Sayfa 1 / 2 12 SonSon
1 ile 30 arası toplam 39 sonuç

Konu: Seyyah Misali...

  1. #1
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,683

    Default Seyyah Misali...

    Nerden bilebilirdim ki Ajax ile kariyerime başladığımda 4 sezonda 5 takım değiştireceğimi. 22 Temmuz 2007'de Ajax ile 1 yıllık sözleşme imzaladım ve teknik direktörlük kariyerim burada başlamış oldu.

    Öncelikle ilk işim takıma bir forvet almaktı. Huntelear pek güvenilir bir forvet değildi, fazla uzaklara gitmedim ve Fatih Tekke'ye sözleşme önerdim. Kulübü kabul etmişti, Tekke de daha büyük bir takım olduğu için sözleşmede bir sorun çıkarmadı 27 Temmuz'da basın önünde sözleşme imzalayarak Tekke'yi kadromuza kattık. Şimdilik kadroyu yeterli gördüğüm için başka oyuncu almadım.

    Hazırlık dönemi verimli geçmişti, ilk resmi maçım PSV ile Hollanda Süper Kupası'ydı. Karşılaşmayı zorlanmadan 2-0 kazandım. Bu arada Tekke de yoğun antreman programımıza dayanamadı ve 3-3,5 aylık bir sakatlık yaşadı. ŞL 3. Ön Eleme turunda rakibim Fenerbahçe idi. Yıllardır gönül verdiğim takımıma karşı oynayacaktım. Zor bir durumdu, ilk maç evimde 3-3 berabere kaldım, ikinci maç da deplasmanda 3-2 kaybedince ŞL'den elendim. Pek üzüldüm sayılmaz aslında. UEFA'da daha ileriye gidebilirdim.



    Ligdeki durumum kötü sayılmazdı, liderlik koltuğunda olmasam da gençlere verdiğim önemle ilerleyen yıllarda uzun süre işgal edebileceğimi düşünüyordum o koltuğu. Devre arasında Real Madrid Sneijder için reddedemeyeceğim bir teklif yaptı ve ben de reddedemediğim için kabul ettim. Şimdi Sneijder yerine oyuncu almak gerekiyordu, kısa bir araştırma yaptım ve ara transfer döneminde Villarreal'den Cani ve Portsmouth'dan Gary O'Neil i transfer ettim. Gençlerle birlikte iyi bir harman yaratmıştım.

    Bir gün Başkan beni Yönetim Kurulu toplantısına çağırdı. Orada bana başarılı olmam gerektiği, Hollanda Kupası'ndan elendikten sonra Ligi ya da UEFA'yı mutlaka kazanmam gerektiği söylendi. Ben onlara düşüncelerimi, bu senenin yapılanma senesi olduğu önümüzdeki sezonla birlikte meyvalarını alacağımızı söyledim. Benim anlattıklarıma açıkçası pek sıcak bakmadılar. Ligde şampiyonluk gittikten sonra UEFA Çeyrek Finali'nde de Chelsea'ye kaybedince yönetimin beni göndereceği neredeyse kesinleşmişti. Onlar beni göndermeden ben Chelsea maçı sonrası istifa ettiğimi açıkladım ve Hollanda'dan ayrıldım.



    Tatile erken çıkmıştım bu vesileyle. Bir sabah avukatım aradı, İngiltere'den teklif olduğunu, Championship'te çalışıp çalışamayacağımı sordu. Tabi ki çalışırım dedim fakat beni isteyen takım düşme potasındaki Derby'ydi. Ligde 1 maçları kalmış ve galibiyet alsak bile kümede kalmak garanti değil. Yöneticilerle görüştüm, şartlar konusunda ne dersem kabul dediler. Ajax'da bulamadığım ortamı burada bulmuştum ama işte en büyük sorun düşme tehlikesiydi. Sözleşmeme eğer küme düşersek anlaşma bozulur maddesini yoğun ısrarlarımla koydurttum. Hemen İngiltere gittim, kadroya baktım, önümüzde alınması gereken 1 maç vardı. Oyunculardan ne istediğimi anlattım, taktiğimi verdim ve maç başladı. Çok rahat bir oyunla 4-0 galip gelmiştik ama diğer maçtan gelen sonuç bizi yıkmıştı. Plymouth de kazanmıştı ve biz farklı skora rağmen küme düştük. Ben de maç öncesi anlaştığımız gibi kulüpten ayrıldım. Tam 6 gün sürmüştü Derby kariyerim. Tekrar yükseldiklerinde yeniden çalışmaktan zevk duyduğumu belirterek İngiltere'den ayrıldım.



