Nani ve Diego'yu yanlış etüt ettiğini düşünüyorum. Nani'nin Ronaldo yerine yıllarca oynadığını unutmamak gerekiyor. Nani katedemiyor değil, etmiyor. Tamamen keyfi. Nani'nin birebirde neler yaptığını yeterince izlemiş biri olarak daha fazla izlemeni öneririm.

Alex Ferguson tedrisatından geçmiş biri herkesi çalımlamanın etkili bir yöntem olmadığını bilir. Sürekli çalım atarak oyunu taşıyamaz, pozisyona giremezsiniz. Günümüz futbolunda böyle bir şey kalmadı. Messi ve Ronaldo bile topla çok kısa süre oynuyor. Takımların pas süresi 1-2 sn civarına indi. Topu ne kadar hızlı çevirirsen rakibin hata yapması o kadar daha fazla mümkün oluyor. Ceza sahası içi ve çevresinde yapacağın dribbling değerli olur o zaman.

Dolayısı ile Nani topsuz oyunu çok iyi bilen biri olduğundan ötürü basit oynayarak pozisyon almak için doğru yere koşu yapıyor. Eğer demotive ise (ki onu motive etmek çok çok zor) risk almadan oynayarak maçı bitirmeye çalışıyor ya da birebirde fantastik işler yaparak egosunu tatmin ediyor. Üzgünüm ama böyle. Hatta Quaresma da böyleydi ilk Beşiktaş döneminde.

Nani'nin teknik kapasitesi Ronaldo'ya çok yakın. Quaresma bile yaklaşamaz. Lakin bunu verimliliğe dönüştürmek konusunda ciddi mental sıkıntıları var. Uzun uzun yazarım da çok yorgunum bugünlerde.

Diego'dan 8 olmaz. Diego'dan klasik 10 no da olmaz. Zaten pozisyonu arada kaldığı için sıkıntı oldu. Teknik özellikleri topu saklama, topla katetme, yardımlaşma, pas istobu, pas şiddeti, çabukluğu ve çevikliği gibi 8 numara için en önemli kriterlerin çoğunu karşılıyor ama fizik gücü yetersizliği, yanlış pozisyon alması, top kesememesi, düşük kondüsyonu gibi defansif özelliklerin çoğunu da karşılamıyor. 10 numara için ne frikik var, ne korner var, ne şut var, ne de yeterli bir karar mekanizması ve oyun görüşü. Diego'nun çalım yapamaz kriteri de yanlış. Teknik çalım diye bir şey yok. Çalım çalımdır. Rakibi geçebiliyorsan adı çalımdır. Kastedilen spektaküler bir şekilde geçmek ise onun adı Flair. Diego kaptırmaz, gerekirse çevikliğini kullanıp etrafında döner ve geç de olsa çalımlar. 2. bölgede baskı altındayken 3-4 kişinin arasından kurtulup geçtiğini bile hatırlıyorum. 2. bölgede 2 statik önlibero ile yeterince baskı yiyen Fenerbahçe'de tek başına topla çıkmaya çalışan Diego'nun fazlaca kaptırması da normal. Sezon boyu takımının oyununu ne kadar çok ileri taşıdığını da gördük. Yani verilere istinaden çalım yeteneği düşmeli demek doğru değil. Sosa da dribblingçi bir oyuncu değil ayrıca. Hâlâ oradayız. Maradona gibi dikine herkesi çalımlayarak kaleye gitmek gibi bir şey kalmadı günümüz futbolunda. Futbolda yakınında iseniz rakibin marke etmediği/edemediği/unuttuğu küçük alanlara gidebilmek için, o bölgeye geçerek bulunduğunuz alanı çabuk geçebilmek için çalım yapılıyor sadece artık. Öyle bir alan yoksa rakibi çalımlamak manasız oluyor. Sadece ve sadece 1. bölgede baskı yediniz ise ve hiç bir şekilde uzaklaştıramıyorsanız kaptırmak yerine çalım denemeniz gerekir. İkisinde de kaptırmış oluyorsunuz en kötü ihtimalle ama ikincisinde bir ihtimal geçebilirsiniz. Bu da istisnası. Demarke değilken çalım denemek şovdur ve seyirciye oynamak demektir. Yine yanlış pozisyon alan beki de geçmek benzer bir durum. Böylece önünüzü açıp doğru orta yaparsınız ama doğru pozisyon alan beke karşı zorlayıp kaptırmamanız gerekir. İlla hata yapacak bir oyuncu çıkar oyunun devamınca çünkü. İşte o yüzden pas hızı çok çok çok önemli. 1 saniye altına düşüren Almanya Milli Takımı da o yüzden Avrupa'nın kralı oldu.

Nani her türlü çalım yöntemi ile çalım atıyor. Crossover, vücut çalımı, çeviklik, hızlanma. Daha ne yapması gerekiyor gerçekten merak ediyorum?