Quote:
Sevgili Beşiktaşlılar,
Size gene olumsuz bir durumu açıklamak zorunda kalıyorum. Beşiktaş’taki görevimden ayrıldıktan sonra kamuoyuna ekteki açıklamayı yapmıştım. Görev almamı sindiremeyenler, istifa mı da sindirememiş olacaklar ki, medyadaki adamlarına uydurma haberler yaptırdılar, sosyal medyaya dedikodular servis ettiler. Bu faaliyetlerini hâlâ da sürdürüyorlar. Amaç benim taraftar nezdindeki itibarımı yoketmek... Ciddiye almadığım bu haberler üzerine, sağolun, bana kaygılarını belirtenleriniz oluyor. Açıklamamın amacı bu.
Kimse yarım bırakacağı bir işe girmez. Ben de bu krizi fırsata çevirecebileceğimize inanarak bütün masraflarımı da cebimden karşılayarak göreve soyundum. Kısa zamanda, gece gündüz çalışarak oluşturduğumuz “Futbol Takımlarının Yeniden Yapılandırılması” proje ve eylem planını, Yönetim’in kabul ettiği bütçe içinde tam yetkiyle uygulayacaktık. Uygulama başlayınca bu plandan cayıldı ve bana haber vermeden kararlar alınmaya başladı. Bu bir nevi “sen git” demekti. “Basket takımı şampiyon olmuşken istifa mı olurmuş” diye popülizm yapanlar, neden o gün bir teknik direktör ile imzaya gittiklerinden, sonra da tepkiler üzerine adamı ortada bıraktılarından hiç söz etmiyor.
Kısaca, bazı yerlere çok kolay gelenler bu işleri kolay zannediyor ve maalesef dünyayı kendi görgü ve bilgileri kadar algılıyor. Kulübü de bu kıt görgü ve bilgilerine gore yönetmeye çalışıyor. Benim bu işlere uygun olup olmadığımı tartışan varsa Mircea Lucescu’ya sorsun, Arsenal yöneticilerine sorsun, Nevio Scala’ya sorsun, futbol dünyasının saygın kişi ve kurumlarına sorsun.
Başkan’ın “Her dediğini yapacağız diye garanti mi verdik” açıklaması benim için yeterli aslında. Evet, projeyi uygulayacaklarının garantisini vermişlerdi, sonra caydılar. Sayın İkinci Başkan’ın, “programı çok radikaldi” açıklaması da durumu net biçimde ortaya koyuyor.
Yönetim zor bir işe soyundu. İsterlerse, Beşiktaş’ın yararına olacağına inandığım her konuda desteğe ve yardıma hazırım. Onlara seçildiklerinden sonra bir altı ay vermek gerek. Ne var ki, borçları küçülteceklerine Beşiktaş’ın vizyonunu küçültmekte olduklarını görüyorum. Dilerim yanılırım.
Başkan istifam üzerine, “otobüsten inenler olacaktır” diyordu… Biz otobüse, otobüse binmiş olmak için ya da direksiyona geçme şartıyla binmeyiz. Bizim için önemli olan otobüste olmak değil, otobüsün gideceği yoldur. Bu yolu da, Demirören’in son Mali ve İdari Genel Kurul’unda Yönetim’i idari açıdan ibra etmeyen ve bütçeyi kabul etmeyen Kongre üyeleri gösterdi. Aynı tavır son Olağanüstü Genel Kurul’da da tescil edildi. Yeni Yönetim’e Genel Kurul kararı olarak bildirildi. Yol bu yoldur.
Dediğim gibi Yeni Yönetim’e süre vermek ve istedikleri zaman destek olmak gerek. Ama otobüse binmekten önce otobüsün gideceği yolu düşünenler de bir an önce kulübe üye olmalı, üye olmaya teşvik edilmeli.
Sevgilerimle.
Ibrahim Altınsay