-
Üstteki mesaja sığmadığı için buradan devam ediyorum
Adnan Şentürk de oyuncuların PAF takımdan gelip bir anda A takımda oynamalarının çok zor olduğunu belirterek Rezerv Lig'in bu geçiş sürecini yumuşatabileceğini belirtiyor: "Şu anda bu tipteki bir oyuncu için kulüplerin genel tavrı futbolcuyu kiralamak oluyor. Ama 18 yaşındaki bir genci de en fazla 3. Lig takımlarına verebiliyorsunuz.3. Lig'in kalitesi de maalesef çok düşük.Dolayısıyla bu yetenekli oyuncular oradaki format içinde gerçek kimliklerinden uzaklaşıyorlar. Hele hele üst düzeyde oynamak üzere yetiştirilen, ona koşullandırılan oyuncuların bir anda olumsuz koşullarda çalışması ve oynaması gelişimlerine olumsuz etki yapıyor." Bu saptamaya ilginç bir örnek olarak Ali Öztürk'ü verebiliriz. Okan Koç transferinde Gençlerbirliği'ne giden oyunculardan biriydi Ali. Gösterdiği performansla, İlhan Cavcav'ın Beşiktaş'ı ters köşeye yatırdığı şeklinde yorumlara neden oldu. Sonrasında gelişimi sekteye uğradı ama kariyeri açısından kilit noktalar hâlâ geride kalmamıştı. Geçtiğimiz sezon başında Beşiktaş'ın 500 bin dolar ödeyip haklarını alma opsiyonunu kullanmamasının ardından, Ali Öztürk tamamen Gençlerbirliği'nin malı oldu. Dönemin hocası Ziya Doğan'ın planlarındadüzenli olarak ilk 11 şansı bulamayacağına inanan Ali, bu nedenle oynayabileceği bir takıma gitmek istedi. 2.Lig B Kategorisi'nde yer alan Gençlerbirliği ASAŞ'ta oynamayı istemeyen Ali, Süper Lig takımları kiralamaya sıcak bakmadıkları için Lig A'da bir takıma gitmek zorundaydı. Bu noktada Ali'nin tercihi gelişimi açısından büyük bir hata oldu.Kiralık olarak Mardinspor'a giden Ali Öztürk, zaten genç bir futbolcu için sosyal olanaklar açısından yaşanması zor bir şehir seçmişti. Buna bir de sezona büyük umutlarla başlayan kulübün üst üste başarısız sonuçlar alması, akabinde takımda yaşanan gerginlik eklenince, oluşan ortam futbol adına birşeyler ortaya koymasına izin vermedi. Devre arasında ayrılmak istedi ve bu kez Lig A'nın bir başka ekibi Mersin İdman Yurdu'nda kariyerinin başlamadan bitmesine engel olmaya çalışıyor.
Yapılan saptamalar, oyuncu yetiştirme konusunda "el yordamı" stratejisinden daha bilimsel alanlara kaymamız gerektiğini ortaya koyuyor.Halen altyapının tüm evrelerini kavrayamamış olmamıza karşın, "ister istemez" ortaya çıkan oyuncularımıza daha bir ihtimamla yaklaşmamız gerektiğinin de farkına varmalıyız.
Ersun Yanal'ın da dediği gibi organizasyonun en temel ihtiyacı olan oyuncuyu yaratmak , değer oluşturmak ve bu değeri de sektörün içine katmak zorundayız.Ülkenin sahip olduğu olanakları tüketmek değil, üretmek için kullanmaya başlamalıyız. Rezerv Lig'in genç oyuncular için yararlı olacağı ortada ama asıl problem zihniyette. Bu oluşumla herşeyin güllük gülistanlık olacağını sanmak, kendimizi kandırmak olur.Kocamani olası bir Rezerv Lig'in ideal şekle kavuşamayacağı endişesi taşıdığını belirtmekte haksız değil.
Bu araştırmanın son sözünü, bu satırların kaleme alındığı günlerde ortaya çıkarak konu hakkında net cümleler kuran iki oyuncunun söylediğini de belirtelim.Galatasaray'ın zorunluluklar neticesinde sahaya sürdüğü iki isim, Aydın Yılmaz ve Ferhay Öztorun, sadece oyunlarıyla değil sahadaki duruşlarıyla da herkesi etkilerken nerelerde hata yaptığımızı da anlatmaya çalışıyorlardı sanki. Onların sıfatı artık "genç" değil "oyuncu". Kısa sürede ufak çaplı bir mucizeyi başararak tamamen kendi çabalarıyla kazandılar bu hakkı. Darısı yaşıtlarının başına.
demirhan1984: Evet arkadaşlar yazı burada bitiyor ama yazının sonunda gerçekten futbolumuzun acı bir gerçeğini tam manasıyla kavramış olduk. Dilerim en yakın zamanda güzel ve başarılı hamlelerle futbolumuz bu sıkıntıdan kurtulur
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules