-
11.Ağustos.2010, 23:04
#11
9.BÖLÜM:
MAÇ KONUŞMASI REHBERİ 1.KISIM: Açıklamalar
Bu bölümde takım konuşmalarını ele alacağız. Bildiğiniz gibi 3 çeşit maç konuşması vardır. Bunlar; Maç öncesi, devre arası ve maç sonu konuşmalarıdır. Amaçları:
Maç öncesi konuşması: Takımı oynanacak olan maça iyi motive edebilmek, oyuncularımızın o maçla ilgili beklentilerimizi anlamasını sağlamak.
Devre arası konuşması: İlk yarıdaki oyun ve skora bağlı olarak maçın gidişatı ile ilgili memnuniyet ya da memnuniyetsizliğimizi dile getirmek, oyuncuları 2.yarıya daha iyi motive edebilmek.
Maç sonu konuşması: Maç skoru ve oynanan futbolla ilgili memnuniyet ya da memnuniyetsizliğimizi dile getirmek.
Maç konuşmalarımıza karar vermeden önce aşağıda yazdığım faktörleri göz önünde bulundurmalıyız.
- Oyuncuların size olan saygısı ve güveni
- Takımın genel moral durumu
- Maçın zorluk derecesi (kolay geçmesi beklenen maç, çekişmeli geçmesi beklenen maç, derbi maçı, zor geçmesi beklenen maç, rakibin favori olduğu maç)
- Takımın son maçlarda aldığı neticeler
Şimdi yukarıda yazdıklarımı biraz daha detaylı ele alalım:
Oyuncuların size olan saygısı ve güveni: Yeni bir oyuna başlarken kendi profil bilgilerinizden vatandaşlık, 2.vatandaşlık ve geçmiş tecrübesi seçeneklerindeki tercihleriniz kariyerinizin ilk dönemleri için önemli bilgilerdir. Vatandaşlık seçimi yöneteceğiniz takımın ülkesinden farklıysa o ülkenin dilini öğrenene kadar biraz zorluk yaşarsınız. Zorluktan kastım taktiksel talimatlarınızın oyuncular tarafından anlaşılması ile ilgili. Bunun dışında daha çok etkisi olan “Past Experience” yani geçmiş tecrübenizdir (kariyer geçmişiniz). Bu, özellikle göreve ilk geldiğiniz dönemde oyuncuların size karşı duyacakları saygıyı doğrudan etkileyen bir faktördür. Örneğin “Sunday League Footballer” (bizdeki karşılığı amatör lig futbolcusu olarak çevrilebilir) yada “Semi-Professional Footballer” (yarı profesyonel futbolcu) olarak seçerseniz ve yönettiğiniz takım üst liglerden bir takımsa oyuncular tecrübenizle ilgili kaygılar duyar, size güvenmezler ve yeterince saygı göstermezler. Dolayısıyla taktiksel talimatlarınızı da ilk başlarda pek takmayıp daha düşük bir performans sergilerler. Profesyonel yada Milli futbolcu olarak seçerseniz size daha çok saygı duyacaklar ve özellikle taktiksel talimatlarınızı daha kısa sürede kavrayıp beklentilerinize daha yakın bir performans göstereceklerdir.
Burada sizin oyundan nasıl daha fazla zevk alacağınız önemli. Daha zordan başlamak istiyorum diyorsanız ilk iki seçenekten birini seçebilirsiniz. Takımın en kısa sürede istediğim performansı göstermesini, taktiksel talimatlarımı uygulamasını istiyorum diyorsanız o zaman diğer iki seçenekten birini seçmelisiniz.
Oyuncuların gözündeki saygınlığınız maç konuşmalarınızın etkisine etki eden önemli bir faktördür. İlk başlarda yapacağınız maç konuşmaları en doğru, en motive edici konuşmalar dahi olsa oyuncularınız üzerinde bir türlü istediğiniz motivasyon etkisini göremezsiniz. Ancak zaman ilerledikçe ve oyuncularınızın gözündeki saygınlığınız arttıkça (bu oyuncularla etkileşiminize ve başarılarınıza bağlıdır) maç konuşmalarınızın etkisi de aynı oranda artacaktır.
Oyuncular eğer size henüz yeteri kadar saygı duymuyorsa ve onları motive etmekte zorlanıyorsanız o dönemlerdeki maç konuşmalarında şöyle bir yol izlemelisiniz:
Uygun konuşmalar:
Taraftarlar için oynayın (For the fans) – maç öncesinde ve devre arasında seçilebilir
Kazanabilirsiniz (You can win) – maç öncesinde ve devre arasında seçilebilir
Haydi aslanlar (Encourage) - sadece devre arasında ve 1 farkla öndeysek yada çok güçlü bir rakibe karşı farklı yeniksek seçilebilir
Memnun kaldım (Pleased) – devre arasında ve maç sonunda seçilebilir
Çok memnun kaldım (Delighted) – devre arasında ve maç sonunda seçilebilir
Baskı yok (No pressure) – maç öncesinde ve devre arasında seçilebilir
Uygun olmayan konuşmalar:
Galibiyet bekliyorum (I expect a win) – maç öncesinde seçilebilir
Hayal kırıklığına uğruyorum (Disappointing) – devre arasında ve maç sonunda seçilebilir
Sinirlendim (Angry) – devre arasında ve maç sonunda seçilebilir
Takımın genel moral durumu: Oyuncularınızın size olan saygısı dışında, çeşitli sebeplerden etkilenen moral durumları ve mutluluk dereceleri de maç motivasyonu açısından çok önemli bir başka faktördür. Bir oyuncu eğer herhangi bir sebepten dolayı moralsiz ve mutsuzsa o oyuncuyu maça motive etmek nispeten daha zordur. Aslında ilk 11’imizi seçerken mümkün mertebe yüksek moralli ve herhangi bir sıkıntısı olmayan oyuncuları seçmemiz daha mantıklı olsa da bazen elimizde olmayan sebeplerden moralsiz ve mutsuz oyuncularımızı da oynatmak durumunda kalırız. Bu gibi durumlarda maç konuşmalarımızı yaparken bu oyunculara takımın genelinden farklı, özel bir konuşma yapmamız daha iyi olacaktır.
Maçın zorluk derecesi: Göz önünde bulundurmamız gereken bir başka detay ise maçın zorluk derecesidir. Rakibin açık ara favori olduğu bir maçta “galibiyet bekliyorum (i expect a win)” şeklinde bir konuşma yapmak pek mantıklı olmayacaktır. Bu durumda oyuncularınızın maç içerisindeki motivasyonlarını kontrol ederken çoğu oyuncunuzda “korkarak oynuyor (playing nervously)” ifadesine rastlamanız olasıdır. Dolayısıyla oyuncularınızdan beklentilerinizi maçın zorluk derecesini göz önüne alarak dile getirmekte fayda var.
Takımın son maçlarda aldığı neticeler: Bu aslında takımın genel moral durumu ile ilgili yazdıklarımızla aşağı yukarı aynı anlama geliyor. Eğer takım arka arkaya kötü sonuçlar almışsa daha moral verici ve baskıyı azaltıcı konuşmala yönelmekte fayda var. Eğer arka arkaya iyi sonuçlar alınmışsa bazı şeyleri kontrol etmekte fayda var. Bu gibi bir durumda asistanımızın maç içi tavsiyelerine (asistant feedback) göz gezdirip maç öncesi (pre match) başlığı altında yazılanları incelemek bize bazı fikirler verecektir (bir sonraki maç için işimize yarayacak). Eğer orada birkaç oyuncunun arka arkaya alınan iyi sonuçlardan dolayı daha maç oynanmadan maçı nasıl olsa kazanırız gibi bir havaya girdiği tarzında bir ifade yer alıyorsa o zaman bazı önlemler almamızda fayda var. Şöyle ki; o maçı kazanırsak maç sonunda “rehavete karşın uyar (warn against complacency)” konuşmasıyla oyuncuları o galibiyetten dolayı fazla havaya girmemeleri ve bir sonraki maçta dikkatli olmaları yönünde uyarabiliriz. Ayrıca asistan tavsiyelerinde aşırı özgüvenle maça çıktığı belirtilen bu oyunculara “performans bekliyorum (expect a performance)” tarzı bir konuşma yaparak oynanan maça daha düzgün motive olmalarını sağlamaya çalışabiliriz.
Ön Bilgi:Moral durumlarındaki Düşük, Vasat/Normal ve Yüksek şu anlamlara geliyor:
Düşük: Very Poor, Poor (Çok Kötü, Kötü)
Vasat/Normal: Normal, Good (Normal, İyi)
Yüksek: Very Good, Superb (Çok İyi, Süper)
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules