Haluk Ulusoy’un adamı” olarak bilinen ve mevcut MHK tarafından “hakemliği askıya alınan” Süper Lig eski hakemlerinden Hamza Mısır Futbol Extra’ya konuştu…

MHK’yı ve Federasyonu protesto için yeni sezonda Azerbaycan Ligi’nde düdük çalmayı planlayan Mısır, MHK’nın gizli planı olarak da ilginç bir iddiada bulundu…


ASIL HEDEF SELÇUK DERELİ

“Bu MHK’nın asıl hedefi Selçuk Dereli. MHK üyesi Turgay Güdü bunu bana söyledi, “Ulusoy dönemini komple tasfiye edeceğiz” diye. Ama bunu bir anda yapamıyorlar. 2000 yılında Genelkurmay’ın isteği üzerine asker kökenli hakemleri 3 yıl içinde tasfiye ettiler. Ulusoy dönemi hakemlerini de 3 yıl içerisinde tamamen yok edecekler.”


Hakemlik kariyerini Azerbaycan Ligi’nde sürdürmek için çalışmalar yapan Süper Lig eski hakemlerinden Hamza Mısır, Türkiye’deki hakem camiasının perde arkasında yaşananları tüm açıklığıyla Futbol Extra’ya anlattı.

HER GÜN BEDDUA ALIYORLAR

Düdüğümü astım diyemiyorum. Asmak da istemiyorum. Gerekirse Azerbaycan’da hakemlik yaşantımı sürdürmek istiyorum. Bu yönde de girişimlerim oldu ve devam ediyor. Büyük bir haksızlığa uğradım. Hakkımız yendi. Bunlar kul hakkı yemiştir. Her gün beddua alıyorlar.
Oğuz Sarvan MHK’sı 14 Şubat’tan sonra bana da maç vermedi. Nedenini sordum, hakemliğimle ilgili övgüler aldım sadece. Oğuz Sarvan medyaya ve kulüplere şirin görünmek adına insanların onur ve gururuyla oynuyor. MHK’da ismim gündeme gelmiş, 7 üye “Maç verelim” diye el kaldırmış. Oğuz Sarvan ve Yüksel Okçuoğlu, “Olmaz, bu adam Ulusoy’a yakın değil mi?’ diyerek kabul etmemiş. MHK üyeleriyle konuşuyorum, hepsi bana övgüde bulunuyor ama maç vermeye sıra geldi mi, yok. Hakem kolay olunmuyor. Yılların emeği gerekiyor. Öyle kolay mı bir çırpıda silip atmak? Oğuz Sarvan “Benim on birim bu” demiş. Bizim başka takımımız mı var ki gidip orada görev yapalım? Futbolcularla hakemleri karıştırıyor. Her hata yapan hakemden düdük istenirse Türkiye’de hakem kalmaz.


BU İŞ İSTANBUL’LA OLMAZ

Bir gerçeği burada belirtmek istiyorum. Trabzonspor camiası kendi evlatlarını yeme konusunda çok iştahlı. Bugün İzmir’de hakem olmak isterdim mesela! Olayın diğer bir boyutu da İstanbul odaklı örgütlenmenin, Türk hakemliğini hiç bir yere taşımadığının artık belli olmasıdır.


EN BÜYÜK HAKSIZLIĞI BIÇAKCI YAPTI

Bana en büyük haksızlığı Levent Bıçakcı yaptı. 2004’te Trabzon’da oynanan Türkiye-Gürcistan milli maçında asılan pankartlarla ilgili hakem camiasında beni yıpratmak adına üzerime atılan iftiralara inanarak soruşturma açtırdı. Soruşturma yapılmadan çıkıp canlı yayında pankartları benim astırdığımı açıkladı. Bu nasıl avukatlık yapıyor, bu nasıl Federasyon Başkanı? 4.5 ay süren soruşturma sonucunda bana bir yazı göndererek resmen özür dilediler. Bu ülkede terörist Abdullah Öcalan’ın pankartlarını asanlar soruşturma geçirmedi. Ama Türkiye yi 2002’de dünya üçüncüsü yapan bir Futbol Federasyonu Başkanı olan Haluk Ulusoy’un posterini astırdığım ‘yalanıyla’ soruşturma geçirdim ve hakemliğimi bitirdiler. Keşke ben astırsaydım.


SARVAN MHK’SI İNTİKAM ALIYOR

Hakem camiasında herkes intikam peşinde koşuyor. İşte bugün Oğuz Sarvan MHK’sı intikamlarını hakemlerden alıyorlar. Bunların asıl hesaplaşması, kendilerine gözlemcilik vermeyen eski kurul üyeleriyle. Fakat onlar kenara çekildikleri için faturayı hakemler ödüyor. Zaten bu camiada herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Oğuz Sarvan, Yüksel Okçuoğlu, Osman Avcı ve Turgay Güdü’ye Mevlüt Güzel GTK’sı maç vermedi. Yüksel Okçuoğlu o dönemlerde bir sohbette “İki paslı jilet hazırladım” demişti. İşte bugün yaşananlar. O gün bu insanlara gözlemcilik verilseydi bugün böyle yapmazlardı.


FEDERASYONU VE MHK’YI TOROĞLU YÖNETİYOR

Hakemlerin kullanıldığına inanmıyorum. Bugün önemli hakemler görev alamıyorsa bu olayın arkasında çok önemli kulüpler var. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ, Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören bunların başında geliyor. Bir de Erman Toroğlu var. Bugün Futbol Federasyonu’nu da MHK’yı da Toroğlu yönetiyor. Ulusoy döneminde ciddiye alınmadığı için Haluk Bey’e karşı savaş açtı. Yoksa ona o dönemlerde bir şeyler sorulsaydı, fikri alınsaydı bu tür eleştirileri yapmazdı.


GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ BAŞROL OYNUYOR

MHK üyeleri maç vermedikleri hakemlere ikili konuşmalarda son derece pozitif davranıyor. Başkalarını hedef gösteriyorlar. Verdikleri üstü kapalı mesajlarda aslında Futbol Federasyonu’nu işaret ediyorlar. Federasyon üyelerini de bazı kulüp başkanları tehdit ediyor. Hatta ve hatta bu işlerin pazarlığını dahi yaptılar. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un Başkanı siyasi gücüyle başrol oynuyor. Sporu siyaseti içine gömdüler. Bütün bunlar Ulusoy döneminde yaşansaydı acaba ne yazılırdı?


HATALAR GÜNDEME GETİRİLMİYOR

Hiç kimse kusursuz değildir. Hata yapan hakemler ne yazık ki yargısız infaza götürüldüler. Benim 10 yılda yapmadığım hataları bugünkü bazı hakemler bir maçta yapıyor. Şöyle bir zihniyet de var.. Haluk Ulusoy’u yıpratmak için en zayıf halka olarak hakemleri kullandılar. Ulusoy’un döneminde hatalar “ Talimat mı aldılar?” şeklinde değerlendirildi. Şimdi ise daha vahim hatalar gündeme bile gelmiyor. Hakemlikte verilen komut diye bir şey yok. Bir hakeme bir maç kolay gelmiyor, hiçbir hakem bilerek isteyerek hata yapmaz. Soyunma odasında dakikalarca dua eden hakem bilerek kul hakkı yer mi?


HİÇBİR TELKİN GÖRMEDİM

Ulusoy döneminde “Adalet dağıtın” derlerdi. Levent Bıçakcı döneminde “Sakın şikâyet gelmesin” diye serzenişler oldu. Gittiğimiz her şehirde taksi şoförlerinden, yemek yediğiniz lokantada telkinde bulunan vatandaşlar dışında hiçbir yetkiliden telkin gelmedi. Vatandaşınki elbette masumane, yani espri yollu. Hocam bize bir penaltı versene” şeklinde...


ASIL KİRLİLİK KULÜPLERDE

Hiçbir dönemde hakem camiasının kirlendiğini düşünmedim. Bugün ülkenin savcıları, avukatları, paşaları tartışılıyor, suçlanıyor. Ancak asıl kirli olan bazı kulüp yönetici ve başkanlarıdır. Türkiye’de ortalığı yöneticiler bulandırıyor ve karıştırıyor. Menfaat çatışması yaşanıyor. En zayıf halka hakemler oluyor. Elbette her dönem hakemlerin içinde de Allah korkusu olmayan insanlar çıkabilir.


HAKEMLİĞİ DÖRT DÖRTLÜK YAPTIM

Hakemlikte her şeyi dört dörtlük yaptım diyebilirim. Hiçbir zaman sorun yaşamadım. Süper Lig’de 3 yıl kaldım, 10 yıllık heyecanlar yaşadım. Beşiktaş’ın 100. yıl maçını ben yönettim. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın 72 bin kişilik açılış maçında ben vardım. Unutulmayan Beşiktaş-Samsunspor maçında Cem Papila’nın 4. hakemi bendim. Cem haksız yere suçlandı. Maçtan sonra hüngür hüngür ağlayan bir insan bilerek hata yapar mı? Barcelona maçında 4. hakemlik yaptım.

En büyük hatam Trabzon’da dernek başkanı olmam ve dernek genel merkezi yönetimine girmekti. O dönem bütün Türkiye’de Süper Lig hakemlerini dernek başkanı yaptılar. Keşke olmasaydım. Sahada değil, dernek başkanlığında yıprandım. Pankart iftirasını o gün o dernekten dışlananlar attı.


ASIL HEDEF SELÇUK DERELİ

Bu MHK’nın asıl hedefi Selçuk Dereli. MHK üyesi Turgay Güdü bunu bana söyledi, “Ulusoy dönemini komple tasfiye edeceğiz” diye. Ama bunu bir anda yapamıyorlar. 2000 yılında Genelkurmay’ın isteği üzerine asker kökenli hakemleri 3 yıl içinde tasfiye ettiler. Ulusoy dönemi hakemlerini de 3 yıl içerisinde tamamen yok edecekler. Bunların planı bu. Bana göre dürüst hakemleri tasfiye ediyorlar. Yeteneği olan hakem sahalarda kalmalı, olmayan zaten kendi bırakır. Bu iş bir yetenek işidir.


TOROĞLU CAMİAYI BİRBİRİNE VURDURDU

Erman Toroğlu Türkiye’de hakem camiasını birbirine vurdurdu. Bazıları onunla ilgili “Merttir, inandığını söyler” dese de bunun gerçekle alakası yoktur. Ahmet Çakar şu anda hakem camiasının dobra ismi diyebilirim. Erman Toroğlu’nu kim arayıp pohpohluyorsa ekranda onu övüyor. Çakar’ın bir derinliği var. Sözü özü bir konuşuyor. Erman Toroğlu ise belden aşağıya vuruyor. Tek amacı var reyting. Hakem arkadaşlara tavsiyem, Toroğlu’nu izlemesinler, dinlemesinler. Bir köşe yazarının dediği gibi, “Toroğlu bir *****ın Mersin’den İstanbul’a kadar ne kadar uzadığını iyi bilir.” Çorak futbol tarlamızın Mersin’den İstanbul’a gereğinden çok uzayan *****ı gibidir Toroğlu.


DEMİRLEK 18. KURALI BİLMİYOR

Bülent Demirlek 18. kuralı bilmiyor. Trabzonspor-Sivasspor maçını bitirmeliydi. İyi niyetli ama FIFA’ya çıkmasına rağmen futbolu iyi bilmediğinden çok sorun yaşadı. Aziz Yıldırım’ın talimatıyla silindi. İsmet Arzuman’ı da

Maraton