Yeni sezona yeni bir havada girmek için üzerimizdeki ağırlıkları atıp yerlerine takıma faydalı olabilecek isimler aldım. Bunların bir kısmı geleceğin yıldız adayları oldu.
Elimde bir tek Seric kaldı. O'nun da sözleşmesi bittiğinde bir daha tesislerden içeri giremeyeceğini söyleyip göndericem
Mustafa Topal ve Semih Çelik henüz 15-16 yaşında kaleciler. İkisini de süper bir gelecek bekliyor. Yüksel ise bir defans oyuncusu. O da henüz 17 yaşında. Potansiyeli müthiş. Takıma yer bulabilmesi için çalışması gerekiyor. Forvet hattına da yine geleceğe yatırım olarak transfer ettiğimiz Yakup'u düşündüm. O'nun da adı dillerden dillere dolaşacak.
William Matheus ise emekliliği geldiği için takımdan gönderdiğim İbrahim Üzülmez'in yerine aldığım yetenekli bir sol bek.
Mehmet Topuz'u anlatmama gerek yok galiba.
Sezonun ilk bölümünde yaptığım bir dizi maçı toplu halde vermek istiyorum:
Altay ve Boluspor ile kendi evimizde yaptığımız iki hazırlık maçı var. futbolcularım yeni sezon için hazır olduklarını ispatladılar.
Sonra Celtic ile Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynadık. Zor geçen iki maçtan sonra gülen taraf Beşiktaş oldu.
Elim titreye titreye diğer rakip için çekilen kuaraları izledim. Bi baktım Juventus. Takımın ismi bile yetiyor Şampiyonlar Ligi'nde oynamaları içinJUVENTUS!!! İlk maç O'nların sahasında oynandı. Güçlü bir rakibe karşı nasıl oynanacağını defalarca anlattım takımıma. Zor da olsa 1-1 gibi kabul edilebilir bir skorla geri döndük. Kendi evimizdeki maç için ise 12. adamımız olan taraftara çok şey borçluyum. Uzun zaman hafızalardan silinmeyecek bir destan izledik. 3-0...
Süper Kupa finalinde Galatasaray'ı devirdik ve Süper Kupa'ya koyduğumuz ambargonun delinmesine izin vermedik.
Türkcell Süperlig'de ilk rakibimiz Denizlispor oldu. Deplasmanda yaptığımız maçta yeni bir taktik denemek istedim. Çok gol attık ama attığımız kadar da yedik. Sezona 1 puan ile başladık.
Ligde 2. maçımız ligin yeni ekibi Giresunspor ile oldu. Bu maçta yeni transferlerimiz de bir lig maçında taraftar ile buluştu. Güzel bir geceydi.