Fenerbahçe kazanır
Berabere biter
Beşiktaş kazanır
Fenerbahçe özellikle Gökhan'ın ve Bilica'nın fedakarlığı ile maça ideal kadrosuyla çıktı. Daum belki Özer yerine Vederson'la başlayıp sol kanadı defansif olarak daha sağlam tutmak isteyebilir diye düşünüyordum ama muhtemelen Daum, Mustafa Denizli'nin defansif bir kadro çıkaracağını düşünüp hücumda daha organizatör bir oyuncu olan Özer'i değerlendirmiş.
Beşiktaş'ın kadrosunu gördüğümde bu maçta duran toplardan başka gol yemeyiz diye düşünmüştüm ve Beşiktaş duran toplar haricinde etkili olamadı. Alex'in golü Denizli'nin bütün planlarını alt üst etti. Ortasahada Alex markajı için ekstra bir oyuncu olan Toraman'ın ilk amacı Alex'i tutmak değil hücum yapmak olmak zorundaydı. Beşiktaş'ta Tello ve Bobo haricinde ofansif bir oyuncu yoktu.
Özellikle ilk 55 dakika maçın tamamen hakimi olan, 3-4 net pozisyonu olan taraftık. Son yarım saat civarında Beşiktaş daha etkili gibi gözükse de bu yalancı baskıydı. Yalancı baskı diyorum çünkü kalemizde pozisyon yoktu. Değerlendiremediğimiz pozisyonlar bize pahalıya patlayabilirdi.
Maçta penaltı kurtaran Volkan maçın yıldızı seçilebilir, çok güzel bir gol atan Alex maçın yıldızı seçilebilir ama benim en çok dikkatimi çeken nokta Özer'in Alex'e hazırladığı 2 tane net pozisyon. Oyun zekası çok yüksek bir oyuncu; ayağındaki platin alınmış, fizik olarak tamamen hazır, özgüveni tekrar oturmuş Özer'i dört gözle bekliyorum. Gökhan hem ilerde hem geride muhteşemdi, büyük fedakarlık yaptı ve görevini yerine getirdi. Fenerbahçe'de görevini yapmadı, sırıttı, kötüydü diyebileceğimiz oyuncu yoktu ama Mehmet'in Üzülmez karşısında daha etkili olmasını beklerdim ama daha çok karşılıklı didişme yolunu seçtiler, işi biraz güreşe çevirdiler.
Hakeme gelince; kötü bir yönetim sergiledi. Lugano'nun pozisyonunda Lugano'nun eline çarpmaması için Lugano'nun kolunun olmaması gerekirdi ama yine de çalınsa hakem niye çaldı diye yerden yere vurulmazdı. Bilica'nın pozisyonunda Uğur pozisyonu ıskaladı Bilica dengesini sağlayamayıp Uğur'un üzerine düştü. Bu pozisyonda ben penaltı olduğunu düşünmüyorum. Tamamen bir önceki pozisyonun etkisinde kaldı. Bilica'nın penaltı noktasıyla uğraşması doğru değildi de o hareketin maçın önüne geçmesini anlamak mümkün değil. Bobo ve hakem farketmez penaltı noktasının durumunu, sonra penaltıyı bir kullanır; Beckham'ın Türkiye maçında stadın dışına attığı gibi dengesiz bir şekilde gider top ve deriz ki bak Bilica bunu yaptı ondan şu oldu bu oldu. Yahu önce o noktayı düzeltiyorlar, ardından Bobo topu köşeye vuruyor ve Volkan köşeden alıyor topu. Bilica'nın yaptığı etik değil denilir tamamdır da maçın sonucuna etki etti demek komik oluyor. Gelelim kartlarına; Volkan'ın sevincine neden kart verdi anlamak münkün değil. Formasını mı çıkardı ? Tribünlere koşup tel örgülere mi atladı ? Ne yaptı yani ? Vederson yıllardır bu ülkede, muhtemelen Türkçe biliyodur ama ani bir sinirle insan sonradan öğrendiği dilde küfür etmez. Anadilinde eder. Bu adamın anadili nedir ? Portekizce. Ya benim tahminim yanlış ya da yan hakem Portekizce biliyor. Ernst'in kartı doğruydu. Maç içinde iki takım adına da gösterilmeyen sarılar vardı. Bilica'ya 2. sarı kart üzerine senaryolar yazılmış. Bir senaryo da 20. dakikada sarı kart gören İsmail'in bu kartından kısa bir süre sonra düdük çaldıktan sonra topa vurması üzerine 2. sarı görmesi üzerine yazalım. Durum nasıl olur ? Bir de şimdi tvde gördüğüm Tello'nun yumruğu var, son dakikalarda.
Bu sonuçla birlikte Beşiktaş'ı tamamen yarış dışında bırakmış olup, Bursa'yı takibe devam ediyoruz. Geçen sene lig bir garipti ama bu sene daha da bir garip. Önümüzdeki hafta Galatasaray gol yerse üzüleceğim, daha nasıl bir ilginçlik olabilir ki ? Umarım Bursa o maçta bir kazaya uğrar ve biz de Daum üzerinden prim yapmaya çalışan Yılmaz Vural'ın takımına takılmadan koltuğu alırız.
Tebrikler Fenerbahçe'm. Fener gol gol gol şampiyonluk geliyor.
Fenerbahçe Cumhuriyeti