-
Onu çok kısa süre tanıdım. Yüzündeki tebessüm, mavi gözlerindeki umut, iri bedeninin içindeki yumuşak kalp Bodrum’un sıcağına dayanamadı...
Bilseydim eğer, bırakır mıydım onu Bodrum’a...
Söylerdim Terim’e; ‘kazan EURO 2008’i kalın beş gün daha Avrupa’da...’
Döndür talihi derdim.
Erken gitti benim Hasan kardeşim.
Bu dostluğun tadına varamadım...
Başkan seçilişinin hemen sonrasında öylesine kaynaştık ki adeta yılların sevgisini yüreğinde taşıyan iki kardeş gibi olduk. Birlikte meşk ettik. Alaturka şarkılar söyledik. Yeni Şafak Gazetesi’nde çalışanlar ve dostları alaturka gecelerinde notalarla yaşadık hayatı...
Sonrasında sabahlara kadar Türk futbolunda neler yapmak istediğini anlattı bana. Sabırla bezeli insan sevgisini Türk futbolunda nasıl hayata geçireceğini anlattı. Bunları hep aktardım sizlere. Bir günden bir güne de ‘bak dertleşiyoruz, yazma bunları!’ demedi... Böyle dürüst, böyle sözü dolandırmayan, böyle net, böyle yıkılmaz, böyle kurşun işlemez bir insan az tanıdım. Hani, Türk futbolunu kim kurtaracak dense, tereddütsüz Hasan Doğan diye herkes bağırırdı avaz avaz...
Hasan kardeşim; Geneve’de President Otel’de bir gece sabah dörde kadar anlattı da anlattı. Bu kadar bilgi donanımlı birini dinlemek seher vaktinin geldiğini bile unutturdu bize...
O gece çok sigara içtiğini fark ettim. Söyledim de içme diye... Sigarası bitti kendi paketimi verdim, o da bitti... Hasan kardeşimin hayatı da...
Dikkat edin bütün sevenleri şöyle diyor Doğan için; ‘onu az süre önce tanıdım ama çok sevdim...’
Hasan Doğan değerli bir kişilikti.
Genç yaşta gitti...
Arkasında dinmeyecek göz yaşı ve sevenler bıraktı.
Allah taksiratını affetsin!
Kabri nur, mekanı cennet olsun.
Eşi hanımefendiye, evlatlarına ve Doğan ailesine taziyetlerimi sunarım...
Osman Tanburacı
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules