1 ile 17 arası toplam 17 sonuç

Konu: Ne Idik, Ne Olduk

  1. #1
    Nesil
    2006
    Yer
    Juventus Arena-Turin
    Yaş
    39
    Mesajlar
    568

    Default Ne Idik, Ne Olduk

    NOT:ALINTIDIR..DAHA ÖNCE VERİLDİYSE ÖZÜR DİLERİM

    Eski Turkler (Yenileriyle karsilastirmak aci verebilir)

    Ne Idik, Ne Olduk

    Faziletliydik:

    Kimsenin malina, mulkune goz dikmezdik. Kimsenin namusuna
    yan bakmazdik. Hirsizlik nedir bilmez, dilenciligi meslek edinmez, kimseyi
    de kucumsemezdik.
    Durusttuk: Bir zamanlar, Londra Ticaret Odasi'nin en gorunur yerinde su
    mealde bir tavsiye levhasi asiliydi: "Turklerle alisveris et, yanilmazsin. "



    Itibarliydik:

    Bir zamanlar, Hollanda Ticaret Odasi'nin toplantilarinda
    oylar esit cikinca, Osmanlilarla alisverisi olan tuccarin oyu iki sayilir,
    onun dedigi olurdu.



    Temizdik:

    Yere bile tukurmezdik. Hatta, Osmanli askeri teskilatini
    Avrupa'ya tanitmasiyla meshur Comte de Marsigil, yere tukurmedikleri icin
    atalarimizi soyle elestiriyor: "Turkler hicbir zaman yere tukurmezler.
    Daima yutkunurlar. Bunun icin de saclarinda sakallarinda bir hararet olur
    ve zamanla saclari, kaslari, sakallari dokulur."



    Cevreciydik:

    Kurak gunlerde ucretle adamlar tutup sokaktaki ulu agaclari
    sulatir, gocmen kuslarin yorgunluk atmasi icin, sacak altlarina kus
    saraylari yapardik. Bunlara oyle cok ornek var ki, saymakla bitmez.



    Harama el surmezdik:

    Fransiz muellif Motray, 1700'lerdeki halimizi soyle
    anlatiyor: "Turk dukkânlarinda hicbir zaman tek meteligim kaybolmamistir.
    Ne zaman bir sey unutsam, hic tanimadigim dukkâncilar, arkamdan adam
    kosturmuslar, hatta birkac kere Beyoglu'ndaki ikametgâhima kadar
    gelmislerdir. "



    Medeni idik:

    Ingiliz sefiri Sir James Porter ise, 1740'larin Turkiye'si
    icin sunlari soyluyor: "Gerek Istanbul'da, gerekse imparatorlugun diger
    sehirlerinde hukum suren emniyet ve asayis, hicbir tereddude imkân
    birakmayacak sekilde ispat etmektedir ki, Turkler cok medeni insanlardir. "



    Dosdogruyduk:

    Fransiz generallerden Comte de Bonneval ise, su hukmu
    veriyor: "Haksizlik, murabahacilik [asiri kâr koyma, tefecilik],
    inhisarcilik [tekelcilik] ve hirsizlik gibi suclar, Turkler arasinda
    mechuldur... Oyle bir durustluk gosterirler ki, insan, cok defa
    Turklerin dogruluklarina hayran kalir."



    Hirsizlik nedir bilmezdik:

    Fransiz muellif Dr. Brayer, 1830'larin
    Istanbul'unu getiriyor onumuze: "Evlerin kapisinin soyle boyle kapatildigi
    ve dukkânlarin cogunlukla umumî ahlâka itimaden acik birakildigi
    Istanbul'da her sene azami bes-alti hirsizlik vakasi gorulur."

    Ubicini, Dr. Brayer'i soyle dogruluyor: "Bu muazzam payitahtta dukkâncilar,
    namaz saatlerinde dukkânlarini acik birakip camiye gittikleri ve geceleri
    evlerin kapisi basit bir mandalla kapatildigi halde, senede dort hirsizlik
    vakasi bile olmaz. Ahalisi sirf Hiristiyan olan Galata ile Beyoglu'nda ise
    hirsizlik ve cinayet vakalari olmadan gun gecmez."



    Naziktik:

    Edmondo de Amicis isimli Italyan gezgini, yine 1880'lerin
    "biz"ini anlatiyor bize: "Istanbul Turk halki Avrupa'nin en nazik ve en
    kibar insanlaridir. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi, nadirattan
    isitilir. O kadar musamahakârdirlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini
    gezebilir, bizim kiliselerde gordugunuz kolayligin cok fazlasini
    gorursunuz."



    Cihana ornektik:

    Turkiye Seyahatnâmesi' yle meshur Du Loir'un 1650'lerdeki
    hukmu soyle: "Hic suphesiz ki, ahlâk bakimindan Turk siyasetiyle medeni
    hayati butun cihana ornek olabilecek vaziyettedir. "

    Sefkatimiz yalnizca insana yonelik degildi, hayvanlari, hatta bitkileri
    bile kapsiyordu.



    Hayata karsi saygiliydik:

    Bu konuda dilerseniz Elisee Recus'u dinleyelim,
    bize 1880'lerdeki halimizi anlatsin:
    "Turklerdeki iyilik duygusu, hayvanlari dahi kucaklamistir. Bircok koyde
    esekler haftada iki gun izinli sayilir... Turklerle Rumlarin karisIk olarak
    yasadigi koylerde ise, bir evin hangi tarafa ait oldugunu kolaylikla
    anlayabilirsiniz. Eger evin bacasinda leylekler yuva yapmissa, bilin ki o
    ev bir Turk evidir." (Kucuk Asya, c. 9)



    Hayirseverdik:

    Comte de Marsigli'yi tekrar dinleyelim: "Yazin Istanbul'dan
    Sofya'ya giderken daglardan anayol uzerine inmis koylulerin, yolculara,
    bedava ayran dagittiklarina sahit oldum."

    Ayni muellif, ceddimizin hayirseverlikte fazla ileri gittikleri
    kanaatindedir. Soyle diyor: "Fakat sunu da ifade etmeliyim ki, bu dindarâne
    hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. Iyiliklerini yalniz insan
    cinsine hasretmekle kalmayip, hayvanlara ve hatta bitkilere bile tesmil
    ederler."

    Bu tespiti, Islâm ve Turk dusmani Avukat Guer misallendiriyor: "Turk
    sefkati, hayvanlara bile samildir" dedikten sonra su ornegi zikrediyor:
    "Hayvanlari beslemek icin vakiflar ve ucretli adamlari vardir. Bu adamlar,
    sokak baslarinda sahipsiz kopeklere ve kedilere et dagitirlar.. . Sokaktaki
    agaclarin kurakliktan kurumasini onlemek icin bir fakire para verip
    sulatacak kadar kacik Muslumanlara bile rastlamak mumkundur... "

    "Kacik"ligin kaynagini da veriyor adam: "Bircoklari da sirf azad etmek icin
    kusbazlardan kus satin alirlar. Bunu yapan bir Turk'e, bir gun, yaptigi
    isin neye yaradigini sordum. Kucumseyerek bakti ve su cevabi verdi:
    'Allah'in rizasini tahsile [kazanmaya] yarar.'"



    Ne dersiniz? Galiba, gecmisimizden uzaklasmak, bize cok pahaliya patladi.



    Iste sorulmaya deger ve cevaplanmasi elzem olan soru:

    Bizde, o zaman var olup da bugun olmayan nedir?

    Nasil kaybettik?

    Nasil buluruz?

  2. #2
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    31
    Mesajlar
    3,812

    Default

    biz neymişez ne olmuşuz bizi bilgilendirdiğin için çok sağol arkadaşım

  3. #3
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    36
    Mesajlar
    4,122

    Default

    Çok acı ama eski bizle,yeni biz arasında dağlar,okyanuslar var. Yazı gerçekten çok güzel. Teşekkürler.

    Fatih döneminde Ramazan ayında ağaçlara keselerle zekatlar asılırmış ihtiyacı olan gelip alsın diye. Bu keselerden hiçbirine 3 ay boyunca dokunulmamış. İhtiyacı olmayan almamış,ihtiyacı olan alsın diye.
    Şimdiki duruma bakıyoruz,kapkaç,hırsızlık almış başını gidiyor.

    Fatih halktan birinin kılığına girerek esnafı denetlemek istiyor. İlk girdiği dükkanda bana bir çuval x ver diyor alıyor, bir çuval y ver diyor. Esnaf olmaz diyor yan taraftaki komşum daha siftah yapmadı git ondan al diğer ihtiyacını. Yan esnafa gidiyor.. Bana bir çuval w ver diyor alıyor,bir çuval da n ver diyor. Esnaf olmaz diyor karşı komşum siftah yapmadı.

    Böyle bir dayanışma varken;
    Şimdiye bakıyoruz millet adeta birbirini kazıklama yarışına girmiş..
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  4. #4
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    31
    Mesajlar
    3,812

    Default

    arkadaşlar çok haklısınız nerde o eski günler

  5. #5
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    1,068

    Default

    Günümüzde dost bildiğimiz insanlar bizim kuyumuzu kazmaya çalışıyorlar.100 YTL fazla alayım diye....

  6. #6
    Nesil
    2006
    Yer
    Sivas
    Yaş
    32
    Mesajlar
    62

    Default

    bu yazıya bakıpta utanmamak elde değil

  7. #7
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    31
    Mesajlar
    3,812

    Default

    nerde eski günler bir ülke bu kadar mı?değişir

  8. #8

    Default

    paylasim guzel fakat soru kolay oldugu kadar cevabi cok zor..

  9. #9
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    388

    Default

    Yazık bu millete

  10. #10
    Nesil
    2007
    Yer
    Yeni Açık!
    Mesajlar
    4,320

    Default

    Bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederim.Bazı şeyleri tekrar hatırlamamızı sağladın.

  11. #11
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul- Samsun- Isparta
    Yaş
    37
    Mesajlar
    0

    Default

    Bizde bunların oluşmasında çok büyük bir etken daha varmış. DİN..

    Dinimiz İslamiyete o kadar bağımlıymışız ki adeta cenneti ülkemizde yaşamışız.Şimdi ise padişahımız bile namaz kılmamakda.

  12. #12
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    138

    Default

    Quote Originally Posted by ultraslanerdem View Post
    Bizde bunların oluşmasında çok büyük bir etken daha varmış. DİN..

    Dinimiz İslamiyete o kadar bağımlıymışız ki adeta cenneti ülkemizde yaşamışız.Şimdi ise padişahımız bile namaz kılmamakda.
    Ne demek istediğini anlayamadım?

  13. #13

    Default

    ben anladim gayet guzel aciklamis.. ama insanin agliyasi geliyor ufak bi kiyaslama yapinca.. bir nesilde hersey degisti

  14. #14
    Nesil
    2006
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,844

    Default

    F.S. Mehmet zamanında normal halk gibi giyinip çarşıyı gezerdi. Bir gün şimdiki adı ile bir bakkala girip bir kaç ürün aldıktan sonra bir ürün daha istemiş. Adam vermemem demiş. Mehmet sormuş niye? Adam açıklamış benden bu kadar ürün aldın bu bana yeter daha fazla paraya ihtiyacım yok git geri kalanını yandıki dükkandan al demiş. Bu kadar biribirimizi düşünüyorduk.

  15. #15
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul- Samsun- Isparta
    Yaş
    37
    Mesajlar
    0

    Default

    Quote Originally Posted by dakara View Post
    Ne demek istediğini anlayamadım?
    Demek istediğim o zaman ki insanlar kendine rehber olarak islamiyeti seçmiş.Bir olay karşısında ki davranışlarını Kur'an-ı Kerim'den ve Peygamber Efendimizin sünnetlerinden örnek almışlar.

    Şimdi ise Asker ocağında namaz kılmak bile yasaklanmış durumda.Oysa ki atalarımız en zor günleri olan Çanakkale savaşında bile namazlarını bırakmamışlar,düşman askerleri ile secdede aynı safda yer almışlar.

    Şu an ki Cumhurbaşkanımız ise Ramazan ayında bile içkiyi bırakmamakta ...

  16. #16
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    138

    Default

    Quote Originally Posted by ultraslanerdem View Post
    Demek istediğim o zaman ki insanlar kendine rehber olarak islamiyeti seçmiş.Bir olay karşısında ki davranışlarını Kur'an-ı Kerim'den ve Peygamber Efendimizin sünnetlerinden örnek almışlar.

    Şimdi ise Asker ocağında namaz kılmak bile yasaklanmış durumda.Oysa ki atalarımız en zor günleri olan Çanakkale savaşında bile namazlarını bırakmamışlar,düşman askerleri ile secdede aynı safda yer almışlar.

    Şu an ki Cumhurbaşkanımız ise Ramazan ayında bile içkiyi bırakmamakta ...
    Bugün dini ön plana çıkaran Müslüman devletlerin hepsinin durumu ortada.Ayrıca geçmişte her şeyin toz pembe gösterilmesi yanlıştır.Osmanlının dışarıya dev gibi bir borcu vardı.Ülke bölünmekteydi ve buna çare bulunamıyordu.Bunun nedenleinden biride sanayinin gelişmemesiydi.Avrupalının bulduğu matbaa makinesi neden acaba Osmalıya 200 yıl geç geldi?Cevabını bir üstekki mesajında vermişsin.
    Ayrıca kimsenin dini inancına karışmak bize düşmez.Cumhurbaşkanının yaptığı yanlış olabilir ancak bu onu bağlar.

  17. #17

    Default

    Konu amacından sapıp Dini & Siyasi bir boyut kazandığı için kilitlenmiştir.! Bu forumda din ve Siyaset üzerinden konuşmak KESİNLİKLE yasaktır.!

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •