Öğleden sonra sıkı bir Beşiktaş taraftarı olan küçük kayınbirader aradı.

-Abi, kapalı trübünden iki kombine bilet buldum. Kapalı-Üst-C blok. Akşam beraber gitsek ya...

Hoppalaaa... Şaşkınlıkla soruyorum:

-Oğlum, ne işim olur benim Antalyaspor-Beşiktaş maçında?

-Ya, sen beni götür; neyle gideceğim şimdi.

Çocuk haklı. Stad cehennemin dibinde. Taaa, Kundu'nun da ilerisinde... Sanırım Olimpiyat stadı kadar ulaşımı zor tek stad... Yine de gitmeye niyetim yok:

-Şimdi orada beni ayağa kaldıracak, Antalya diye bağırtacak olurlar. Ben hayatımda Fenerbahçe dışında hiçbir takım için tezahürat yapmadım, yapmam da! Sonra hır çıkmasın.

-Ya AntalyaBüyükşehir ile Kepez'in basketbol maçlarına gidiyorsun, birşey oluyor mu?

-O maçlara basketbol izlemek için gidiyorum.

-İyi ya, futbol izlersin. Başka işin mi var?

Son bir çare, kıvranıyorum:

-Akşam, 19:30'da Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımının maçı var. Onu izleyeceğim.

Lafı bam yerine koydu:

-Hani, Taurasi skandalı temizlenene kadar TKBL'yi boykot edecektin?

Kaçış yok. Mecburen Kadın Basketbol takımının maçını feda edeceğiz. (Benim basketbolu boykot etmem ha deyince oluverecek birşey sanki?)

Neyse, saat 19:00'da evden çıktık. Zaten eve işten 18:00'da gelmiştim. Yemek filan yedik, saat tam 19:00'da çıktık. Lara üzerinden değil, daha sakin olacağını düşündüğüm Aksu ilçesi üzerinden ve Kemerağzı tatil köyünün yanından dolaşarak gitmeyi tercih ettim. Yolu 10 km. uzatıyorduk ama sakin olurdu. Çünkü tek şerit köy yolu olduğu için tercih edilmezdi. Tahmin ettiğim gibi oldu. 25 dakikada Kemerağzı yol ayrımına vardık. Jandarma bölgesi... Yolu tutmuşlar. Beşiktaş taraftarını başka bir yola aktarıyorlar, Antalya'yı başka... Bize sordular:
-Hangi takım?

Az kalsın ağzımdan "Fenerbahçe" çıkacaktı. Şaka tabii. Antalya yoluna girdik ve Kundu köyünün girişinde (bu arada yolun bu andan itibaren Afrika köylerinin yolları kadar kötü ve dar olduğunu belirtmeliyim) Mardan stadı 5 km tabelasından sola döndük. Aman Allah'ım. 5 kilometreyi tam 20 dakikada aldık. Eşek hızıyla. Stadın kapısına vardığımızda saat tam 19:55'ti. Otopark tıklım tıklım. 4.katında bir yer bulduk. Daha doğrusu yer değil, yolun bir köşesine parkettik. Oradan yaya olarak koşar adım 4 katı indik ve taa karşı taraftaki kapalı girişine koştuk. İçeri girdik, C Blok'un giriş kapısını bulamadık, maçın başlayalı tam 14 dakika olmuş, güvenlikçi "oturun buraya boşverin" dedi. "Oturun" dediği yer kapalının en altı ve en ön sıra... Demir korkuluklardan ufak bir bölüm net görünmüyor diye boş bırakılmış. Oturduk, önümüzde Şifo Mehmet... Bizim hemen 5 metre mesafemizde ayakta maçı takip ediyor. Quaresma'da bize en yakın futbolcu...

Devre arası ise C-Blok'u bulduk. Bütün stad ayaklarımızın altında. Özellikle Beşiktaş'ın attığı golleri o kadar kuşbakışı bir seyirle ve net izledik ki... Maç 2-0 olduktan sonra bitime 5 dakika kala çıktık. Meğer asıl ıstırap şimdi başlayacakmış. Otopark sıkışmış, herkes arabasında bekliyor. Tam 23:20'de (80 dakika sonra) otoparktan çıkabildik. Bereket yol boşalmıştı, 25 dakika da yolda geçti ve ilk 15 ile son 5 dakikasını kaçırdığım bir futbol maçı için eve ancak 23:45'te dönebildim.

Bana iyi bir akıl parası oldu. Bir daha tonla para verseler bu stadda maça gitmem.

Futbol kalitesi çok düşüktü. Guti'nin oyun görüşü çok farklı... Her haliyle "ben futbolcuyum" diyor. Quaresma facia bir maç çıkardı. Kalabalığın arasına tosladı durdu ama yanılmıyorsam ilk golün asistini yine de o yaptı.

Necati çok çalışıyor ama yalnız kalıyor. Özellikle savunmaya müthiş yardımı var. Tam üç pozisyonda Beşiktaş'ın hücumlarını kesti. Antalya'nın kanat ve savunma oyuncuları ise çok kötü. Taraftara gelince. Bu taraftarla Antalya Süper Lig'de olmayı haketmiyor. İnanın oyunculara trübünden gelen destek adeta sıfır... Bir avuç Beşiktaş'lı 2-0'dan sonra tek başına inletti stadı; hatta bütün stada "stadı terkedin bilmem ne çocukları" diye tempo tuttular. Ve tepki vermeye, ıslık çalmaya dahi mecali olmayan bir taraftar profili vardı.

Beşiktaş iyi görünmüyor. Ama Antalya şu görüntüsüyle düşme potasına girer. Hele bu cehennemin dibindeki stad ve bu taraftar profiliyle iç saha avantajı diye birşeye sahip değiller.

Antalya'yı zor günler bekliyor.