Sportıng Lizbon, Sir Bobby Robson ile yollarını ayırdığında Porto, elini çabuk tutmuş ve İngiliz efsaneyi 1994'te göreve getirmişti. Robson, Porto kulübünden içeriye 31 yaşında genç bir adamla girdi. Tercümanı Jose Mourinho ile yakaladığı uyum, hoşuna gitmişti. Mourinho sadece tercüme yapmıyor, onunla futbol da konuşuyordu. Bildik hikâyedir; ikili, ezeli rakipleri Benfica'yı kupa finalinde 5-0 ile hezimete uğratıp, Barcelona'nın yolunu tutmuştu. Her idmanı satır satır not alan Mourinho, Katalan kulübünde tedrisatına Hollanda'nın yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan biri olan Louis Van Gaal'ın yanında devam etmişti. İşte o hikâyenin arka planında adı anılmayan genç, Andre Villas Boas'tı. Porto'da Robson ve Mourinho, ondan rakip takımları izlemesini ve hazırladığı videolarla rakiplerin eksi ve artılarını rapor etmesini istemişti. Boas, bu işe soyunduğunda sadece 17 yaşındaydı. 'Çocuk' aynı zamanda genç yetenekleri de keşfetmekte doğuştan ustaydı. Mourinho onu unutmadı. 2002'de Porto'nun başına geçtiğinde Andre Villas Boas'ı ekibine kattı. Porto Şampiyonlar Ligi'ni kazanırken dünya Mourinho'nun taktik zekâsını konuşuyordu. Yardımcı aktör Boas ise bu zekâyı besleyen raporların sahibiydi. Avrupa'da rakipleri yerinde izliyor ve Mourinho'ya eksi-artıları uzun uzun anlatıyordu. Portekizli, Premier Ligi'ni fethetmeye gittiğinde de Andre Villas Boas'tan vazgeçmedi. Chelsea'den valizini toplayıp Milano'ya, Inter'e transfer olduğunda da...
VE PORTO 'MOURİNHO 2'Yİ BULDU
Çırak, çok zaman önce kalfa olmuştu ve geçen sezonun başında ustasına kendi dükkânını açmak istediğini söyledi. Mourinho'nun kanatları altında büyüyen Boas, Portekiz Ligi'nde dibe vurmuş Academica'nın teknik direktörlük teklifini kabul etti. Bir yerden başlamak lazımdı. İlk maçında ülkenin devi Porto'ya 3-2 yenildi. Aynı Porto, Boas'ı kupa yarı finalinde zar zor elerken, kaçan şampiyonluğun faturasını hocaları Jesualdo Ferreira'ya kesen kulüp yönetimi, 'Mourinho 2'yi çoktan bulmuştu bile. 64 yaşındaki Ferreira'nın yarı yaşındaki Andre Villas Boas, sezon başında Porto teknik direktörlüğüne getirildi. Porto, Bruno Alves ve Raul Meireles gibi iki kilit adamını kaybetmesine rağmen, Boas yönetiminde sezona bomba gibi girdi. Avrupa Ligi playoff'unda Genk'e yedi gol atıp eleyen Porto, Rapid Wien'i de evine üç golle uğurladı ve Beşiktaş maçı öncesinde Sofya'da CSKA Sofya'yı tek golle geçti. Ligde de ilk altı hafta rakiplerini süpüren Boas'ın Portosu ilk puan kaybını, puan tablosunda kendisini takip eden Guimaraes deplasmanında yaşadı ve 1-1 berabere kaldı. "Ben kimsenin klonu değilim," diyerek kendisini Mourinho'ya benzetenlere ufak çaplı isyan eden Boas, günümüz futbolunda iki teknik adam tarifini üzerinde toplamayı başarmış bir Portekizli. Mourinho da futbolcu değildi, Boas da değil. Pep Guardiola da genç yaşta (37) Barça'nın başına geçti. Boas, 33'ünde Porto'nun direksiyonuna oturdu. Emin olun, hayatının yarısını rakiplerin analizine harcamış bu genç adam 'genç teknik adam' değil!
Bülent Timurlenk | 17.10.2010
________________________
Güntekin Onay: Villas Boas bir dahi mi?
Beşiktaş’ı İnönü’de dağıtan Porto’nun 33 yaşındaki hocasının hikâyesini kaçırmayın. Şu kadarını söyleyelim, bugüne dek ayağını topa değdirmemiş!
ANDRE Villas Boas.. Henüz 33 yaşında ve Porto gibi bir dünya markasının teknik patronu.. Futbolculuk kariyeri yok. Peki nasıl oluyor da Porto gibi büyük ve hedefleri olan bir kulüp böyle bir gence emanet ediliyor?
VILLAS Boas yeni Jose Mourinho olmaya aday bir teknik adam olarak gösteriliyor. Porto, Chelsea ve Inter’de Mourinho’nun teknik ekibinde yer alan genç antrenör, rakiplerin maç analizlerini yaparak başladı. Tıpkı ustası Mourinho gibi.. Henüz 20 yaşına gelmeden Bobby Robson döneminde Porto’nun istatistik ekibinde çalışmaya başlayan bu yetenekli genç, Mourinho 2002’de göreve geldikten sonra ünlü teknik adamın dikkatini çekti. Rakip takımların güçlü ve zayıf taraflarını ortaya koyan detaylı teknik analizleri, oyuncu raporları Mourinho’yu etkiledi.
ANTRENMAN bilimi ve saha içindeki taktik organizasyon konusunda çağı yakalayan ve Mourinho’nun yanında uluslarası futbol arenasında kendisini geliştiren Villas Boas’ın tek eksiği tecrübe. Geçen sezon küme düşmesine kesin gözle bakılan lig sonuncusu Academica’da teknik direktör olarak ilk deneyimini yaşayan genç çalıştırıcı takımın ligi 11. sırada bitirmesini sağladı.
GEÇEN sezon büyük bir hayâl kırıklığı yaşayarak ligi 3. bitiren Porto, yıllardır takımı çalıştıran Jesualdo Ferreira ile yolları ayırıp bu zorlu görevi 33 yaşındaki Villas Boas’a verdi. Porto’lu eski teknik adamlar, yorumcular ve otoriteler genç teknik adamın bu işi yapamayacağını, futbol oynamamış böyle genç birisinin Porto gibi büyük bir kulüpte başarılı olamayacağını iddia etti ve Porto yönetiminin büyük bir hata yaptığını vurguladı.
12 MAÇTA 11 ZAFER
Ancak Villas Boas’ın bu eleştirilere cevabı kısa sürdü. Porto, Portekiz Ligi’nde 8 maçta 7 galibiyet, 1 beraberlikle lider. UEFA Avrupa Ligi’nde de 3’te 3 yaptı.
Ayrıca sezon başında Benfica’yı yenerek kazandığı Süper Kupa’yı da eklersek oynadığı 12 resmi maçta 11 galibiyet aldı.
ÜST seviyelerde futbol oynamadığı halde teknik adamlıkta başarılı olan Mourinho, Wenger, Benitez, Houllier gibi birçok teknik adam var. Ancak amatör olarak bile krampon giymemiş olan Villas Boas’ın öyküsü hepsinden daha ilginç.
Jose Mourinho’dan çok şey öğrendiğini ancak kendisinin her anlamda farklı olduğunu söyleyen ve Portekizce dışında İngilizce, İtalyanca, İspanyolca ve Fransızca bilen bu yetenekli gencin yeni bir dahi olup olmadığını ise zaman gösterecek.
Güntekin Onay | 23.10.2010