1 ile 5 arası toplam 5 sonuç

Konu: 17 mayıs 2000'i hatırlayalım

Hybrid View

  1. #1

    Default 17 mayıs 2000'i hatırlayalım

    Arkadaşlar Milli takımımızın yaşattığı üzüntüyü bir nebze olsun hafifletmek için herkes o gün neler yaptığını anlatsın lütfen:aşağıdaki yazılar alıntıdır:
    bütün gün boyunca akşam için hazırlanılmıştı. okulda arkadaşlarla iddialara girilmişti. iddialara da sadece yürekten inanılarak girilmişti, sadece galatasaray'lı olduğumuz için değil!

    akşam televizyon karşısındaki yerlerimizi almış izliyorduk. maç sıkıntılıydı. ama oyuncularımız birer aslan gibi mücadele veriyordu. aslında seyircinin katkısı büyüktü bunda. parken stadında mı oynuyoruz yoksa ali sami yen'de mi belli olmuyordu. arsenal bastırıyordu, galatasaray ona karşılık veriyordu.

    ilk yarı golsüz bitmişti ve ikinci yarıya başlamıştık, hem de tempolu başlamıştık. iyi gidiyordu her şey. derken henüz 47. dakikada golü kaçırmıştık. hal böyle olunca inancımız daha da artmıştı. "alıcaz ulan bu maçı" diyordum evin içinde. ikinci yarının artık son dakikalarıydı, uzatmalar oynanıyordu maçta. derken bitti normal süre ve uzatmalara geçilmişti artık. ama derken o talihsiz an geliverdi. hagi atılmıştı oyundan. inanamıyorduk. evin içi küfürden inliyordu resmen "bu yapılır mı hagi?" diye.

    maç devam ediyordu her koşulda. bir yandan henry'le geliyordu arsenal ama taffarel "bu kadar kolay değil" dercesine geçit vermiyordu ve resmen bizleri ekrana daha da yaklaştırıyordu. sonrasında kanu deniyordu şansını ama yine taffarel izin vermiyordu. işte o an oyuncular daha da bi azimle bastırmaya başlıyordu. ama şanssızlık yakamızı bırakmıyordu. bülent saha kenarına gitmişti. omzunda problem vardı. normalde oynayamazdı, oynamaması lazımdı. ama o dinlemedi. girdi tekrar oyuna. işte o andan itibaren herkesin aklında tek bir şey vardı "bunca emeğin karşılığı yenilgi olamaz!".. ve fatih hoca kenardan "pres yapın!" diye bağırıyordu. inanamıyorduk gözlerimize. 110 dakika koşmuş oyuncular bunlar olamazlardı. hala sahanın her yerine gidebilmek için koşuyor pres yapıyorlardı. gözlerimiz dolmuştu.

    artık penaltılara gelmişti sıra. önce ergün gidiyordu topa, ama emindi kendinden. ve golü yapmıştı. onun ardından gelen suker direğe nişanlamıştı topu ve bizler havalardaydık. sonra hakan geldi topun gerisine. o da kaçırmadı, ama onun ardından gelen parlour da golü yapmakta zorlanmadı. ve sıra ümit'teydi. geldi geldi ve vuruşunda top ağlardaydı. şimdi viera gelmişti topun gerisine. hepimiz "allahım nolur kaçırsın" diye dua ediyorduk. ve o da suker gibi direği tutturmuştu. işte artık dualarımız kabul olmak üzereydi. popescu'muz geliyordu topa. o atarsa kupa bizimdi. bekledi, biz de gözlerimiz kapalı bekledik. geldi geldi ve...

    evet, artık kupa bizimdi. bütün oyuncular tribünlere koşmuştu. fatih hoca saha kenarında yere eğilmiş ağlıyordu. bizler ise televizyon başında ağlıyorduk.

    hiçbir şeye değişilmez bu duygular. hala hatırladıkça gözlerim doluyor, tüylerim diken diken oluyor. ne mutlu ki o zevki yaşadık. inşallah daha nicelerini yaşarız..

    devleri bir bir dize getirdik arsenal'e parken'i dar ettik g.sarayımız'la tarihe geçtik. 10 kişi kaldık ama yılmadık sakatlandık, asla yıkılmadık aslanımız'la yine destan yazdık
    17 mayıs 2000... tarihe yeni bir türkiye bayramı olarak geçecek artık. görenler görmeyenlere, bugünü yaşayanlar çocuklarına, torunlarına anlatacak. dev taffarel'i... mehmetçik bülent'i... cengaver hakan'ı... o aslanları... tarih unutmayacak, efsaneleri türkiye yıllar geçse de gururla anacak.
    ne devleri yıktık birer birer... sahada yıkamadılar, her yola başvurdular, başaramadılar. hagi'ye haksız kırmızı kart gösterildi, yetmedi. bülent sakatlandı, pes etmedi. arsenal ne yaptıysa yıkamadı. çünkü onlar kahramandı, hepsi birer altın adamdı. ve altın adamlar, hakları olan kupaya bilek gücüyle ulaştı

    şan bizim, şeref bizim
    kim bekliyordu ki bunu!
    terim, "türk futbolunda heyecanı mayıs ayına taşıyacağız" derken, kim inanıyordu!
    belki bir kaç kişi... ama mutlaka galatasaray onbiri...
    inandılar, kazandılar.
    avrupa'nın devlerini yıktılar, uefa kupası'na galatasaray'ın, türkiye'nin adını yazdırdılar...
    sağolun aslanlar... varolun çocuklar...
    şan bizim, şeref bizim... ve yarınlar da bizim...

    öyle bir başladık ki maça... tribünde üstünlüğü ele geçiren taraftarlarımızın da desteği ile fırtına gibi... hagi haksız bir kararla kırmızı kart gördü, yılmadık... bülent sakatlandı, kolunu sardı, devam etti, yılmadık...
    çünkü sahada 11 veya 10 kişi değildik...
    70 milyon galatasaraylıydık... ve bileğimizin gücüyle söke söke kazandık.

    3. ve 16. dakikalarda arif'le yokladık arsenal kalesini, seaman'ı geçemedik. 26. dakikada hakan şükür'ün dengesini kaybetmesine rağmen vurduğu şutun auta gitmesine yandık. 34. dakikada overmars'ın nefis vuruşunda taffarel'in kurtarışıyla rahatladık.
    ah o 48. dakikada... hagi, okan'a, o da hakan'a aktardı. hakan'ın şutunda direkten dönen topa yandık. 70. dakikada capone'nin şutu seaman'ı yıktı ama gol olmadı, üzüldük.
    normal süre bitmiş, umudumuz artarak devam etmişti... 95. dakikada adams'la karşılıklı itişen hagi'nin haksız bir kararla kırmızı kart görmesine yandık. ama inanmıştık bir yere... yılmadık. ve her geçen dakika devleşen taffarel'e şahit olduk. 104. dakikada henry'nin, 108. dakikada parlour'ın, 112. dakikada kanu'nun şutlarındaki kurtarışlarıyla gurur duyduk.
    ve penaltılar... ergün attı... suker, direğe çarptırdı. hakan şükür ağları havalandırdı. parlour karşılık verdi. ümit yine kaçırmadı... vieira'nın şutu direği salladı. ve popescu son vuruşu yaptı:
    galatasaray şampiyon... ne mutlu türkiye'ye.

    'yarınlar da bizim'
    terim, "konuşmakta güçlük çekiyorum" dedi ve ekledi: "ülkemize hayırlı olsun. inşallah devamını da getiririz"
    galatasaray teknik direktörü fatih terim, maçtan sonra konuşmakta güçlük çekiyordu... "ne diyeceğimi bilemiyorum" dedi, "kelimeler boğazıma düğümleniyor" diye de ekledi.
    sarı - kırmızılı takımın hocası, derin bir nefis çektikten sonra da devam etti:
    "yarınlar da bizim... ülkemize hayırlı olsun. inşallah devamını da getiririz. bizi destekleyen bu insanların hepsine teşekkür ediyorum. bize güvenen herkesle, bu çocuklarımla iftihar ediyorum. inşallah devamını da getiririz."
    ve penaltı kahramanları... topa gelirken neler düşünüyorlardı? ne hissediyorlardı?
    önce ilk penaltıyı atan ergün de söz:
    "çok heyecanlıydım. ama hocam ilk penaltıyı atar mısın, diye sorunca kabul ettim. derin bir nefes çektim. soğukkanlılığımı sağlamaya çalıştım. ve vurdum. gol olunca dünyalar benim oldu."
    sıra son penaltıyı atan popescu'da:
    "benim futbol hayatımın en önemli vuruşu herhalde buydu. bu güzel ülkeye bu mutluluğu yaşattığımız için çok mutluyum. herhalde şu an dünyanın en mutlu insanı benim."

    yer yerinden oynadı!
    dünya'nın dört bir yanındaki türkler maçı coşkuyla izledi, çeşitli illerde de şölenler düzenlendi
    galatasaray'ın uefa kupası finalinde arsenal'le oynadığı karşılaşma nedeniyle dünya'da adeta yer yerinden oynadı.
    dünya'nın dört bir yanındaki türkler maçı coşkuyla izledi. avrupa ülkelerinde, abd'de, afrika'da, asya'da ve avustralya'da maç için dev ekranlar kuruldu.
    kazakistan'da türk şirketleri tarafından işletilen üç otelde sporseverler için özel programlar hazırlandı.
    almanya'da, fransa'da, hollanda'da, avusturya'da ve diğer avrupa ülkelerinde türkler karşılaşmayı tezahüratlarla izledi.

    taksim'de izdiham
    taksim'de kurulan dev ekran nedeniyle izdiham yaşandı. binlerce taraftar ellerinde bayraklarla maçı izledi.
    istanbul'un her bölgesinde aynı tür uygulamalar göze çarptı. izmir, ankara, adana ve diğer illerde de dün sarı - kırmızı bir gece yaşandı.

    [/quote]

  2. #2
    Nesil
    2005
    Yer
    edirne
    Yaş
    34
    Mesajlar
    140

    Default

    evet ya cok güzel bir geceydi o gece

  3. #3

    Default

    güsel olmuş

  4. #4
    Nesil
    2005
    Yer
    İstanbul-Kadıköy / Adana
    Yaş
    37
    Mesajlar
    922

    Default

    maçın, yani penaltıların bitişine kadar evt. benim için de çok güzeldi..sonuçta türk takımı kupayı almıştı ben de mutluydum..ama bi fenerli olarak ondan sonraki görüntüler sinirlerimi altüst etti sonuçta evimin önünden galatasaraylılar geçiodu bağıra bağıra.. ve kendi kendime yakındım"neden avrupada sadece galatasaray var?"
    YANLIŞ ANLASILMASIN SEVİNDİM BEN ŞAMPİYONLUĞA SADECE FENERİN O SIRALAR KÖTÜ OYNAMASI BENİ ÜZÜYODU
    şimdi öyle bi derdim yok ama..gayet mutlu ve memnunum(bu mutluluğumda ergun gürsoyun da payı var konuşması sayesinde)
    FENERBAHÇE

    Hep Destek Tam Destek

  5. #5
    Nesil
    2003
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    217

    Default

    doğruyu söylemek gerekiyosa ben o geceyi hatırlamıyorum.. sadece o günü hatırlıyorum.. maçı bile tekrar izledim... kendimi kaybetmişim hafiften

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •