Tarihe tanıklık ederken!

18.Mayıs,Kimilerine göre sadece Saatli Maarif Takvimi’nden kopartılacak bir yaprak…
Veya 92 sene önce bir ulusun kaderini değiştirecek mücadelenin başladığı tarihin arefesi…
BANDIRMA Vapuru Karadeniz’in hırçın dalgalarına direnmeye ve en özel,en önemli yolcusunu tarihi yazmaya götürmekte…
Dile kolay 92 sene önce…
Bu gün Bandırma’lı olan,kendisini Bandırma’lı hisseden herkes için ise bambaşka bir öneme sahip…Bu kentin futbol takımına gönül verip takip eden herkes ilk kez ulusal bir kanalda takımını 90 dakika boyunca evlerinde,kahvehanelerde,otel odalarında televizyonlarda,belkide binlerce kilometre uzakta internet başında,Cumhuriyet Meydanı’nda dev ekranda canlı olarak seyretti….
Maçı anlatan spiker her Bandırma dediğinde bu şehre bir kez daha bağlandı…
Eşe dosta telefon açıp” saat 19:00′da TRT 3′ü aç,Bandırmaspor’un maçı yayınlanacak” diye haber verdi….
Sosyal paylaşım sitelerinde,video paylaşım sitelerinde dünya varoldukça arşivlenebilecek bir olay cerayan etti…
Gerçekten çok enterasandı; işten geliyorsun,televizyounu açıyorsun ve bordo-beyaz formaları ile futbolcularımız sahada…
Tribünleri gösteriyor kanal ve Bandırma’dan tanıdığın simalar karşında…
Bunu benzer bir paralelde Banvit’in basketbol takımı sayesinde yaşamaya alışık olan Bandırma’lılar bu sefer Ergin’den Mustafa’ya,Orhan’dan Ali Serin’e,Muharrem Ozan’dan Galip’e,Rıza’dan Halil’e tüm oyuncularımızı izlemekle kalmayıp maç sonunda sakat olduğu için forma giyemeyen Jilet Ekrem’in oyuna sonradan giren Emrah Ekmekçi ve Serkan İşyapan’la birlikte sevinmelerini,Feyzullah’ın tribünleri coşturmasını canlı canlı izlediler.
Maç sonu flash interview’da günün yıldızı Enver’i canlı yayında dinlediler…
Bunu bize yaşatan herkese başkan Mehmet Kılkışlı’dan başlayarak tek tek teşekkür etmek kendini bu şehre ait hisseden herkesin boynunun borcu olsa gerek.
Bir teşekkürde bu takım bugün buralara gelip play off finaline çıkarak Bank Asya 1.lig için final oynayabiliyorsa bize bunu 3.ligden beri hedef olarak koyan eski hocamız İsmail Ertekin’e gitsin…
Amerika’lıların ünlü bir sözü geliyor akıllara : herkesin hayatı boyunca meşhur olacağı bir 5 dakikası vardır…
Ama bu takım sayesinde Bandırma,Bandırmaspor en az 150 dakika boyunca canlı yayındaydı…İ
şte olayın paha biçilemeyecek olan kısmıda bu olsa gerek…
Uzun sözün kısası FİNAL oynayacağız…
Hatta fikstürün azizliği belki ve önce biz yarı final oynadık,alnımızın akıyla finale çıktık ve 2 takımın bizim karşımıza çıkabilmek için kıran kırana yapacakları maçın sonucunda hangisinin rakibimiz olacağı izlemek gibide bir lüksümüz var…
Ama tek lüksümüzde bu maalesef…
Formasında reklamı olmayan,resmi kayıtlara göre senelerce işletilip takıma devredilen ve üretim tarihini kimsenin bilmediği belediye otobüsü kadrosundan emekli 0302 bir otobüsten başka envanterinde kayıtlı bir ulaşım aracı olmayan pırıl pırıl genç çocuklar çıkıp rakibine küfür etmeden,kasti tekme atmadan,oyunu çirkinleştirmeden 90 dakikalık maçı sadece kendi karakterlerini Serhat Hocamızın verdiği taktikle birleştirip emeklerinden çalmayıp formalarının ve bu formanın üzerindeki armamızın hakkını vererek 1-0 geriden gelmek pahasınada olsa finale çıkıyorlar…
Pazar günü tüm ülke Sivas-Fenerbahçe & Karabük-Trabzonspor maçlarına kilitlenecek,ama tüm Bandırma’yı TRT 3′ün karşısında bulabileceksiniz…
İşte biz buna ne diyoruz biliyormusunuz: sürüden ayrı olmak…Bandırma budur…
Yaftalanamaz,itaat etmez,isyanını adam gibi koyar…
Kendini vilayet sananlar,yatırımları vs kendi oluklarına akıtıp hala adam edemedikleri illerinde bizi “siz kasabalısınız” diye kendilerince aşağılarken Bandırma taraftarı İpsala’lı Ali Serin’i,Söke’li Mustafa Şen’i,İzmir’li Enver Işık’ı,Orhan Ovacık’lıyı Merzifon’lu Galip Güzel’i,Maraş’lı Fatih Koyugölge’yi,Samsun’lu Ozan’ı ve hepsini ama hepsini ”Bandırma’nın çocuğu …” diye bağrına basar…
Beypazarı’da yerlerde tekmelenen oyuncusu keseri sapı döndürür intikamını alır…
Kimseye eyvallahı olmaz,alayına gider…Beypazarı tribününde üzerinde on-KOLİ-k ibaresi basılı entarileri ile çemkirenler kendi vilayetlerinin sportif anlamda temsil edilmesini Bandırmaspor’u,Beko Basketbol Ligi play off grubunda Banvit’i ve buna ilave olarak seneye Genç Banvitliler’i TV’den izleyerek gidermek durumunda kalırlar…Bu güruhun sinamaya meraklı olanları sağdan soldan duydukları bir filme (Nefes) giderler ve oradaki asker kısa künye okurken isim soyisimden sonra BANDIRMA der…
Gene akıllanmazlar…
Olsun…
BANDIRMA’lı olmak böyle bir şey işte,yaşayan bilir…
Yaşayamayan sadece izler…
Ama gıptayla izler,öykünür için için,belli etmek istemesede….
Maçın teknik detaylarını vs İlkhaber’de değerli üstadlar,ağabeyler ve aynı gruba mensup olmaktan büyük mutluluk duyduğum 39 senelik arkadaşım Ünsal Yamaner yazacaktır…
Ancak ben bana yoğun bakımda yatarken ve son nefesini vermeden sadece 4 gün önce “oğlum Bandırmaspor ne oldu?” diye soran rahmetli babamın mezarına gittiğimde “bu takım iyi oldu” diyebileceğim ya bunun mutluluğu bana yeter…
Final maçının sonucuda önemli değil…
Bu takım gerçekten iyi olmakla kalmadı bir çoğuna kapak oldu…
Final maçının sonucu ne olursa olsun…
Teşekkürler Bandırmaspor…
Bize bunları yaşatan herkese,başkanından top toplayıcı çocuğa kadar teşekkürler…
Ve final maçı : Kendiniz olun yeter….
Yenilseniz bile…Sizi alkışlayacak kimse olmasa bile…
Hatta haykıracak nefesiniz kalmasa bile…
Sizi seviyoruz…
Ama sizden önce sizin adamlığınızı sevdik.

Munir Güler

Çok iyi yazmış gerçekten.