Originally Posted by
yaman76hakanFB
Bu belayı başımıza siz musallat ettiniz. Şimdi de böyle yalvarırsınız; "sus, n'olur" diye... Adamı sırf "büyük başkan" diyor, iyi yağlama-yıkama yapıyor diye egonuzu biraz daha kabartmak için bulup bulup getirirseniz, daha sonra ardınızdan "aziz" diye de konuşur, zelil diye de...
Bu köylü kurnazı Almanın ne kadar iki yüzlü, yılan kadar sinsi, nabza göre şerbet verme noktasında eşsiz, siyasetteki karşılığı ile tam bir (Makyavelist) olduğunu bilmek için ruh bilimcisi olmaya gerek yoktu. Birazcık ego kaygılarını bastırmak yeterdi. Yok efendim, Gazi tişörtü giyiyormuş, İstiklal marşı okuyormuş, filan... Uyan ey benim saf halkım!
Bu adamın böyle olduğunu anlamak için işlerin bu noktaya gelmesi gerekmiyordu. Geçen yaz, ondan önceki yaz, daha önceki sene, mesela bana sorsalardı, Daum nasıl bir adamdır diye, söylerdim: İkiyüzlüerin padişahıdır. Türk toplumunun zaaflarını çok iyi çözmüş ve saflığını, iyi niyetini kullanıyor. Kimi nereden avlayacağını çok iyi bilir. Kime ne şekilde yağ yakılacağını... Daum bu...
Aragones bu adamın yanında eli öpülecek bir prensip heykelidir. Bu adamın edebiyattaki karşılığı ünlü Alman yazarı Goethe'nin meşhur Faust'undaki Mefisto, siyasetteki karşılığı ise Makyavel'dir.
Bu adamı muhabbetle bağrına basanlar kimdir? (Adam lafından ötürü bütün adamlardan özür dilerim.)
Bu yazdıklarımın kaçan şampiyonlukla ilgisi yok. Asla sportif dereceler nedeniyle insanların kişiliklerine en ufak bir saldırıda bulunmam. Bu memlekette Tanjeviç'i en ağır eleştirenlerden birisiyim ama her zaman söylerim: Gerçek bir beyefendi... Eli öpülecek bir centilmen... Yapmacıksız, prensipli... Keza Aragones'in hoca olarak yaptıklarından nefret ederim ama onun kişiliğine dair en ufak bir hakaretim olmadı.
Peki Daum? Beş yıl üst üste şampiyonda olsaydı, gerçek bu olacaktı ve sorulduğunda bunu söyleyecektim: Türk milletini saf yerine koyan ve ucuz kurnazlıklardan beslenen bir palyaço...