Konuşmamız bittikten sonra hemen Beyoğlu'ndan çıkıp Florya Metin Oktay Tesisleri'ne gittim. Orada kalacaktım. Eşyalarımı yerleştirdim. O sırada kapı çaldı.

Gelen Kraldı. Hakan Şükürdü. İlk başta gözlerime inanamamıştım. Ne çabuk almıştı haberi? Her zamanki beyefendiliğiyle yaşça benden büyük olmasına rağmen bile konuşmaya şöyle başlamıştı:

Kral: Hoşgeldiniz Hocam.
Çağrı: Yapma Hakan. Hocam falan...

Bizim Hakan'la eskilere dayanan bir dostluğumuz vardır. Kendisini çok severim. O da beni çok sever. Takımda Hakan'la iyi olunca herkesle iyi olursunuz zaten. Bu takımın abisidir Hakan. Herkes ilk onunla konuşur. Sırlarını ona anlatır. Bu kadar beyefendi bu kadar ağabey özelliklerine sahip bir adam daha görmedim ben. Hemen sordu:

Kral: Ne zaman başlıyoruz ilk antrenmana ?
Çağrı: Ben yarın (20 Haziran 2006) sözleşmeyi imzalayacağım. Hemen ondan sonra da size antreman programı hazırlanacak. Siz antremanları uygularken ben de o sırada kendi ekibi kuracağım. Ama Erdal ve Stumpf kalacaklar. Onlar bize lazım. Onlar şuanda ekipteki en profesyonel isimler çünkü. Onların profesyonelliğine ihtiyacımız var.
Kral: Doğru düşünmüşsün. Benim yapmam gereken birşey var mı?
Çağrı: Elbette var. Sen bu takımın ağabeyisin. Unutmaki bu çocuklar seni gerçekten çok seviyor. Takımı bir arada tutmanı ve bu çocukları kenetlendirmeni istiyorum. Çünkü başarıyı ancak ve ancak bu şekilde sağlarız.
Kral: Tamam. Olmuş bil. Umarım iyi bir sezon geçirir yine ipi göğüsleriz. Benim şimdi çıkmam lazım. Antrenman programım var. Malum ayak baş parmağım hala kırık. Onunla ilgili antrenman yapıyorum.
Çağrı: Peki Hakancığım. Görüşürüz yarın antrenmanda. Hoşçakal...

Akşam olmuştu. Özhan ve Adnan Beylerle yemek yedik. Daha sonra da ben tesislere döndüm. Çok yorucu bir gündü. Yastığa başımı koyar koymaz uyumuşum. Sabah kalktığımda Metin Oktay Tesisleri'nde bir medya ordusu vardı. Hepsi haberi almış basın toplantısını bekliyorlardı.

Basın toplantısı olmuş sözleşmeyi imzalamıştım. Toplantıda konuşmamı da yapmış bu sene takımımla birlikte kenetlenip ligde ve kupada şampiyonluğa Avrupa'da ise gidebildiğimiz en iyi yere gitmeyi hedeflediğimi söylemiştim. Bunu o kadar emin söylemiştim ki basın mensuplarının bile bir anda sesleri kesilmişti.

Toplantı bittikten sonra hemen antrenman ve dostluk maçı programlarını hazırladım.

Dostluk Maçları Programım :
2 Temmuz : Eskişehirspor (D)
5 Temmuz : B. Jerusalem (D)
9 Temmuz : Aris (D)
16 Temmuz : Winterthur (D)
19 Temmuz : Luzern (D)
22 Temmuz : Yverdon (D)

Bu maçlara ayrıyetten bir de sezon açılışı için bir maç eklenecekti. 9-16 Temmuz ya da 22-30 Temmuz tarihleri arasında düşünüyordum bu karşılaşmayı.
Bu maçlar sonunda takımı iyice gözlemliyip antrenman performanslarına göre takımı belirleyecektim. Takım zaten birbirini çok iyi tanıdığı içinde bir sorun yaşamayacaktım. Oturmuş bir ekibe sahiptim. Birazdan antrenman programını sizlerle paylaşacağım...