Anket Sonuçlarını Görüntüle: Slogana Destek Verin
- Voters
- 289. You may not vote on this poll
-
Burada bahsettiğimiz Türkçe'deki yabancı kelimeler olmamalı anladığım kadarıyla. Yani ne yapalım Türkçe'deki Arapça, Farsça kökenli kelimeleri çıkaralım mı? Bunu yapmaya çalışanlar oldu ve hâlâ var. İşte size bir Öz Türkçe eser:
Adam (Adem) yalvacın (peygamberin) uçmaktan (cennetten) kovulması
Ulu Tanrı bizim ilk babamız olan Adam yalvacı ve onun eşi Hava (Havva) ninemizi yarattıktan sonra onları uçmak içinde yaşatıyordu. Bu yeşil bahçanın içinde bunların arı (temiz) yaşamaları için buradaki alma (elma) ağacının yemişinden yemeği bunlara yasak etmişti. Günün birinde ak pınarın başındaki alma ağacının gölgesinde otururlarken tavgaç (şeytan) çıkageldi. Hava ninemize yaklaşarak onu tavladı ve bu güzel almadan yemelerini onlara tapşırdı (tavsiye etti).
Bu sırada Hava’nın karşısında yan gelip onun güzelliğiyle esirik (sarhoş) olan Adam yalvaç ipdeşi (hayat arkadaşı) Hava’nın sunduğu almayı yemekten kendini tutamadı.
Yalvaç, Tanrı buyruğunun tersine bu suçu işleyince ulu Tanrı gücendi ve bunları uçmaktan kovmak için kurgu kurdu. Bu isteğini onlara iletmek için Uçkun’u (Cebrail’i) yanlarına yolladı. Uçkun, Tanrı buyruğunu yalvaca Arapça söyledi. Adam yalvac uçkunun söylediklerini anlamadı ve şaşkın şaşkın ona bakarak yerinden bile kımıldamadı. Uçkun bu kez Farsça söylediAdam gene anlamadı. Bunun üzerine ne yapacağını bilemeyen Uçkun geriye döndü. Gördüklerini ulu Tanrı’ya ulaştırdı. Bu sırada gökler titredi ve şöyle bir buyruk duyuldu:
-Hey Uçkun, benim kulum olan bu Yalvaç Türkçeden başka dil bilmez ona benim buyruğumu Türkçe anlat!
Uçkun hızlı bir uçuşla yalvacın yanına vardı ve sözüne şöyle başladı:
- Hey ünlü yalvaç! Ben ulu Tanrı katından gönderilmiş bir yasaulum (memurum). Onun yüksek buyruğunu size iletmeye geldim. Bu eşsiz uçmağı ulu Tanrı size armağan etmiş ve bu urunda (makamda) arı yaşamanız için sizi bu alma yemişinden tatmağı size yasak etmişti. Ancak siz tavgacın tavına (sözüne) uyarak Tanrı buyruğunun tersine, bağışlanmaz bir suç işlediniz. Bundan ötürü Tanrı size kızmış, sizi buradan kovmamı bana buyurdu. Tanrı sizi sınadı. Siz onun yahşiliğini (iyiliğini) ve uçmağın değerini bilmediniz. Haydin sektiriniz buradan! (defolun buradan) Bu sözleri duyan Adam yalvaç korkusundan ürperdi ve hemen Hava’nın elinden tutarak uçmağın penceresinden kendisini loş karanlığa fırlattı.
-----------------------------------------------------------------------
Eğer bu konunun açılış amacı dilimizi bu hâle getirmek ise desteklemiyorum. Yok eğer Türkçe'yi YARI İNGİLİZCE kelimelerden kurtarmak ise destekliyorum. Hem de sonuna kadar...
Ayrıca sonradan ortaya çıkan abuk sabuk kelimelere de karşıyım. Oturgaçlı götürgeç misali. İşlev, ileti, olasılık, olanak gibi...
Ben de maalesef bu kelimeleri kullanıyorum, kullanaya mecburum.
Herkesin görüşüne saygılıyım. Lütfen siz de benim görüşlerime saygılı olun.
Last edited by poggerpohl : 19.Şubat.2008 at 00:37
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules