Yahu sonuçta Manu taraftarının ya da bütün dünyanın hiçbir zaman untamadığı gol ya o bile yeter 40 yıl az mı ?![]()
Boliç'in attıgıda Arif'in attıgıda içlerine oturdu tabii. İkiside unutulmazdı bence hem Türk futbolu adına hem kulüpleri adına hemde Manu ve Cantona adına.![]()
la birakin ya ikiside sansa gollerdi.. sergen baba gibi chelseaye sallayacaklardiki görecektik
Öyle yada böyle atılmış gollerdir bunlar..![]()
Haddini bilmediği için siteden uzaklaştırılmıştır.
Sen Arif`in golünü gördün mü?
[YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=GJeAjoZImMM[/YOUTUBE]
Sen bu gole nasil bal dersin valla sasiyorum sana...
Al Sergen babanin attigi gol
[YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=L7VUjCcba0k[/YOUTUBE]
Hangisi sansa atilmis gol?
Bolic`in golü hakkinda birsey dememe gerek yok,benim demek istediklerimi Contana dile getirmis zaten![]()
Sergen'mi çok şanslıymış yoksa Cudicini'mi şansına yenilmiş belli değil?
Haddini bilmediği için siteden uzaklaştırılmıştır.
Kimse basarıuyı görmezden gelmiyor...Sonucta bir türk takımı
Avrupada Takım ismi yok bizim hepsi Türk
Konuyu baska yerlere cekmeyin
M.united baskanı gelmiş mehmet cansuna yemek yerken söyle demiş:Kusura bakmayın bugün cok gol atabiliriz demiş.......İşte bu türkün gücü bununla gurur duyun![]()
Adamlar bizi bir birimize düşürmeye çalışıyor.Sana ne.Bal mal.Sonuçta sen bir Türk takımına yenildin mi? Otur ve sus.
So what?
Saike
Bazı fanatikler gene iş başında.! Türkler olarak büyük takımları yendiğimize sevineceklerine karalama kampanyası yapıyorlar. Konu tartışmalara açık bir konu olduğundan kilitlenmiştir...
Eric Cantona, Manchester United taraftarlarının "Yüzyılın Manchester United'lısı" olarak seçtiği bir isim... 1992-1997 yılları arasında Manchester formasını giyen Cantona, oynadığı futbol ve lider kişiliğiyle dikkati çekerken, agresif davranışlarıyla da hafızalara kazındı...
Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Evsizler Dünya Kupası’na destek veren ünlü Fransız futbolcu Eric Cantona, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Sporvizyon’un sorularını cevaplandırdı. Bize hemen Elvir Boliç, Arif Erdem ve Hakan Şükür’ü soran Cantona, ilginç açıklamalarda bulundu.
Eric Cantona, Manchester United taraftarlarının “Yüz yılın Manchester United’lısı” seçtiği bir isim. 1992-1997 yılları arasında M. United formasını giyen Cantona, oynadığı futbol ve lider kişiliğiyle dikkati çekerken, agresif davranışlarıyla da hafızalara kazındı. Gördüğü kırmızı kart sonrası kendisine laf atan Crystal Palace taraftarına attığı uçan tekme, hafızalardaki tazeliğini koruyor. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlenen Evsizler Dünya Kupası’na destek için gelen Eric Cantona, aralarında bizim de bulunduğumuz sınırlı sayıdaki gazeteciye özel röportaj verdi. Kopenhag’a geliş amacının Evsizler Dünya Kupası’na destek olduğunu, M. United ve kendisi hakkında konuşmak istemediğini belirtmesine rağmen ısrarlı sorularımız üzerine fikrini değiştirdi. Röportaj yaptığımız kişi Cantona olunca, G.Saray ve F.Bahçe adlarının geçmemesi düşünülmezdi. Çünkü, 1993-94’te G.Saray, M. United’ı 3-3 ve 0-0’lık skorlarla eleyip büyük bir sürprizi gerçekleştirmişti. F.Bahçe de 1996-97’de M. United’ı Old Trafford’da 1-0 yenip rakibinin Avrupa kupalarında kendi sahasındaki 40 yıllık yenilmezliğine son vermişti.
Evsizler Dünya Kupası’nı niçin destekliyorsunuz?
Hayatım boyunca insanları alt-üst, zengin-fakir ayrımına tabi tutmadım. Benim için insan, insandır ve her insan, insan gibi yaşamalı. Oysa sadece benim 66 milyonluk ülkemde (Fransa) 3 milyon evsiz var. Bence bu, benim futbol kariyerimi konuşmaktan çok daha önemli bir konu. İnsanın bir hedefinin olması çok önemli. Evsiz insan, hedefi olmayan bir insandır. Bu turnuva sayesinde bu insanların bir hedefi oluyor. Ben de buna bir katkı için Kopenhag’a geldim.
Kupaya katılan evsiz insanlarla antrenman yaptınız. Neler hissettiniz?
Karşınızda hayatının gidişatını değiştirmek isteyen birileri var. Onlar profesyonel futbolcu değil; ama topa dokunurken mutluluklarını görüyorsunuz. Bu beni son derece mutlu etti. Hayatımın güzel günlerinden birini yaşadım. Danimarkalı kaleci, kurtardığı penaltıyı unutmayacaktır. “Ben Catona’nın penaltısını kurtardım” diye arkadaşlarına anlatacaktır. Ama ben gol atsaydım, bu anısı kısa süreli olacaktı. Tabii penaltıyı kaçırdığım için üzüldüm (gülüyor).
Evsizler Dünya Kupası’nın gönüllü elçisi olmayı neden kabul ettiniz?
İşin doğrusu, benim futbol yaşamıma baktığınızda hiç de öyle fair-play’in ön planda olmadığını görürsünüz. Bu yüzden turnuvadaki isimlere tavsiyelerde bulunurken oldukça zorlandım. Saha içinde iyi değildim; ama bunu isteyerek yaptığım söylenemez. Gönüllü elçilik konusunda gelen teklife ‘hayır’ demek, kupayı bir ümit ışığı olarak gören insanlara saygısızlık olurdu. Hayatta futboldan daha önemli işler var. Ben bu konuda bir şey yaparsam mutlu olurum ve oluyorum da...
Çok tartışılan ‘uçan tekmeniz’ için yıllar sonra ne düşünüyorsunuz?
Hayatımda gurur duyduğum çok olay oldu. Ancak hiçbiri bir holigana attığım tekme kadar gurur vermedi. Ancak bu hareket aynı zamanda hayatımın en büyük yanlış kararıydı. Bugün aynı hareketi yapmazdım. Bir tekme, futboldan beni uzun süre ayrı bıraktı.
Tıpkı Zidane’ın Materazzi’ye attığı kafa gibi mi?
Zidane olayında ağır tahrik vardı. Ancak Materazzi bu tahriki maçın başlarında yapmış olsaydı, Zidane kafa atmazdı. Beynin ve vücudun yorulduğu bir ortamda yapılan tahrike verilen cevapta mantık ve akıl aranmaz. Crystal Palace maçında kırmızı kart görmüştüm ve oyundan yıkılmış, sinirleri gerilmiş biri olarak çıkıyordum. Saha kenarından bir holigan bana ağır tahrikte bulundu ve o anki halimle yapmam gereken tek şey uçan tekmeydi. Mantığınız devre dışı kaldığı için uçan tekme normal oluyor ve gurur duyuyorsunuz.
M. United’da oynarken G.Saray ve F.Bahçe’ye karşı başarısız sonuçlar aldınız. Türk takımlarını küçümsediniz mi?
Konuyu buraya getireceğini tahmin etmem zor olmadı. Boliç, Arif ve Hakan Şükür ne yapıyor?
Boliç ve Arif futbolu bıraktı. Hakan Şükür oynamaya devam ediyor.
Boliç’in bırakmasına sevindim (gülüyor). Arif’in bize attığı o harika gol hâlâ hafızamda. Hakan da 45’ine kadar oynamaya niyetli galiba. Sorunuza cevap vermem gerekirse, önce F.Bahçe’den başlayayım. İlk maçı deplasmanda David (Backham) ve benim golümle 2-0 kazanmışız. Old Trafford’daki maça daha rahat çıkmamız çok doğal. 40 yıldır sahamızda yenilgi yüzü görmemişiz. Ama futbol normal bir oyun değil ki... Boliç’in attığı şutun gol olması için bizim bir oyuncuya çarpması gerekiyordu. Normal şartlarda Schmeichel o golü yemezdi. Sonuçta olmayacak bir skor çıktı. G.Saray maçları ise farklı bir atmosferdi. Manchester United olarak Premier Lig’e damgamızı vurmaya başlamışız ve karşımızda Türkiye Ligi’nden bir takım var. İster istemez hafife alma oldu. Futbolun hafifliğe müsaade etmediğini öğrenmiş olduk.
Tuncay Şanlı, Middlesbrough’ya gidince, Türkiye’de ‘Şampiyon takımdan sıradan takıma gidiyor’ eleştirisine uğradı. Sizce yanlış bir tercih mi yaptı?
İngiltere Premier Ligi’ni değerlendirirken, sıradan bir lig muamelesi yapamazsınız. Premier Lig’e her oyuncu transfer olamaz. Belirli bir milli takımda oynama oranınız olması lazım. Yani, oynayan her yabancı futbolcu, kalitesini ispat etmiş, ülkesinin milli takımına seçilmiş oyuncu demek. Premier Lig’de yılda en az 10-12 üst düzey maç yapıyorsunuz. Birçok ülke, maçlarınızı naklen yayınlıyor. Dünyanın gözünün üstünde olduğu bir lig için büyük takım-küçük takım ayrımı yapmak doğru değil. Elbette her oyuncu Manchester United, Chelsea, Arsenal ve Liverpool’da oynamak ister. Ancak bunun için kendini ispat etmesi lazım. Tuncay Şanlı doğru bir tercih yaptı. Kendini ispat ederse, büyük kulüplerin kapısı kendine açılır. Ben de Leeds United’a transfer olmuştum; ama bir sezon sonra Manchester United’a geçtim. Çok çalışırsan ve takımın için elinden geleni yaparsan, kısa sürede kendini büyük takımlarda bulabilirsin.
Uçan tekme attı, futbolu bıraktı
Cantona, 24 Mayıs 1966’da Marsilya’da doğdu. Futbol kariyerine 1981’de Auxerre’de başladı. Ağustos 1986’da Marsilya’ya transfer oldu. 1988’de 21 yaşaltında Avrupa şampiyonu olan Fransa Milli Takımı’nda yer aldı. Şubat 1992’de Leeds’in yolunu tuttu. 15 maç formasını giydiği Leeds’te kalitesini gösterdi ve kısa sürede Manchester United tarafından transfer edildi. Cantona, 26 yıldır beklenen şampiyonluğun gelmesinde başrol oynadı. M. United’daki 5 sezonda 4 şampiyonluk yaşayan Cantona, 25 Şubat 1995’te bir Crystal Palace taraftarına attığı uçan tekme ile 8 ay ceza aldı. Mayıs 1997’de 31 yaşında futbolu bıraktığını açıklayınca, Ferguson, kararından vazgeçirmek için Paris’e uçtu. Ancak bir sonuç alamadı.
Sporvizyon
Çarşamba yayınlanmıştı bu. Gazetede okumuştum.
Hakan'ın bırakmaya niyeti yok galiba diyor ya..![]()
Bu haber yayınlanalı bir hafta olacak...![]()
O kadar oldu mu yaw?![]()
Geçen çarşamba yayınlandı bu
Ama olsun, yine de bulup getirmişin bizim için..
herkes gerçekleri biliyor. eric cantona doğru sölüyor.![]()
Bolicin golu rakibin ayagina carpip girdi haliyle tesaduf oluyor ... Bunu cantonanin soylremesine gerek yok ...
Bu adamda baya yaşlandı şaç sakal birbirine karışmış vaziyette Fransa Milli takımını yönetiyor.
Tesadüf olsa da olmasa da Manchester'ı yerle bir eden bir goldü Bolic'in attığı.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
tam tartışma çıkaracak bir konu
Tırtılın : " Dünyanın sonu " dediğine ,
Usta : " Kelebek " der ..