1 ile 30 arası toplam 14383 sonuç

Konu: Beşiktaş Transfer Haberleri

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,719

    Default

    Schildenfeld'e 2 milyon € ödemiştik.Daha doğrusu Drpic'e ödedik bu parayı.Şöyle ki; Beşiktaş takımı Drpic için kulübü ve kendisi ile anlaştı.Hatta Drpic formayı bile giydi;



    Beşiktaş 2 milyon €'yu D.Zagreb hesabına yatırdı.Ardından ortaya Drpic'in skandal fotoğrafları ve videoları çıkınca,basınımızda bunun üstüne tüm gücüyle gidince Beşiktaş yönetimi,daha önce Pascal'da da olduğu gibi "etik değerler" adına bize yakışmayacağını düşünerek transferden vazgeçti.Ama parayı hesaba yatırdığı için D.Zagreb takımından başka bir oyuncuyu almak zorunda kalacaktı.O dönem bize stoper transferi gerekli olduğu için,D.Zagreb'te düzenli oynadığı için,genç olduğu için,Hırvat milli takımında oynadığı için Gordon alındı.Bu transferde yönetime pek kızamıyorum açıkçası.Böyle garip bir hikayesi var bu transferin...

    Teknik direktör konusuna gelince benim en büyük kıstasım sezonuda açmamıza az bir süre kaldığı için takıma uyum ve adaptasyon süreci.Bu açıdan Türk teknik adam isterdim.Maalesef adaylar arasında bile yok.

    Dolayısıyla ülkeyi,ligi ve camiayı yakından bildiği için Lucescu ilk tercihim ancak devam eden sözleşmesi ve tazminatı yüzünden çok zor.

    İkinci tercihim takımda Alman ve Almanca bilenlerin çokluğu(Tafyur Havutçu,Ernst,Fink,Ekrem,Uğur İnceman + Hilbert) nedeniyle Alman teknik adamlar Magath ve Schuster.Lucescu'da olduğu gibi Magath'ın da Schalke ile sözleşmesi var...

    Şu aşamda Schuster en uygun ve oluru en yüksek isim gibi duruyor...

  2. #2
    Nesil
    2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,719

    Default

    Quote Originally Posted by anilton View Post
    Teknik direktör konusuna gelince benim en büyük kıstasım sezonuda açmamıza az bir süre kaldığı için takıma uyum ve adaptasyon süreci.Bu açıdan Türk teknik adam isterdim.Maalesef adaylar arasında bile yok.

    Dolayısıyla ülkeyi,ligi ve camiayı yakından bildiği için Lucescu ilk tercihim ancak devam eden sözleşmesi ve tazminatı yüzünden çok zor.

    İkinci tercihim takımda Alman ve Almanca bilenlerin çokluğu(Tafyur Havutçu,Ernst,Fink,Ekrem,Uğur İnceman + Hilbert) nedeniyle Alman teknik adamlar Magath ve Schuster.Lucescu'da olduğu gibi Magath'ın da Schalke ile sözleşmesi var...

    Şu aşamda Schuster en uygun ve oluru en yüksek isim gibi duruyor...
    Benim daha önce belirttiğim düşüncelerim bunlardı teknik adam konusunda.İstediğim olduğu için sevindim açıkçası...

    Schuster'in "kazanmak yetmez,taraftarlarımıza zevk vermeliyiz" felsefesi Beşiktaş taraftarının yıllardır istediği bir felsefe.Klasik Alman futbolunun(disiplin ve yardımlaşma) yanına göze hoş gelen,topa hakim bir futbolda eklenince tadından yenmez.

    Ancak Schuster kadroyu Mustafa Denizli'nin tam tersine hücum yönü ağır basan oyunculardan kuran bir teknik adam.Rijkaard Süper Ligi bilmediği için bunun sıkıntısını yaşadı.Çok hücumcuyla başarılı olmanın kolay olmadığı örneğini,sadece bir kaç maçta farklı skorlarla tat vermekten başka bir işe yaramadığını bu seneki Rijkaard'ın G.Saray'ı ile gördük.Keza Daum'da ilk yarı itibariyle öyle bir futbol oynuyordu,ikinci yarı kontrollü ve ilk hedef savunma taktiğini benimsedikten sonra aldı yürüdü.

    Schuster konusunda tek çekincem bu.Hücum,göze hoş gelen futbol deyip takım savunmasına gereken önemi göstermemesi.Ki Türkiye liginde şampiyonluğun yolu takım savunmasından geçiyor.Bunu Tayfur hocanında katkılarıyla öğrenecektir umarım...

    Hayırlı,uğurlu olsun...

    Hoşgeldin Bernd Schuster

  3. #3

    Default

    Quote Originally Posted by anilton View Post
    Benim daha önce belirttiğim düşüncelerim bunlardı teknik adam konusunda.İstediğim olduğu için sevindim açıkçası...

    Schuster'in "kazanmak yetmez,taraftarlarımıza zevk vermeliyiz" felsefesi Beşiktaş taraftarının yıllardır istediği bir felsefe.Klasik Alman futbolunun(disiplin ve yardımlaşma) yanına göze hoş gelen,topa hakim bir futbolda eklenince tadından yenmez.

    Ancak Schuster kadroyu Mustafa Denizli'nin tam tersine hücum yönü ağır basan oyunculardan kuran bir teknik adam.Rijkaard Süper Ligi bilmediği için bunun sıkıntısını yaşadı.Çok hücumcuyla başarılı olmanın kolay olmadığı örneğini,sadece bir kaç maçta farklı skorlarla tat vermekten başka bir işe yaramadığını bu seneki Rijkaard'ın G.Saray'ı ile gördük.Keza Daum'da ilk yarı itibariyle öyle bir futbol oynuyordu,ikinci yarı kontrollü ve ilk hedef savunma taktiğini benimsedikten sonra aldı yürüdü.

    Schuster konusunda tek çekincem bu.Hücum,göze hoş gelen futbol deyip takım savunmasına gereken önemi göstermemesi.Ki Türkiye liginde şampiyonluğun yolu takım savunmasından geçiyor.Bunu Tayfur hocanında katkılarıyla öğrenecektir umarım...

    Hayırlı,uğurlu olsun...

    Hoşgeldin Bernd Schuster
    Kontrolsüz hücum futbolu elbette her zaman risklidir. Ancak Beşiktaş'ın İtalyan ve Alman patentli, altyapıları sağlam savunma oyuncuları bulunduran kadro yapısı rakiplerine nazaran hücum futbolunu daha çok tolere edebilir gibi duruyor. Ancak hücum oyuncularının formları sıkıntı yaratabilir. Bu sene asıl Bobo-Holosko-Nihat-Delgado'nun ne yapacağı önemli.

  4. #4

    Default

    Quote Originally Posted by anilton View Post
    Benim daha önce belirttiğim düşüncelerim bunlardı teknik adam konusunda.İstediğim olduğu için sevindim açıkçası...

    Schuster'in "kazanmak yetmez,taraftarlarımıza zevk vermeliyiz" felsefesi Beşiktaş taraftarının yıllardır istediği bir felsefe.Klasik Alman futbolunun(disiplin ve yardımlaşma) yanına göze hoş gelen,topa hakim bir futbolda eklenince tadından yenmez.

    Ancak Schuster kadroyu Mustafa Denizli'nin tam tersine hücum yönü ağır basan oyunculardan kuran bir teknik adam.Rijkaard Süper Ligi bilmediği için bunun sıkıntısını yaşadı.Çok hücumcuyla başarılı olmanın kolay olmadığı örneğini,sadece bir kaç maçta farklı skorlarla tat vermekten başka bir işe yaramadığını bu seneki Rijkaard'ın G.Saray'ı ile gördük.Keza Daum'da ilk yarı itibariyle öyle bir futbol oynuyordu,ikinci yarı kontrollü ve ilk hedef savunma taktiğini benimsedikten sonra aldı yürüdü.

    Schuster konusunda tek çekincem bu.Hücum,göze hoş gelen futbol deyip takım savunmasına gereken önemi göstermemesi.Ki Türkiye liginde şampiyonluğun yolu takım savunmasından geçiyor.Bunu Tayfur hocanında katkılarıyla öğrenecektir umarım...
    Beşiktaş zaten savunma anlamında ligin en iyi takımlarından.Ligde geçen sezon en az gol yiyen takımlardan biriydi Beşiktaş.Savunmada Ferrari-Sivok önlerinde de Ernst-Fink bloğuyla çok iyiydi geçen sene.Bunun bozmadan üstüne hücumda Schuster etkisi Beşiktaş'ı daha ön plana çıkartacaktır.

  5. #5
    Nesil
    2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    3,719

    Default

    Quote Originally Posted by Varonil View Post
    Beşiktaş zaten savunma anlamında ligin en iyi takımlarından.Ligde geçen sezon en az gol yiyen takımlardan biriydi Beşiktaş.Savunmada Ferrari-Sivok önlerinde de Ernst-Fink bloğuyla çok iyiydi geçen sene.Bunun bozmadan üstüne hücumda Schuster etkisi Beşiktaş'ı daha ön plana çıkartacaktır.
    Sorunda orada zaten,savunma yaparak şampiyon olmuş,savunma yaparak maç kazanmış bir takımdan aniden hücuma dönüş yaparsa sıkıntı doğurabilir bu durum...

    Örneğin;Ferrari-Sivok ikilisi geride bekledikleri için çok iyiydiler.Özellikleri buna müsait çünkü.Bu isimlerle önde basmsaya kalkarsanız Aragones'in F.Bahçe'si gibi olur...

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •