Son dönemlerde hiç bu kadar gidip gelen bir derbi görmemiştik herhalde. İlk 30 dakika bizi, her türlü bu maçı alırız düşüncesine sevkeden bir oyun vardı. Fenerbahçe üst üste pozisyonlara giriyor, sakin, rahat şekilde oynuyor, istediğini sahaya yansıtıyor vs. Ardından 30-45 arası Beşiktaş'ın baskısı başlıyor, her ne kadar pozisyona dönüşmese de sonuçta baskı yediğinizde bir şekilde golü de kalenizde görüyorsunuz. Nitekim Ekrem'in muhteşem golüyle de oyuncularımız tünele son dakika şokuyla girdi. Ekrem'in golü de bir garipti, çok iyi faso aldı. Ardından ikinci yarı başlıyor, Beşiktaş 2. golü buluyor ve oyunu tamamen kontrole alıyor. Tabi o anda maçın başındaki fikirlerimiz tamamen değişiyor, gitti maç diyoruz. Ferrari'nin amatörce hatasıyla maçı çevirip skoru 4-2'ye getiriyoruz, bu sefer oyunculara niye top çeviriyorsunuz, yüklenmeye devam edin diye kızıyoruz falan. Garip duygular.

Maçta birçok kırılma dakikası vardı. Fenerbahçe'nin golü bulduktan sonra direkten dönen top, Niang'ın pozisyonları, Rüştü'nün çataldan aldığı top, Hugo Almeida'nın karşı karşıya kaçırdığı pozisyon, Ferrari'nin sinirlerine hakim olamayışı maçın iki taraf adına da gidip gelmesine neden oldu.

Fenerbahçe'de sakatlıkların takımı etkilediği çok barizdi. Özellikle Gökhan çok aksadı, sakatlık onu aşırı etkilemiş. Birçok pozisyonda yerini kaybetti, rakibine karşılık veremedi. Emre normalde hafızalarda kalan bir oyun oynardı, o da ortalama seviyedeydi. Dia'ya sakatlık ters etki yapmış, adama motor takmışlar sanki. :}

Fenerbahçe'de maçın yıldızı seçebileceğimiz iki oyuncu var. Birisi hattrick yapan Alex diğeri de Dia. Dia şimdiye kadar bazı maçlarda baya iyi oynamıştı ama bugün muhteşemdi. Alex'i övmek için sözlüklerde kelime bitti. 10'u ne kadar övsek azdır. İyi ki varsın kaptan, iyi ki varsın krAlex.

Beşiktaş'ta da Rüştü'ye ayrı bir parantez açmak lazım. 3 tane kolay kolay her kalecinin çıkaramayacağı pozisyonlarda gole engel oldu.

Hakeme gelecek olursak; Cüneyt Çakır maçı idare edeyim derken önemli hatalar yaptı. Bugün Uefa yetkilisi, adı Uhlenberg'ti galiba, Cüneyt Çakır'a kötü not vermiştir diye düşünüyorum. Maçın başlarında Ekrem'in net 2. sarısını atladı. Ferrari'nin Lugano'yu güreşçi edasıyla indirdiği pozisyon bana göre net penaltı. Lugano-Ferrari savaşında Ferrari psikolojik olarak mağlup oldu ve bu bahsettiğim pozisyondan birkaç dakika sonra Lugano'ya tokat atarak atıldı. Beşiktaş'ın ofsayt gerekçesiyle kesilen -her ne kadar Volkan kurtarmış olsa dahi, düdük çaldıktan sonra önemi yok- ofsayt olmayan pozisyon vardı. Gökhan'ın 79. dakikada 2. sarısını atladı vs. Şuan ülkemizin en iyi hakemi denilen bir hakem bu kadar ciddi hatalar yapmamalı.

Bu galibiyet yolumuzdaki çok önemli bir engelin kalkmasını sağladı. Takımımıza tebrikler.