Ankaragücü'nde kaos havası hakimdi. Mahkeme kararıyla Ahmet Gökçek yönetimi düşmüş, yerine yeniden eski başkan Cengiz Topel Yıldırım gelmişti. Fakat oyuncuların maaşları ödenmemiş ve oyuncular serbest kalmıştı. Cengiz Topel Yıldırım ise ofisinde kara kara ne yapacağını düşünürken aniden sekreterinden onunla görüşmek isteyen birinin olduğunu öğrenir ve içeri çağırır.
Gelen 17-18 yaşlarında genç, eli yüzü temiz bir çocuktu. Elinde ise bir dosya vardı. Cengiz Topel Yıldırım bu gence oturmasını söyledi ve konuyu açtı.
+ Benimle görüşmek istemişsin, hayırdır?
- Başkanım ben kulübe teknik direktör olmak istiyorum.
+Dalga mı geçiyorsun sen? Bu takım çoluk çocuğun elinde mi kalacak?
- Ama başkanım teknik direktör ve oyuncular yok. Kulüp zor durumda. Ben ise şansımı denemek istiyorum. Ben ve arkadaşlarım elimizden geleni yapacağız.
+ Aslında mantıklı konuştun. Dur biraz düşüneyim.
Aradan 10-15 dakika geçer ve Cengiz Topel Yıldırım, Mert Şahin'e dönerek
+Tamam kabul ediyorum. Teknik direktör sen olacaksın. Yalnız bir kaç şartım var.
-Buyrun?
+Sana fazla bütçe veremeyiz, bildiğin gibi oyuncumuzda yok artık. İlk sene hedefin kümede kalmak olacak, ama eğer kötü gidişe son veremezsen kapının önüne koyarız seni.
-Hiç merak etmeyin başkanım.