Geçen hafta lig maçında da oyundan çıktı uğur boral. Bir sakatlık var ama anlamadım ben. Çıkarken hep sekiyor. Doktorlar geçici gerilme diyor fakat ciddi bir probleme benziyor.
Printable View
Geçen hafta lig maçında da oyundan çıktı uğur boral. Bir sakatlık var ama anlamadım ben. Çıkarken hep sekiyor. Doktorlar geçici gerilme diyor fakat ciddi bir probleme benziyor.
Uğur Boral'ın iyi veya kötü oynaması tamamen psikolojik. Bu takımda 10 senede oynasa hiç bir zaman güvenemiyeceğim ne zaman napıcağı belli olmayan bir adam bence. Yetenek var tamam ama bence aklını iyi kullanamıyor
istikrarsız olduğu doğru ama hemende infaz etmesek jesus.. chelse ye karşı kötü oynamış olabilir ama chelse maçını oynama hakkı elde etmemizde onunda payı büyük...
daha genç bir oyuncu bir maça kahraman yapmak doğru olmayabilirdi ama yusufun yaptığı gibi bir maça da infaz etmemek lazım...
Asla! Kesinlikle infaz etmek gibi bir durum sözkonusu bile değil ama sezon başındaki hazırlık maçlarında da çok iyi bir performans ile sezona başlayıp daha sonra hayal kırıklığı yaşatmıştı. Dönem dönem parlayıp sonra da sönen bir oyuncu açıkcası özellik verirken zorlanılacak oyuncuların başında geliyor :)
colin-kazım'ın oynadığı maçları takip ediyorum gösterdiği performansa göre özellikleri düşük bence crossing-dribling-teknik-flair 2-3 puan artırılabilir
Colin oyunda yeterli artmamalı şimdilik
futbolcularin sezon basinda kotu performans gostermesini anlayabiliyorum, ama unuttugunuz birsey var!
Santana demisti: futbolcularimizi yava yavas yukselen bir cizgiye sokmaya calisiyoruz, lige hizli baslayip sonlara dogru dusmektense yavas yavas tirmanisa gecerek sonlara gelmeyi yegleriz gibi :)
Katiliyorum, Ugur kapali kutu.. 1-3 mac iyi oynar sonra 5-7 mac kötü oynar. Körü oynamasinin bir sebebide Chelseanin taktik anlayisi, öyle Sevillaninki gibi degil. Chelsea defansif oynuyor Grant geldiginden beri, bekler öyle Alves gibi her zaman ileriye cikmiyor.. Sevilla macinda iyi oynamasi tamamen Jimenez amatör herifin kendi hatasiydi..
Ama Ugur cok hizli oyuncu, bunuda iyi kullanmiyor bence. Ugur birden 2-3 kisi gecek oyuncu degil, calim atmayi yapamiyor.. bu konuda kendini gelistirirse, alin size Turkish CR7..
Edu ve Lugano iyi oynuyorlardı, daha önce eleştiri yaptım onlarla ilgili, kopyalayayım.
Edu ve Lugano'nun kötü olduğunu söylemek tekdüze bakmak olur.Aynı şekilde Aurelio da overrated-world class arası bir oyuncu, çok özel bir oyuncu.
Onurap ve YusufT, sizler Fenerbahçe'nin iyi oyuncularına sahip olmasını istemeden de olsa kabullenemiyorsunuz, bunu neden yapıyorsunuz, çünkü takımınıza olması gerektiğinden fazlası ile bağlısınız.Kötü bir şey değil biraz fazla bağlılık.
Bu da bazı gerçekleri görmenizi engelliyor.
Psikolojide sinek deneyi var, sinekleri bir fanusa yerleştiriyorsunuz.Sineklerin çıkış noktasında tavana şeffaf ama belirgin bir madde yerleştiriyorsunuz.Sinekler o bölgeye geldiklerinde kurtulmak için çıkışa hızla geliyorlar ama çarparak yere düşüyorlar.Sürekli aynı şeyi yaşadıktan sonra pes ediyorlar.
Bir süre sonra üzeri tamamen açılıyor, sinekler farkediyor ama çabalamıyorlar, hiç zıplamıyorlar.Özgürlükleri ellerinde olmalarına rağmen kafalarında bir sınır beliriyor, baskılardan dolayı oluşan sınırlarını açmaya çaba göstermiyorlar, yılıyorlar.
Maalesef sizler de sınır belirlemiş durumdasınız, istemsiz o sınırdan dolayı kabul etmek istemiyorsunuz.
Futbol bilgisi ile ilgili birşey söylemek istemiyorum, hem göreceldir hem de tartışma yaratacak, tabi ki herkes hakkında az çok fikrim var ama paylaşmayacağım.
Aurelio eğer yetersiz olsa idi Koeman istemezdi, ayrıca Valencia yöneticileri de daha dedikodular başlamadan bunu engellerdi.
İşin diğer yanı topu 20 cm dürterek 45 metreden kimse kolay kolay şut çekemez, bu bir yetenektir.Deivid'in şutlarından, şut tarzından yeteneğini biraz çözmüştüm, o yüzden 17 verdim.Deivid ofansif özellikleri nedeni ile Matador lakabını almış bir oyuncu, herhangi sıradan bir oyuncu değil.O yüzden vasatlaştırmanın reel futbola bir eksisi yada artısı olmaz.
Oyunda iyi olmuş yada kötü olmuş bu beni üzmez, beni üzen işimi doğru yapamamak olur, altı üstü bir oyun.Bu oyunu seviyorum, sevdiğim için de gerçekleri yansıtmasını istiyorum.Gerçekleri yansıtmayacaksa zaten oynamam, benim için de bir önemi olmaz.Oyunda realite nedir onu yaşıyoruz, yaşayamazsak zaten burada bunları eleştirmek için çabalamazdık.
Şutu iyi olan bir oyuncuya düşük puan verdiğimizde kısa süre sonra oynamayacağız, hevesimizin kaçacağı ve burada da tartışmaya gerek kalmayacağı bir gerçek.Yani kısacası bindiğimiz dalı kesmenin bize bir yararı olmayacak.
Sorun şu ki, bu oyunu ego tatmini için oynuyoruz bazen ve bu sadece kazanmak üzerine olduğu için fevri davranmamızı tetikliyor.Bunun farkına vardığımızda ise realite alıyoruz, bu sefer de keyif alamadığımız için vazgeçme eğilimine doğru gidiyoruz.
Aksine realite uzun vadede daha çok şey katabilir, alacağımız keyfin dozajını da yükseltebilecektir.
Bu oyunu sadece kazanman amaçlı oynamamak gerekli bence, kazanmak ise karşılıklı kazanmak tutkusu üzerine olmalı, satışta buna KAZAN-KAZAN diyoruz.Siz kazanırken biz de kazanırız herşey doğru üzerine olduğunda ve bu kazancın katlanmasını sağlar.
Bu oyundan ne kazanırsanız kârınızdır, oyunu sadece oynamak için değil, futbol bilginizi sınamak, dengeleri görmek için de oynayabilirsiniz.
Ben de artık serbets başlamazsam zevk alamıyorum, o basamakları gerçekteki gibi sıfırdan tek tek çıkarak yakalamalıyım, realite budur çünkü.
--
başka bir yerde yazmıştım, yazımın alıntısını yapayım (:
Edu ve Lugano´nun Artıları‚ Eksileri!
Lugano:
+Hırsı ile oynuyor
+Önde basıyor
+Rakibi yoruyor
+Çok sert markaj yapıyor
+Hemen topla buluşan adamı yakalıyor
+Hava topu üstünlüğü
+Çalışkan
+Azimli‚ istediğini yapabilmek için sürekli çabalıyor‚ aşırı derece zorluyor
+Her topa kafasını sokacak kadar cesaretli
-Aşırı önde kalma sevdası
-Başka rakip var mı diye bakmadan adama basıyor
-Bekler ileride iken Edu´ya yaklaşmıyor‚ orta sahaya kadar çıkıyor
-İlk adımda anlamsız top çalma sevdasından çalım yiyebiliyor
-Geri geri gelerek alan daraltmayı beceremiyor
-Geriden pas yaparken inanılmaz acemi
-Topla oynarken çok zorlanıyor‚ ofansif temel tekniği çok zayıf.
-Sezgileri sıkıntılı‚ rakibe hamle yapacak zaman bırakmadan yıpratarak top çalmaya çalışıyor.
-Hırsını dizginleyemiyor‚ acemice hareketler
-Aşırı heyecanlı
-İlk adım ağır
Edu:
+Geriden kısa alanda bır defans oyuncusu için çok iyi top süpürüyor
+Çoğu zaman rakibin hareketine göre hamle yapıyor‚ hareketi çözmeyi becerebiliyor
+Geride ortada kalarak rakibin ileride açık alan bulmasını engelliyor
+Hava topu üstünlüğü
+Ortalara iyi kafa vuruyor
+Sezgileri ortalamanın üzerinde
+Oyun bilgisi
+Soğukkanlı olmaya çalışıyor
-İlk adımı çok ağır
-Çok da ağır ve çevik değil
-Konsantrasyonu zayıf
-Adımları çabuk olmadığından seçim yaparken zorlanıyor
-Topu uzaklaştıramıyor
-Geriden top yapsa da hala acemi sayılabilir
Lugano da Edu da uzun boylu pivot santraforları etkisi hale getirebiliyorlar‚ onlara iyi markaj uygulayabiliyorlar.
Sonuç olarak sahada canlı olarak da izlediğim Edu‚ Lugano´dan daha komple bir oyuncu; Lugano her topta vücudunu kullandığı için halk kahramanı oldu.
Tvden asla anlaşılmıyor‚ ancak sahada çözebildim.
Edu çok yalnız kalıyor ve zaten çok ağır biri olduğu için hamle zamanlaması konusunda 2 kere düşünmek zorunda!
Edu karar veremiyor‚ çünkü Lugano öne çıkarak yalnız bırakıyor takım arkadaşını.
Lugano´nun agresif‚ aşırı heyecanlı oyunu hamle zamanlamasında alelacele seçimler yaptırıyor Lugano´ya.Geldiğinden beri düzelme görüyorum ama yeterli değil‚ zira Türkiye´de Brezilya´daki gibi oyuncular iki ceza sahası çevresinde top yaparak oynamıyor.
Lugano daha iyi diyordum ama görüşüm tamamen değişti hele de canlı izleyince.Edu´nun topa hakimiyeti ve sezgileri ofansif olarak biraz bilgisi olmasından ötürü daha iyi.
Lugano´nun oyun disiplinine ihtiyacı var‚ Edu´nun da konsantrasyon ve hıza.
---
Uğur'a geleyim, bence aynı şey Gökhan için de geçerli.
Zico futbolu iyi biliyor, bunu da oyuncularını iyi anlatıyor.Futbolun içinden gelmiş biri sonuçta ve ince detayların hayat kurtaracağının farkında.Ayrıca teknik bir oyuncuydu, futbolun teknik yanının nasıl olması gerektiğini bildiği için oyuncularınının artılarını max. seviyede nasıl kullabileceğini bilgi ile anlatıyor.
Uğur daha önceleri dribbling için çabalardı ve kaptırırdı ama sonra Zico ona farkettirdi ki dribbling aslında uzun çalışmalar sonucundaki özel bir yetenek.Avrupa'da bir çok oyuncu 'adam geçerken' (başka terim bulamadım, kusura bakmayın) dribbling yerine daha az hata yapabileceği ve yanıltabileceği hızını kullanıyor ya da bire-ikiler ile oynuyolar.
Geçen gün demecini okudum, savruğum evet, 'Savrukluğumun bana ofansif katkısı büyük.Zico'ya sordum savruk olmam kötü mü, eleştirliyorum, doğru mu yaptığım?' demiş.Zico da doğru, böyle oynamaya devam et, etkilisin, sadece beni dinle demiş.
