Şimdi birşeyler yazabilecek konumdayım.
AYKUT KOCAMAN
Kocaman yüreği ile bu şampiyonluğun baş mimarlarından.Fenerbahçe'yi bu travmadan çıkarabilmek kolay değildi.Özellikle Yeni Malatyaspor maçından sonra umudumu yitirmiştim ne yalan söyleyeyim.Ama Gaziantepspor ve Bucaspor maçından sonra inanmaya başladım.
Alex'inden Mert Günok'una kadar bütün takımın büyük emeklerinin olduğu bir şampiyonluk.Analarınızın ak sütü gibi helal olsun.Konuşanlara inat bütün şampiyonluktan daha tertemiz bir şampiyonluk.
Biraz önce kız arkadaşımla konuştum.Büyükçekmecede kutlamalarda Trabzonsporlular Fenerbahçelilere saldırmış,bıçaklananlar olmuş.Buna da allah rahmet eylesin desene.Biz de üzüldük 3 yaşında bir çocuğa.Sonuçta çocuk yani.Ama bunu bütün camiaya mal edemezsiniz,Fenerbahçenin şampiyonluğunu karalayamazsınız.
Bizde taraftarız ama sokağa bile çıkıp bağırmadık sadece tvden izledik sevindik ve internette birbirimizi tebrik ediyoruz. Sonuçta abartmayada gerek yok bu sevinci... Silah atıyorlar sanki o silahı sıkanı biliyoruz veya silahı sıkınca namı yürüyor... Magandaları taraftarlardan ayırmak lazım.
Benzerine zor rastlanır acayip bir sezon geçirdik. İlk yarıda rezalet sonuçlar, Avrupa'dan elenmenin verdiği üzüntü, ZTK'dan Fenerbahçe formasına yakışmayacak şekilde grubu son sırada tamamlayıp elenmenin verdiği üzüntü, ligde derbilerde yüzü gülmemiş bir Fenerbahçe vardı. Ancak ikinci yarıda öyle bir performans sergiledik ki bir daha böyle bir performansı herhangi bir takımın sergileyebileceğini hiç zannetmiyorum. Son 18 maçta 17 galibiyet ve 1 beraberlik; muhteşem.
İkinci yarıda Trabzonspor'la aramızda 9 puanlık ciddi bir fark vardı ve tek rakip Trabzonspor değildi. Bursaspor da bizim önümüzdeydi, Beşiktaş tam olarak kopmamıştı. Ancak değerli 3'er puanları sırasıyla toplayarak kupaya uzandık. 2. yarıda birçok kırılma maçı oldu. Antalya'da aldığımız galibiyet, geriden gelerek çevirdiğimiz Beşiktaş, Galatasaray, Eskişehir maçları, Ankara'daki Gençlerbirliği maçı, deplasmandaki Eses maçı, son dakikada kazanılan Gaziantep maçı.
Bu başarıda kutlanması gereken çok kişi var. Başta kırılmadık rekor bırakmayan Alex. Ardından Emre, Gökhan, Lugano, Yobo ve birkaç oyuncu haricindeki tüm oyuncularımız. Daha sonra 2. yarıdaki takımın birlikteliğini sağlayan Aykut Kocaman. Transfer yapmadığı için çok eleştirdiğimiz ancak takıma güvendiğini belirten ve büyük risk alan Aziz Yıldırım. Son olarak evde, deplasmanda sürekli olarak takımının yanında olan Fenerbahçe taraftarı.
Aziz Yıldırım'ı birçok açıdan eleştiririm ancak Fenerbahçe'yi sürekli olarak yarışın içinde olan bir takım haline getiren de yine Aziz Yıldırım'dır. Geçen sezonki travmadan sonraki sezon takımın şampiyon olması kolay bir iş değil. Bugün Sivas maçında yüzlerce önemli maça çıkmış Alex'in, kariyerine 16-17 yaşlarında başlayan, onlarca milli maç oynayan, İtalya'da, İngiltere'de onlarca önemli maça çıkmış Emre'nin bile yüzünden gerginlikleri, tedirginlikleri anlaşılıyordu. İsterse 100 bin kişilik statta kendi seyirciniz önünde oynayın, isterse rakibinizin hiç bir hedefi olmasın, kadronuzda milyon €'luk değerde oyuncular olsun yine de o travmanın etkilerini aşmanın kolay olmadığını gördük.
Direkt olarak Şampiyonlar Ligi'ne gitmenin sevincini de yaşamamız lazım. Şampiyonlar Liginin o müziği bile insanı ayrı bir havaya sokuyor.
Yazacak çok şey var ama insan bir türlü toparlayamıyor.
Bu başarıda en ufak emeği geçen tüm insanlara teşekkürler.
Son olarak dar kadrosuyla 82 puan toplamayı başaran Trabzonspor'u da tebrik ediyorum.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Fenerliler üstüne alinmasin dedim zaten ve ülkemizin heryerinde görüyoruzda dedim. Baska ölen varsa onlarada tabi Allah rahmet eylesin ve Allah yardimcilari olsun. bu konuda taraftarlik yapmam.
Fenerbahçe'nin sampiyonlugunu'da karalamiyorum diger konu'da tebrik ettim zaten hakettiniz sampiyonlugu kazandiniz ve burdada TEBRIK ederim![]()
Bu arada Yeni Malatyaspor'uda kutlarım. Bizim takımı aslında yola getirdiler![]()
İkinci yarıdaki muhteşem form grafiği, üstüne gelen şampiyonluk. Helal olsun. Tebrik ederim.
Trabzonspor da buna benzer şeyler hakettiler, onları da ayrıca tebrik etmek lazım. Güzel ve çekişmeli bir sezon oldu, bu iki takım sayesinde.
2.yarıda yakalanan müthiş bir takım ruhu var.
Aykut Kocaman'ın bu işe müthiş bir şekilde sarılması.Yobo'nun oğlunun doğum gününde bütün takımın orada olması.Şu an aklıma gelmeyen müthiş kenetlenmeler.
Tebrikler beyler iyi kutlamalar![]()
Tebrikler Fenerbahce'ye. Futbolun bir takim oyunu oldugunu herkese hatirlattilar.
Keske Emre biraz Alex olabilse
Tebrikler Fenerbahce, kimsenin cani yanmadan kutlayin sampiyonlugunuzu
[YOUTUBE="ntqVS6Lb054"]KOCAMAN[/YOUTUBE]
KOCAMAN adam için hazırlanmış ufak bir belgesel![]()
2011
( 20 ) - ( 1+1 )
( 20 ) - ( 2 )
Sonuç: 18
![]()
![]()
Fenerbahçe'nin 18.Şampiyonluğu Kutlu Olsun
![]()
![]()
...
Şampiyonuz, daha söylenecek bir söz KOCAMAN GÖNÜLlere hediye olsun.![]()
Maç sonu Fenerbahçe TV'de Samandıra Tesisleri'ndeki kutlamalara yer erildi, orada oyuncuların Aykut Kocaman'a yaptığı tezahurat ve Aykut Kocaman'ın oyunculara koşusu, muhteşemdi, bunun fotoğrafını arıyorum, denk gelen olur da paylaşırsa sevinirim.
Aykut Kocaman, sen bizim KOCAMAN gururumuzsun. Kendisi hatırlıyor mu acaba, Beşiktaş ikinci devreye süper giriş yaptığında sorulmuştu, 17'de 17 yapacak deniyor, ne diyorsunuz diye, futbolda böyle şeyler çok zor olur demişti, kendisi neredeyse o zoru başaracaktı.
İlk o resmi istememin sebebi aslında futbolcuların hocalarına duydukları saygı ve sevgi, ilk devre de aynı oyuncular vardı, 2. devre de aynı oyuncular. Ama takımda kenetlenme, birlik ve beraberlik ruhu oluşturuldu, aidiyet duygusunu geliştirdi Aykut Kocaman ve bu günlere geldik.
Alex sezonun parlayan yıldızı olsa da, en az süre olup takımın şampiyonluğuna etki eden Güiza ve Mert'in bile katkısı var bu şampiyonlukta. Sonrasında da bu birliği sağlayan Aykut Kocaman. Duruşunun yanısıra teknik yönden de yazılacak çok şey var ama bunları şimdi yazmanın anlamı yok, önümüz yaz, bol bol değerlendiririz. Sadece takıntılı olmaması, çok rahat gerektiğinde sistem değiştirebilmesi, doğru oyuncuları transfer etme düşüncesi geleceğe daha olumlu bakmamızı sağlıyor.
4 oldu, şimdi sıra yine favori gördüğüm Erkek Basketbolcularda. Ayrıca senelerdir her branşta Fenerbahçe'yi sürekli şampiyonluğa oynatıp bize bu haklı gurur yaşatan tüm yöneticilere de teşekkürler.
Maça dönecek olursak... Stoch ofansta her ne kadar çok güzel işler yapsa da, özellikle dün, top rakipteyken sadece seyrediyordu. Birkaç defa zemin nedeniyle kayıp top kaybetti ama geriye dahi koşmadı. Keza Selçuk, attığı gol bir tarafa, rakibi bozma adına hiç hamlesi yoktu. Orta saha yol geçen hanı gibiydi. Adamlar üç pasta kalemize iniyordu. İşte devre arası Aykut hoca çok mühim bir karar aldı ve Stoch'un yerine Cristian'ı aldı. Orta sahayı kalabalık tutma adına... Devre arası arkadaşlara söylemiştim: "Sol kanadımız başımıza çok iş açacak. Stoch göstermelik olarak bile pres yapmıyor. Acaba bir Caner filan düşünülebilir mi?"
Tabii devre başında Stoch'un çıkıp, Cristian'ın girdiğini gören arkadaşlar dahi, yani 2 dakika önce bana hak verenler, "Stoch oyundan alınır mı, n'aptın Aykut hoca" diye homuranmaya başladı. Gerisini siz hesap edin. Oysa attığımız 3. golde akın Christian'ın önde yaptığı bir baskı sonucu kaptığı topla başladı. Devamında faul ve Alex'in usta vuruşu: 3-1.
Bunun dışında Lugano yediğimiz ilk golde topu taca veya kornere atmak yerine ileri vurmayı, yahut rakibe çarptırıp çıkartmayı denedi. Çok dengesiz yakalandık ve final maçına çıkan bir takıma hiç yakışmayacak feci bir gol oldu. Yine 2. golde Barcelona özentisi top çevirmeye yeltendik. Ama unuttuğumuz birşey var ki, Barcelona geride yapmıyor bu pas trafiğini. Rakip kalenin önünde kuruyor oyunu. Yine Lugano kaynaklı bir hata ve yine "acaba" paniğine sevkeden yediğimiz 2. gol... Eğer Yobo'nun attığı 4. gol o kadar erken gelmeseydi, sahadaki futbolcularda panik dozu tavan yapacak ve belki büyük bir facia daha yaşayacaktık. Biz imkanı yok, tek farkla bu maçı elimizde tutamazdık.
3. golü 2 dakika daha erken yesek, yahut maç 2 yerine 4 dakika uzasaydı, yine saçma sapan birşeyler olabilirdi. Biz fırsatı tepmek için elimizden geleni yaptık ama takdir-i ilahi, bu defa son dakikada bizim gülmemizi istedi. Şükürler olsun.
Maç 4-2. Dakika 89. Maçı izlediğim parkta kimse rahat değil. Hoplayıp zıplamak lazım. Yok... Kimse güvenemiyor. O an aklıma sık sık yıllar öncesinin Bayern Münih-M.United arasında oynanan şampiyonlar ligi finali geliyor. Kovmaya çalışıyorum aklımdan, gitmiyor. (90. dakikaya 1-0 önde giren Bayern, 3 dakikalık uzatma bölümünde yediği 2 golle, Avrupa Şampiyonluğunu kaptırmıştı.) İşte tam bu esnada 2 dakika uzatma gösterildi. Aradan 20 saniye geçmeden 3. golü yedik. "Eyvah" dedim, "eyvah, aklıma gelen başıma gelecek." Gelmedi. Elhamdülillah.
Şampiyonluk maçına çıkan bir takımın bu kadar basit goller yemesi, elinin ayağına dolaşması, hatta taraftarın son dakika 2 farka rağmen rahat olamaması ve korku filmi izler gibi gerginlik yaşaması, camia olarak ne büyük bir travma yaşadığımızı göstermeye yeter. 2006 ve 2010, dün akşam Sivas'ta da ayağımıza dolandı. Ama bu defa sendelesek bile düşmedik. Lakin gelecek sezon planlanırken, şampiyonluğun bazı kusurları örtmesine de izin vermemeliyiz. Büyük bir iş başardık, son 18 maçın 17 tanesini kazanmak destanlık bir iş... Ama herşey güllük gülistanlık değil... Transfer döneminde birkaç nokta atışı şart...
