asıl problem bu ligte yer alan takımların durumlarının istisnalar dışında öngörülemez olması, ve buna ek olarak sezon içinde yaşanan çalkantılarla birlikte dengesiz sonuçların ortaya çıkması. ki nispeten bu sene zirve mücadelesi beklendik şekilde geçiyor ancak geçen seneyi düşünürsek ligin ne kadar süprizli olduğunu hatırlayabiliriz (oftaş ve kasımpaşa nın çıkması). ama bu ligin anlamak için bu sezondan 4 çarpıcı örnek var önümüzde, malatya sakarya, altay ve istanbulspor... bu ligin başında kimse istanbulspor un bu kadar çabuk düşeceğini öngörmüyordu (bende dahil), sene başında malatya ve özellikle de altay ın zirve mücadelesi vermesini bekliyordu, malatyanın kadrosu daha 8-9. haftada maddi kriz ile dağıldı takım birden tepe taklak gitti, geçen sene süperligi son saniyelerde 2 kez avucundan kaçıran kadrosuna 3-4 önemli takviye(cem baki, kaleci süleyman, murat bölükbaş, adem büyük gibi) yapan altay ın bir anda ortasıra takımına dönüşmesini kimse beklemiyordu sanırım, ha keza sene başındaki kadrosunda erman ergin, ferdi, formsuz burak akdiş ve sakat martinez dışında sıradan oyunculardan kurulu sakarya nın tribün desteğine rağmen anca play off savaşı vermesi bekleniyordu. ligin içinde takımlar arasındaki fark o kadar ufakki maçların sonuçlarını hep ufak ayrıntılar (hakem kararları, kaleci hataları) belirliyor, eze eze, rahat rahat kazanılan maç sayısı hafta başına 1-2 yi geçmez (mardin ve istanbulspor maçları oluyor bunlarda genelde)...