Semih Kaya’nın babası Memiş Kaya, “Ben 20 yıl kahvecilik yaptım. Çocuklarımla pek ilgilenemedim. Büyük ağabeyi Sami için “İyi top oynuyor” dediler. Bergamaspor’a gönderdim. Ama seçmede almamışlar. Sonra bir yakınımız, “Ağabey sen yanlış adamı gönderiyorsun. Asıl topçu olacak ufak oğlun Semih” dedi. Ben bilmiyordum bu yeteneğini. Benim bildiğim Semih’in atletizmde 7-8 tane Bergama bölgesinde okullar arası birinciliğinin olmasıydı.
Yolladık Bergamaspor’a Semih’i. O da elendi. Sonra Semih’i, Aliağa’dan istediler. Sonra Altay’a gitti. Ardından ben “Semih’ten futbolcu olacak galiba” dedim.
Altay’da bu kez zorluklar başladı bizim için. Gücüm yetmiyordu. Altay tesislerde kalmasına da izin vermedi. “Aylık bağlayın” dedik o da kabul edilmedi. Ne yapacağız diye düşündük.
Ben çiftçilik de yapıyorum. Hayvanlarımı, römorkümü sattım ve Semih’e İzmir Çamdibi’nde ev tuttuk. Para yetmiyordu. Ağabeyi destek olup ekstra çalışıyordu. Dedesi de hayatta köyünden vazgeçmez. Öldürsen evini, köyünü bırakmaz. Ben babamdan rica ettim “Bu çocuk futbolcu olacak. Ben kahveyi bırakamam. Burası aksar” dedim. “O zaman ben gider bakarım” dedi. Dedesi ve babaannesi de onunla kaldı. Sonra Galatasaray’dan o zaman alt yapı sorumlusu Ali Yavaş istedi oğlumu.
Semih’i tanıyan hiç kimse bu hareketine şaşırmamıştır. Bergama’ya geldiğinde yırtık, pırtık elbiselerini giyer öyle dolaşır. Çünkü, “Ben köylü çocuğuyum” der. Tarladan gider eve, yemek yer. Çoğu da imrenip “Helal olsun” der. Hala da tarlaya çıkar, sürür”