Allah içimi biliyor Gyan , Remy ve Niang'ın ismi anılmaya başlandığında Niang'ın gelmesini çok istiyordum ve çok şükürde öyle oldu.

Yıllar sonra Anelkadan gibi dripling özelliği olan bir forvetimiz yoktu aynı zamanda ileride top saklayıp arkadaşlarına topda dağıtabilen bir forveti özlemiştik.

Maç hakkında konuşacak olursam ilk yarıyı izleme fırsatım olmadı ama ikinci yarıyı izledim. Gençlerbirliği nin Serkan'ın pozisyonundan başka gol pozisyonu diyebileceğim bir atığı yoktu aklımda kalan.Lugano bildiğimiz Lugano'ydu.Yobo savunmada iyi bir kesici vede garantici. Premier Lig tecrübesi bu olsa gerek.Gökhan ileride ve geride başarılıydı. Oyunda diri kaldı sürekli ki zaten son golde ileriye çıkıp boş kaleye Santos'a golu attırdı.Caner vasattı top kayıplarıda yaptı ama en azından bu seneki Santos kadar oynadı.

Emre yine canla başla mücadele etti tek eksiğimiz onun yanındaki bölge. Mehmet orda başarılı gözükebiliyor ( Selçuk ve Baroniye göre ) iyi basıyor ama tek eksiği top kesme özelliği. Dia ise her iki kanattada etkili oldu bazı anlarda gerçekten süratiyla adam geçebiliyor. Alex yine kendi futbolunu oynadı orta alan bocalayınca geldi top aldı takımı rahatlattı. Niang ise gerçekten bize özlediğimiz forvet tipini gösterdi. Orta alandan top aldı 2 gol attı birde son golde golün hazırlayıcısı oldu ( İlk golu ona yazdılar galiba pek bilmiyorum ).

Son olarak Kazım'ı takımda görmek beni mutlu etti. Kazım'ı seven bir Fenerbahçeli olarak takıma kazandırılması maç içindeki önemli bir andı. Birde formayı giyerken bir kaç kez öpmesi gerçekten etkiledi beni oda özlemiş futbolu belli. İnşallah sayılı kredisini çabuk tüketmez. Gökay'ın sonradan oyuna girmeside önemliydi benim için. Aykut Hocanın en önemli özelliği vede Fenerlileri etkileyen özlliklerinden biri bu heralde gençlere şans vermesi.

Derbiye kadar bir seri ve takım içinde bir hava yakalamak gerekliydi oda oluşmaya başladı. Bu açıdan mutluyum.