Neden bu kadar kolay bir rakibi bile hızlı oynayarak, ayağa oynayarak çökertebilecekken bu kadar bocalıyoruz bilinmez.
Ancak turun iyisi kötüsü olmaz dendiği gibi. Takımın kağıt üstüne oyunculara bireysel olarak bakıldığında sahip olduğu gücü çim üstünde de sergilemesini umut etmekten başka çare yok. Yönetim bu sene çok çalıştı; transfer sezonunda çok doğru adımlar attı. Artık iş Skibbe' de. Ve futbolcularda. Bu maratonun uzun olduğunu, her maçı bir finalmiş gibi oynamazlarsa hiçbirşey alamayacaklarını görmeleri gerek. Fatih Terim' i her açıdan eleştirebiliriz ancak AVRUPA ŞAMPİYONASI' nda başardığı şey buydu. Bu noktadan sonra takım, R.Bukres maçına ve ezeli rakiplerimizin aldığı sonuçlara bakarak ders almalı, rehavete; konsantrasyon eksikliğine hiçbir maçta yer olmadığını görmeli.
------------------------------
Ayrıca Türk futbolunun yeni kanseri sakatlıklar sanırım. Geçen sene lig süresince bulguları veren hastalık yazın Milli takım düzeyinde belimizi büktü, şimdi Galatasaray' ı şahdamarından yakalmış gibi. Arda ve Mehmet Topal' ı da bu maçta arkada bıraktık. Bu işin bu hızla gideceğini ve gidenin 1 ay sonra döndüğünü hesap edersek, üç hafta sonra 11 kişi bulamayız. Biryerde bir sorun var.. Şu GS, FB, BJK ve Kayserispor' un oynadığı topu topu 5-6 maça bakıyorum; rakiplere, hepsi 90 dakika boyunca diri kalıyor; fizik olarak hepsi çok güçlü, çok hızlı ve çevik oyuncuların. Bizim takımlar tel tel dökülüyor bu konuda.. Sakatlık sorunu zaten ortada.. Demek ki takımlarımızın ciddi bir bilimsel yaklaşım eksiği var. Bu kadar sık sakatlık, bu kadar düşük tempolara rağmen... Berbat bu sonuçlar: Hep sakatlık.. Sezon başında 90dk.'yı çıkaramayan takımlar...