1 ile 2 arası toplam 2 sonuç

Konu: ‘Aklım Ay Yıldız’da kaldı’

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2006
    Yer
    Sükrü Saracoglu Stadı
    Mesajlar
    69

    Exclamation ‘Aklım Ay Yıldız’da kaldı’

    Önder Turacı, Fenerbahçe’ye gelişinden bugüne yaşadıklarını FANATİK’e anlattı: ‘Yazık, çok üzülüyorum. Türkiye Mili Takımı’nda oynamak en büyük hayalimdi. Ama olmadı işte’ ‘AZ’ye hiç şans tanımıyorum. Çünkü Zico mükemmel bir hoca ve takıma da iyice alıştı’ ‘Fenerbahçe’ye gelerek ne kadar doğru yaptığımı, geçen 2,5 yıldan sonra daha iyi anlıyorum’

    Galatasaray’ın rüyalarını sona erdirmiş ve kolları açılan Sarı-Lacivertli formaya salmıştı kendisini. Alex’le aynı gün transfer edilmesi belki önem arzını azaltmış gözükse de o günlerde, anlaşıldı değeri bugünlerde. Değerini tek anlayamayan galiba sadece Galatasaray değil, bir de Türkiye Futbol Federasyonu!
    Konuşmaya başladığımızda suratı bir asık ki sormayın. Nedenini, konu Milli Takım’a geldiğinde anladım. Haklı bu çocuk. Düşünün ki, Milli Takım’da oynayabilmek için bir de üstüne para harcamış. Ve diyor ki, “Artık ilk fırsatta Belçika Milli Takımı formasını giyeceğim.” Bakın bu sözleri Önder Turacı’ya söyleten faktörler neler, okuyalım ve anlayalım:

    - Geldiğin ilk günü ve basın mensuplarının kalabalığı karşısında yaşadığın şaşkınlığı dün gibi hatırlıyorum. Alex de seninle aynı gün transfer olmuştu.
    Tam 2,5 sene geçti o günden bugüne. Şimdi anlıyorum ne kadar doğru bir seçim yaptığımı. Profesyonel futbolcu olarak gerçekten mutluyum. Bu çok önemli bir nüanstır insan hayatında. Tam bana göre büyük bir camiadayım.

    - Daum’la da çalıştın, şimdi de Zico ile devam ediyorsun. İlk başta biraz problemler yaşandı yeni hocayla galiba. Oyun düzeni oturdu mu sence?
    Başta stoper oynuyordum, şimdi sağ beke alındım. Standard Liege’de de hem stoper, hem sağ bek oynuyordum. Yani iki mevkiye de alışığım. Hocam da beni yeterli buluyor ki, oynatıyor. Zorlandığımı söyleyemem. Tabii zorlanmamamın başlıca sebebi de işim ve bulunduğum takımı sevmemdir. Birisi eksik olsa başarılı olamazsınız. Oyun düzeni tabii ki oturdu ve daha da değişerek gelişecektir.

    - Edu ve Lugano ile durumlar nasıl peki?
    Önceleri oyun anlayışlarımızı, tarzlarımızı tanımıyorduk. Büyük bir handikaptı takımımız için, fakat kısa sürede bunu aştık. Çünkü herkes belli bir yetenekte ve futbol görüşündeydi. Alışınca her şey düzeldi. Takım onları tanımıyordu zaten, ama kolay aştık elele.

    - AZ Alkmaar maçı var sırada...
    Onlara da fazla şans tanımıyorum. Zico o kadar mükemmel bir hoca ki, o da ısındı artık takıma...

    - Zico’nun neyi farklı, hepiniz ağız birliği yapmışçasına konuşuyorsunuz?
    Öncelikle her mevkiyi ayrı çalıştırıyor. Bu çok önemli faktör bir futbolcu ve takım oyunu adına. Grup çalışması yaptırıyor. Defans, orta saha, forvet ayrı, sonra sağ bekler, sol bekler, stoperler ayrı çalışıyor. Herkese eksikler veya taktikteki roller tek tek anlatılıyor, uygulamalar yapılıyor. Mesela 4’lü defansı koyuyor kalenin önüne, kendisi orta yaparak bize topu uzaklaştırıyor, araya adamlar sokup mücadele ettiriyor. İyi ders çalıştırıyor. Daha iyi futbol oynadığımız ortada.

    - Sana ne uyarılarda bulundu bugüne kadar?
    Kademeye dikkat etmemi çok istiyor. Bir de Lugano’nun arkasına girmemem için sık sık uyarıyor. Kafa toplarını ortaya veya arkaya çıkarmamamı söylüyor. Çok önemli faktörler yaptırmaya çalıştıkları.

    - Bu konuda eksiklerin mi vardı da uyarıyordu?
    Düzeltme adına herkese benzer uyarılar yapıyor zaten. Eksiklerim mutlaka vardır. Kimse mükemmel değil. Eksik yanlarım bana kalsın.

    - Peki gelelim en önemli konuya, Milli Takım’a... Neler oluyor, herşeyin doğrusunu senden öğrenelim.
    Levent Bıçakcı Futbol Federasyonu Başkanı iken Milli Takım’da oynamam için başvurulması gerekiyormuş. Fakat 11 gün geç başvurmuşlar. İşte o 11 gün gecikme yüzünden 2 yıl kaybettim. Yazık, üzülüyorum. Türkiye Mili Takımı’nda oynamak en büyük hayalimdi. Hayallerimi süslüyordu o forma. Ama olmadı.

    - Peki sonraki federasyon uğraşmadı mı?
    Türkiye’de oynamayı çok istiyordum. Belçika Futbol Federasyonu Başkanı ile de konuştum, kendisi bana izin de verdi ve beni anladığını, kendisi olsa benim gibi davranacağını da beyan etti. Fakat hukuka göre Belçika Milli Takımı’nda oynamam gerektiğine karar verdi FIFA. Belçika’nın en ünlü avukatını tuttum, Dupont’u. Çok uğraşmış. Türkiye Futbol Federasyonu’na öneriler vermiş, ne yapmaları gerektiğini anlatmış, fakat hiçbir cevap alamamamış. FIFA’yı aramış, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir şeyler gelip gelmediğini sormuş, maalesef gelmediğini, bir girişim olmadığı cevabını almış.

    - Yani ilgilenilmemiş...
    Aynen öyle, anlamam mümkün değil. Avukatıma göre bu federasyon da uğraşmadı.

    - Fatih Terim’le konuştun mu?
    Evet, 2 kez konuştum, ama olumlu yönde bir sonuç çıkmadı. Olmuyor, olmuyor. Kariyerim önemli. Milli Takım’da oynamak iyi bir vitrin. Futbol kariyerimde neden Türkiye Milli Takımı’nda oynamayayım ki? Ayrıca transfer piyasası açısından da Milli Takım’da oynamak ayrı bir durum.

    Röportaj: Cüneyt Karakaya

  2. #2

    Default

    Türk Milli Takımının 'berbat' olan defansını bir nebze toparlayabilirdi eğer milli formayı giyseydi. Kısmet değilmiş.

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •