlamda ise;
Maça organize pozisyonlara girmeden golleri bularak başlamak bir avantaj olmadı bize... Yani attığımız 3. goldeki, 4. goldeki gibi bir çalışma yoktu ilk gollerde... Şans golleri de diyebiliriz bunlara... Çok bir emek yoktu... Nitekim haydan gelen huya gider misali maç bir anda 2-2'ye döndü... Savunma anlamında çok eksik kaldı takımımız... G.Birliği çok iyi organize oluyor hızlı ayağa paslarla bir anda kaleye gidebiliyor... Poziyonlara girdiler, direklerden döndü ilk yarıda gollerimizi bulduktan sonra G.Birliği kontrolü ele aldı... İkinci yarıda özellikle Dia'nın çıkıp göbeğe Baroni'nin girmesiyle aradaki fark gün gibi ortaya çıktı... Oyunu tamamiyle ele geçirdik. Rakip ilk yarıda harcamış olduğu eforla oyundan düştü... Bu dakikadan sonra sanki bir değnek değmişte takımı değiştirmiş gibi organize olabildik... Gerisi zaten çorap söküğü gibi geldi... Güzel bir maç oldu... Lugano ve Santos'un kart görmelerini 1 hafta dinlenme ve G.Saray maçına daha zinde çıkmaları anlamında olumlu buldum... Konyaspor maçında bu as iki oyuncumuzu dinlendirebiliriz... Bunun dışında Aykut hocanın oyuna müdahaleleri konusunda ilk geldiğinden daha akıllıca ve direk hamleler yaptığını düşünüyorum... Bu konuda da tebrik etmek gerekli...
Bireysel olarak oyuncu değerlendirmelerimide yazmak istiyorum... Fazla uzunca oldu ama bugün takımı değerlendiresim var :D
Volkan: Çok kritik müdahaleler yaptı... Son haftalarada bakınca bu maçta da kilit bir pozisyona imza atmadan geçmem dercesine yine önemli birkaç pozisyonu engelledi... Benim kare asımda kesinlikle vardı bugün...
Bekir: Maç öncesi düşündüğüm gibi sırıtmadı... Hücumda da etkili oldu... Biraz savunmayı boşladı ama yinede ben bu maçta beğendim Bekir'i...
Lugano: Yine olması gereken yerdeydi... Golü atarak kilit rol oynadı... Kare Asımda Volkan la birlikte yerini aldı... Kesinlikle takımımızın favori oyuncularından birisi...
Yobo: Savunma anlamında beğendim... Yalnız her maçta biraz fazla özgüveni var... Ceza sahası dış taraflarında çok oynuyor topla. Bu huyundan vazgeçmeli... Disiplini elden bırakmamalı. Onun dışında defans için kilit bir adam...
Santos: Bugün çok etkiliydi... Dia'nın kendisine yardımı olmaması dolayısı ile savunmada hataları oldu ama hücumsal anlamda takımımızın artılarından birisi... Türkiye Liginde Orhan Şam veya G.G yada Santos gibi gol atan bekleriniz varsa her zaman çok avantajlısınız demektir. Özellikle takımımızda Antalya maçında G.G bu maçta Santos gibi bekler ipten alıyorsa kadromuzun kalitesini bireysel performanslarının ne kadar iyi olduğunu göstermekte...
Dia: Oyunda kaldığı sürede çok etkili olamadı... Savunma anlamında zaten çok katkısı olan bir adam değildi... Bu koşullar altında takımımıza zararı dokunuyordu. Oyunun kontrolünü almak için gerekli gücün bir kademe altında olmamızın sebebiydi. Çıkarak takıma en iyi katkıyı verdi... Çünkü bu maç onun stiline uygun ortamları taşımadı... Bence çıkması en hayırlısıydı...
(Baroni:) Oyuna girdikten sonra maçın akışı değişti... Orta saha kontrolünü elimize aldık... Çok söyleyecek birşey yok belki ama maçı kazanmamızda büyük etkenlerden birisiydi...
M.Topuz & Emre: Bu ikiliden Emre ortada iyi iş yaptı. Bastı top aldı... İleride top kayıpları yapmadı mı yaptı ama yinede maçı getirenlerden birisiydi... Emreyi beğendim... Bunun dışında Topuz ise 2 şekilde oynadı... Ortada çok göze batmadı ama Dianın çıkmasıyla mevkisi değişince etkili oldu... Etkili olduğu kısmı çok beğendim... Birde şöyle ceza sahası dışında boşta kalan ve dönmekte olan bir topu kaleye astığını görürsem çok sevineceğim :D
Özer: Özer kesinlikle iyiydi... Oyunu tutmamızda büyük rolü olan adamlardan biri... Kanatta savunma anlamında da set oluşturabilen birisi... Bunuda beğendim...
Alex: Yorumsuz...
Niang: G.Saray maçında sakatlanana kadarki performansı beni daha çok etkiliyordu açıkçası... Son bir iki maçtır eski ivmesine dönüşü seziyorum... Ama yinede oyunda ilk geldiğindeki gibi hızlı atik bir Niangı göremiyorum... Gol atıyor fakat ben oyunda daha da etkili bir Niang görmek istiyorum...
Veee maçtaki en büyük paya sahip olan adam Caner Erkin gerçekten oyuna girmesiyle birlikte hatasız kusursuz oynadı... 3-4 dakikalık periyotta tek bir hatası olmaz mı bir oyuncunun, Caner'in yoktu işte :D Ayrıca Güiza'yı çok hırslı buldum... Oda az daha gol pozisyonuna girip topu havaya dikecekti :D
Çok uzun bir yazı oldu ama şunlarıda ekleyip bitirmek istiyorum:
Doğru veya yanlış son bir kaç maçta gördüğüm kusurlarımız,
Takımda bir oyuncu top alınca 1 den fazla kendini boşa çıkarma çabası içinde olan bir oyuncu yok... Herkes çok durgun... Mesela Alex bile o kadar koşuyor çabalıyor bir şekilde topu alıyor... Attırdığı golde bunu gördük... Çok boş kaldı ama onu boş bırakan adam kadar Alex'in boşa çıkma yahut kendini unutturma yeteneğinide unutmamak lazım...
İkincisi oyuncular özellikle defans bloğumuzla ön liberomuzun mevkisi arasındaki kısımda gereksiz yere top tutuyorlar ve çalım deniyorlar... Bu mevkide bir adam bassa hemen en geriye oynuyorlar...
Çok uzun tuttum kusura bakmayın okuma zahmeti çekip yılan arkadaşlara da teşekkürler...
şampiyon olması gereken takımın yapması gerekenleri yaptık. herşeyden önemlisi bu takım çok istekli. şu 8 maçlık seride biz pas yapmayı öğrendik. Rakiplerimize Allah kolaylık versin :D bizi durdurana aşk olsun:D
Maç için yorum yapın diyosunuz bu maçın neresine yorum yapıcaz acaba onu çok merak ediyorum, yorumluk tek şey var.
2 tane havadan gol ve gelen 3 puan.
Bu maçta sonra tek bir şey söylerim Şampiyonluk Geliyor, 18/18 de yapacağız. Adım gibi eminim.
Maraton'da 12'de 12 rekorumuzu tekrar kırabileceğimiz tartışıldı... Ama bence 12'de 12 bile çok zor... Bu tür beklentilere girmek her zaman takım üzerinde baskı oluşturur ve olası bir başarısızlıkta hayal kırıklığı yaratır... Bence bizim takımın en büyük avantajı maçları kademe kademe değerlendirip ona göre performansını arttırmasıydı... Şuanki düşünülen şey Konyaspor ve G.Saray maçlarıdır sanırım...
Hakem maçı katletti Fenerbahçe beleş goller attı diyenlere...
Evet hakemle maçı aldık beleşte goller attık bundan sonra da hakemi de alacaz maçı da alacaz !
Neden mi ufak bir örnek ;
Quote:
Fenerbahçe maçı öncesi-sonrası bol bol hakeme federasyona sallayıp Fenerbahçe ve Federasyonu işbirlikçi ilan eden Beşiktaş yönetimi Trabzonspor maçında bariz gollerinin verilmemesine, haksız yere verilen ve verilmeyen kartlara maruz kalmasına rağmen maç sonunda EE canım hakemlerde insan diyebiliyorsa bunu takiben Trabzon başkanı Zaten herkes bizim şampiyon olmamızı istiyor bizi destekliyor derse
Değil 4 de 3 değil 10 da 9 olsa da rakibimiz
Trabzonspor için oynadık!
G.Birliği’nin gurbetçi oyuncuları Serkan Çalık, Aykut ve Hurşut, F.Bahçe karşısında Bordo-Mavili takım için de oynadıklarını belirterek “2-0’dan 2-2’yi bulduk ama arzuladığımız galibiyeti alamadık” dediler.
08/03/11 10:12
http://im.htspor.com/2011/03/08/6082...jpg?1299583624
Ankara 19 MayIs StadI’nda Fenerbahçe’yi ağırlayan Gençlerbirliği’nde gurbetçi oyuncular takımlarından çok Trabzonspor’a mücadele etti.