Fenerbahçe'nin ikinci yarıda gösterdiği performans takdire şayandı gerçekten. 18 maçta 52 puan sınırları zorlayan bir olay. Tebriği hakediyorlar. Ama tartışmalar oldu ama iddialar ortaya atıldı ama sinirler gerildi neticede Fener şampiyon oldu.
Sabah sabah aklıma bir nokta geldi bunu forum üyeleri için söylemiyorum keza amacım ortamı katmak karıştırmak falan da değil. Sadece aklıma geldiği için söylüyorum.
Biz iki sene önce şampiyon olduğumuzda devreyi Galatasaray'dan 4 yiyerek 6. sırada tamamlamıştık. Sezonun ikinci yarısındaki üstün performans şampiyonluğu getirmiş ama bu müthiş performans 'Fener ve Galatasaray'ın kötü olduğu sezonda kazanılmış bir şampiyonluk' söylemleriyle karalandı. Şimdi Fenerbahçe 'Beşiktaş ve Cimbom'un kötü olduğu sezonda kazandınız' şeklinde itham edilse yakışıksız olduğu kadar da sinir bozucu olmaz mı ?
Dediğim gibi sadece içimden geldiği için böyle bir şey yazdım , aklıma geldi işte. Fenerbahçe'yi tabiiki bu olağanüstü performanslarından dolayı tebrik ederim.
Bir açıdan haklısın. Ama sanırım o sezon Beşiktaş 82 puanlık bir performans sergilemedi. Bu sebeple "Beşiktaş iyi değildi ama Fenerbahçe ve Galatasaray çok kötüydü" mevzuuları döndü. Oysa bu sezon 82 puan toplayan 2 tane takım vardı.
Tabii, bence Galatasaray ve Beşiktaş'ın kötü olmasından çok avantajımız şu oldu: Düşecek takımların erken belli olması... Bu hem bizim, hem Trabzon'un avantajı oldu. Yani Bursa dışında tam saha "Çanakkale geçilmez" diye kapanan bir rakiple karşılaşmadık. Zaten Bursa'ya da puan kaybettik.
Yazacak çok şey var ama uzun uzun yazamayazcam.Teknik heyetinden malzemecisine doktoruna yönetimine herkesin çok büyük bir payı var ama iki kişiyi ön plana çıkarmak lazım.Öncelikle Fenerbahçe'nin tarihine altın harflerle ismini yazdıran Alex diğeride takımda birlik beraberliği sağlayan,hatalarından ders çıkartıp sürekli daha olumlu işler yapan Aykut Kocaman.3 yıl aradan sonra şampiyon olmak çok güzel bir duygu.Şampiyonlukta emeği geçen herkese tebrikler.
18.Şampiyonluğumuz Kutlu Olsun.
Sadece Beşiktaş ve Galatasaray'ın kötü olması değil, ligde erken kopmaların yaşanması bu durumu doğurdu. Yarışa katılan Fenerbahçe ve Trabzon vardı ve Fenerbahçe Trabzon'u ikili averajda geçerek zaten hakettiğini gösterdi. Ligin diğer takımları bu 2 takımı zorlayabilseydi ikisi de 82 puan toplayamazdı, Beşiktaş sanırım o sezon 73 ya da 75 puanla şampiyon olmuştu, 2 takımın 82 puan alması pek rastlanacak bir durum değil ligimizde.
Hakan abi sen bu forumda hepimizden daha fazla bilinçli yorumlar yazan abimizsin. 82 puanlık performans göstermemiş olabiliriz ancak şampiyonluk performansı göstermişiz değil mi ? Ben o zaman bu şampiyonluğun lekelenme çalışmalarına çok sinirleniyordum şimdi aynısı Fener'e yapılsa bir o kadar sinir bozucu olur. Bu takım öyle veya böyle son 18 maçta 52 puan toplasın ama başkaları kötü diye şampiyon ilan edilsin. Öyle bir dünya yok bence. Aynısı bize yapıldığında da bas bas bağırmıştım.
Olabilir, 75 puanla Zico döneminde şampiyon olmuştuk sanırım, o nedenle 75 aklımda kalmış sanırım.
Güne şampiyon olarak uyanmak çok güzel. Seneye birkaç takviye ile Şampiyonlar Liginde elimizden geleni yapıp ülke puanınada katkı yapmamız gerekli. Aynı şekilde İnşallah Trabzon'da Şampiyonlar Ligi'ne gider.
Gaziantep ve Bursa'danda avrupada başarı bekliyorum. Umarım herşey ülkemiz futboluna yararlı olur.