Quote Originally Posted by anil luque View Post
O kadar merak ediyorsun söyleyeyim abi. YD'ye karşı olan tepkilerin ayyuka çıktığı maç 2009-2010 sezonunda İnönü'de oynanan Denizlispor maçıdır bildiğiniz üzere. Bizzat o maçta kapalı tribündeydim hatta ve hatta olayların ortasındaydım desem yeridir. Alen'in tam karşısında ve çok yakın bir yerde olmamız itibariyle olayların içinde kaldık. Patlak noktası ise şu ; Alen her ne olursa olsun maçta yönetime tepki yok maçtan sonra istediğinizi yapın diye tabir-i caizse bir taraflarını yırttı ama yine de dinlemeyip yönetime tepki koyanlar oldu. Bütünsel bir tepki değildi. 2 dakika 4 dakika 10 dakika derken tam maçın başlamasına yakın olaylar patlak verdi. Kapalı alttan üste çıkan yanlış hatırlamıyorsam Karagümrüklüler ortalığı birbirine kattı. Zar zor yatıştırıldı ortalık. Olayla en ufak ilgisi olmayan alt tribünün niye böyle birşey yaptığına kimse anlam veremedi haliyle. Yanılmıyorsam devre arasında olayın YD ile ilgili olabileceği haberi tribüne ulaşınca ikinci yarı tribün koptu ve toplu bir şekilde protestolar başladı.

Şimdi burada taraftar ne yapsın ? Tepkimizi makul sınırlarla ortaya koyuyoruz müdahale geliyor. Tepki koymasak yine olmaz istemiyoruz bu adamı. Herşeyi göze alıp kendi bildiğimizi okusak yine Denizli maçındaki görüntüler çıkacak ortaya. E bundan etkilenecek olan yine Beşiktaş camiası , başta sahadaki topçular. Onların da morali sıfıra inecek. Kulübün itibarına düşecek gölge ayrı bir sorun. Adam hanedanlık gibi kafaya koymuş oğluna bırakacak resmen başkanlığı. Bu kadar parayı cebinden babasının hayrı için vermedi ya , gönderilmesini veyahut herhangi birinin bu borcu göze alıp aday olmasını imkansız kılmak adına verdi.

tüm bu olayların çerçevesinde bu taraftar ne yapsın ? Dediğim gibi susup olanları izlemek Beşiktaş'a zarar bu adamla olmuyor yani. E tepki koysak daha büyük sorun. İki ucu pis değnek anlayacağınız. Şimdi neden rahatsızız anladınız mı ?
Benim mesajıma gösterdiğiniz tepkiyi açıklamıyor bu durum bana göre. Ama haklısınız. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu var. Peki susmak daha mı faydalı oldu Beşiktaş için? Ve susulmasını sağlamaya çalışan bir taraftar grubu değil mi? Benim asıl anlatmak istediğim Çarşı'dan bağımsız hareket edemez mi Beşiktaş taraftarı? Biliyoruz ki bazı maçlarda yapılan transferlere istinaden İnönü'de Demirören lehine tezahüratlar yapıldı. Çarşı bunu bastırmayıp, Demirören tepkilerini bastırıyorsa eğer, bu durum benim de anlatmaya çalıştığım şekilde konumlandırmaz mı Çarşı'yı?