-
Sarı-Siyah fırtına geri geliyor
TB2L'de bu sezon gösterdiği performansla dikkatleri çeken İstanbul Spor'u ziyaret ettik. Sporx.com Editörü Sedat Balcı, takımın idari ve saha içindeki isimleriyle konuştu...
Sinan Güler, Horace Grant, Ergin Ataman gibi basketbolun göz önündeki isimleriyle bir araya gelirken, bu sporun görünmeyen yüzlerini de Sporx.com olarak görmezden gelmedik.
100 yılı aşan geçmişiyle Türkiye'nin en köklü okullarından olan İstanbul Erkek Lisesi'nin basketbol takımı İstanbul Spor, mütevazi kadrosuyla TB2L'de playoff'larda boy gösterme hakkı kazandı. Bu arada yönetim değişikliğine de giden kulübün basketbol takımını ziyaret ettik.
İlk olarak, kulübün çiçeği burnunda Basketbol Şube Sorumlusu Emre Uğurlu'yu dinliyoruz...

"YÖNETİCİLİK YAPARAK OKULUMA OLAN BORCUMU ÖDÜYORUM"
-Yeni göreviniz hayırlı olsun. Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
"Teşekkür ederim. 1993 İstanbul Erkek Lisesi mezunuyum. Şu an bu idmanların, maçların yapıldığı salonda çocukluğum geçti. O dönem İstanbul Spor'un yıldız altyapı takımında basketbol oynadım. Basketbol ile bir diğer ilişkim de hakemlikle oldu. 1997'de, o dönem Hakemlik Kursu'nu bitirdim ve B Klasmanı hakemliğine kadar yükseldim. Birkaç yıl hakemlik yaptıktan sonra iş hayatımdaki ilerlemelerimden ötürü hakemliği bıraktım. İyi bir spor takipçisiyim. Sporx.com'da hem yöneticilik hem de yorumculuk yapıyorum. Basketbol ve futbolu hem yurtiçi hem de yurtdışında sık takip eden birisiyim.
Saffet Molvalı'nın önderliğinde kurulan bu yeni yönetim oluşuturulurken, bizim gibi onlara göre daha genç olan İstanbul Erkek Lisesi mezunlarından destek istediler. Biz de bu liseyi bitirmiş birkaç arkadaş olarak aralarına katıldık. Sağolsunlar, arkadaşlar Basketbol Şube Sorumluluğu görevini bana verdiler. Burada zaten çok başarılı bir oluşum var. Gerek teknik kadro gerekse İdari Menajer Gökhan Özbay'ın yaptığı işler ortada. Bölgesel Lig'den çıkan bu takımı 2. Lig'de playoff'lara soktular. Bu yeni dönemde, daha fazla nelerin yapılabileceği, durumun nasıl daha iyi olabileceği, bu sezon playoff'larda nasıl daha iyi bir yere gelebileceğimiz gibi konular üzerinde çalışacağız. Orta vadede bu takımı TBL'ye çıkarmak için elimizden geleni yapacağız."
-Nasıl bir şube devraldınız?
"En üst seviyeye çıkmamış takımların liglerde başarılı olabilmesi için maddiyat çok önemli. Kaynaklar da üst liglerdeki kadar çok değil. Ancak biz büyük ve köklü bir camiayız. En büyük maddi kaynağımız, vakfımızın yaptığı destekler. Özellikle basketbol takımımıza çok büyük destekler sağlıyorlar. Onun dışında, İstanbul Erkek Lisesi mezunu ağabeylerimizin, işadamlarının da önemli katkıları olmakta. Özellikle Mehmet Betil, Hasip Gencer, Mehmet Ertürk ağabeylerin bu takımın üzerinde inanılmaz emekleri var, kendilerine ne kadar teşekkür edilse az. Camiamızın bireysel desteklerine ek olarak kurumsal bir yapının kurulması ve sürekli bir başarı için ciddi bir ticari gelire, altyapıya ve kaynağa ihtiyaç var. Bugün 1. Lig'de 16 takım var. Bu takımların 13'ünün isim sponsoru var. Diğer 3'ü de belediye takımları. 3 büyük kulüp ve Karşıyaka gibi ekol kulüplerin bile isim sponsorları var. Zaten orada ciddi bir sponsor olmadan yaşamak çok kolay değil.
İkinci ligde ise, Selçuk Üniversitesi, TED Kolej gibi takımların isim sponsorları var. Bunların yanında Vestel, Banvit, Telekom gibi şirket takımları da mevcut. Görüldüğü gibi, sponsor olmaksızın sporu yürütmek çok kolay değil. Bu yüzden orta vadede, daha fazla gelir sağlayacak iş birliklerine de imza atmak istiyoruz."
"CEM UZAN'IN TAKIMI İSTANBULSPOR A.Ş. İLE ALAKAMIZ YOK"
-Halihazırda bu konuda projeleriniz var mı?
"Yönetime gelirken bu tarz çalışmaları yaptık. Bu sezon bir geçiş dönemi olacak. Devraldığımız takımın en iyi yerde ligi tamamlaması için çalışıyoruz. Zaten istesek de ekstra bir harcama yapamayız. Bir ABD'li oyuncu takviyesi düşünüyorduk ancak gelen oyuncuyu beğenmedik ve transfer sezonu kapandı. Bu sezonu ne kadar iyi bir noktada bitirirsek gelecek sezonun potansiyel iş birlikleri için elimiz o kadar kuvvetli olur. Final Four'a kadar gelebilirsek o zaman ciddi bir iddaa ve televizyon geliri de olacaktır."
-İstanbul Erkek Lisesi mezunu olup önemli yerlerde görev yapan işadamı ve yöneticiler var. Bu anlamda ciddi bir sponsor potansiyelinizin olduğu söylenebilir.
"Fiziksel olarak olarak ben ve Gökhan bu yönetime girdik ancak dediğin gibi üst düzeye ulaşmış lise mezunlarımızla iş birlikleri kurup desteklerini almamız lazım. Çok ciddi ve eski bir camiayız. 1884'te kurulmuş bir okuldan bahsediyoruz. Bu okuldan mezun olup önemli yerlere gelmiş insanların desteklerini almalıyız.

Bu noktada iletişim de çok önemli. İstanbul Spor'un, Cem Uzan ile birlikte Anonim Şirket olması ve ardından o şirketin bizim okulumuzla bir alakasının kalmaması söz konusu. Artık İstanbulspor A.Ş. ile hiç bir alakamız yok. O takım sadece profesyonel futbol liglerinde yer aldı. Hiç bir altyapısı, hiç bir geçmişi yok. Bir takımın adı İstanbulspor A.Ş. O ismi de alamıyoruz çünkü hukuki olarak satın alınmış. Bizim de logomuza benzer bir logo kullanıyorlar. Gerçek İstanbul Spor, şu an basketbol takımı 2. ligde olan, voleybol takımı Bölgesel Lig'den çıkmaya çalışan, futbol takımı da Süper Amatör Ligi lider bitirmiş ve Bölgesel Amatör Lig'e çıkmaya çalışan takımdır. Dolayısıyla senin de belirttiğin gibi, bu okuldan mezun profesyonellere ulaşıp onların da İstanbul Spor'a destek vermesini sağlamamız lazım. "
-Yönetici olmadan evvel de bu takımı, salondan takip edip takımla bir arada olmaya devam ediyordunuz. Sezon öncesi, basketbol takımının bu noktalara geleceğini düşünüyor muydunuz?
"Açıkçası, diğer takımları, maddi güçlerini, kadrolarını görünce İstanbul Spor'un ligde kalmasının başarı olacağını düşünüyordum. Ancak bu salonda, Kepez Belediye, Konya Torku Selçuk Üniversitesi ve Hacettepe maçlarının kazanıldığını görünce takıma olan inancım da arttı. Çünkü gerçekten çok kaliteli oyunculardan oluşmuş, hem basketbol hem de insan kalitesi anlamında çok iyi bir takımımız var. Bu kadro elinden gelenin maksimumunu yapıyor. Haftalar ilerledikçe bu takımın çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşündük. Nitekim playoff'dayız. Burada da Final Four'a kadar geleceğimizi umut ediyorum."
-Türkiye'nin basketbolda son zamanlarda aldığı başarıların 2. lige bir etkisini görebildiniz mi?
"Bu tür organizasyonların Türkiye'de düzenlenmesinin en büyük artısı, o spora olan ilginin artması. Bugün bir sponsorluk görüşmesine gittiğimizde akıllarda hep 12 Dev Adam'ın elde ettiği başarı var. Ortada genel anlamda o spora bir ilgi olursa bu durum sadece İstanbul Spor'a değil herkese katkı sağlar. Dolayısıyla 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın tüm basketbol kulüplerine ciddi yarar getirdiğini düşünüyorum."
-Bu röportajı okuyacak İstanbul Erkek Lisesi mezunu, İstanbul Spor taraftarı insanlara gelecekle ilgili nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
"Biz bu okuldan mezun olmanın verdiği güçle çok önemli yerlere geldik. Geldiğimiz noktalarda, sarı-siyah renklerin, İstanbul Erkek Lisesi'nin çok önemli payı var. Buraya ayırdığım vakit, burası için gösterdiğim çaba ile bu borcumu ödemeye çalıştığımı düşünüyorum. Elinde imkanı olan insanların da bu borçlarını ödeme şansına sahip olduğuna inanıyorum. Bu takıma biraz eğilerek orta vadede İstanbul Spor'u 1. Lig'de görmememiz için hiç bir neden yok. Yeter ki, bu röportajı okuyacak camiamızdan insanlar bizlere destek olsunlar."
İstanbul Spor, İstanbul Erkek Lisesi'nin (İEL) takımı ve bu kulübün basketbol şubesinin idari menajeri ise ise pırıl pırıl bir İEL mezunu isim. Türkiye'nin en genç Genel Menajer'lerinden olan (Belki de en genci) Gökhan Özbay'a sorularımızı yöneltiyoruz...
"AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASMALIYIZ"
-Türk basketbol tarihinin en genç Genel Menajeri ya da Genel Menajerleri'nden biri olabilirsiniz. Bu konuda bir bilginiz var mı? Bu arada sizi de yakından tanımış oluruz.
"19 yaşında Genel Menajer oldum. İstanbul Erkek Lisesi'nden 2008 mezunuyum. Okulu bitirir bitirmez bu işe başladım. Mevcut oluşumun en eski isimlerinden birisiyim."
-Mütevazi kadronuzla Bölgesel Lig'den 2. Lig'e yükseldiniz. Sezon başı hedefleriniz nelerdi?
"Sezon başı net hedefimiz bu takımı küme düşürmemekti. Ondan sonra da gidebildiğimiz kadar ilerlemeyi amaçladık. Geçen sene de kadromuz mütevaziydi. Bir üst lige çıkmayı öncelikli olarak düşünmüyorduk ancak güçlendikçe ve oluşumumuz genişledikçe bu noktaya geldik. Bölgesel Lig'den çıktık ve tören gecikti çünkü üst lige çıkmamız beklenmiyordu. İstikrarımızı koruduk. Geçen sezondan 6 oyuncuyu kadroda tuttuk."

-Bu arada yabancı oyunculardan yana pek şanslı gözükmediğinizi de belirtmek lazım.
"Maalesef Türkiye'de, özellikle ikinci lig seviyesinde düzgün bir menajerlik sistemi yok. Biraz karpuz usulü oldu tercihler. Bizim de tercihlerimiz iyi çıkmadı."
-Gelinen noktada da yendiğiniz takımlara bakarak iyi bir yerli oyuncu kadrosunuzun olduğu söylenebilir.
"Yerli oyuncu olarak Genç Banvitliler, Pertevniyal ve Genç Telekom'dan sonraki en genç kadroya sahibiz. Menajerden oyuncuya uzanan bu gençlik enerjisi, takıma da olumlu etki yapıyor."
-Yatırım anlamında ikinci ligde verdiğinin karşılığını almak daha garanti gibi... Bu sezon puan tablolarında da bunu görebiliyoruz.
"Kesinlikle! Özellikle TED Kolej'in organizasyon ve yatırımı bence önemli bir örnek. Zaten 1. Lig tecrübesini de sıkça yaşadılar. Aynı şekilde oyuncuları da çok tecrübeli. İnşallah onlar da başarılı olur."
-2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda alınan Dünya 2.liği'nin getirileri oluyor mu?
"Bu durum biraz da camialarla alakalı ancak şampiyona sonrası dikkatler biraz daha bizim üzerimize çekildi. Bir de takım sayısının azaltılıp ligin kalitesinin artması söz konusu. Bunu yaptıktan sonra da 3-4 yıllık bir süreçte, ikinci lig ile Bölgesel Lig arasında bir ara lig kurulacak. Bunlar hep 2. Lig için olumlu gelişmeler..."
-İstanbul Spor, bir dönem yer almasa da aslında 2. lig'in iyi bilinen uzun soluklu takımları arasında...
"2005 ya da 2006'da takımı ligden çekmeden önce TED ile birlikte en uzun süre mücadele eden takımdık. Daha sonra biz çekildik. TED devam etti. Şimdi de sanırım sıra onlarda ancak biz, TED, bu sene maalesef küme düşen Işık Spor çok uzun süre 2. Lig'de yer alan kulüpler oldular."
-Avrupa'daki 2. Ligler ile aranın kapandığını söyleyebilir miyiz?
"Bence kapanıyor. Sonuç olarak, eski NBA oyuncuları, draft edilmiş oyuncular ya da başka bazı ülkelerin birinci liglerinde oynayan oyuncular bizim ligi tercih edebiliyor. Boddicker, Adeleke gibi oyuncular geldi. Eski Telekom ve Beykoz guardı Gregory Grays TED Kolej ile anlaşmak üzereydi, ancak süreç uymadığı için o transferi yapamadılar. Bu yüzden bu aranın kapandığını söyleyebilirim.
Şunu da söylemek lazım. İkinci Lig bir yük. Geçen seneye kadar iddaa da yoktu zaten. İddaa'dan önce sadece masraf olan bir organizasyondu. Mali anlamda istikrarsızlıklar vardı. Her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Gelir getirici organizasyonlara yönelerek daha sağlam bir yapı oluşturmamız lazım."
-İstanbul Erkek Lisesi mezunu olup Türkiye'nin önemli firmalarının sahibi olan ya da yönetici koltuğunda oturan isimler, sponsor arayışınızda size bir avantaj sağlayabilir. Bir diğer avantaj da maçlarınızı kendi salonunuzda oynuyor olmanız.
"Haklısınız. Bu salonda bu sene 11 takım ağırladık ve 'Burada maç mı oynanır!' görüşü vardı. Ancak bu salon öncelikle nizami ölçülerde bir salondur. Gerek Federasyon kriterleri, gerek saha ölçüleri gerekse güvenlik anlamında kurallara uygun bir salon. Tribünlerin sahaya yakın olması değişik bir ambians yaratıyor. Bu avantajı kullanmak istiyoruz."
-Yeni bir yönetim geldi. Takımla yönetim arasındaki köprü vazifesini görecek biri olarak yeni idarecilerden ne gibi beklentileriniz var?
"Şahsi görüşüm istikrarın sürmesi. Ayağımızı yere sağlam basmalıyız. Altyapı, A Takım, finansal meseleler gibi organizasyonları çok iyi oturtmamız lazım. Bu anlamda da yeni yönetici arkadaşlarıma önemli işler düşecek ve hep beraber bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum."
Peki takımın saha içinde durum nasıl? Söz sırası, takımın head coachu Adem Salıcı'da. Adem hoca bize hem beklentilerini hem de sıkıntılarını anlattı.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules