Quote:
Originally Posted by perpetua
Abi sen makas daralmasın diye uğraşıyorsun şikayetler üzerine ama bunu hallettiğinde de 2 sezon sonra domine ediyorum diye şikayetler gelecek biliyorsun değil mi :D
Quote:
Originally Posted by perpetua
Abi sen makas daralmasın diye uğraşıyorsun şikayetler üzerine ama bunu hallettiğinde de 2 sezon sonra domine ediyorum diye şikayetler gelecek biliyorsun değil mi :D
Bence yillar ilerledikce CA makasinin 3 buyukler ve diger takimlar arasinda kapanmasi gayet mantikli. Son yillaradaki lig tablosuna bakarsaniz makasin yavas yavas kapandigini görursunuz. 2000-2007 arasini 2008-2016 ile karsilastirin. Bursa, Basaksehir, Konya gibi takimlarin sezona göre 3 buyukleri zorladigini göruyoruz. 3 buyuklerin topladiklari puanlar dusuyor, makas kapaniyor. 2027' e kadar gelisim gayet iyi, hele uefa'nin ekonomik sinirlamasi 3 buyuklerin makasi acmasini durduruyor gercekte. Bence tablo gayet gercekci. Degisiklik gerekmez diye dusunuyorun.Quote:
Originally Posted by perpetua
Tam tersine. Kolay dominasyonun nedeni kullanicinin yakin kalitede rakiplere karsi maclari kazanip, yapay zeka yonetimindeki buyuk takimin kazanamamasi bence.Quote:
Originally Posted by Dennis Bergkamp
Öncelikle bu oyuna verdiğin emek için çok teşekkür ederim Ömer abi, Ama "Deza" ya kesinlikle katılıyorum ilerleyen zamanlarda Anadolu kulüplerle aradaki farkın kapanması olası bir durum Başakşehir,Konya,Bursa hatta Osmanlı buna en güzel örnek.Diğer kulüpler çok daha kontrollü bilinçli son 5 sene ye bakarsak ne kadar doğru olduğunu göre biliriz BJK'nin son 2 senesi hariç
Oyunda bu sekilde bir gelisim yok.Quote:
Originally Posted by Deza
Ayrica diger kulupler mali yonden yakin seviyede gelmeden kalite acisindan farki kapatiyor.
Son yillarda makasin kapanmasi kulupler arasindaki finansal farkin kapanmasindan kaynaklaniyor. Ancak bu makasin daha da kapanmasi oyun icinde modellenmis bir sey degil. Bu sekilde bir gelecek imkanlar dahilinde olsa da, bu gelecek tesadufi bir sekilde oyuna yansiyor.
Quote:
Originally Posted by perpetua
Yani oluşturmaya çalıştığın model İspanya modeli.Üstteki 3-4 takım haricinde diğer takımlar vasat hale getirilecek ve o 3-4 takım hep en üstte yer alıp diğer takımlara 30 puan fark atacak.
Bir de abi Serdar Gürler konusunda fikir beyan etmiştim hatırlarsan.Lige başlamadığım için sadece profil üzerinden konuşmuştum ama şu an 6 maç yaptım.Serdar'ın oynadığı maç sayısı 0(6 ).Yerine Matei oynuyor.CA değerlerini bilmiyorum ama ya Matei'de bir düşüş yada Serdar'da bir artış gerekir gibi geldi eğer her oyunda durum böyleyse.
Oyunda makasın kapanması yarıştaki takımların az puan toplamasına sebep oluyor. Bu yüzden de bizim yönetimimizdeki takım ile 2. arasında uçurum oluyor. 2.nin 70-75 puan arasında toplayabileceği, yer yer daha da zorlayacağı bi düzenleme lazım. Ayrıca daha evvel de belirttiğim gibi büyük takımların bi şekilde nispeten iyi teknik adamlar ile çalışmasının, tanınmış oyuncular transfer etmesinin sağlanması lazım. Oyunda kulüp felsefesi yöneticilerle belirlendiği için seçim olayını iptal edip mevcut başkanların doğru özellikler eklenerek sürekli takımın başında kalması lazım. Bu şekilde en azından ortalama üstü teknik adamlarla çalışmaları sağlanabilir belki.
Oyunun çıktığı hafta aldım ve GS ile kariyere başladım ve hala devam ediyorum. Her yıl bir Anadolu kulübü ligi zorluyor. Hatta ilk sezon Beşiktaş, ikinci sezon Konya şampiyon oldu. Konya şampiyon olduktan sonraki yıl ise düşmemeye oynadı. 4 büyükler hatta Bursa da ara ara ligin zirvesini zorluyor. Şuanda 2022 yılındayım ve ara ara bu takımlar orta sıralarda da gezinebiliyor. Hatta bir keresinde Fenerbahçe son haftalarda düşmekten kurtuldu. Her yıl şampiyonluğu haftalar öncesinden elde edemiyorum. Son iki hafta yada son hafta kazandım.
Benimki Türkiye liginden ziyade genel olarak maç motoruna yönelik olacak ama son yamadan sonra defans ve kalecilerin yapay zekası iyice düşmüş gibi geldi bana. Sanki her gol hatalardan kaynaklanıyor.
Buyuk takimlarin calistigi teknik direktorlerde gercekten sorun yok.Quote:
Originally Posted by serwan
Gerardo Martino (153/160), Oleg Luzhnyi (140/175) ve Cesare Prandelli (146/149) her oyunda buyuk takimlarin basina gecen teknik direktorler.
Diger kuluplerin basina da surekli Murat Yakin (125/155), Michael Laudrup (127/140) ve Eugenio Corini (130/134) geciyor. Mesela son denememde Murat Yakin Genclerbirligi'nin basinda. Laudrup, Konyaspor'un basinda. Corini, Bursaspor'un basina gecti. Tabii buyuk takimlarin disindaki kulupleri ligden bildigimiz teknik direktorler de surekli yonetiyor.
Abi peki sorun nerede o halde? Yani teknik adamlar iyi, scoutlar düşündüğümüz kadar etkili değil,ama bu takımlar hep dengesiz kadrolarla oynuyorlar. Ben özellikle genie scout ile rakiplerin transfer bütçelerini takip ediyorum. Mesela fb 1-2 oyuncuyu güzel paraya satıp 15-20m civarı bi bütçe gözükmesine rağmen gidip saçma adamlar kiralıyor falan. Bu kararın alınmasında 2 şey etkili olabilir. Ya scouting olayı düzgün işlemiyordur ya da hoca yetersizdir. E bunların her ikisi de normalse neden yapay zeka doğru adım atamıyor. Evet mesela sizin paylaşımınızda fenerin ortalama ca 6-7 puan yükselmiş ama bi bakıyosunuz stoperde 4 tane 150 ca adam varken santrforda oynatacak adam yok takımda.Quote:
Originally Posted by perpetua
Quote:
Originally Posted by serwan
Bir ornek vereyim.
Oynattigim bir oyunda 2018/19 sezonu.
Adanaspor ligde 2. oldu. En iyi 16 oyuncusunun CA ortalamasi 112.56.
Sampiyon olan Galatasaray'in ortalamasi 132.6
3. olan Besiktas'in ortalamasi 130.5
4. olan Genclerbirligi'nin ortalamasi 114.9
5. olan Fenerbahce'nin ortalamasi 131.9
6. olan Trabzonspor'un ortalamasi 125.6
7. olan Basaksehir'in ortalamasi 120.19
Tamam 3 buyuklerin kadrosu erozyona ugramis ama o kadro ile Adana ve Gencler'in orada ne isi var? :)
Besiktas'in basinda Senol Gunes, Fenerbahce'nin basinda Prandelli, Galatasaray'in basinda Oleg Luzhnyi var.
Gencler'in basinda Yilmaz Vural, Adanaspor'un basinda Levent Sahin.
Bütçe de yetersiz olabilir pek tabii ki. Unuttuğumuz bir konu var. Bu kulüpler şu an teknik iflasta. Dolayısı ile zarar açıklamamak için harcamalarını sınırlamaları gerekirken, gerçek hayatta borçları öteleyerek kaynak yaratmak sureti ile yarışma içinde kalmak için yüksek bedeller ödüyorlar. Teknik iflas demek gelirinin giderini karşılayamaması demek. Her gün daha fazla borçlanarak, borcu borçla ödeyerek sürekli devam edemezsiniz. Bir de var olma şeklinizi değiştireceksiniz.Quote:
Originally Posted by serwan
Özellikle kiralamalarından bahsettiğiniz, ki tam da buradan konuya girecektim. Mali tabloları düzeltmek için oyuncu satıp yerine kiralamak aslında kulüplerin doğru planlama ile yapması gerekendi. Fırsat transferleri ve scouting sayesinde kadroyu düşük bütçe ile revize ederek planlama yapmaları gerekiyor. Bol keseden para saçarak transfer yapma dönemi sona erdi. Deniz bitti. FFP sonrası da ayrıca eli daraldı kulüplerin. Piyasa zaten birdenbire kaliteli oyuncu azlığı yüzünden yükselmişti, Çin de işin içine girip maaş fırsatı oldu sonrasında. Yıldız statüsündeki oyuncuları maaşları geldi 6-7M sınırına ülkemizde. Zira Çin ile yarışıyor hale gelindi. Oyun doğru olanı yapıyor ama yaparken de kadro kalitesini düşürmemeye çalışmakta çaresiz kalıyor bence.
Oyuncu kiralamalarının ve bonservissiz oyuncuların transferinin artması ile ilgili ne yapılabilir bilmiyorum. Bunu yaparken doğru planlama yapılması lazım, oyunda nasıl olabilir algılayabilmek zor. 3 büyükler gerekiyorsa rotasyonu, hatta rotasyonun kalitesini düşük tutup doğru oyuncuları seçmeye çalışıyorlar. Tamamen ilk 11 odaklı kadrolar. Oyun ise bunun kadro mimarisini nizami olarak gerçekleştirmeye çalışıyor. Arada rep farkı var. Oyundaki forma savaşı nizami koşullarda mümkün oluyor ama gerçek hayatta duygusal şartlar ve antrenör karakteri işin içine giriyor. Olabildiğince oyuna duygusal koşullar/iletişim eklenmeye çalışıldı ama bir simülasyonun gerçek hayatı yansıtabilmesi tam anlamı ile mümkün değil. Kadro dışı kalan veya oynayamayan oyuncuların fırsat olarak gelmeleri bazen ilginç bir şekilde gerçek hayatta mümkünken, oyunda mantıksal açıdan doğru olan gerçekleşiyor.
Bir diğer konu bakış açımız. Ligimizin seviyesi biraz düştü artık kabullenelim. Eskiden 3 büyüklerde 140 CA seviyesi oyuncular oyunun gidişatını yönlendirirken, artık 130 CA seviyesi iş yapabilir hâle geldi. 130-135 CA arası takımın ana karakteri oyuncu aranıyor transfer sürecinde. Bütçe önemli olduğu kadar, FFP sonrası mali hovardalığın azalması sonucu Anadolu kulüplerinin nokta atışına yönelmesi de sebebiyet vermeye başladı. Yabancı sayısı arttığından kalite az sayıda Türk oyuncular ile beraber yabancı oyuncular yağdı kulüplere. Kadrolar daha iyi diyemeyeceksek de daha dengeli hâle geldi diyebiliriz. Bir taraftan 3 büyüklere fahiş bedellerle satamadıkları için de yöneldiler aslında.
Fenerbahçe 2 tane 145 CA'lık stoperle oynuyor (FB tarihinin en iyi ve en uyumlu stoper ikilisi) ama bir tane ofansif orta sahası yok.Bu hem bir taraftan hatalı planlama, hem de diğer taraftan kriz yönetimi sıkıntısı. Skrtel'in 5.5M'a alınması değil sorun. Uzun vadede aynı bölgede Ozan ve Topal varken Souza'ya 8M, Ozan'a 7M, Alper'e 7.25M, Meireles'e 10M, Emenike'ye 13M, Krasic'e 7M gibi fahiş rakamlar sonucu bu paraların verilmesi esas sorun. Çünkü hiç biri bu rakamların karşılığı olan seviyede oyuncular değildi. Bu kadar çok aşırı yüksek rakamlı transferin ardından Kjær 7.5M, Skrtel 5.5M sorgulanır oluyor. Mali krizin nedenini sorgulamak böyle olmamalı. Hiç de sorgulanmaması gereken bir durum Kjær ve Skrtel transferleri. Aksine sorgulanması gereken ama nedense hiç konuşulmayan yukarıda diğer saydıklarımdı. Böyle olunca kadro kalitesinin kısa bir sürede aşağıya düşmesi kaçınılmaz oluyor. Bunun için scouting bile gerekmez halbuki.
