güsel yazmışsn çoğunda haklılık payın war bjk de durumlar tamda öyle değil bi yazı okudm Basri Baykoç un;Originally Posted by FenerBahceLi
Futbolcu kısmının ayağında iş bitince çenesine vururmuş...” Eskiye ait bir yakıştırma bu. Yani futbolun, futbolcularla oynandığı dönemden kalma. Hani yavaş yavaş oynanan, ama topu dağlara taşlara vurana az rastlandığı oyunlar zamanı... Yaşı 30’u geçenin ayağında derman kalmadığında çenesi açılır, sağa sola sallardı. İşinin bittiği de böyle anEnstrüman marifetiyle şarkıcılığa zorlananlar gibi, topa uzun vurma kabiliyeti nedeniyle futbolcu olmaya zorlananlar da var. Ve bu zorlamalar, bugünün genç futbolcularına yaşının işi bitmeden çenesini açtırıyor.
Gerçekte Çağdaş’ın cümlelerinde haklılık payı var. Böyle giderse Beşiktaş 10 yıl daha şampiyon olmayabilir. Ama gerekçesi yanlış. Sebep tribünler olmaz. Çağdaş ve benzerlerinin transferiyle ‘Beşiktaş’ın geleceğini kurduk’ diyen hayal tacirleridir asıl sorumlular. Zira taraftarı da inandırmışlardır, bu pahalı alışverişlerle yüksek bir kaliteyi sağladıklarına...
İşte bir süredir tribünler bu kandırılmışlığın öfkesini kusuyor. Kendilerini aldatılmış hissediyorlar. Hırslarını da bir bir oyunculardan alıyorlar.
Biz hep taraftarın tepkisini konuşuyoruz. Evet, bazen futbolcu için tribün baskısı cehennem azabı gibidir. Ancak tüm sezon oynayıp da tek bir 3 yıldızlık performansa ulaşamayan bir oyuncu da, tribün için aynı çile yüküne eşdeğer değil midir?
İşin bir başka yönü daha var. Üç büyükler içinde tartışmasız en çok Beşiktaş taraftarının özlemidir, becerili oyuncu çoğunluğunda bir takım seyretmek. Bu kitleye neredeyse hiç nasip olmamıştır böylesine nezih bir topluluk. O yüzden Beşiktaşlı, formasını temsil edenin mücadele ve forma özverisi kısmına yoğunlaşmıştır. Zahmet edip o da gösterilmezse tahammül de patlar sonunda.
İbrahim Üzülmez’in Beşiktaş’taki yaşama sebebini anlatmaya çalıştığım mevzuya sanırım uygun bir örnektir. Darbe alıp yere düştüğünde moraran dizine bakmadan önce saçındaki taçı düzelten oyuncu ile pek elektriği tutmaz Beşiktaşlı’nınlaşılırdı. Bugünkü nesilde durum farklı...