Şöyle bir durum var: Galatasaray taraftarı bizim 90'lı yılların sonundaki Caferağa'daki taraftar profilini hatırlatıyor. Salon sporlarında başarıya müthiş bir açlık var. 2000 yılından beriye salon sporlarında hiç şampiyonlukları yok. Bu sebeple çok ateşli olmalarını ve ışık gördükleri branşa fazlasıyla ilgi göstermelerini anlıyorum. Malesef bizim cephede bir doygunluk var.

Bir başka örnek vereyim: Bu sezon Kadınlar Voleybol Ligi'nde yarı finalde Fenerbahçe-Galatasaray eşleşti. Serinin Galatasaray ev sahipliğinde oynanan maçta anlaşma gereği Fenerbahçe seyircisi olmayacaktı. Fenerbahçe 3-0 kazandığı maçın son sayısını atarken salon alkıştan yıkılıyordu. Meğer sivil kıyafetle gelenlerin hepsi Fenerliymiş ve nerdeyese bir tane Galatasaray taraftarı gelmemiş.

Fenerbahçe yönetiminin biletler konusundaki fırsatçı yaklaşımı da taraftarın ayağını soğutuyor. Biraz ilgi gördüler mi hemen fırsatçılık yapıyor ve zaten salon sporlarına yeni yeni alışan gençliği kaçırıyorlar. İşte son Efes maçında en ucuz bilet 20 liraydı. Salon haliyle boş kaldı tabii.