Scouting ise ülkemizde hiç var olmayan konu aslında. Fransa 2. Lig'den oyuncu izlemek scouting değildir. Onu menajerlik şirketlerinin ekipleri bile izliyor oyuncu önermek için. Scouting bir organizasyondur ve yerel scoutlar ile bir çok ülkede çalışmasını gerektirir. Özellikle yetiştirmeyi hedefleyen doğru organizasyonlar, bölgeler ve kulüpler izlenir. Mental anlamda uygunluğuna göre proje dahilinde getirilir. Oynaması için bağlı kulüplerde süre aldırılır ve profesyonel liglerde sert maçlarda deneyim kazanması sağlanır. Artık kulüp başkanları bile Wyscout ve InStat Scout'ta maç izliyorlar. 2-3 kişi getirip onlara maç izleterek bu işler yürümüyor. Türkiye'de scoutingden bahsetmek komedidir. Beraberinde ülke içinde de jenerasyon raporlama aynı zamanda scouting bünyesine girer. Ezkaza altyapıda karşılaştığı takımda yetenekli futbolcu görürse alıyor artık kulüpler. Yetiştirmek işin içinde olmayınca zaten yarışmacı kimlik seni hazıra itiyor. Yetiştirmek demek illa 1. sınıf oyuncu kazanmak demek değildir. Rotasyonuna da rotasyonunun seviyesinde altyapıdan oyuncu katarak, bütçeyi rotasyon transferi için çar çur etmemek de demektir. Biz bu işleri doğru yapmadığımız için her yerden falso veriyoruz. Sonra oyuncu yetişmeyince ezkaza yetişene de hurra saldırı oluyor, aşırı değerleniyor. Zaten hasbelkader kendini geliştiren el üstünde tutulduğundan da profesyonel olamıyor. Daha da kötüsü altyapıdaki temel eğitimlerinin bir kısmı mutlaka eksik oluyor. Çünkü antrenörler de eksik bilgiler ile doğru şekilde yetiştiremiyorlar. Yabancı sayısı artınca biraz dengelendi bu iş o oyuncuları almak zorunda kalmadıkları için. Yine de yabancı oyuncu pazarının fiyatları birdenbire artınca o beklenen denge tam da oluşmadı.
Şimdi bu şartları, dengesiz gidişatı ve biliçsiz yönetimleri oyuna nasıl ekleyebilirlere karşılık nasıl bir cevap verilebilir bilemiyorum. Karar sizin.
Saniyorum cozdum.
Bir ek yama yolda.
Merak içerisindeyiz hocam valla ...
Abi benim esas merakım nasıl çözdüğün :)Quote:
Originally Posted by perpetua
Gerçekten şu yapay zekanın saçmalığına rağmen çözdüysen SI'ın miles denen yeteneksizin yerine seni koyması lazım işin başına.
Yayınlayacağınız yeni yama kayıtlı oyuna etki eder mi yoksa yeni oyun mu açmamız gerekir ?
Ulkenin maas skalasinda degisiklik yaparak.Quote:
Originally Posted by serwan
Bu sayede daha dusuk butceli takimlarin kaliteyi daha onceki denemelerdeki gibi yukseltmeleri mumkun olmuyor. En azindan ilk bir kac yil.
Ilerleyen yillarda farkli baskanlar gelir, gelirleri bir hayli yukseltir ve isler alt-ust olursa onu bilemem. Ama ilk bir kac yil oldukca mantikli gitti.
Maalesef yeni oyun gerektirir.Quote:
Originally Posted by Anıl1912
Oyunda ilerlediyseniz bence oyle devam edin. Mevcut oyundan bikinca bu yama yeni oyun acmak icin vesile olur. :)
Uzun sürer mi yeni yamanın gelmesi? Kısa sürede gelecekse kariyer açmayayım.
Bugun icinde ilk mesaja eklerim.Quote:
Originally Posted by serkankeyvan
Selamlar 2-3 maç kanat beki mevkisinde oynadı diye bir oyuncuya o mevki özelliğini vermek ne kadar mantıklı? Oyunda bir oyuncunun farklı mevkide oynayabilmesi için 1 yıla yakın süre geçmesi gerekiyor. Ayrıca eldeki oyuncu skalasından dolayı Igor Tudor alışık olmadığımız birçok oyuncuyu kanat beki olarak değerlendirecek. Mesela Gençlerbirliği maçında Balta'nın sakatlığı sonrası Rogrigues sol kanat beki olarak oynuyor.Quote:
Originally Posted by perpetua
Seçim aralıklarını uzun tutarak bu sorunu da aşabiliriz sanırım...Quote:
Originally Posted by perpetua
Oyuncunun bir yerde nasil oynadigini cogunlukla ozellikleri belirliyor.Quote:
Originally Posted by Matteo Ferrari
Mevkiler, ozellikle yapay zeka'nin, oyuncuyu orada oynatmayi dusunmesini sagliyor.
Mesela soyle dusunelim..
Kadroda kanat beki mevkisi olan en iyi oyuncular sakat. Elde sadece 70 CA'li 18 yasinda bir oyuncu var.
Teknik direktor acaba sag/sol onde oynayan oyuncuyu mu orada oynatir, yoksa 18'lik oyuncuyu mu?
Peki oyunda neden 1 yil suruyor. Cunku oyuncu profilleri genelde eksik.
David Alaba guzel ornek. Bayern'de gelende sol bek veya stoper oynuyor.
Avusturya milli takiminda ise sol kanat veya forvet arkasinda. Cunku takimin en teknik oyuncusu.
Eger Avusturya milli takiminda onu izlemesek, onun sol bek/stoper olarak ayarlariz, forvet arkasinda oynama becerisi bos olur ve forvet arkasinda oynatmak istesen 1 yil calistirman gerekir. Halbuki alt yapisi vasat ve vasat ustu olan her futbolcu alt yapilarda her mevkide oynamaya antrene edilmistir ve oynadigi mevkiler disindaki mevkilerin hepsi 0 degildir. Ama oyuncunun oynadigini gormeden tahmini rakam girmeme aliskanligimiz var.
BeklemedeyizzzQuote:
Originally Posted by perpetua
Bir kac saati daha var.
Bekleyenler oldugunu biliyorum ama son bir test yapmadan cikartmak, sizler oyuna basladiktan sonra yeni bir tane daha var demek istemedim.
Yeni yamayı kullanarak oyuna başladım,bikaç bilgi vereyim.
Trabzonspor biraz güçlü mü yapılmış acaba ? Ligde ilk sezon ikinci oldular. Diğer sezon benle kafa kafaya şampiyonluk mücadelesindeler ve büyük ihtimal şampiyon olacaklar.
Hatta Euro Cup'da finale kalarak uzatmalarda Barça'ya yenildiler.
- Fenerde ilk sezon sonlarına doğru Advocat gitti,yerine Di Matteo geldi. Yalnız 2 tane kiralıktan başka transfer yapamadılar. Büyük ihitmalle mali durum sıkıntılı. Çünkü adam gibi oyuncuda satamadılar.
Di Matteo kovuldu,yerine 2-3 haftadır Şenol Çorlu bakıyor.
- BJK ilk sezon müthiş oynayarak şampiyon oldular. İkinci sezon 3-4 arası gidip geliyorlar.
- Birde Alanyaspor her iki sezonda kafaya oynuyor. İlk sezon dördüncü,2.sezon ise 3 sıraya yerleştirler.
Şimdilik bu kadar,benzer durum olursa paylaşırım.
@perpetua
Ek olarak GS ile evimde son maça çıkıyorum,yensem şampiyon olacagım.Trabzonun puan kaybetmesi durumunda.
Biletli seyirci 30Bin civarında. Bence gerçekçi gelmiyor bu bana. Bu düzeltilemez mi ?
Gelişmeler ne durumda ? @perpetua
Ek yama ilk mesaja eklendi.
Dort dortluk oldu diyemem ama ilerleme oldugunu dusunuyorum. Ozellikle ilerleyen yillarda TV gelirlerinin daha da artmasiyla ozellikle 3 buyukler disindaki kulupler 50-60 milyon Euro'luk butcelere cikabiliyorlar (maas butceleri 25-30 milyon Euro'ya cikabiliyor). Bunu veri tabani uzerinden cozmem mumkun degil.
Yamalari kullanan arkadaslar bu baslik altindan yorumlarina devam ederlerse cok memnun olurum.
Ayrica simdiye kadar yorum yapanlarin hepsine cok tesekkur ederim.
Iyi oyunlar.
Abi ikisini bir mi seçiyoruz sadece son yamayı mı ? perpetua