Hafta içinde F.Bahçe karşısında Trabzonspor için oynayacaklarını söyleyen Serkan Çalık, Aykut ve Hurşit, dünkü maçta görevlerini eksiksiz yaptı.
Star'ın haberine göre, Hurşut, 2-2’lik beraberliği getiren harika golü atarken büyük sevinç yaşadı. Karşılaşma sonrası attığı golün kendisi için anlamlı olduğunu belirten Hollanda doğumlu Hurşit, “Trabzonspor’un şampiyon olmasını daha çok istiyoruz. Sahada da elimden geleni yaptım” dedi.
Aslen Trabzonlu olan Almanya doğumlu Serkan ise, “Takımımız kadar, Trabzonspor için de oynadık ve sahada en iyisini verdik, ama kazanamadık” dedi.
http://www.htspor.com/trabzonspor/ha...r-icin-oynadik
@balde_mir_07
Ah be güzel kardeşim bu nasıl bir farkındalıktır :D
Çok mu zordu, Aziz Yıldırım ın, kendi futbolcularını pozitif yönde motive edebildiği yerde, Demirören in oyuncularını negatif yönde motive etmesi... Ya da Schuster in zaten alt üst olan takımı daha dirençsiz oyuna sürmesi... Keşke maçı izleseydin, belki fikir sahibi olup sonra yorum yapardın...
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in yaptığı 'herkes Trabzonspor'un şampiyon olmasını istiyor' açıklamasıyla aynı paralelde değil mi yukarıdaki haber? Birçok Trabzonspor taraftarı da Başkan'la aynı fikri payalaşıyor bazı platformlarda gördüğüm kadarıyla. Bu haber sallama diyorsanız Trabzonspor Başkanı'na ve bu fikri paylaşan Trabzonspor ya da diğer Fenerbahçe rakibi taraftarlara da bir 'sallamayın ya' çekiverin.
Tamam F.Bahçe'nin olmasını istemiyorsunuzda başka takım için oynadığını niye açıklıyorsun?
Arkadaşım geçen yılda Bursa'yı detekliyordu.Taraftarların istemesi ayrı mesele ama ben hatırlamıyorum geçen yıl herhangi bir gs,bjk,ts vs takımın futbolcusu çıksında desin ki'Biz Bursaspor için oynadık! diye.Bu haber saalama haberdir .He gerçekten söylediyse bu lafları bıraksın gitsin.
Sallama haber diyeceğim de, habertürk ciddi bir gazete sanmıyorum bu kadar uçuk bir haber yayınlayacaklarını ama...
Nasıl da çıktı 2 sezonda ortaya bütün istekler, arzular, temenniler, sevgiler, destekler. Her sene Fenerbahçe'nin rakibi kimse o destekleniyor değil mi? Aslında çok hoşuma gidiyor bu durum. Seneye kiminle çekişirsek Fenerbahçeliler dışındakiler o takımı destekleyecekler.
Son olarak 'Biz tek, siz hepiniz'.. Boşuna bağırmıyoruz..
Haftalardır Fenerbahçe lehine ciddi bir hakem hatası olmamasına rağmen sanki Fenerbahçe lehine hata yapılıyormuşçasına kara propaganda yapan güçler, şimdi ilk fırsatta Fenerbahçe'yi hakemlerle kazanıyor pozisyonuna sokmak istemekte. Ama yemezler. Yüreği yeten bir basın mensubu, televizyon programı, kişi/kişiler varsa sene başından beri yarış içinde olan tüm takımların lehine ve aleyhine yapılan hataları çıkarsın, sonra görelim şu meşhur hakemler kime çalışmış.
30 yıldır Türkiye kupası alamayan, 9 kezle bu kupayı finalde en çok kaybetme ünvanına sahip olan, ligde eşine çok az rastlanır şekilde 2 kez son maçla şampiyonluğu kaçıran kulübe ligin kaderine etki eden güç deniliyor. Şaka desen değil, ciddiye alayım desen alınmıyor; ilginç bir durum. Bu ligin kaderine etki edebilecek kadar güçlü bir kulüp her ne hikmetse bu tip başarısızlıklar yaşıyor. Bu güç nasıl oluyorsa bu maçlara hiç etki edemiyor. Fenerbahçe liderken bu lig şaibeli diyenler Fenerbahçe ligi kaybedince çok temiz lig oldu diyorlar. Futbolcular, kulüpler çıkıyor Fenerbahçe'ye karşı X takım için oynadık diyebiliyor. Arkadaş senin görevin X takım için oynayıp X takımı şampiyon mu yapmak ? Yoksa kendi görevini yerine getirip kendi kulübüne mi fayda sağlamak ? Sen X takımdan mı maaş alıyorsun ? X diyorum, çünkü sadece bu sezon değil son senelerde hep aynı nane.
Fenerbahçe yönetiminin de bu çirkin açıklamalar, iftiralar karşılığında sergilediği aciz tutum beni aşırı rahatsız etmekte. Yemişim kulüpler birliğini, sorun Fenerbahçe taraftarına; %90'ı Aziz Yıldırım'ın bu birlikten istifa etmesini hatta toplantılarına bile katılmamasını istiyor. Aziz Yıldırım sana mı düştü Türk futbolu için çalışmak ? Sen Fenerbahçe'yle ilgilen, senin görevin Fenerbahçe başkanlığı. Teknik olarak mümkün müdür bilmiyorum ama öncelikle Aziz Yıldırım bu birlikten tamamen ayrılmalı ve sonraki yayın ihalesinde Fenerbahçe'yi yayın ihalesi havuzundan çıkarmalı.
Şu dakika Kulüpler Birliği midir, her neyse; o yerin başkanlığından istifa eder ve karşı taaruza geçerdim. Baskın basanındır.
Şampiyonluğun kaybedilmesini beklemekten, "sonra hesap sorarım" demeçleri dinlemekten bıktık. Elindekileri kaybet ve sonra ağlayıp sızla; hatta bağır çağır... Kıs kıs gülüyorlar. Bana hesabı sorulan bir tek şey gösterin? Fenerbahçe kulübü malesef tarihinde hiç bu kadar aciz ve sahipsiz kalmadı. İşte en son Taurasi hadisesinde olanlar... Dün orada "Şaban oğlu Şaban" videosunu paylaştım. Bir zihniyeti, bir yönetim anlayışını daha iyi gösterecek başka bir örnek olamaz. Koskoca Fenerbahçe daha CNNTürk'ün haber müdürüne hesap soramadı. Üstümüzde oynanan her oyunda çaresiz kalan, basın toplantıları ve resmi site bildirileri dışında birşey yapamayan bir yönetim. Her daim yapanın yaptığı yanına kâr kalıyor.
Ne yapılacaksa şu dakika... Aman lideriz diye yine üç maymun oynanır alttan alınırsa bunun arkası gelmez. Ya Herrü Ya Merrü!
Şaban oğlu Şaban düşmanı tam kalbinden vuracak bir plan peşindedir:
http://alkislarlayasiyorum.com/iceri...n-vuracak-plan
Kim ne açıklama yapmış ,kim ağlamış, kim sızlamış zerre umrumda değil. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor alınlarının akıyla, tertemiz şampiyon olurken; nedense Türk futbolunun altına dinamit döşeyen Aziz Yıldırım'ın 13 senelik başkanlığında her sezon Fenerbahçe hakemler ve federasyon tarafından kollanmasına, rakip takımları ve kalecileri satın almasına (bunu iddia edenler o kadar iğrençsiniz ki, dilerim sizin zihniyetinizdeki birileri de, siz veya yakınlarınız için aynı iğrençliği sergiler birgün) rağmen sadece 4 kez şampiyon olacak ve Fenerbahçe 2 kez rezil olma derecesinde travmalarla şampiyonluk kaybedecek. Türkiye Kupası'nı alamamasıyla bu kadar dalga geçilirken, satın alınan hakem, federasyon ve rakiplere rağmen hala kupayı alamamış olacak.
Nasıl bir zihin yapınız var anlayamıyorum. Artık anlamaya çalışmak da istemiyorum sadece gülüyorum. Çok hoşuma gidiyor böyle saçmalayanları görmek.
Aziz Yıldırım'ı yayın ihalesi konusunda kafa patlatıp önemli bir rol oynadığı için kınıyorum... Niye çalışıyorsun, al gelinen noktaya bak... İstifasını istiyorlarmış... Sanki Aziz Yıldırımda çok meraklıydı..
Daha önce istifa ettiğinde niye tekrar seçtiniz o halde? Madem bu kadar düzenbazdı bu adam hiç bir işe yaramıyordu da neden karşısına aday çıkıpta seçime girmediniz?
Ayrıca geçen sene attığımız gollere dahi şaibeli dediler... İvesa'nın bırak onu Le Franco'nun yediği golde bile bit yeniği arayanlardan futbol adına da çok birşey beklememek lazım... Bu senede aynı senaryo kurulmuş... Trabzonun olası bir şampiyonluğunda neler olacak çok merak ediyorum...
Vay arkadaş işe bak. Herkes birbirine girdi. Allah'dan biz 11.yizde kafamız rahat :D