Ayrıca çabukluğunu parmak uçları ile savruk, dağınık topla oynama şeklinde kullanınca haldur huldur gelen bir ofansif oyuncu ile karşılaşıyor defanslar, seçim hatasında titiz olamazsa bu sefer Uğur etkili olmaya başlıyor, aynı zamanda rakip savunmacıyı da bir hayli yoruyor, oldukça hızlı sayılır çünkü.
Gökhan da bu şekilde, Gökhan bir daha teknik.
Ömer abi ile burada ayrılıyoruz, Ömer abi hala ofansını tamamen hızı ile yaptığını düşünüyor, ben ise hızını kullandığını ama tekniğini de işin içine kattığını düşünüyorum.
Ortak kanı savunmayı hızı ile kapattığı ama dğer düşük kalmış, sezgileri olağanüstü vasat da değil.Gökhan Gönül 2009'da değişecektir, yeniden düzenlemeyi planlıyorum, tabi ki uçuk bir Gökhan profili olmayacak yine.
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Ekleyeyim, unutmuşum edit olmayınca düzenleyemiyoruz da.
Uğur ve Gökhan iyi markaj yemedikleri sürece süreklilik halinde kötü oynamazlar artık, nedeni ise nasıl oynamaları gerektiğini öğrenmeleri.
Bu demek değil ki uçuralım özelliklerini, bu sadece reel futbola yansır, futbol bir çok özellik, değer demek.Uğur'un bonservisi yükselecekse çok çalışması ve gelişim göstermesi ile olur ancak.
Colin-Kazım Tello gibi, dribbling zayıf ama temel tekniği iyi olduğu için topla oldukça rahat, Kazım'ın en dikkat çekici özelliği iyi orta yapması.
Sert, kavisli ve oyuncuyu görerek orta yapıyor, tabi Türkiye şartları için çok iyi, Beckham ile karşılaştıramam :)
Crossing çizgiye kadar inerek orta yapma girişi ile beraber tamamen kanadı iyi kullanması demek, ah ah neden ayırmadılar ki, keşke ayrılsa idi.
Kazım Deivid kadar olmasa da topla ileri çıkıyor aama sınırını bildiği için yerinde kesiyor, herşeyden biraz var, umarım gelişir, çünkü gerçekten ümit vadediyor şu oyunu.
Cengiz benim itirazim Ugur/Gokhan gibi nispeten vasat teknik ozellikleri olan futbolcularin 15/16/17'lerle dolmasi. Yoksa 12/13/14 zaten ligimizde ortalamanin ustunde olan oyuncular icin gayet mantikli degerler.
Gokhan'i ligimizdeki bir cok diger sag bek'den ayiran sey ileriye cikmaya korkmamasi. Bu da yaptigi bindirmeleri cok etkili yapiyor. Deivid iceriye kacinca bol bol da bos alan buluyor ve etkili oluyor. Bu cikislari yapmasini da ilk once hizina borclu, daha sonra da hareketliligine. Ancak bunlarla beraber 15-16 teknik, 15-16 dripling, 15-16 orta yapma gibi ozellikleri eklersen zaten ortaya Roberto Carlos'dan daha iyi bir bek cikmiyor mu? Bu ozelliklere Ugur Boral'in sahip olmasi gerektigini ortaya atinca bazi forum yazarlarimiz, ortaya dunya capinda bir kanat cikmiyor mu?
Benim itirazim bu tip abartma isteklerine.
Ugur'u veya Gokhan'i degerlendirirken sunu dusunmek lazim. Hizli olmasa acaba sahada yaptiklarinin yuzde kacini yapabilecek. Yani kafanizda canlandirin. Diyelim ki Ugur'un hizi 15/16 degil de, 8 olsaydi. Dripling ozelligine kac verirdiniz? Ya teknigine? Yani, Ugur yavas olsa, yuruyerek adam gecmek zorunda kalsa bu konuda ne kadar etkili olurdu? Iste dripling becerisi de o seviyededir. Ayni sey Gokhan icin de gecerli.
Fiziksel ozelliklerin onemi de bundan kaynaklaniyor. Dripling'i zayif ancak hizli bir oyuncu, dripling'i yuksek ancak yavas oyuncudan daha etkili olabiliyor.
Tabii oynattigin futbol stiline bagli.
Hizli oyuncu hep ceza sahasinin yakininda topla bulusursa, hizini kullanamaz, dripling becerisi zayif oldugu icin takilir kalir.
Yavas ama dripling becerisi yuksek olan oyuncuya orta sahada top verirseniz topla bir saha doner iki adam gecer, bir sola doner iki adam gecer ama baktiginda 3 metre ilerlemistir topu topu. Hizliyi orta sahada, dripling becerisi yuksek olani da ceza sahasina yakin topla bulusturman lazim ki ozelliklerini kullanabilsinler.
Bir cok kisi istiyor ki oyuncular hem onu da yapsin, hem onu da. Ambarda Messi yok simdilik ama ileride olursa onu da oyle yapariz.. ;)
16-17 yapalım demedim ama 11-12 de olmasın, Uğur düşük olabilir olabilir ama Gökhan teknik sayılabilecek bir oyuncu, topla taktik dribbling yapabiliyor.Sonuçta dribbling sadece flip-flap yapmak değil, bir çok defa orta saha çizgisinin en sağından pası alarak içeri katettiğinn de gördüm, tabi sınırlarını bilerek oynuyor.
Sonuçta tekniğin tanımı topla rahat hakeret etmesi değil miydi?
Uğur savruk, ayağın pek oturmuyor ama aynısını Gökhan için söyleyemiyorum.
Gökhan bambaşka bir oyuncu, 1-2 yıl izleyebilseydik keşke.
Messi uçtu zaten, Maradona o kadar etkili değildi bence.İnanılmaz hız ve çabukluk var(teknik özellikleri ile anlatılamaz durumda Messi), Maradona ona göre daha yavaş kalır, daha dar alan oyuncusu kalır :D
Bana kalırsa, Gökhan'ın dribbling özelliği 12 olmalı ama crossing özelliği 14 veya duruma göre 15 olabilir. Marking 8, tackling 11, positioning 10 olmalı. Teknik 13 civarında iyidir.
Uğur'un dribbling özelliği 15 olmalı bence, crossing de 15-16 verilebilir. Sağ ayağı ile bile güzel ortalar açabiliyor. Ama teknik 12 olmalı. Passing de 12 iyi.
Bu iki oyuncu hakkındaki görüşlerim bunlar.
15-16 ne yaptın İlhan, yok yok o kadar da değil :D
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
dribbling için dedim, crossing 14-15 olabilir belki.
Ben Uğur'un orta açarak topu istediği yollama hususunda iyi olduğunu düşünüyorum Cengizim:)
Uğur'un problemi bence consistency, concentration, composure gibi özelliklerde.
consistency kısmen düzelecek, oyun formatını değiştirdi, kötü oyun sürekliliği olmaz artık.
concentrationı da anlarım ama agression ne alaka?
oyuncunun oyun için saldırgan olması, sürekli birşeyler yapmak için çabalaması demek.
Uğur birşeyler yapabilmek için çabalamayı bırak, çıldırıyor resmen.İyi ki Zico dizginleri tutması gerektiğini öğretti, yoksa oyun içinde başarısız oldukça çabalayarak çıldırıyor, moralini maç sonunda yere indiriyordu.
Pardon Cengizciğim, mesajı editliyorum, composure diyecektim, karıştı gece 3'te:)
editleme var mı :D
gerçi sen üst yöneticisin :)
Ben de gozlemledim iceriye dogru kosmasini. Ugur da iceriye dogru kosuyor bos alan gordugunde. Ancak bu oyuncular hizli olmasa ne seviyede basarabilir o iceriye kat edisi? Mesela Chelsea macinda da John Terry bir iki defa topla ileriye cikti Fenerbahce'nin onunu kapatmadigi veya kapatamadigi anlarda. O tip kosulari Servet'in de yaptigini goruyoruz zaman zaman.Quote:
bir çok defa orta saha çizgisinin en sağından pası alarak içeri katettiğinn de gördüm, tabi sınırlarını bilerek oynuyor.
Sonuçta tekniğin tanımı topla rahat hakeret etmesi değil miydi?
Topla rahat olmasi konusunda da sunu goz onunde bulundurun. Fenerbahce'de bir bek'e top geldiginde, onunde oynayan kanat oyuncusu, on liberolardan en azindan bir tanesi ve ona en yakin olan stoper hemen yakininda oluyor ve top ayaginda olan oyuncunun pas verebilecegi alana kaciyorlar. Rakip pas verme bolgesini kapatirsa bek top ile ilerliyor, topu kapmak icin top ayaginda olan oyuncunun ustune giderse bu sefer pas veriyorlar.
Bunu Chelsea ilk yarida hem etkili alan daraltma yaparak hem de defansi ileride kurarak bozmayi basardi (bunda Drogba'nin iki kisilik alan kaplamasinin da etkisi var bence) ve Fenerbahce kilitlendi. Bu nedenle de bence defansin arkasina atilacak toplara fizigi sayesinde mevcut kadroda en iyi sarkacak oyuncu olan CKR'in girmesi Fenerbahce'yi rahatlatti. Ilk yarida Wederson'u bir iki defa boyle sarkitmayi da denedi Fenerbahce ancak zamanlamayi tutturamadiklari icin hep ofsayt'a dustu Wederson.
Etkili pres yapamaz, defansi ileride kuramazsan zaten beklerin bu kosulari yapmasi icin bos alan birakirsin.. Bir tarafa fazla adamla yuklenirsen, bu sefer Fenerbahce kanat degistirir, ve diger taraftan rakip sahasina dalar. Ne de olsa top kadar hizli olamaz hic bir oyuncu.
Yani rakip birini secerse Gokhan rahatlikla pas verebiliyor cunku topu ondan almak isteyen oyuncu cok. Digerini secerse topla ileriye gitmesi icin Gokhan'a bos alan aciliyor. Bu da bence Gokhan'dan daha cok Zico'nun ve Gokhan'in etrafinda oynayan oyuncularin hareketliliginin basarisi. Bu nedenle de Gokhan'i milli takim'da gormek ve farkli taktiksel anlayis icinde neler yaptigini gormek gerekli.
Teknik icin 15 desen, bu seviyede olan Sag beklerin arasinda Cafu, Belletti, Maicon gibi oyuncularin oldugu gozumun onune gelir. Sol tarafta 15 teknikli olan Roberto Carlos, Dede gibi adamlar var. 14 tekniklilere bakinca karsimiza Zambrotta, Sylvinho, Grosso gibileri cikiyor. Gokhan bunlardan uzak degil, ama ayni seviyede mi diye sorarsam kendime en azindan Belletti, Cafu, Grosso seviyesinde degil gibi gorunuyor bana.
Cengiz abi benim demek istedigim olay tam olarak söyle: Ugur daha cok Hiziyla, kosulariyla adama geciyor.. Ömer abinin dedigi gibi eger yavas olsaydi bunlari yapabilecekmiydi? 100% eminimki yapamazdi, eger yavas olsaydi sadece vucut calimlariyla adam gecemezsin.. Ugur bos alanda cok etkili, ama dar alanda kötü, mesela Yusuf Simsek'te dar alanda cok etkili.
Birde biraz fazla baglilikmisim Galatasaray'a.. ben sadece daha gercekki bir oyun istiyorum, o kadar. ilk basta FM 08 ciktiginda Alex'in degerleri gayet yüksekti, ilk önce sasirmistim ama Alex bunlari hak ettigini gercekten gösterdi, buda senin ne kadar iyi bir arastirma yaptigini gösterdi. o yüzden eger kirici laflarim olduysa affet :)
Kezmanin team worku 2-3 puan artabilir, Kezmanin yeni stilide harika :)
çok güzel görüşler ve süper bir tartışma ortamı var, herkese çok teşekkürler... ben nacizane uğur boral ile ilgili araya girmek istiyorum, uğur u kocaelinden ve gençlerbirliğinden bilen biri olarak 1-2 şeye deyiineceğim. uğur, körfezin süperligte olduğu son senenin başında takıma katılmıştı, güvenç kurtar vardı takımın başında, o sezonun belirli dönemlerinde şans forvette şans bulup kritik gollere imza atınca devre arasında kocaeli' ndeki ekonomik krizin etkisiyle cüzzi bir miktara ankara nın yolunu tutmuştu, ankarada geldiği ilk sene fazla şans bulamamıştı ama 2. senesinde sol ayağının da iyi olması nedeniyle forvette dei AML de düzenli forma giymeye başladı ve tekniği, net vuruşları, sıfıra kadar inen ortaları ile öne çıkıp Fener' in yolunu tuttu, ayrıca gençler de AML oynarken milli takımdaki sol bek problemi nedeniyle 1-2 hazırlık maçında sol bek olarak denendi. burdan varmaya çalıştığım nokta uğur ard arda 2-3 oyuncuyu geçemez gibi bir ifadeye katılmadığım, çünkü uğur gençlerde oynadığı dönemde ard arda çalımların sonuda net vuruşlarla en az 5-6 gol attı, uğur ligimiz seviyesinde rahatlıkla 2-3 oyuncuyu ard arda geçebilir, ancak avrupa da üst düzey mücadele de o kadar rahat adam geçebilmek pek mümkün deil, zaten bunu yapabilen 4-5 oyuncu ya var ya yok, c. ronaldo, messi, henry, ronaldinho gibi... özetle uğur un teknik becerisi ya da çalım atma becerisi ligimiz için oldukça yeterli bir seviyededir.
Uğur'un ligimiz için teknik ve çalım atma becerizinin yeterli seviyede olduğuna bende inanıyorum ama işin ilginci uğur Sevilla maçıonda yaptıklarını bizlere gösterdiklerini daha hiç bir lig maçında yapamadı. Ben bu işe takılmış durumdayım neden yeteneği olan bir oyuncu zaman zaman parlayıp bir anda söner. Herhalde kendine güveni yok.
fatih akyelde roberto carlosu ezip geçmişti demiştikki bizim fatih akyel carlostan hızlı
geçen senede sabri liverpool savunmasının sağ tarafını delip geçti
ama bu onları istikrarlı futbolcu yapmadı (kişisel olarak en sevmediğim futbolcu karakteridir) 4 senede bir futbol oynayıp kendilerini alexten daha iyi futbolcuyum bunu bugün herkes gördü diyen tipten kim bu bahsettiğim oyuncu sergen yalçın
sözün özü uğur boralın gerçekten önemli yetenekleri var ama
maçtan maça ca sını yansıtabilme yeteneği yani Consistency 3-5 verilebilir
Aurelio'nun yaratıcılık artabilir bence siz ne düşünüyorsunuz?
http://www.youtube.com/watch?v=TXljbKgwkP4
şu video deivid'in ne kadar iyi şutçu olduğunu kanıtlıyor. Kaldı ki az önce ivankovun zor çıkardığı bir şut var uzaktan.
bence artmaz oyunda mental özellikleri oldukça iyi zaten yaratıcılıkta 15 oyunda bu puanlarla yeteri kadar pozisyon yaratabiliyor.daha fazla artması saçma olur bence 13-14 uygun ama madem 15 verilmiş öyle kalmasında fazla zarar yok.
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
ya arkadaşlar kusura bakmayın ben 2009 daki kayıtlı oyunuma göre konuşmuşum.o zaman 15 oluo da.
oyun başında 13 müş 14 olabilir yaratıclığı
ya arkadaşlar kusura bakmayın ben 2009 daki kayıtlı oyunuma göre konuşmuşum.o zaman 15 oluo da.
oyun başında 13 müş 14 olabilir yaratıclığı
Aurelio'nun creativity, passing, ve technique kesinlikle 15 olmali. Flair 14 olabilir.
ligdeki oyuncular mi korkutacak Ugur'u da kendine guveni yok demissin anlayaamadim seni?
bu aslinda ugurun important maclarda daha fazla onem duydugu anlamina gelmez mi?
ugur zor maclarda guzel oynadi, ama unutmayin ugur son iki haftadir
SAKAT SAKAT OYNUYOR arka adelesinde sorun var, bu tempoya ilk defa bu sezon ulasti ondan once genclerbirligindeydi...
ADELESINDE ZORLANMA VAR, e dogal olarakta 2-3 haftadir dususte, ben normal karsiliyorum...
gordugunuz gibi...ADAM SAKAT SAKAT OYNUYOR unutmayalim...
Anlamak istemediğin için anlamamışsındır.
Sadece cl maçlarımı important maç kategorisine giriyor senin için? hiç bir derbi maçında Uğur Boral'ın futbolunu konuştuk mu? Oynadığı iki Sevilla maçında harikalar yaratan adamın lig maçlarında bu denli silik futbol sergilemesini anlamaya çalışıyoruz bunun için fikir üretmeye çalışıyoruz. Bana göre kendine güven sorunu olabilir Uğur'un.
deivid topa hangi pozisyonda nasıl vurulması gerektiğini hem kafasıyla hem ayağıyla çok iyi bilen bir oyuncu
İsmail Aslan'ın 26 kere Ümit Milli olduğu görülüyor oyunda. U15-16-17'de forma giymiş sadece. Bu düzeltilmeli.
Daha önce Yazıldımı Bilmiyorum ama Kezman'ın Bitiricilik ve Önceden Sezme,Topsuz Alan Düşürülmeli Bence Cesaret ise 16 Olabilir mesela..
Kezman'ın en önemli eksikliği bence gücü oyunda çok çok düşük bi notu olmalı belki de 4 filan gibi...
Uğur Boral
Top Sürme: 15
Teknik: 13
Pas: 13
Orta Yapma: 15
Consistency: 10
Hız: 17
Hızlanma: 17
Çeviklik: 16
Kararlılık: 14
Ben Uğur Boral için bu değerlerin en makul değerler olduğunu düşünüyorum. Hızı fazla görebilirsiniz fakat bence olması gereken bu değer. Çünkü Daniel Alves gibi bir oyuncuyu hızıyla geçebilen bir adam Uğur. Ayrıca son Chelsea maçında da oyuna girdiği anda kendini gösterdiği gibi ligde de bu çıkışına devam ediyor.
Gökhan Gönül
Top Sürme: 13
Teknik: 12
Top Kapma: 14
Pas: 12
Hız: 15
Hızlanma: 15
Orta Yapma: 13
Kararlılık: 16
Dayanıklılık: 14
Aurelio
Top Kapma: 14
Top Sürme: 14
Teknik: 11
Pas: 14
Dayanıklılık: 17
Denge: 15
Takım Çalışması: 18
Semih
Topsuz Alan: 17
Bitiricilik: 15
Top Sürme: 12
Teknik: 11
Önceden Sezme: 17
Eleştirilerinizi bekliyorum..
Evet haklısın.. Ayrıca Pa sı da Ca sının 30 fazlası olmalı bence takriben.. Şuanda birçok Avrupa klubünün dikkatini çekti. Kendini geliştirecektir zamanla.
Semih için 15 bitiricilik fazla.13-14 idealdir.Aurelio'nun top sürmesi 13,top kapması 15 olabilir.Gökhan gönül top kapma onun da 16 ,top sürmesi 15 olabilir;)
gökhan gönülün top kapması 16 olamaz semihin bitiriciliği 15+ olur aurelionun