Ve son hafta mucize gerçekleşti.

Maçta erken bulduğumuz golle stresi üzerimizden attık, rakip de şampiyonluğu garantilediği için fazla sıkmadı zaten. Kulağımız hep diğer maçlardaydı, sonuçlar istediğimiz gibi gitmiyordu. Tüm rakiplerimiz kazanıyor, bu durumda biz de üst sıralara tırmanamıyorduk.

62. dakikada durum 3-0 olunca artık bu maçı iyice bıraktık. Son dakikalara girdiğimizde diğer maçlardan hala olumlu sonuçlar gelmiyordu. Hakem 5 dakika uzatma verdi 90 dakika sonunda maçı kazanan taraf olduk. Diğer maçların da yavaş yavaş bittiği haberini alıyorduk, artık ümidimiz kalmamıştı ve büyük üzüntü içersindeydik.



Soyunma odasına girdiğimizde mucize gerçekleşti, evinde 16. sırada bulunan Walsall’ı konuk eden Carlisle 2-0 önde götürdü maçta skoru koruyamadı ve maç 2-2 sona erdi. Bizi play-off’a taşıyan gol 90+7’de geldi. 6 dakikalık uzatma süresi dolmasına rağmen hakem maçı bitirmemiş ve Walsall da golü bulmuştu.



Ve Carlisle’nin bu dramatik puan kaybıyla 6. sırayı alan takım biz oluyoruz. Alınan 15 puanımız olmasaydı ligi şampiyon bitirmiş olacaktık.




Bu maçtan sonra ortalık iyice alevlendi, Carlisle bizim Walsall takımına teşvik primi verdiğimizi iddia etti. Gazetelerde günlerdir bu konu konuşuluyor. İngiliz basını manşetten bu haberleri veriyor, tv programlarında hep bu olay konuşuluyor. Dün akşam BBC Ana Haber Bülteni’nde yarım saat eski futbolcularla birlikte bu konu tartışıldı.

Ben ise kısa ve net bir açıklama yaptım: “Oyunu kuralına göre oynuyoruz.”

Bu açıklamamdan sonra yine bir sürü spekülasyon çıktı ama sezon tamamlanana kadar başka açıklama yapmayı düşünmüyorum.

Swensea maçına daha iyi hazırlanabilmek için Galler’e kampa gittik, oyuncularımı bu atmosferden uzaklaştırmalıydım.