    Yaz dönemi girmişti; yeni bir takım arıyordum kendime ve uzun yaz dönemi boyunca herhangi bir teklif gelmedi. 6 Kasım yaklaşmıştı, arkadaşlar Galatasaray'a karşı alınan 6-0'lık galibiyetin yıldönümünde kutlama yapacaklarını söylediler ve ben de bu kutlamaya katılmak için Türkiye'ye döndüm. Ama benim koca yaz bana takım bulamayan avukat bu günü bulmuştu. Sabah gelen telefonla acil İngiltere'ye dönmem gerektiğini, bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini söyledi. Stoke Cİty ligin dibine demir atmıştı. Yönetim son toplantıda Teknik Direktörün görevine son vermiş ve beni takımın başında görmek istediğini belirtmiş. Kaybedilecek zaman olmadığı için hemen İngilte'ye döndüm. Tabi ki akşamki kutlamaya da katılamadım. 6 Kasım'da resmi sözleşmeyi imzaladık ve 15 maçta 3 galibiyet alarak 9 puanla ligin dibine demir atmış takımı teslim aldım. Kalan 26 maçta 7 galibiyet 11 beraberlik alarak toplamda 41 puana ulaştım, çok uğraşmamıza rağmen maalesef takımı kümede tutamadık. Takımı kurtarmayı çok istiyordum ama elimden geleni de yaptım, sonuç ortada maalesef...



    Bana verilen görevi yerine getirememiştim ve takımı kümede tutamamıştım. Bu başarısızlıktan sonra sorumluluğu üzerime alıp istifa ettim. 2 hafta sonra Premier Lig'den düşüp herkesi şaşırtan Middlesbough'tan teklif aldım. Biraz düşündükten sonra takımı da inceledim ve Middlesbrough'u yeniden Premier Lig'e döndürmek için görevi kabul ettim. Lige iyi başlamıştık, ard arda galibiyetler alıyorduk. uzun müddet liderliği de sürdürdüm. Fakat kadronun kısıtlı olması ve ard arda yaşanan sakatlıklar ritmimizi bozdu ve 3. sıraya kadar geriledik. Son 5 haftada liderle ve 2. ile maçım vardı. Blackburn'e kaybettim, son hafta da Fulhamla berabere kalınca ligi 3. sırada tamamladım. Play-off oynayacaktım. Yarı finalde Crystal Palace ile karşılaştım, ilk maç deplasmanda 3-0 galip gelmiştim, ikinci maç için önemlibir avantaj yakalamıştım. 2. maçta bazı as oyuncularımı dinlendirdim ve bu maçı da 1-0 kazandım. Artık önümde Premier Lig için tek maç kalmıştı, yenersem çıkıyordum. Rakibim 2 sezon önce 6 günlük çalıştırdığım Derby'ydi. Zevksiz bir maçın ardından 1-0 mağlup oldum ve Premier Lig uçtu gitti. Ligi 3. bitirmeme rağmen Play-offlarda elenerek terfi edemedim. Artık başarılı olmalıydım, yine başaramamış ve yine istifa etmiştim.



    Artık gideceğim takımda mutlaka başarılı olmak zorundaydım, kredimi yavaş yavaş tüketiyordum. Ajax hariç her yönettiğim takım benden memnundu ve benle devam etmek istiyorlardı. Bana istediğim ortamı sunmuşlardı ama ben başarılı olamamıştım. Artık bana güvenenleri mahçup etmemeliydim.

    Yaklaşık bir 10 gün sonra bu sefer İtalya'dan teklif geldiğini öğrendim. Parma Serie B'ye düşmüştü. İşte benim çıkış için aradığım kulüp bu dedim. Kadrosunda Barreto, Kutuzov, Asamoah, Deschacht gibi kalburüstü oyuncular vardı. Kaleye bir takviye yapmak istiyordum, biraz araştırma yaptıktan sonra gelecekte çok iyi bir duruma gelebilecek olan Branko Cojic'i 130 bin dolara transfer ettim...

    Parma ile sezonu tamamladım, onun hikayesini de müsait olduğum bir zamanda bu konuya ekleyeceğim. Umarım beğenmişsinizdir, hikayenin tamamını okuyan arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
    "YÜCE ATATÜRK"

  2. #2
    Nesil
    2006
    Yer
    Eski Açık
    Yaş
    37
    Mesajlar
    616

    Default

    ne cok takim degistirmissin fm hic bu sekilde oynamadim

  3. #3
    Nesil
    2007
    Yer
    Bursa
    Yaş
    31
    Mesajlar
    1,447

    Default

    Çok güzel yazmışsın. Kutlarım.

  4. #4
    Nesil
    2006
    Yer
    ⓪❾
    Mesajlar
    232

    Default

    çok güsel olmuş vala emeğine sağlık.. başarısız olmuşsun ama kesin çok büyük zevk almışsındır oyundan.. Parma'da başarılar sana..
    <')))))>-<

  5. #5
    Nesil
    2003
    Yer
    Bursa
    Yaş
    42
    Mesajlar
    7,182

    Default

    harika oLmuş gerçekten bir çok takım değiştirmende insana gaz veriyor daha da iLeriye gitmek için..
    ÖLürken BiLe Yanımda oL sevgiLim...

  6. #6
    Nesil
    2006
    Yaş
    33
    Mesajlar
    165

    Default

    ben 1 takımla 3 -4 yıl çalışıyorum... sonra takım değiştiriyorum.... hakkaten güzel olmuş

  7. #7

    Default

    keşke ajax'ı bırakmasaydın baya iyi gidiyomuşsun.hem yönetimi de anlamak zor.ajax hep gençleşmeye önem veren bir kulüp

  8. #8

    Default

    ben menejerlik hayatımda en fazla 1 takım değiştirmişimdir.serkan abi seninki biraz ilginç olmuş ama güzel yazmışşın.keşke bende böyle bi kariyer yapsam bol takımlı

  9. #9
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    33
    Mesajlar
    5,885

    Default

    abı bncde keske bırakmasaydın ayrıca fenere nasıl elendın anlamadım ajax gıbı bır takım...

  10. #10
    Nesil
    2006
    Yer
    Hakkari
    Mesajlar
    1,443

    Default

    İlginç bi kariyer olmuş.Son durağın Parma'yı bence Seria'ya tekrar çıkartma başarısını göstercek güçtesinDevamını bekliyoruz...
    [SIGPIC][/SIGPIC]

  11. #11
    Nesil
    2006
    Yer
    ist.
    Mesajlar
    0

    Default

    bende böle kariyer yapmayı istiorm ama takımımı bırakamıorm
    Bir üyemize özel mesaj yolu ile hakaret & küfür ettiği gerekçesiyle süresiz uzaklaştırılmıştır

  12. #12

    Default

    wlla harikanın ötesi nediyim

  13. #13
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,683

    Default

    Sağolun arkadaşlar. Parma ile açık ara şampiyon oldum, gün içersinde o sezonun da hikayesini eklerim. Sezon bittiğinde yine istifa etsem mi ki diye düşündüm ama sonra vazgeçtim. İlk defa 2 sezon üst üste bir takım çalıştıracağım bakalım nasıl olacak.
    "YÜCE ATATÜRK"

  14. #14

    Default

    Quote Originally Posted by Sekopej View Post
    Sağolun arkadaşlar. Parma ile açık ara şampiyon oldum, gün içersinde o sezonun da hikayesini eklerim. Sezon bittiğinde yine istifa etsem mi ki diye düşündüm ama sonra vazgeçtim. İlk defa 2 sezon üst üste bir takım çalıştıracağım bakalım nasıl olacak.
    abi üst üste iki sezon senin için iyi olur inşallah bi değişiklik olur en azından eğer seneyi bitirirsen seni ayakta alkışlıyacağım

  15. #15
    Nesil
    2006
    Yaş
    36
    Mesajlar
    0

    Default

    Abi seni peyzaj mimarlığında harcıyorlar git edebiyat bölümüne,ilk kitabın en çok satanlar listesine bir numaradan girmezse bana da Dick demesinler
    Forumlarımızda küfür etmek yasaktır. Küfürlü mesaj yazdığı için hesabı kapatılmıştır.

  16. #16

    Default

    Quote Originally Posted by dick View Post
    Abi seni peyzaj mimarlığında harcıyorlar git edebiyat bölümüne,ilk kitabın en çok satanlar listesine bir numaradan girmezse bana da Dick demesinler
    evet sana katılıyorum edebiyat bölümünden mezun olsan keşke serkan abi kitapların yok satar

  17. #17
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,683

    Default

    Quote Originally Posted by dick View Post
    Abi seni peyzaj mimarlığında harcıyorlar git edebiyat bölümüne,ilk kitabın en çok satanlar listesine bir numaradan girmezse bana da Dick demesinler
    Yok canım sen de. Şimdi kelime oyunu yapma sana dick demezler başka birşey derler. Sende isim çok.

    Ayrıca 2. dönem kaydımı az önce yaptım. Şimdilik dönüş yok, bu bölümde devam.
    "YÜCE ATATÜRK"

  18. Default

    Tabiki tamamını okudum. Kariyerin o kadar parlak değil ama, yazın çok parlak olmuş Tebrikler.

  19. #19
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,683

    Default

    Evet kaldığımız yerden devam...

    ---------------------------------------------------------

    Yeni sezona Parma'nın başında girdim. Yukarıda belirtmiştim, kadromda bulunanları ve takviye olarak 1 kaleci aldığımı. Öncelikle biraz kalecimden bahsedeyim. 19 yaşında, geleceği parlak bir kaleci olarak görüyordum onu ve bu nedenle transfer ettim. Geçen 1 sezonda da beni yanıltmadı. Bunu SS'lerdesiz de görebilirsiniz. Kendisini çok hızlı geliştirdi. 130 bin dolara almıştım, sezon içersinde Milan 14 milyon dolar teklif etti. Yönetim gelen paranın cazibesine kapılıp, bana hiç danışmadan teklifi kabul etmiş. Oyuncuyailettiklerinde oyuncu hemen bana geldi. "Hocam neden satmak istiyorsun beni."dedi. Ben şaşırmıştım, çünkü planlarımda bu kaleciyi satmak yoktu. Kendisine Milan'dan teklif geldiğini, takımın bu teklifi kabul ettiğini ve Milanla görüşmek için Milano'ya çağrıldığını söyledi. Şaşkınlığım artarak devam ediyordu. Hemen başkanı aradım ve görüşme talep ettim. Görüşmede kulübün menfaatlerinin ön planda olduğu ve gelen bu teklifi değerlendirmek zorunda olduklarını söyledi. Çok sinirlenmiştim, başkana bu ortamda çalışamayacağımı, oyuncunun da gitmek istemediğini söyleyerek oradan ayrıldım. İstifamı yazmıştım, ertesi gün basın toplantısı düzenleyip bu kararımı açıklayacaktım. Sabah herşey hazırlanmış, basın mensupları merak içinde ne açıklayacağımı beklerken, toplantıya dakikalar kala Başkan ve kaleci Cojic toplantı salonuna girdiler. Ben neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Cojic "Hocam önce Başkan konuşsun." dedi. Onu kırmadım ve başkan toplantıya başladı. Yan yana oturuyorduk; Başkan, ben ve kalecimiz. Başkan hiç lafı dolaştırmadan genç kalecimizle 3 yıllık sözleşme imzalamak için bu toplantıyı düzenliyoruz dedi. Ben şok olmuştum, başkan ben takımdan ayrılmayayım diye ve Cojic'in burada kalmak için ısrarlarına dayanamayarak Milan teklifini reddetmiş. Basın toplantısı bittikten sonra başkanla kısa bir görüşme yaptık ve artık bu tür olayların tekrarlanmayacağını, transferde tek yetkili benim olduğumu söyledi ve olay tatlıya bağlandı. Ben de Başkan'ın samimiyetine güvenerek görevime geri döndüm. Aşağıda kalecinin son durumu, Milan'ın teklifinin kabul edilmesi ve Cojic'in bu teklifi kabul etmeyip sözleşmesini uzattığı ssleri görebilirsiniz.






    Bu kriz ligin 2. devresinde çıkmıştı, şimdi sezon başına dönelim ve Parma ile geçirdiğim bu başarılı sezonu sizlerle paylaşayım.

    Sezona İtalya Kupası maçlarıyla başladık. Sezon öncesi işi sıkı tuttum ve güç ve dayanıklılık antremanları üzerinde durdum. Bu yoğun tempoya dayanamayan oyuncular oldu fakat daha sonra bu çalışmanın onlara artı olarak döneceğini bildikleri için programa uyup çalıştılar. İlk maç rahat bir galibiyet almıştım. 2.Ön elemede yorgunluğun verdiği durgunlukla olsa gerek defansta çok hata yaptık ve maç 3-3 sona erdi. Penaltılarla kazanarak bu turu da atladım. 3. ön elemede rakibim Verona idi. Yine rahat oyun ve rahat bir galibiyetle 4-1 kazanarak tur atladım. İlk 3 hafta 1 beraberlik 1 mağlubiyet ve 1 galibiyet aldım. Bu böyle gitmez diyerek taktiğimde ufak değişiklikler yaptım. 4. hafta 3-1 ile Padova'yı geçtim. Bir sonraki maçta ise kulüp rekoru kırarak 8-1 galip geldim. 2 haftadır galip geliyordum, artık böyle devam etmek, ard arda alacağım galibiyetlerle liderliği ele geçirmek istiyordum. Bu galibiyetler 7 hafta daha sürdü ve üst üste 9 hafta galip gelerek liderlik koltuğuna oturmuştum. Bu seri devam ederken İtalya Kupası ilk turunda Juventus ile eşleştim. İlk maç deplasmandaydı, 3-1 kaybettim. Juve de Serie A'da lider durumdaydı. İkinci maç evimde 2-0 ı yakalayabilir miyim diye hesaplar yapıyordum. Üstün oyunuma rağmen 2-0'ı yakalayamadım, maç 1-0 sona erdi ve elendim.




    İşler yolunda giderken, sezon başında fazla yüklenmeden dolayı bir dönem düşüş bekliyordum. Takımda meydana gelen birkaç sakatlıkla beraber bir duraksama dönemine giriyormuşuz meğer. Oynadığım 7 maçta 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak 3. sıraya düştüm. Bu dönemde fazla forma şansı vermediğim oyuncularımı kullandım, sakatlar da düzelince tekrar yükselişe geçtik.



    Rimini karşısında aldığım 3-1'lik mağlubiyetten sonra 15 maç kaybetmeyerek kulüp rekorunu da kırdım. Bu süre içersinde 11 maç üst üste kazandım ve bu da kulüp rekoruydu. Bu galibiyetlerle açık ara liderliğe oturdum. Son 2 hafta 1 mağlubiyet ve 1 beraberlik alarak sezonu tamamladım. 2. sıradaki rakibime 14 puan fark atarak sezonu Şampiyon tamamladım. Başkan ve taraftar bu başarıdan dolayı çok memnun oldular. 1 senelik daha sözleşmem vardı. Bir an takımı bırakmayı düşündüm fakat daha sonra bana verilen destek ve gösterilen sevgi karşısında bu takımı böyle bırakamazdım. Sezon sonunda sözleşmem bitene kadar buradayım dedim ve tüm spekülasyonlara son verdim. Bu arada Fiorentina'dan teklif geldi, onları da kibarca reddettim.



    Bu arada 2010 Dünya Kupası tüm heyecanıyla devam ediyordu. Türkiye tüm otoriteleri yanıltmış ve kupaya doğru inançla gidiyordu. Finale kadar çıkmışlardı ama bizler kupayı beklerken farklı şekilde mağlup olarak 2. oldular. Turnuva bittiğinde Fatih Terim artık yapacaklarımı yaptım diyerek görevinden istifa etti. 1 hafta sonra da İmparator tekrar İtalya'ya döndü ve Lazio takımıyla anlaştı.



    Boşta kalan Türkiye'nin başına geçmek istiyordum ve bu da büyük bir fırsattı. Federasyon benimle çalışmak istediğini belirtti ve ben de seve seve bu görevi kabul ettim. Artık Milli Takım'da hedefimiz 2014 Dünya Kupası'nda Şampiyon olmak.

    Yönetim sadece 500 bin dolar transfer bütçesi verince ben de sinirlendim ve transfer yapmama kararı aldım. Kadrom aşağıda, bu kadro bu sene orta sıralara oynamak için yeterlidir diye düşünüyorum. Hedefimiz öncelikle kümede kalmak, eğer şartlar uygun olursa ilk 10 içinde ligi bitirmek.



    Çalıştığım takımları, bilgilerimi, özelliklerimi aşağıdaki sslerden görebilirsiniz.




    Bu sezon ki hedeflerimi yazmıştım, Milli Takım'la da Avrupa Şampiyonası'na katılmak için mücadele edeceğiz. 2 takımlada başarılı bir sezon geçirmek dileğiyle; sıkılmayıp okuduğunuz için teşekkürler...
    "YÜCE ATATÜRK"

  20. #20

    Default

    serkan abi çok süper olmuş hikayen sen bir kitap yazsan tam süper olacak.özellikle kaleciyle ilgili yeri çok beyendim.başarılarının devamını diliyorum...

  21. #21
    Nesil
    2006
    Yer
    Antalya
    Yaş
    36
    Mesajlar
    9,834

    Default

    Çok akıcı bir yazı olmuş .. Okurken hiç sıkmadı .. Kariyerinde başarılar ..

  22. #22
    Nesil
    2003
    Yer
    Bursa
    Yaş
    42
    Mesajlar
    7,182

    Default

    çok güzeL devamını diLiyorum
    ÖLürken BiLe Yanımda oL sevgiLim...

  23. #23
    Nesil
    2006
    Yer
    MeRSiN
    Mesajlar
    1,816

    Default

    hepsini harfini kaçırmadan okudum çok güzel bir hikaye tebrik ederim

  24. #24
    Nesil
    2003
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    217

    Default

    hikayeni paylaştığın için saol serkan. italya'da kalıcı olmaı hedefliyosun galiba ? umarım daha da başarılı olursun. hangi ligleri açtın acaba ? büyük liglerin alt ligleri de var galiba ?

  25. #25
    Nesil
    2006
    Yer
    Eski Açık
    Yaş
    37
    Mesajlar
    616

    Default

    sonunda basariyi yakalamaya baslamissin

  26. #26

    Default

    bu hikayede herşey var dram,trajedi,sevinç,hüzün,mucize,sadakat
    ama hikaye yazarına 10/10

  27. #27
    Nesil
    2007
    Yer
    stamford bridge weya saracoğlu
    Mesajlar
    0

    Default

    bole belkide daa sewkli olur bnde denicem cok takım gezmeyi
    Bu Kullanıcı aşağıdaki forum kuralını ihlal ettiği için süresiz uzaklaştırılmıştır:

    "Sitemizde argo kelimeler kullanamaz, kişiyi veya kurumu hedef alan küfür & hakaret edemezsiniz"

  28. #28

    Default

    bravo hocam çok kral hikaye olmuş gezgin teknik adamlar vardır hani çoğu ligde çalışmışlardır(mircea lucescu gibi) aynı öle işte inşallah 2014 te kupa türkiye de olur.Yalnız bişey sorcam bu logo paketini nereden bulabilirim bir yardımcı olursanız sevinirim.

  29. #29
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    39
    Mesajlar
    8,683

    Default

    Sağolun arkadaşlar, beğendiğinize sevindim. Benim aslında asıl hedefim; Parma'ya gelmeden önceki sezonda Liverpool'a gitmekti. Liverpool son maçta 18. sıradayken bir üstündeki takımı yenerek kümede kaldı. Onlara başvurduğumda benimle dalga geçmişlerdi. Şimdi onlar bana teklif edecekler bir gün ama ben büyük bir keyifle reddedeceğim.


    Quote Originally Posted by Çağrı Zorkol View Post
    hikayeni paylaştığın için saol serkan. italya'da kalıcı olmaı hedefliyosun galiba ? umarım daha da başarılı olursun. hangi ligleri açtın acaba ? büyük liglerin alt ligleri de var galiba ?
    Bakalım nasip, şu anda iyi gidiyorum Serie A'da. 4 ülkeden 7 lig açtım. Oyuna başladığım Hollanda'dan 2, İngiltere'den 2(Ki Championship'ten düştükten sonra alt lig açık olmadığı için bırakmıştım önceki takımlarımı), İtalya'dan 2 ve Türkiye'den Süper Ligimiz.

    Şu anda İtalya'da devam etmeyi düşünüyorum ama Zico kovulursa(hala kovulmadı) Fener'in başına da geçmek isterim...
    "YÜCE ATATÜRK"

  30. #30

    Default

    ne guzel bi hikaye

Sayfa 1 / 2 12 SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •