Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Rakibimizin Fenerbahçe olduğunu öğrendiğimiz an herkeste bir duraklama oldu. Hiç kimse böyle bir kura beklemiyordu. Daha kolay rakipler varken çıkabilecekler içindeki en güçlü takımın çıkması biraz kötü olmuştu.

Hazırlıklara başlamıştık ilk maç Türkiye'de olacaktı. Uzun bir aradan sonra Türkiye'ye gideceğim için biraz heyecanlıydım. Hazırlıkları tamamladık, maçtan yaklaşık 5 gün önce İstanbul'a hareket etme kararı almıştık. Böylece maça kadar uzun bir İstanbul ziyareti yapabilecektik.

Hazır İstanbul'a gideceğimiz için eski arkadaşım Oğuz Erdem'in İstanbul'daki kebapçısını ziyaret etmek aklıma geldi. Kendisini telefonla aradım.

O.K.: Adaş merhaba nasılsın?

O.E.: İyidir valla seni sormalı, sen nasılsın? Uzun zamandır görüşemedik. Hayırdır, umarım bir durum yoktur.

O.K.: Vallahi işte ne olsun, Linfield ile anlaştım. Şimdi de UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu maçı için İstanbul'a geliyoruz. Rakibimiz Fenerbahçe oldu. Dedim hazır gelmişken eğer oradaysan seni de bir göreyim, hem de bizim takıma güzel bir yemek yedireyim.

O.E.: Buradayım, tabii her zaman beklerim. Uzun zaman oldu gerçekten, bende Parma'nın başındayım. İşte ortağım benim kebapçının ismini değiştirdi. Dükkanın adı artık Catania Kebap LTD oldu. Geldiğinde Kırmızı Kebap Dürüm adını göremezsen şaşırma diye dedim. Bizim ortak biraz ilginç bir adam, şimdi de takımın başkanı oldu. Kebap zincirlerini Avrupa'ya da yaydı. Biraz karanlık bir adam ama gayet iyidir hoştur. Gelince olmazsa sizde tanışırsınız.

O.K.: Tamam o zaman geldiğimizde görüşürüz.

UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu 1. Maçı


Sonuç beklediğimiz gibi oldu. Güçlü rakibimiz karşısında pek fazla bir şey yapamadık. Üzgünüz ama olsun en azından güçlü bir rakibe kaybettik. İstanbul'dan ayrılırken tek güzel şey yediğimiz nefis kebaplardı. Oğuz gerçekten kebabın hakkını vermişti. Bütün takım bayıldı vallahi kebaplara, söylemek lazım Belfast'a da bir dükkan açsınlar. Ben gurbette özlerim bu kebabı.